by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Takvim yaprakları ilerledikçe 2010’lu yıllardan bir adım daha uzaklaşıyoruz. Lige her geçen yıl yeni çaylaklar geliyor ve geçmiş çaylak sınıfları ağır ağır tarih alıyor.
Bu durum aslında geride bıraktığımız dekatta lige giriş yapan draft sınıflarını incelemek için bize fırsat veriyor. 2019 sınıfının da ligde dört yıl geçirmesiyle birlikte artık hepsini bir bütün olarak ele alabiliyoruz.
Bu sıralamayı yaparken yıldız oyuncu sayısının dışında draftın derinliğini ve hayal kırıklıklarını da hesaba katıyoruz.
Eurohoops Fırın, NBA’de 2010’lu yılların draft sınıflarını kötüden iyiye doğru listeliyor.
10. 2010 NBA Draftı
All-Star: Paul George, DeMarcus Cousins, John Wall, Gordon Hayward
Diğerleri: Hassan Whiteside, Evan Turner, Eric Bledsoe, Derrick Favors, Jeremy Lin, Lance Stephenson, Avery Bradley, Nemanja Bjelica
All-Star seçilen dört oyuncu da kariyerlerinde ciddi sakatlıklarla boğuşmak zorunda kaldı. Sanırım 2010 draft sınıfının laneti bu. Bu dört isimden yalnızca Paul George seviyesini koruyabildi. DeMarcus Cousins ve John Wall kısa bir dönem de olsa ligin elit oyuncuları arasına adını yazdırdı. Gordon Hayward ise Jazz döneminde All-Star oyuncunun sözlük karşılığıydı.
Ancak basketbol tanrıları onlara hiç iyi davranmadı. Sakatlıklar sebebiyle Cousins ve Wall’un kariyeri erken bitti, Hayward ise parıltılı günlerinden uzakta. 8 kez All-Star seçilen Paul George, hala ligin iki yönlü yıldızları arasında. Buna rağmen süperyıldız kategorisinde olup olmadığına dair soru işaretleri var.
2010 draft sınıfı, derinlik bakımından da pek iyi gözükmüyor. NBA’e çok sayıda yan parça sundular diyemeyiz. Yine de bu açıdan en kötüsü değiller. Draft sınıfının bust oyuncuları ise 4. sıra seçimi Wesley Johnson ve 6. sıra seçimi Ekpe Udoh. Her iki oyuncu da ilerleyen safhalarda Avrupa’ya ayak bastı.
9. 2015 NBA Draftı
All-Star: Devin Booker, Karl-Anthony Towns, Kristaps Porzingis, D’Angelo Russell
Diğerleri: Christian Wood, Myles Turner, Terry Rozier, Kelly Oubre, Bobby Portis, Josh Richardson, Norman Powell, Montrezl Harrell, Cedi Osman
2015 draft sınıfı da beklentiyi karşılayamayanlardan. NBA’de gerçekten belli bir seviyenin üstüne koyabileceğimiz oyuncu sayısı 10’u geçmiyor. All-Star oyuncular da listedeki diğer sınıflara göre biraz zayıf. D’Angelo Russell ve Kristaps Porzingis yalnızca bir kez All-Star seçilebildi. İkisi de yıllardır o seviyeden uzak. Karl-Anthony Towns ise ender bir uzun ama yıllar boyunca sakatlık ve liderlik konularında soru işaretleri vardı. Devin Booker, bu sınıfta hayal edilen seviyeye ulaşan tek yıldız adayı oldu diyebiliriz.
İlk 10 sıranın çoğunluğu hayal kırıklığı: 3. sıra seçimi Jahlil Okafor, 5. sıra seçimi Mario Hezonja, 6. sıra seçimi Willie Cauley-Stein, 7. sıra seçimi Emmanuel Mudiay, 8. sıra seçimi Stanley Johnson, 9. sıra seçimi Frank Kaminsky, 10. sıra seçimi Justise Winslow.
Diğer bir tuhaflık ise şu: İkinci tur seçimlerinin 15 tanesi bir kez bile NBA parkesine adım atmadı. Dört tanesi de 50 maçı bile göremeden ligden silindi. Normalde bu sayının daha yüksek olmasını beklersiniz.
8. 2013 NBA Draftı
All-Star: Giannis Antetokounmpo, Rudy Gobert, Victor Oladipo
Diğerleri: CJ McCollum, Steven Adams, Robert Covington, Kentavious Caldwell-Pope, Dennis Schroder, Seth Curry, Tim Hardaway Jr, Otto Porter, Mason Plumlee, Kelly Olynyk
Bu draft sınıfının gelişimi biraz zaman aldı. All-Star seçilen üç oyuncu ve CJ McCollum’dan bahsediyorum. Dört oyuncu da lige girdiklerinde ortalığı kasıp kavurmadı. Ancak zamanla ligde daha iyi noktalara geldiler. McCollum 2016’da MIP ödülünü kazandı ve o günden beri istikrarlı olarak 20 sayı ortalama yapıyor.
Victor Oladipo, kariyerinin 5 ve 6. senelerinde olgunlaşarak iki kez All-Star seçildi. Sakatlığı sebebiyle zirve yılları çok kısa sürdü ama herkesin gönlüne taht kurdu. Rudy Gobert ise, her ne kadar NBA’in en tartışmalı oyuncusu olsa da, 3 kez Yılın Savunmacısı (DPOY) seçildi.
2013 draft sınıfını gün kurtaran kişi Giannis Antetokounmpo oldu. MVP ve DPOY ödüllerinin yanı sıra Milwaukee’yi şampiyonluğa taşıdı. Bugün ligin en iyi oyuncularından birisi.
NBA tarihinin en kötü ilk sıra seçimi Anthony Bennett, bu sınıfın imajını fena şekilde zedeliyor. Ancak Giannis’in varlığı ve diğer bireysel ödüller sayesinde 2015 sınıfının bir adım önüne geçiyorlar.
7. 2019 NBA Draftı
All-Star: Ja Morant, Zion Williamson, Darius Garland
Diğerleri: Tyler Herro, Nic Claxton, RJ Barrett, Jordan Poole, Keldon Johnson, Cam Johnson, PJ Washington, De’Andre Hunter, Kevin Porter, Grant Williams, Brandon Clarke, Lu Dort
2019 draft sınıfı aslında düşünüldüğü kadar kötü değil. Bu oyuncular henüz 4. senesini bile tamamlamadı ama 4 tane All-Star ve çok sayıda kaliteli oyuncu çıktı. Jordan Poole şampiyonluğa katkı yaptı, Tyler Herro 20 sayı ortalamayla 6. adam ödülünü kazandı, Nic Claxton ligin en iyi savunmacıları arasına girdi. Diğerleri ise takımlarında ya ilk beş oyuncusu ya da ana rotasyonun parçası.
Bu sınıfın ana başlığı Zion – Morant rekabetiydi. Bu rekabet Zion’un sakatlıklarından ötürü biraz sönük kaldı. Morant, saha dışındaki vukuatlarına rağmen bu yarışı şu anda önde götürüyor. Zion Williamson, sahaya çıktığında ligin en etkili hücum güçlerinden birisi olsa da, sahaya çıkamıyor. Buna rağmen her iki genç yıldız da bu ligin geleceğinde önemli yer tutuyor. Asıl beklenmeyen ise Darius Garland oldu. Genç oyun kurucu, kısa sürede büyük gelişim sağladı ve “yarışta ben de varım” mesajı verdi.
6. sıra seçimi Jarrett Culver ve 8. sıra seçimi Jaxson Hayes bu draftın hayal kırıklığı oldu. Bu özellikle Culver için geçerli çünkü henüz çaylak kontratını bile tamamlayamadan ligden silinme aşamasına geldi.
6. 2016 NBA Draftı
All-Star: Domantas Sabonis, Jaylen Brown, Brandon Ingram, Fred VanVleet, Pascal Siakam, Dejounte Murray, Ben Simmons
Diğerleri: Jamal Murray, Malcolm Brogdon, Jakob Poeltl, Alex Caruso, Buddy Hield, Dorian Finney-Smith, Ivica Zubac, Caris LeVert, Malik Beasley
2016 draft sınıfı yedi yılda tam yedi All-Star çıkarmayı başardı. Fakat bu sınıfın sorunu şu: All-Star oyuncuların hiçbiri kendi takımının ana sürükleyici oyuncusu değil. Siakam şampiyon oldu ama Kawhi’ın gölgesindeydi. Brown geçen yıl NBA finali oynadı ama Tatum’ın yanında ikincil opsiyondu. Belki Kings macerası sebebiyle Sabonis’i ayrı tutabiliriz ama o da henüz bir şey kanıtlamış değil. Yine de 2016 draft sınıfı bizleri tatmin ediyor.
Sınıfın en ilginç hikayesi ise tabi ki Ben Simmons. Görüp görebileceğimiz en tuhaf kariyer eğrisine sahip belki de. “LeBron’un veliahtı” olarak başladı, ilk senesi sakatlığa kurban gitti, üç kez arka arkaya All-Star seçildi ama şimdi ligin en çok eleştirilen oyuncusu. Hayal kırıklığı olduğu kesin ama “bust” etiketi yapıştırmak doğru değil.
All-Star oyuncuların dışında birçok kaliteli oyuncu var. Murray ve Brogdon şampiyonluk adaylarında önemli rol oynuyor, Caruso çoktan yüzük kazandı, Poeltl en etkili boyalı alan savunmacılarından, Hield ise en iyi şutörlerden. Sınıfın en büyük hayal kırıklıkları ise 4. sıra seçimi Dragan Bender ve 10. sıra seçimi Thon Maker.
5. 2012 NBA Draftı
All-Star: Anthony Davis, Draymond Green, Damian Lillard, Bradley Beal, Khris Middleton, Andre Drummond
Diğerleri: Harrison Barnes, Jae Crowder, Evan Fournier, Terrence Ross, Will Barton
2012 draft sınıfı lige çok değerli isimler kazandırdı. NBA şampiyonları, yıldız skorerler, çok yönlü savunmacılar ve birden çok All-Star olmuş oyuncular. Bireysel anlamda Anthony Davis bu sınıfın başını çekiyor. Takım başarısı ve NBA tarihindeki konumu bakımından Draymond Green de çok değerli bir isim. Damian Lillard da kesinlikle 20 yıl sonra hatırlanacak bir yıldız. Fakat bu sınıfın eksiği tam da bu noktadan sonra başlıyor.
Fark ettiyseniz, All-Star oyuncular ve diğerleri arasında uçurum var. 2012 draft sınıfının en büyük eksiği derinlikti. Diğerleri kısmında adı geçen yan parçalar dışında birilerini bulmak çok zor. Kariyer dakika ortalaması 26’nın üstüne çıkan yalnızca sekiz oyuncu var. Buna rağmen yıldız oyuncuların varlığı, 2012 sınıfını diğerlerinden ayırıyor.
2012’nin en büyük hayal kırıklığı ise 2. sıra seçimi Michael Kidd-Gilchrist oldu. Müthiş bir savunmacı olsa da şutu yoktu ve ideal rolünü bulmakta zorlandı.