by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Bu yazı 11 Mart 2023 tarihinde Fadeaway World‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Günümüzde basketbolseverler arasında en çok tartışılan konuların başında muhtemelen geçmiş zamanın yıldızlarının şimdinin basketbolunda ne tür bir etki yaratabilecekleri geliyor. 1980 ve 90’lı yılların süper yıldızları, gününüzde de benzer bir etki yaratabilirler mi? Günümüz basketbolunun süper yıldızları, 80’li ve 90’lı yıllarda NBA’de yer alsalar nasıl performanslar ortaya koyarlardı?
Bu sorular hiçbir zaman net bir cevapla açıklığa kavuşamayacak olsalar da günümüzde halen basketbolseverler tarafından sıkça tartışılıyorlar.
Biz ise yapılan bu tartışmalardan ilham alarak bugün her NBA takımının ilk beşine geçmiş dönemden bir kulüp efsanesini en iyi dönemindeki haliyle dahil ediyoruz. Yaptığımız bu eklemelerle birlikte takımların ligdeki şampiyonluk şansını arttırmaya çalışacağız. Bunun yanı sıra modern basketbola geçmiş zamandan bir oyuncu eklemenin ne gibi katkılar sağlayabileceğini de tartışacağız.
İlk Beş: Trae Young, Dejounte Murray, Dominique Wilkins, John Collins, Clint Capela
Eklenen Efsane: Dominique Wilkins
Listemize NBA tarihinin en unutulmaz skorerlerinden biri olan Dominique Wilkins’i günümüz Atlanta Hawks‘unun ilk beşine ekleyerek başlıyoruz. Bu eklemeyle birlikte Hawks’un Trae Young, Dejounte Murray ve John Collins gibi oyunculardan gelen hücumu gücünü farklı bir boyuta çıkarmayı hedefliyoruz. Kariyerinin zirvesinde maç başına 30.0 sayı ortalamasına ulaşan Wilkins, sahadaki varlığıyla takımın kısaları Young ve Murray’i epey rahatlatacak bir yıldız.
Öte yandan Dominique Wilkins, kariyerinin herhangi bir aşamasında iyi bir savunmacı olarak görülmedi. Bu nedenle günümüz Atlanta Hawks ilk beşindeki varlığı, elbette takım savunmasına bir miktar zarar verecektir. Yine de hücumda sağlaması muhtemel müthiş katkıyla Wilkins, Hawks’un gücüne güç katacaktır.
İlk Beş: Marcus Smart, Jaylen Brown, Larry Bird, Jayson Tatum, Al Horford
Eklenen Efsane: Larry Bird
Larry Bird eklemesiyle birlikte Boston Celtics, günümüzde muhtemelen ligin en büyük 1 veya 2 şampiyonluk adayından biri olurdu. Sahada skorerliği, şutörlüğü, oyun zekası, pasörlüğü ve savunmacılığıyla komple bir yıldız olan Bird, Celtics’in özellikle hücum gücünü bambaşka boyutlara çıkarabilirdi.
Celtics’te Tatum, Brown ve Bird üçlüsü, muhtemelen yarattıkları hücum tehdidiyle rakip savunmaların başını epey ağrıtırlardı. Örnek vermek gerekirse Brown’un çembere atak ettiği durumlarda Bird veya Tatum ikilisinden biri, kendilerini boşa çıkararak ceza şutunu rahatlıkla atabilirlerdi.
İlk Beş: Jason Kidd, Spencer Dinwiddie, Mikal Bridges, Cameron Johnson, Nic Claxton
Eklenen Efsane: Jason Kidd
Şu sıralar Kyrie Irving ve Kevin Durant’in takımdan ayrılmasıyla birlikte zorlu bir dönemden geçen Brooklyn Nets‘te Jason Kidd, takımda ipleri eline alarak müthiş bir katkı sağlayabilirdi. Nets’te yeni ilk beşin henüz adaptasyon sürecini tamamlamadığını düşünecek olursak Kidd, liderliği ve oyun zekasıyla geçiş sürecini çok daha kolay bir hale getirebilirdi.
Kariyerinde ilk olarak oyun kuruculuk becerileri ve pasörlüğüyle öne çıksa da Jason Kidd, kariyerinin zirvesindeyken ligin en iyi kısa savunmacılarından bir tanesiydi. Kariyeri boyunca tam 9 kez yılın en iyi savunma beşine seçilen Kidd, Nets’te takım savunmasına muhtemelen epey dikkat çekici bir katkı sağlardı. Özellikle ilk beşte Claxton ve Bridges gibi etkili savunmacıların varlığını da düşündüğümüz zaman Nets, Kidd’le birlikte ligin en iyi savunma takımlarından birine dönüşebilirdi. Şampiyonluk şansı çok zor gözükse de Brooklyn Nets, playoffta çoğu takımın kaçmak isteyeceği türden sert bir ekip olabilirdi.
İlk Beş: LaMelo Ball, Terry Rozier, Gordon Hayward, PJ Washington, Alonzo Mourning
Eklenen Efsane: Alonzo Mourning
Şu sıralar Charlotte Hornets, NBA’in en kötü takımlarından biri olarak görülüyor. LaMelo Ball’un uzun süredir sahalardan uzak kalmasıyla birlikte Terry Rozier ve Gordon Hayward ikilisi, takımı ayakta tutmakta zorlanıyorlar. Bu noktada Alonzo Mourning, Hornets’e geri dönerek oyunun her iki tarafında da düzenli olarak katkı veren güvenilir bir yıldız olabilirdi.
Charlotte Hornets formasını giydiği dönemde ligin en iyi savunmacılarından biri olan Mourning, 3 yıllık Hornets serüveninde maç başına 21.0 sayı ve 10.5 ribaund ve 3.0 blok ortalamalarıyla mücadele ediyordu. Şampiyonluk ihtimali imkansız olsa da Hornets, Mourning’le birlikte hiç değilse sağlam bir savunma takımına dönüşebilirdi.