by Eddie Bitar / Çeviri: Berkay Terzi / info@eurohoops.net
Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 16 Mart 2023 tarihinde Fadeaway World‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA takımlarının hedefi her zaman bir şekilde final serisine ulaşmaktır. Bunu başarmak kesinlikle kolay değil çünkü sadece bir tanesi imrenilen NBA yüzüğünü takma şansına sahip. Bu nedenle, bir takımın yüzüğü kazanmak bir yana, NBA Finaline yaklaşabilmesi için bile çok sayıda faktör gerekiyor. En önemli faktör ise oyuncuların yetenek seviyesi çünkü sahada yıldızların ve görev adamlarının ideal karışımına ihtiyaç var.
Çoğu oyuncu NBA Finaline ulaşsa bile ilerleyen yıllarda o sahneye geri dönmekte zorlanabiliyor. Bu yüzden düzenli olarak final oynamak ve kusursuz bir başarı oranına ulaşmak hiç kolay değil. LeBron James, Kobe Bryant, Larry Bird, Shaq gibi efsanevi isimler bile en az bir kez final kaybetti. Bu oyuncuların bile kaybetmesi, birinin finallerde namağlup olmasının ne kadar nadir bir şey olduğunu kanıtlıyor.
3 NBA Finali, 3 Yüzük
– Toni Kukoc (Chicago Bulls)
– Bruce Bowen (San Antonio Spurs)
– B.J. Armstrong (Chicago Bulls)
– Sam Cassell (Houston Rockets ve Boston Celtics)
– Mario Elie (Houston Rockets ve San Antonio Spurs)
– Luc Longley (Chicago Bulls)
– Bill Cartwright (Chicago Bulls)
– John Paxson (Chicago Bulls)
– Stacey King (Chicago Bulls)
– Scott Williams (Chicago Bulls)
– Randy Brown (Chicago Bulls)
– Jud Buechler (Chicago Bulls)
– Gerald Henderson (Boston Celtics ve Detroit Pistons)
– Gene Conley (Boston Celtics)
– JaVale McGee (Golden State Warriors ve Los Angeles Lakers)
– Patrick McCaw (Golden State Warriors ve Toronto Raptors)
Bir dizi Chicago Bulls oyuncusu, NBA Finallerini 3-0’lık dereceyle tamamladı. Toni Kukoc gibi bir oyuncunun yanı sıra Luc Longley, Bill Cartwright ve John Paxson gibi rol oyuncuları 1990’ların Chicago Bulls’una yardım etti. Michael Jordan, Phil Jackson ve Scottie Pippen’ın öncülük ettiği Bulls, o dönem kendi rolünde uzman oyunculara ihtiyaç duyuyordu. Bench skorerleri (Kukoc), uzunlar (Cartwright, Longley) ve şutörler (Paxson, Armstrong) onlara aranan desteği sağladı. Jordanlı Bulls kadrosu, iki kez “three-peat” yaptı ve altı şampiyonluk kazandı. O yüzden bu kadar çok Bulls oyuncusu görmek sürpriz değil.
Toni Kukoc bu listede belki de en çok öne çıkan oyuncu çünkü ikinci three-peat döneminde Bulls’a önemli katkılar verdi. 210 cm boyundaki Kukoc, üçlükten ribaunda kadar birçok şey yapıyordu ve o dönem için alışılmamış bir oyuncuydu. 18 final maçında 12.1 sayı, 4.2 ribaund ve 2.9 asistle oynadı. Kariyerini Hall of Fame ile taçlandırdı.
Bruce Bowen, listede yer alan bir başka yüksek profilli oyuncu çünkü döneminin en iyi kanat savunmacılarından birisiydi. Bowen, “kazanmak için her yol mübah” dedi ve San Antonio Spurs için gerçekten de ne gerekiyorsa yaptı. Spurs ile kazandığı üç şampiyonluk yüzüğünün yanına sekiz kez En İyi Savunma Takımları başarısı ekledi. Kariyeri boyunca bir rol oyuncusu olarak inanılmaz derecede etkiliydi.
İki Houston Rockets oyuncusu da bu listede yer alıyor (Mario Elie, Sam Cassell) çünkü her iki guard da Hakeem Olajuwon liderliğindeki Rockets takımları için önemli rotasyon parçalarıydı. Basketbol zekaları ve sertlikleri sayesinde Rockets’ta ikonik görev adamları oldular. Taraftarlar bu ikilinin 1994 ve 1995 NBA Finalleri performansı için minnettar. Elie 1999’da Spurs ile kazandı. Cassell ise 2008’de Celtics ile üçüncü yüzüğünü taktı.
4 NBA Finali, 4 Yüzük
– Pep Saul (Rochester Royals ve Minneapolis Lakers)
– Jim Pollard (Minneapolis Lakers)
– Will Perdue (Chicago Bulls ve San Antonio Spurs)
Pep Saul, 1950’lerin ilk yarısında basketbol oynayan 188 cm boyundaki bir şutör garddı. 1951 yılında Rochester Royals ile şampiyonluk kazansa da buna büyük bir katkısı olmadı çünkü finallerde sayı ortalaması yalnızca 0.8’di. 1952, 1953 ve 1954 yıllarında süperyıldız pivot George Mikan’ın liderlik ettiği Minneapolis Lakers ile yüzük serisine devam etti. Pep Saul, Mikan gibi bir isimle aynı takımda bulunduğu için şanslıydı ve dört NBA Finalini 6 sayı ortalamasıyla tamamladı.
Minneapolis Lakers’ın diğer bir ismi, fotoğrafta solda yer alan Jim Pollard idi. Sağda yer alan George Mikan’a Pep Saul’dan daha fazla katkısı oldu. 29 final maçında 13.4 sayı ortalaması yakalayan kısa forvet, dört kez de All-Star oldu ve kariyerini Hall of Fame ile taçlandırdı.
Will Perdue, üçü Chicago Bulls ve biri San Antonio Spurs ile olmak üzere dört NBA şampiyonluğu kazandı. 213 boyundaki pivot, hücumda gelişmiş yeteneklere sahip değildi ama ribaund toplar, sahadaki pis işleri yapardı. Bu yüzden her iki şampiyonluk takımında da yedek pivot olarak değer kazandı.
5 NBA Finali, 5 Yüzük
– George Mikan (Minneapolis Lakers)
– Ron Harper (Chicago Bulls ve Los Angeles Lakers)
– Steve Kerr (Chicago Bulls ve San Antonio Spurs)
– Larry Siegfried (Boston Celtics)
Az önce de ismini andığımız George Mikan, NBA tarihinin ilk dominant süperyıldızı olarak kabul edilir. 208 cm boyundaki uzun, 1950’lerde durdurulmazdı ve bu yüzden yedi yıllık kısa kariyeri boyunca beş şampiyonluk kazandı. Mikan, akranlarından daha büyük, daha yetenekli ve daha baskındı. Finallerdeki 23.9 sayı ortalaması bunun kanıtı.
Kombo guard Ron Harper ise oyun kurmada, skor üretmede ve özellikle savunmada olağanüstüydü. Harper, Michael Jordan liderliğinde ikinci three-peat yapan Bulls kadrosunun önemli bir parçasıydı. Burada üç yüzük taktıktan sonra 2000 ve 2001’de Shaq ile Kobe’ye dahil oldu. Lakers takımlarında kazandığı iki yüzükle bir elinin parmaklarını doldurdu.
Steve Kerr yıldız bir oyuncu değildi ama %45.4 üçlük yüzdesiyle tarihin en iyi şutörlerinden birisi olarak kabul edildi. Bu yetenekleri onu şampiyonluk kadrolarında ikonik bir rol oyuncusu yaptı. Bulls ile üç (96, 97, 98) ve Spurs ile iki yüzük (99, 03) kazandı. Finallerde 28 maçta ortalama 12 sayı, 3 asist üreten Celtics guardı Larry Siegfried, 11 yüzüğü bulunan Bill Russell liderliğindeki çok yetenekli bir kadrodaydı.
6 NBA Finali, 6 Yüzük
– Michael Jordan (Chicago Bulls)
– Scottie Pippen (Chicago Bulls)
Michael Jordan – Scottie Pippen ortaklığının kusursuz bir Final karnesine sahip olması ve bunu başka hiçbir oyuncuyla paylaşmaması sürpriz değil. Bu konuda Bill Russell dışında Jordan’dan daha başarılı birisini bulmak zor. Majesteleri, finallerde 33.6 sayı – 6.0 asist – 1.8 top çalma ortalamalarıyla Bulls hanedanlığını altı kez mutlu sona taşıdı ve işini sahanın her iki tarafında da aksatmadan yaptı. Maç kazandıran ikonik şutlarına baktığımızda, Finallerde MJ’den daha iyi bir bitirici yoktu. 1998 Finalleri 6. maçı buna en net örnek…
Scottie Pippen ise Jordan’ın üstüne yönelen spot ışıklarından ötürü yeterince saygı göremiyor. Fakat NBA tarihindeki en etkili iki yönlü kanatlardan biriydi ve döneminin ötesinde bir oyuncuydu. Pippen, Majesteleri ile birlikte 6’da 6 yaptı ve Bulls hanedanlığının ikonik bir figürü oldu. Scottie Pippen, final serilerinde 19 sayı – 8.3 ribaund – 5.9 asist – 1.9 top çalma – 1.1 blok ortalamalarıyla oynadı ve iki yönlü dominantlığını sergiledi.
7 NBA Finali, 7 Yüzük
– Robert Horry (Houston Rockets, Los Angeles Lakers, San Antonio Spurs)
– Jim Loscutoff (Boston Celtics)
“Big Shot Rob” lakabıyla tanınan Robert Horry, 16 yıllık NBA kariyerinde düzenli olarak şampiyonluk takımlarında görev aldı. 1994 ve 1995’te Olajuwon’lu Rockets, 2000-2002 yılları arasında Shaq ve Kobe’li Lakers, 2005 ve 2007’de Duncan önderliğindeki Spurs kadrolarında rol oynadı. Horry, NBA Finallerinde 7’de 7 yaparak unutulmaz bir oyuncu haline geldi.
Robert Horry hiçbir zaman yüksek profilli bir oyuncu olmadı. Hatta kariyerinde sadece iki kez çift haneli sayı ortalaması yakaladı ama her şampiyonluk adayının görmek isteyeceği bir görev adamıydı. Fiziği, dış şutu, savunması ve en önemlisi de clutch şutlarıyla tanındı. Horry, doğru zamanda doğru yerde olmak tabirinin vücut bulmuş hali.
Dokuz yıllık kariyerinde (1955-1964) Loscutoff, 1960’ların efsanevi Boston Celtics kadrosunun bir parçası olarak yedi şampiyonluk takımının bir üyesiydi. Kısa forvet Loscutoff, fiziksel gücü ve savunma etkisiyle Bill Russell’ın yanında önemli bir isimdi. Loscutoff0 emekliliğinden sonra Hall of Fame seçildi.
8 NBA Finali, 8 Yüzük
– John Havlicek (Boston Celtics)
– Tom Sanders (Boston Celtics)
– K.C. Jones (Boston Celtics)
NBA Finalinde 8’de 8 yapmak gerçekten sıra dışı bir şey ve belki de bir daha asla yaşanmayacak. Üç efsane oyuncu da, şaşırtıcı olmayan bir şekilde, 1960’larda ligi domine eden Boston Celtics takımında oynadı. Havlicek ayrıca 1970’lerde iki şampiyonluk daha kazandı ve 1974 Finalleri MVP ödülünü aldı. John Havlicek, 8’de 8 yapan üç isim arasında en iyisi. Süperyıldız forvet, tüm zamanların en iyi oyuncularından birisi ve Finallerde 47 maçta 21.7 sayı, 7.4 ribaund, 4.1 asist üretti.
Bir başka Boston Celtics efsanesi Tom Sanders ise Finallerde oynadığı 43 maçta 10.5 sayı ve 6.4 ribaund üretti. Sanders, Havlicek ile 1963 ve 1969 yılları arasında takım arkadaşlığı yaptı. Havlicek 1974 ve 1976’daki şampiyonluklarla sayıyı sekize tamamlarken Sanders, Havlicek lige girmeden önce 1961 ve 1962’de Celtics ile iki yüzük taktı. Sanders, esas olarak bir rol oyuncusuydu ve tek bireysel ödülü bir kez En İyi Savunma Takımı’na girmesiydi. Ancak sekiz şampiyonluk, onun için Hall of Fame kapısını açıyordu.
KC Jones, efsane Celtics hanedanlığının bir başka önemli görev adamıydı. Ligde 9 sezon kalan oyun kurucu, 1959’da lige girdi ve ilk sekiz senesinde üst üste sekiz şampiyonluk kazandı. 1967’de emekli oldu. KC Jones tam bir winner. NBA’e girmeden önce kolejde kazandığı iki şampiyonluğun yanına, asistan koç ve baş koç olarak kazandığı dört NBA yüzüğünü de dahil etti.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!