NBA’den Kalıcı Olarak Uzaklaştırılan 11 Oyuncu

31/Mar/23 11:19 Mart 31, 2023

Berkay Terzi

31/Mar/23 11:19

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, NBA’den kalıcı olarak kovulan oyuncuları listeledi.

by Nick Mac / Çeviri: Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Eurohoops’un deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımız için düzenlediği açık arttırmaya buraya tıklayarak katılabilirsiniz.

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 16 Mart 2023 tarihinde Fadeaway World‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA tarihinde zaman zaman sert sonuçlara sebep olan skandallar patlak veriyor. Takım sahiplerinden oyunculara kadar her NBA mensubu, lig tarafından belirlenen kurallara uyum sağlamak zorunda. Bu açıdan NBA’in de diğer meslek dallarından bir farkı yok. Kurallar aşırı düzeyde ihlal edildiğinde, bunun geri dönüşü ligden uzaklaştırma veya kalıcı olarak kovma olabilir.

Bugün, NBA’den kalıcı olarak uzaklaştırılan ve bir daha lige geri dönme şansı olmayan basketbolculara odaklanacağız. Bu oyuncular, madde bağımlılığından bahis şikesine kadar birçok skandal sebebiyle kariyerini erken noktaladı. Eurohoops Çeviri, bu isimlerin hikayesini konu aldı.


Ralph Beard

NBA tarihinin ilk yasaklama kararı, üniversite düzeyinde yaşanan bahis şikesi skandalının sonucunda gerçekleşti. Bunun ilk örneklerinden biri, 1950’lerin başında Indianapolis Olympians oyuncuları Ralph Beard ve Alex Groza’dan geldi. Beard, Kentucky Üniversitesi’ne gitti ve 1949 BAA Draftı’nda Chicago Stags tarafından 10. sıradan seçildi. Çaylak sezonunda En İyi NBA Beşleri’ne seçilecek ve %36.3 ile 14.9 sayı ortalaması yakalayacaktı.

Ertesi sezon Beard, kısa kariyerinde ilk ve son kez All-Star seçildi. Sezonun sonunda Beard, NBA’i sarsan bir “point-shaving” skandalına karıştı. “Point-shaving”, maçların galibini değiştirmeden skoru değiştirmeyi amaç edinen bir tür bahis şikesiydi. Suçunu itiraf eden Ralph Beard, NBA’den ömür boyu men cezası aldı. Ancak 2007’de vefat edene kadar basketbol camiasında saygı görmeye devam etti.

Alex Groza

Alex Groza, Ralph Beard’ın Kentucky’deki takım arkadaşıydı. 201 cm boyunda olmasına rağmen ligde saygı gören yıldız bir pivottu. Groza’nın çengelli atışı ve sırtı dönük ayak hareketleri savunmalar için büyük tehditti. Büyük bir potansiyel vadeden Groza, Beard ile aynı skandala karıştı ve cezası da farklı olmadı.

1949 Draftı’nda 2. sıradan seçilen Groza, 1950 sezonunda 23.4 sayı üretti, %48 şut yüzdesiyle lig lideri oldu ve Yılın Çaylağı oldu. Groza, Indianapolis’teki ikinci sezonunda ilk kez All-Star oldu ve ikinci kez En İyi NBA Beşleri’ne seçildi. 66 maçta 21.7 sayı ve 10.7 ribauntla oynaıd ve %47 şut yüzdesiyle bir kez daha lig lideri oldu. Kariyerine olağanüstü bir başlangıç yapmasına rağmen kolej basketbolundaki bahis skandalına karıştığını itiraf etti.


Norm Mager

Norm Mager, 1950 NBA Draftı’nda 50. sıradan Baltimore Bullets’a seçildiğinde ondan pek bir beklenti yoktu. Mager, draftta bir şans elde etmek için üniversite kariyerinin sonuna doğru çıkış yapan ortalama bir kolej oyuncusuydu. CCNY Beavers’ın aynı sezonda hem NIT hem de NCAA turnuvalarını kazanmasına katkıda bulundu ve bunu başaran tek kolej takımı oldular.

Mager, 1950-51 sezonunda Bullets forması giyecek ve 4.6 sayı, 2.2 ribaund ortalamalarıyla sadece 22 maçta görev alacaktı. CCNY Beavers günlerinde “point-shaving” skandalına karıştığı için kariyeri kısa kesildi. Mager ve ülke çapında yedi kolejden 32 oyuncu, maç skorunu manipüle etmek için rüşvet aldı. Mager’e ömür boyu men cezası aldı ve hayatı boyunca basketboldan uzak kaldı.

Gene Melchiorre

1950’lerin “point-shaving” skandalında dikkat çeken son oyuncu, Bradley Üniversitesi’nden Gene Melchiorre oldu. ABD Ordusu’nda görev yaptıktan ve ordu takımı için oynadıktan sonra ülke çapında çok sayıda kolej tarafından yoğun ilgi gördü. Sadece 173 cm boyunda ve 79 kg ağırlığında olmasına rağmen kolejde sayısız maça çıktı.

Melchiorre, elit seviyedeki skor ve pas yetenekleri sebebiyle en iyi hücumculardan biri olarak kabul edildi. 1951 NBA Draftı’nda ilk sıradan Baltimore Bullets’a seçildi seçildi. Ne yazık ki, ligde bir maç bile oynayamadan bahis skandalına karışacak ve sonuç olarak ligden kalıcı olarak uzaklaştırılacaktı.


Jack Molinas

Jack Molinas, Columbia Üniversitesi’ndeki günlerinde bir yıldızdı. 1950-1953 yılları arasında takımın skor lideri oldu ve bu süreçte okulun rekorlarını kırdı. Bu rekorlar zaman içerisinde kırılmış olsa da okul tarihinde iz bıraktı. Molinas, 1953 NBA Draftı’nda Fort Wayne Pistons tarafından üçüncü sırada seçildi ve profesyonel kariyeri başlamış oldu.

Molinas, 1953-54 sezonundaki ilk 32 maçında 11.6 sayı ve 7.1 ribaund ortalamaları yakaladı. Bu rakamlar, NBA’e yeni başlamış bir çaylak için iyi görünüyordu. Ancak gelecek vadeden kariyeri kısa süre içinde noktalanacaktı. Molinas bir yandan Pistons forması giyiyor, öte yandan kendi takımı üzerine bahis oynuyordu. Bu sarsıcı skandalın ardından 1953-54 sezonunda NBA’den banlandı. 1975’te 43 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Jack Molinas’ın skandallarla dolu yaşamını daha önce detaylı şekilde konu almıştık.

Roger Brown

Roger Brown’ın NCAA ve NBA’den kovulması, bu listedeki en ilginç vakalardan biri. Brown, Brooklyn’deki George Wingate Lisesi’nin yıldızıydı ve Dayton Üniversitesi’ne imza atmaya hazırdı. Ancak, Dayton kampüsüne adım atmadan önce, yukarıda adından söz ettiğimiz Jack Molinas ile ilişki kurduğu için NCAA ve NBA’den yasaklandı.

Brown hiçbir zaman suç işlemedi ve “point-shaving” skandalından bile suçlu bulunmadı. Tek ihlali Jack Molinas ile ilişki kurmaktı. Yine de, Indiana Pacers ile ABA’da yıldız kariyerine sahip olacaktı. ABA’deki ilk beş sezonunda dört kez All-Star seçildi ve 1969-1971 arasında üç kez ortalama 20 sayının üstüne çıktı. Brown, 1968’den 1975’e kadar süren ABA kariyerinde Pacers ile üç şampiyonluk kazandı. Ancak 1975’teki NBA-ABA birleşmesinin ardından emekli olmak zorunda kaldı.


John Drew

Lise takımını 1972’de bir eyalet şampiyonasına götürdükten sonra gözünü Gardner-Webb Üniversitesi’ne dikti. Üniversitede birinci sınıf öğrencisi olarak 24.4 sayı, ikinci sınıf öğrencisi olarak 25.9 sayı ve 13 ribaunt üretti. Drew, para kazanma zamanının geldiğine karar vererek kolej kariyeri erken tamamladı. Atlanta Hawks tarafından 1974 NBA Draftı’nın 25. sırasında seçildi.

Drew, 70’lerde Hawks‘ta önemli bir isimdi çünkü daha ikinci senesinde 20 sayı ortalaması yakalayan bir skorere dönüştü. 1976’da ve 1980’de iki kez All-Star seçildi. 1983’ten 1985’e kadar Jazz ile üç başarılı yıl geçirdi ama saha dışında bir dizi sorunla karşılaştı. John Drew, tekrarlayan madde bağımlılığı sorunları ve rehabilitasyon süreci nedeniyle NBA’den kalıcı olarak yasaklandı. 11 yıllık kariyerinde 739 normal sezon maçında 20.7 sayı ortalaması yakaladı. Hala NBA tarihinde en çok sayı atan 25. sıra seçimi ve hala bir Atlanta Hawks efsanesi.

Chris Washburn

Chris Washburn, 1987 ve 1988 sezonlarında Golden State Warriors ve Atlanta Hawks ile oynayan bir pivottu. NC State Üniversitesi’nde iki yıl forma giydi ve 17.6 sayı, 6.7 ribaundla yıldızlaştı. Warriors, 1986 NBA Draftı’nda onu üçüncü sıradan seçecekti ama bunun bir bedeli vardı.

O zamanlar Washburn’ün madde bağımlılığı ile mücadele ettiği biliniyordu. NBA’de Warriors ve Hawks ile 72 maça çıkacak ama üç yıl içinde üç kez başarısız uyuşturucu testi vermesi nedeniyle ligden kalıcı olarak uzaklaştırılacaktı. Washburn, kariyeri kısa sürede bittiği için tarihin en kötü draft seçimlerinden biri olarak anılıyor. Washburn’ün oğlu Julian, 2018-19’da Grizzlies formasıyla 18 maça çıktı.

Roy Tarpley

Michigan Üniversitesi’ndeki başarılı bir kolej kariyerinden sonra 1986 NBA Draftı’nda 7. sıradan Dallas Mavericks‘e seçildi. Çaylak senesinde 75 maçta 7.5 sayı ve 7.1 ribaund ortalamaları yakaladı. 1988’de ligdeki ikinci sezonunda Tarpley, 81 maçta 13.5 sayı ve 11.8 ribaund yaptığında Yılın Altıncı Adamı seçildi.

Tarpley, 1990-91 sezonu başında istikrarlı bir şekilde daha iyi hale geliyordu ve beş maçta 20 sayı – 11 ribaundun üzerinde ortalama yakaladı. Bununla birlikte, uyuşturucu testlerinde defalarca başarısız olduktan sonra üç sezonluğuna ligden uzaklaştırıldı. Tarpley, 1995 yılında Dallas’a geri döndü ve 55 maçta 12.6 sayı – 8.2 ribaund üretti. Ancak 1995 sezonundan sonra başka bir başarısız uyuşturucu testi vermesi nedeniyle kalıcı olarak uzaklaştırıldı. Mavericks tarihindeki en umut verici yıldızlardan birinin kariyeri böylece sona erdi. Tarpley, NBA’den uzak kaldığı yıllarda Olympiakos ve Aris’in formasını da terletti.


Richard Dumas

Richard Dumas’ın hikayesi bu listedeki en üzücü olanlardan biri. Dumas, kolejde Oklahoma State’te üç yıl forma giydi ve 1991 NBA Draftı’nda 46. sıradam Phoenix Suns‘a seçildi. Ancak, madde bağımlılığı nedeniyle bir maç bile oynayamadı ve bir yıllığına ligde uzaklaştırdı. Dumas, NBA’de ilk olarak 1992-93 sezonunda görev aldı ve 19 maça çıktı.

Dumas, 1992-93 sezonunda olağanüstüydü ve Suns‘ın NBA Finallerine ulaşmalarına yardımcı olmak için 15.8 sayı ortalaması tutturdu. 1993-94 sezonunda bir kez daha ligden uzaklaştırıldı. 1995’te Suns ile 15 maç, 1996’da Sixers ile 39 maç oynadı. Ancak 1996’da başarısız bir uyuşturucu testi daha verdi ve tekrarlanan suçları nedeniyle NBA’den kalıcı olarak yasaklandı.

Micheal Ray Richardson

Micheal Ray Richardson’ın hikayesi ve ligde kalıcı olarak kovulması, NBA’de madde bağımlılığı sorunlarının ele alınma şeklini değiştirmesi gereken üzücü ve talihsiz bir hikaye. Richardson, 1978 NBA Draftı’nın dördüncü sırasında New York Knicks‘e seçildi ve 1980’lerde takımın en büyük simgelerinden biri oldu. Üç kez All-Star seçilmesinin yanı sıra top çalma ve asist liderliği elde etti. Knicks ile geçirdiği dört sezonda 14.2 sayı, 7.1 asist, 6.0 ribaund ve 2.6 top çalma ortalamaları yakaladı.

1985’te, kariyerinin yedinci senesinde, New Jersey Nets formasıyla 20.1 sayı, 8.2 asist ve 3.0 top çalma ortalamaları yakaladı ve All-Star seçildi. Richardson, kariyerinin bu bölümünde rehabilitasyon süreciyle uğraştı ve belli sayıda maç kaçırıyordu. Ancak lig yönetimi ona yardım etmek yerine onu kovmayı tercih etti. Uyuşturucu testinde başarısız olması sebebiyle 1986’da Richardson’ı ligden uzaklaştırdılar. 1988’de lige dönmeye hak kazandı ama bu fırsatını hiçbir zaman kullanmadı.

Richardson, Chris Mullin’in alkol sorunu nedeniyle hiçbir zaman ceza almadığını hatırlattı. Richardson, ligin “çifte standart” uygulamasından şikayet etti. Richardson’a göre Mullin, beyaz olduğu için ceza almıyordu. 1988’de lige dönme fırsatını elinin tersiyle iten Richardson, 1988’de Virtus Bologna’ya imza attı ve 2002 yılına kadar Avrupa’da oynadı.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!