By Cesare Milanti / info@eurohoops.net
2023 FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final heyecanı, bu hafta oynanacak olan karşılaşmalarla birlikte resmen başlıyor. Öte yandan çeyrek final biletini alamayıp lige Son 16’da veda eden takımlar arasında koç Massimo Cancellieri tarafından çalıştırılan Limoges da yer alıyor.
Normal sezon ve Play-In etabının ardından Son 16’ya kalmayı başaran Limoges, buna karşın sakatlıkların da etkisiyle beklenen performansı ortaya koyamadı ve K grubunu sonuncu sırada tamamladı.
Her ne kadar takımı K grubunu 1 galibiyet ve 5 yenilgiyle tamamlasa da Limoges koçu Massimo Cancellieri, Eurohoops’a yaptığı özel açıklamalarda takımının performansından memnun olduğunu söylüyor:
“Bence bu sezon müthiş bir iş başardık. Bizim için beklentilerin üzerine çıkıp Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Son 16 takım arasına kalmak harika bir başarı. Son 16’da Desi Rodriguez ve Bryce Jones gibi çok önemli iki oyuncumuzdan sakatlık problemleri nedeniyle düzenli faydalanamadık, bu şartlarda gayet iyi bir iş yaptığımıza inanıyorum. Ayrıca AEK’i yenmeye çok yaklaştık, İspanya Kupası şampiyonu Unicaja‘ya hem iç sahada, hem de deplasmanda büyük zorluk çıkardık. Son maçımızda ise Galatasaray‘ı yendik.
Bana soracak olursanız bu sezon çok güzel bir Basketbol Şampiyonlar Ligi serüvenini geride bıraktık, özellikle de yıl boyunca yaşadığımız sakatlık sorunlarını göz önünde bulundurursak benim için durum böyle. Elbette ligde müthiş bir performans ortaya koymadık ama kendi gücümüz ve beklentiler ölçeğinde iyi bir iş çıkardık. Son 16’daki grubumuz çok zordu. AEK, Galatasaray ve Unicaja, bize göre çok daha yüksek bütçelere sahipler. Ayrıca üçü de Final Four hedefiyle yola çıkan ekipler, böylesine güçlü takımlara karşı sergilediğimiz performanstan dolayı mutluyum.”
Çeyrek finale kalan ekiplere değinmeye başladığında ise Cancellieri, ilk olarak aynı grupta yer aldıkları AEK’ten bahsetti:
“AEK koçu Ilias Kantzouris, takımına Yunanistan ekiplerinde yıllardır görmeye alışık olduğumuz tarzda bir basketbol oynatıyor. Çok iyi oynuyorlar, ayrıca sahada avantajlı oldukları eşleşmelere nasıl atak edeceklerini çok iyi biliyorlar. Bunun yanı sıra çok sert savunma yapıyorlar. Derinlikli ve istikrarlı bir kadro yapısına sahipler. Kendilerinden daha güçlü rakiplere karşı oynadıkları maçlarda ise avantajlı oldukları noktaların üzerine gidip sonuç alabiliyorlar. Yine de Janis Strelnieks gibi çok önemli bir oyuncuyu sakatlık nedeniyle bu sezon için kaybettiler, bu durum onlara çeyrek finalde zorluk yaratacaktır. Öte yandan Strelnieks olmadan bile kaliteli bir kadroya sahipler.”
Devamında AEK’in çeyrek finaldeki rakibi Hapoel Jerusalem’e değinen Massimo Cancellieri, şunları söyledi:
“Hapoel Jerusalem, AEK’e kıyasla daha kaliteli ve derinlikli bir kadroya sahip. Özellikle kısalarda ve forvetlerde tahmin edilmesi çok güç oyuncuları var. Onları bu sezon Strasbourg’a karşı oynarlarken izledim, gerçekten hücum gücü çok yüksek bir ekip. Ayrıca koçları Aleksandar Dzikic, bu sezon müthiş işleyen bir yapı ortaya çıkardı. Dzikic gibi tecrübeli bir koçlarının olması bence Hapoel’e çeyrek finalde avantaj sağlayacaktır. Yine de eşleşmenin çok çekişmeli geçmesini bekliyorum, saha avantajına sahip olmaları Hapoel Jerusalem’i bir adım öne çıkarıyor. Hapoel deplasmanında oynamak her takım için çok zor, epey ateşli taraftarlara sahipler. Elbette AEK taraftarları da iç saha maçlarında müthiş bir atmosfer yaratıyorlar ama saha avantajının Hapoel’de olması, işlerini zora sokabilir.”
Sezonun flaş ekiplerinden Unicaja’ya dair konuşan Cancellieri, İspanyol ekibinden övgüyle bahsetti:
“Unicaja, bu sezon beni bir koç olarak Lenovo Tenerife’yle birlikte en çok etkileyen 2 takımdan biri. Unicaja gerçekten müthiş bir düzen takımı. Sahada çok az dripling yapıyorlar, sürekli pas yapıp doğru atışları buluyorlar. Ayrıca boyalı alanda çok önemli tehditlere sahipler. Bunun yanı sıra çok fazla üçlük deniyorlar, bu üçlüklerde yüksek yüzde tutturabildikleri zaman Unicaja’yı durdurmak neredeyse imkansız oluyor. Müthiş oyunlarına ek olarak çok kaliteli bir kadroya sahipler, rotasyonu aktif tuttukları için maç boyunca sürekli yüksek tempoyu zorlayabiliyorlar. Eğer onların temposuna ayak uydurmaya kalkarsanız kaybedersiniz, Unicaja’ya karşı kazanmak için mutlaka rahat hücum etmelerine engel olabilmeniz gerek.”
Unicaja’nın çeyrek finaldeki rakibi UCAM Murcia’ya da değinen İtalyan çalıştırıcı, şu ifadeleri kullandı:
“Murcia da Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en iyi takımlarından biri, Sito Alonso gibi harika bir koçları var. Sito Alonso, kariyerinde daha önce bu tür önemli eşleşmeleri çok kez oynamış bir koç. Ayrıca bu tür eşleşmelerde ‘underdog’ olmak, takımların işine yarayabiliyor. Elbette turun favorisi kadro kalitesinden dolayı Unicaja ama kolay bir eşleşme olmayacaktır.”
İspanya Ligi takımlarının karşılaşacağı tek eşleşme Unicaja – UCAM Murcia olmayacak. Ligin son şampiyonu Lenovo Tenerife, çeyrek finalde geçtiğimiz yılın finalisti BAXI Manresa ile kozlarını paylaşacak. Buna karşın Manresa, geçtiğimiz sezona kıyasla daha zayıf bir kadroya sahip.
Bu eşleşme hakkındaki fikirlerini belirten koç Cancellieri, Tenerife’yi avantajlı gördüğünü ifade etti:
“Bu iki takım kısa zaman önce İspanya Ligi’nde karşılaştılar, bu nedenle ne tür zorluklarla karşılaşacaklarının bilincinde olacaklardır. Öte yandan Lenovo Tenerife, bana göre inanılmaz bir takım. Çok kaliteli ve deneyimli bir kadroya sahipler. Müthiş savunma yapıyorlar, hücumda ise tahmin edilmesi çok zor bir ekipler. Final Four’a kalabilirlerse şampiyonluğun bir numaralı favorisi olacaklar. Bu nedenle Manresa’nın işi çok zor olacak, Tenerife’yi böyle bir eşleşmede elemek için ellerinden gelenin bile daha fazlasını yapmaları gerekecektir.”
4. ve son çeyrek final eşleşmesinde ise ligdeki son 11 maçını kazanan Telekom Baskets Bonn, SIG Strasbourg ile kozlarını paylaşacak. Avantajlı olan taraf gibi gözükmesine karşın tarihinde ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalan Bonn, ligin en tecrübeli takımlarından Strasbourg’la karşılaşacak.
Daha önce Strasbourg koçu Luka Banchi’nin asistanlığını yapan Massimo Cancellieri, heyecan seviyesi yüksek bir seri beklediğini söyledi:
“Bildiğiniz üzere Luca Banchi’yle aramda özel bir bağ var, kendisi harika bir koç olmasının yanı sıra müthiş bir insan. Ona hep minnettar kalacağım çünkü Olimpia Milano‘yu çalıştırırken beni ekibine alıp çok iyi bir deneyim elde etmemi sağladı. Saha içine dair konuşmak gerekirse Strasbourg, ligin en istikrarlı takımlarından biri. Elbette bu normal çünkü Luka Banchi gibi harika bir koç tarafından çalıştırıyorlar. Evet, belki ligin en kaliteli kadrolarından birine sahip değiller ama oynadıkları basketbolla her takıma karşı büyük zorluk çıkarma potansiyelleri var. Onları bu sezon hem Fransa Ligi’nde, hem de BCL’de çok kez izledim, müthiş bir takım basketbolu oynuyorlar. Ayrıca mücadele seviyeleri çok yüksek ve sahada asla pes etmiyorlar. Öte yandan Telekom Baskets Bonn ise bu sezon harika işler yapıyor, Tuomas Iisalo gibi Avrupa basketbolunun son dönemlerdeki en iyi koçlarından birine sahipler. Bana kalırsa bu seride sonucu ufak detaylar belirleyecektir, dengeli bir seri geçmesini bekliyorum. Kritik anlarda daha az hata yapan takım seriyi geçecektir. Bu seri sonuçta 2-0’la bitse bile çok dengeli geçecektir, bu nedenle turu kimin geçeceğine yönelik tahmin yapabilmek kolay değil.”
Son olarak Basketbol Şampiyonlar Ligi ile 7DAYS EuroCup’ı kıyaslayan Cancellieri, iki organizasyonun da benzer seviyelerde olduğunu ifade etti:
“Bana kalırsa Basketbol Şampiyonlar Ligi ve EuroCup, kalite bakımından birbirlerine çok yakın iki organizasyon. Bunu format açısından değil, organizasyonlarda bulunan takımların kalitesi açısından söylüyorum. İki organizasyonda da çok keyifli maçlar oynanıyor, bence aradaki rekabet Avrupa basketbolu için pozitif bir durum. Elbette FIBA ile EuroLeague arasındaki sorunlar nedeniyle özellikle milli takımlar için ortaya bazı problemler çıkıyor ama öte yandan benzer seviyede iki farklı organizasyonun olması, daha çok oyuncuya ve takıma rekabet seviyesi yüksek turnuvalarda yer alma şansı tanıyor. Takımlar için hem yerel ligi, hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni bir arada götürebilmek kolay değil ama bu seviyelerde rekabet edebilmek her takım için çok keyifli bir şey. Öte yandan EuroCup’ta da birbirinden keyifli maçlar oynanıyor. Sonuç olarak bana göre her iki organizasyonun seviyesi birbirine çok yakın.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!