NBA: “Load Management”ı Çözmenin Bir Yolu Var mı?

12/Nis/23 13:17 Nisan 12, 2023

Bilal Baran Yardımcı

12/Nis/23 13:17

Eurohoops.net
LOS ANGELES, CALIFORNIA - JANUARY 10: Kawhi Leonard #2 of the Los Angeles Clippers dribbles against Luka Doncic #77 of the Dallas Mavericks during the third quarter at Crypto.com Arena on January 10, 2023 in Los Angeles, California. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and or using this photograph, User is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. (Photo by Katelyn Mulcahy/Getty Images)

Eurohoops Çeviri, NBA’de son yılların en büyük gündemlerinden “load management”ın doğuşuna, sonuçlarına ve olası çözümlerine istatistiklerle yoğunlaşıyor.

by Baxter Holmes / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 4 Nisan 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NOT: “Load Management” kavramı; ligdeki takımların yıldız oyuncularını belli maçlarda fiziksel yıpranmalardan ve sakatlıklardan koruma amacıyla uzun vadeli düşünerek oynatmaması anlamına gelmektedir. Çeviride eğreti durmaması sebebiyle bu kavram Türkçeleştirilmemiştir.

Takvimler 20 Ocak’ı gösteriyor ve Golden State Warriors, 2022-23 sezonunda Cleveland’a yapacağı tek ziyareti aniden tehlikeli bir takım haline gelen Cavaliers ile karşılaşmak için gerçekleştiriyor. Fakat takımın bütün yıldızları maçı bir önceki gece yaşananlardan dolayı kenardan izliyor.

Bu andan 24 saat bile geçmeden önce Warriors, geçtiğimiz sezonun finallerinin rövanşında Boston’da Celitcs’e uzatmalarda kaybetmişti. Stephen Curry 43, Draymond Green 37, Klay Thompson 36 dakika sahada kaldı. Maçtan sonra Warriors, Cleveland’a uçtu ve gece ikide uçakları iniş yaptı, beş maçlık deplasman turunu tamamlayabilmek için gece üç civarlarında anca yatağa girebildiler.

Warriors’un güçlü fakat yaşlanan büyük üçlüsünü korumak amacıyla koç Steve Kerr, Hall of Fame oyuncularına bir gün daha dinlenme hakkı verdi. Kolay bir karar olmamıştı ve Cavaliers ile karşılaşmadan önce Kerr, duruma dair içini döktü.

“Belli oyuncuları izlemek için bilet alıp geldiklerine o oyuncuların oynamadığını gören taraftalar için çok kötü hissediyorum.” dedi Kerr maçtan önce muhabirlere.

“Bu, işin acımasız bir parçası.”

Eksikleri olan Warriors, Cavaliers’a karşı kazanmayı başardı fakat takımın eksikleri başlıkları dolduruyor, ligdeki “load management” tartışmalarını bir kez daha gündeme getiriyordu.

“Elimizde çok daha fazla veri var.”  dedi Kerr maçtan önce. “Oyuncuların zarar görmesine dair farkındalığımız arttı. Oyuncuların üst üste iki gün maç yaptıkları, çok yüklenme olan durumlarda sakatlığa daha yatkın olduğu ve daha fazla maç kaçırma ihtimali olduğu kanıtlı. Bu yüzden lig genelinde bu uygulamayı görüyorsunuz. Bir oyuncu çok yorulduğunda herkes dikkatli davranıyor. Sadece uzun vadeli düşünülüyor.”

New Orleans Pelicans‘ın guardı ve Oyuncular Birliği Başkanı CJ McCollum, ligin load management’in etkilerine dair endişelerine karşı hassas olduğunu söyledi. Lig genelinde bu kavram, geçtiğimiz NBA ve Oyuncular Birliği arasında yapılan yeni toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde de önemli konu başlıklarından biriydi.

“Bu durumun iş kısmına olan etkisi görülüyor.” diyor McCollum, ESPN’e. “Oyuncularımızı sağlıklı ve güvende tutmak için yollar bulmaya çalışmaya tabii ki devam ediyoruz. Bu durumun bir mesele olduğunun da farkındayız. Bunu reddetmiyoruz. Basketbolu etkileyen ve oyuna kötü etkisi olan bir durum.”

NBA’in Başkan Yardımcısı ve basketbol operasyonları başkanı Joe Dumars da şu cümleleri kurdu: “Bu durum NBA için çok ama çok önemli bir durum. Medyanın ve taraftarların dünyanın en iyi oyuncularını izleme isteklerini anlıyoruz. Bu durum herkesin el atması ve çözüme ulaşmak için yardımda bulunması gereken bir durum.”

NBA’in spor hekimliği direktörü Dr. John DiFiori’ye göre ise bu çözümün nasıl olacağı hala belirsizliğini koruyor:

“Son yıllarda çok fazla şey oldu, son beş yılda yüzlerce yazı paylaşıldı fakat bunları gerçekten başarılı olacak bir takım modeline uyarlamak çok zor. Deneme yapılmadığından dolayı değil.”

Birçok takım yöneticisi hala NBA’deki 82 maçlık normal sezon takviminin kısaltılmasını savunsa da bu durumun bütün takımların gelirini azaltmasının işi çıkmaza soktuğunun da farkında.

NBA komisyoneri Adam Silver da All-Star Hafta Sonu sırasında maç sayısının azaltılması konusunda dair “Asla asla demeyeceğim.” demişti.

Fakat ligin üst düzey yöneticileriyle, GM’leri ve takım yönetimleriyle, menajerleriyle, takımların sağlık ekipleriyle konuştuğumuzda hiçbiri NBA’de devam load management sorununa elle tutulur bir çözüm bulamıyor. Birçoğu da bu sorunu çözülmez hale getiren birçok faktör ortaya sunuyor.

Sorulması gereken soru ise “neden?”.

Load Management tabii ki yeni bir şey değil. NBA, 2012 yılında ulusal televizyon maçında Miami Heat ile karşılaşacak olan San Antonio Spurs dört ilk beş oyuncusunu eve yolladığında takıma 250.00 dolar ceza vermişti. 2017 yılında da Silver’ın ulusal televizyon maçlarında sağlıklı oyuncularını oynatmayan takımlara ceza verebilmesine yönelik yeni kurallar getirildi. O zamandan beri lig, bu kuralları düzenli şekilde uyguladı.

2021’in nisan ayında Spurs, Phoenix’teki deplasman maçında üç oyuncusunu dinlendirdiği için 25.000 dolar ceza almıştı. Aynı ay Orlando’yu ağırladığı maçta iki oyuncusunu dinlendiren Toronto Raptors da 25.000 dolar ceza aldı. Bu sezonun aralık ayında ise Nets, back-to-back’te Indiana Pacers ile karşılacağı maç öncesi sekiz oyuncusunu dinlendirdiği için 25.000 dolar ceza almıştı. Aynı zamanda aralık ayında NBA, Heat‘e “ligin sakatlık raporu kurallarını ihlal etme” suçundan 25.000 dolar ceza vermişti. Heat, bu duruma bir sonraki maçta bütün oyuncuları sakatlık raporunda göstererek karşılık verdi.

Son 10 yıl boyunca NBA, hem oyuncu sağlığını ve güvenliğini korumaya hem de bu dinlenmelere yönelik fikstürde birçok önemli ayarlama yaptı.

Örnek olarak 2012-13 sezonunda bir takım ortalama 19.1 back-to-back maça çıkıyordu. Bu sayı 2022-23 sezonunda 13.3’e düştü. Beş günde dört maçlık fikstürler takvimden çıkarıldı, 2012-13 sezonunda takımlar ortalama 2.5 kez bu takvimde oynuyordu.

Yedi günde beş maçlık takvimler ise 2012-13’te ortalama 4.2’yken bu sezon her takım sadece bir kez böyle bir fikstüre girdi. 174 günlük sezonda bir takım yaklaşık 66.000 kilometre seyahat ediyor ve bu mesafe tüm zamanların en düşüğü durumunda. 2012-13 sezonu sırasında bu seyahat mesafesi 72.000 kilometre civarındaydı. NBA aynı zamanda back-to-back’lerde takımların seyahat etmesini de minimuma indirmeye çalıştı. Bu konuda da 2012-13 sezonuna göre %48 bir azalma yaşandı.

Yeni toplu iş sözleşmesinde yıldızları daha fazla maçta oynamaya teşvik etmeye yönelik görüşmelerde NBA ve Oyuncular Birliği; MVP, Yılın Savunmacısı, En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu, All-NBA ve Yılın Savunma Takımları gibi sezon ödüllerine 65 maç oynama zorunluluğu getirdi. Bir oyuncunun bir maçta oynamış sayılması için ise 20 dakika sahada kalması gerekiyor. Bu durumun istinası 65 maçın sadece ikisinde, 15 ila 20 dakika arası olarak belirlendi.

Temel olarak bazı takımların sağlık görevlilerinin söylediğine göre nihai amaç oyuncuların oynayabileceği en yüksek sayıda maç oynamasını sağlarken aynı zamanda sakatlık riskini en aza indirecek ve oyuncu sağlığını koruyacak bir ortak nokta bulmak. Buna yönelik çalışmalar takımları daha az antrenman yapmaya ve daha az maç öncesi şut antrenmanı yapmaya itti. Hatta Clippers‘ın koçu Ty Lue, geçtiğimiz günlerde Curry’nin 35 yaşında hala Warriors için büyük önem taşımasına yönelik soruya şöyle cevap verdi:

“35 yaşında onun gibi yüksek seviyede oynuyor olmak… Günümüzde bunu birçok isim yapıyor.” dedi Lue, 15 Mart günü muhabirlere. “Benim oynadığım zamanlarda durum böyle değildi. Antrenmanlar, vücutlarına gösterdikleri özen, işin bilimle beraber sağlık tarafı, oyunculara doğru davranıldığından emmin olmak, onları korumak için yapılan her şey harika işledi. Artık oyuncuların daha büyük yaşlarda yüksek seviyelerde oynadığını görüyorsunuz.”

Ardından Lue’ya bunun sebebi soruldu.

“Artık duymak istemediğim iki kelime var.” diye cevapladı Lue. “Fakat böylesi daha iyi.”

Lue’nun kast ettiği şey tabii ki de “load management”tı. Lig genelinde birçok insan bu kavramın poster çocuğu olarak 31 yaşındaki Kawhi Leonard’ı gösteriyor. (2017’de Spurs’te yaşadığı sakatlıktan beri Leonard, bir sezonda 60 maçtan fazla oynamadı ve sık sık back-to-back’lerde kenarda oturuyor. Bütün bunlara rağmen Leonard, 2019 yılında Toronto Raptors‘ı şampiyonluğa taşımıştı)

“Geçtiğimiz gece Clippers‘ı izledim, Kawhi çok iyi gözüküyor.” diyor McCollum.

“Load management, ‘oyuncular oynamak istemiyor’ üzerinden tartışılıyor. Bu konuda daha çok gündeme getirilmesi gereken şey aslında oyuncuların oynamak istiyor olması.” diye de ekliyor.

Fakat bütün fikstür oynamalarına ve sağlık ile bilime yapılan milyon dolarlık yatırımlara rağmen bazıları hala oynamıyor ya da oynayamıyor.

Lig ve takımın tıbbi görevlileri, bazı takımların yöneticileri ve menajerleriyle birlikte çocukların yedi yaşından itibaren aynı sporu yaptığı gençlik sporlarına özelleşmenin önemini vurgulamaya devam ediyor. Yüzlerce, hatta binlerce maç yaparak aynı kasları ve tendonları defalarca zorlayarak, sonra da dinlenmeye çok az vakit ayırarak ya da hiç vakit ayırmadan lige giren oyunculardaki fiziksel yüklenme, birçok oyuncunun NBA’e bazıları ciddi sağlık sorunlarıyla girmesine neden oldu.

Uzun yıllardır bir Doğu Konferansı’nın sağlık ekibinde çalışan bir yönetici, “NBA’e gelen bir oyuncuda temiz bir sağlık geçmişi bulunması çok nadir gözlenen bir durum.” diyor.

1980’ler ve 1990’larda Detroit Pistons forması giyen All-Star şutör guard Dumars da bu durumun farkında:

“Benim jenerasyonumda ben basketbol, amerikan futbolu ve beyzbol oynadım. Bütün sporları yaptım. Yılın her günü basketbol oynamamıştım. Pistons‘ın başkanıyken sekiz, dokuz ve 10 yaşlarında çocuklar geliyor ve vücutlarında sanki 20-21 yaşlarındaymış gibi bir yük birikmiş oluyor.”

ESPN, genç basketbolunda büyüyen bu krize dair 2019 yılında iki parçadan oluşan bir seri yayınlamıştı. O zamandan beri bazı takımların sağlık ekiplerinin söylediğine göre bu kriz devam ediyor, hatta bazıları durumun daha da kötüye gittiğini savunuyor.

Birkaç takımla birlikte uzun yıllardır görev yapan bir sağlık ekibi çalışanı “Kontratlar çok büyük, bu yüzden oyuncular en iyi hallerinde olabilmek için elinden geleni yapıyor. Bunun büyük kısmı kendileri için iyi değil. Sırtlarına çok fazla yük biniyor.”

 

Göz ardı edilemeyecek nokta ise All-Star oyuncuların çok fazla maç kaçırıyor oluşu.

Bu yıl All-Star seçilen ve sakatlıklar sonucu All-Star’a dahil olan 27 oyuncu toplamda 413 maç kaçırdı. Bu sayı, herhangi bir NBA sezonu için rekor. 2016-17 sezonunda ilk defa bütün maçlarda oynayan bir tane bile All-Star’ın olmadığı bir sezon yaşanmıştı. Bu durum geçen sezon ve bu sezon tekrarlandı.

Yıllar geçtikçe All-Star’lar daha da fazla maç kaçırıyor. Pandeminin etkilediği 2020-21 ve 2021-22 sezonlarını çıkardığımızda 2013-14’ten 2022-23’e All-Star oyuncular ekim aylarındaki maçların %82.5’unda oynadı. Bu sayı ocak ayında %74.7’ye, şubat ayında %62.9’a, mart ayında %57.3’e ve nisan ayında %54.1’e düşüyor.

Silver, şubat ayında Salt Lake’teyken “Bu sezon geçtiğimiz sezonlarda yaşandığını görmediğimiz bir şey olmuyor. Bir maça bilet alan ve o maçta istediği oyuncuyu göremeyen taraftarlar açısından durumu anlıyorum. Bunun için NBA’in inanılmaz rekabetçi ve derin bir lig olduğundan daha iyi bir cevabım yok.” demişti.

Koronavirüs pandemisinden önce bile sakatlık ve hastalık sebebiyle kaçırılan maçların sayısı artıyordu, bu trend sonrasında da devam etti. Bu sayı 2013-14 sezonunda 5.000’e ulaştı. 2005-06 sezonundan önce lig “injury reserve listesi”ni kullanmayı bırakmıştı ve Jeff Stotts’a göre o zamandan beri ilk defa 5.000 barajı aşıldı. Stotts, o günden beri 1.100 NBA oyuncusunun kariyerini inceledi ve NBA’de sakatlıkların takibi için en güvenilir kaynaklardan biri olarak görülüyor.

2017-18’de 5.560’la, 2018-19’da ise 5.236’yla bu sayı birer kez daha aşıldı. Bu sezon ise pandeminin etkilediği 2019-2022 yılları arasını dışarıda bıraktığımızda Stotts’ın kayıt tutmaya başladığı dönemden beri en çok sakatlık kaydedilen ikinci sezon olacak.