by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de 2022-23 normal sezonu geride kalırken dört bir yanı playoff heyecanı sardı, biz basketbolseverlere ise normal sezonun ardında bıraktıklarını konuşmak kaldı.
Geçtiğimiz günlerde sezonun bireysel ödüllerini dağıtmıştık. Altı farklı kategoriden oluşan bireysel ödüllere bu sezon Yılın Clutch Oyuncusu da eklendi ama yetenek havuzunun günden güne genişlediği NBA’de yedi ödül yeterli değil…
Ana ödüllere alternatif oluşturma ve gayriresmi ödüller takdim etme amacıyla yola çıktığımız bu yazıda belli kategorilerde sezonun “en”lerine değinecek, alışılagelmişin dışında ödüller dağıtacağız.
Eurohoops Fırın, sezon sonu geleneğini sürdürüyor ve NBA’de alternatif ödülleri takdim ediyor.
Sezonun Sürpriz Takımı: Sacramento Kings
Sezon başındaki sıralama tahminlerinde birçok kişi Sacramento Kings‘i 8-11 aralığına yazmayı tercih ediyordu. Mike Brown yönetimindeki kadronun savunma potansiyeline dair ciddi soru işaretleri vardı ve Tyrese Haliburton takasıyla birlikte bir kez daha kötü bir imaj çizmişlerdi. Nitekim savunmada -beklenildiği gibi- iyi bir takım olamadılar. Ancak tahmin edilemeyen şey, bu takımın istatistiksel olarak tarihin en iyi hücum takımı haline gelmesiydi.
De’Aaron Fox – Domantas Sabonis kimyasının oturması, Fox’un nihayet yıldız sıçramasını gerçekleştirmesi, bu ikilinin Huerter – Keegan – Monk – Barnes gibi tamamlayıcılarla desteklenmesi ve 6 yıl boyunca Warriors koç ekibinde çalışan Mike Brown’un takıma bir kimlik kazandırması sonucunda Sacramento Kings, lig tarihinin en yüksek hücum reytingine ulaştı.
Hücum tarafında limitlerini aşan Kings, normal sezonu üçüncü sırada tamamlayarak 17 yıl sonra ilk kez playoff bileti aldı. Uzun süren ve sancılı geçen 17 yıllık bekleyiş, 2022-23 sezonunu çok daha anlamlı hale getirdi. Hem sezon başındaki birçok önyargıyı kırdıkları için hem de böylesine güzel bir hikaye yazdıkları için “sezonun sürpriz takımı” ödülümüz Kings’e gidiyor.
Sezonun Hayal Kırıklığı Takımı: Dallas Mavericks
Geçtiğimiz sezon konferans finali oynayan Dallas Mavericks‘te gökyüzüne kara bulutların hakim olması pek uzun sürmedi. Yaz aylarında Doncic’in tamamlayıcısı Jalen Brunson’ın New York Knicks‘e imza atması bazı olumsuzlukların habercisiydi. Mavericks yönetimi, bir kez daha süreci yönetmek konusunda başarısız kaldı.
Brunson’ı kaybettikten sonra takıma elle tutulur bir ekleme yapamadılar ve sezona bariz şekilde güç kaybederek girdiler. Ancak kimse onların playoff dışı kalmasını beklemiyordu. Sezon ortasında işler kötü giderken yapılan Kyrie Irving takası da durumu düzeltmedi. Hatta tam aksine daha kötü hale getirdi çünkü Mavericks yönetimi sorunu yanlış yerde arıyordu. Takımın sorunu Dinwiddie’nin Kyrie’ye göre daha düşük profilli bir skorer olması değil, takımdaki skor opsiyonlarının az sayıda olmasıydı. Üstüne savunmanın belkemiği Dorian Finney-Smith elden çıkınca Mavericks bir adım geriye gitti.
Dallas Mavericks, Luka Doncic’in etrafına takım kurmakta bir kez daha başarısız oldu ve beklenmedik şekilde playoffların dışında kalarak sezonun hayal kırıklığı takımı haline geldi. Neyse ki, Porzingis takasında Knicks‘e gönderilen ilk 10 sıra korumalı draft hakkını elde tutma şansları yüksek.
Sezonun Hayal Kırıklığı Oyuncusu: Ben Simmons
Bir yıldız gözlerimizin önünde eriyor… Çaylak senesinde “LeBron’un prensi” lakabını alan ve üç kez üst üste All-Star seçilen Ben Simmons’tan eser kalmadı. 2021 playofflarındaki Hawks serisinden beri kendinde değil. Simmons, Sixers kulübü ve Philadelphia taraftarıyla yaşadıklarını mental olarak kaldıramadı. 2021-22 sezonunda da sırtındaki sakatlık sebebiyle hiç sahaya çıkmadı.
Hepimiz Brooklyn Nets‘i onun için yeni bir sayfa olarak görüyorduk ve Simmons’ın küllerinden doğacağını düşünüyorduk. Philadelphia’daki sorun, hiç şut tehdidi olmayan bir oyuncunun gereğinden büyük bir rolde oynamasıydı. Fakat Nets‘te Kyrie ve Durant’in yanında daha rahat oynayabilir ve kendine daha fazla hareket alanı bulabilirdi. Tabi bunların her biri teoride kaldı… Pratikte karşılaştığımız şey ise hayal kırıklığından başka bir şey olmadı.
26 yaşındaki forvet, daha önce hiç oynamadığı bir role soyundu. Çembere atak yapan, hızlı hücumda topu rakip potaya taşıyan Simmons gitmiş; topu eline aldığında penetreyi bile düşünmeden pas atan pasif bir Simmons gelmişti. Simmons bu sezon sadece 5.6 şut kullandı ve 6.9 sayı üretebildi. Sezonun ikinci bölümünde sakatlığı sebebiyle uzun süre forma giymedi ve toplamda 42 kez parkeye çıkabildi. Yeniden agresif Simmons’ı göreceğini düşünen izleyiciler için tokat etkisi yaratan bir performanstı.
Bu ödülün plase adayı ise Zion Williamson oldu. Dört sezonda yalnızca 114 maçta forma giyebilen Zion Williamson’ın vaziyeti pek parlak değil. Ne zaman sahaya çıksa NBA’in en etkili hücum güçlerinden birisi oluyor. Fakat sahaya çıkamadığı sürece bunun hiçbir anlamı yok. Çaylak sezonunda sadece 24 maçta forma giyen Zion, 2021-22’nin tamamını kaçırdıktan sonra bu yıl sadece 29 kez parkeye çıkabildi. New Orleans Pelicans play-in turnuvasında elenip sezona erken veda etti. Zion Williamson, sezonun en kritik virajında üst üste ikinci kez takımını yalnız bıraktı.
Mr. Underrated: Jaden McDaniels
Underrated, biraz subjektif bir kavram. Bu yüzden bu ödülün çok sayıda adayı olabilir ama benim gözümde kimse Jaden McDaniels kadar hak etmiyor. Minnesota Timberwolves‘un 22 yaşındaki kısa forveti, iki yönlü kanat oyuncularının günden güne değerlendiği bir dönemde takımına çok değerli katkılar sağlıyor. Daha önce 3 kez Yılın Savunmacısı seçilmiş Rudy Gobert’in bulunduğu Timberwolves‘ta en hayati savunmacı kim dersiniz? Bana kalırsa Jaden McDaniels.
206 cm boyundaki forvet, ligin en çok yönlü savunmacılarından birisi. Yardım savunmalarında çemberi koruyabiliyor, perde önünde ve bire bir hücumlarda rakibin karşısında kalabiliyor ve topsuz şutörleri rahatsız ediyor. Savunmada her türlü açıdan katkı verirken hücumda da gün geçtikçe daha istikrarlı hale geliyor. Bu sezon %40 ile 1.4 üçlük isabeti buldu ve üç yıllık kariyerinin en iyi şut performansını sergiledi. %52 ile 12.1 sayı ortalama tutturan McDaniels’ın henüz tam işlenmemiş bir skorer potansiyeli de var.
Jaden McDaniels, sezonun son maçında elini kırıp play-in maçında forma giyememiş olsa da, bu sezon 79 maçta görev aldı ve Timberwolves’un en sağlıklı oyuncusuydu. Sezon sonu ödüllerinde en iyi savunma beşlerine yazılmayı hak ediyor.