by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de heyecan dolu geçen normal sezon serüveninin sonuna geldik. Son derece çekişmeli geçen ilk 8 sıra yarışının ardından artık önümüzde playoff etabı var.
Bu süreçte birçok farklı takım, oyuncu ve koç etkileyici performanslarla adlarından söz ettirirken tablonun bir de negatif tarafı var.
Normal sezon sürecinde bazı takımlar yüksek beklentilere rağmen hayal kırıklığı yaratan bir görüntü çizdiler. Bazı oyuncular da performanslarını bir türlü istenilen seviyeye çıkaramayarak beklentileri karşılayamadılar.
Elbette basketbolun dünya çapında bu kadar sevilen ve izlenen bir spor olmasının da en büyük nedenlerinden biri bu. Bu sporda işlerin nasıl gideceğini kestirebilmek hiç kolay bir şey değil.
Biz de bugünkü serimizde siz değerli okuyucularımız için sezonun hayal kırıklığı yaratan isimlerini veya takımlarını sıralamaya karar verdik. Elbette bu listeyi yaparken tamamen kendi kişisel fikirlerimiz üzerinden hareket ettik.
Eurohoops Fırın, 2022-23 EuroLeague normal Bidon d’Or adaylarını sıralıyor.
Normal Sezon Derecesi: 17 galibiyet, 17 yenilgi, 11. sıra
EuroLeague’de son 2 sezonun şampiyonu Anadolu Efes, üst üste gelen 2. kupanın ardından kadrosuna Will Clyburn’ü eklediğinde yeni sezon için beklentiler epey artmıştı.
Shane Larkin, Vasilije Micic ve Will Clyburn gibi 3 çok büyük yıldızı bir araya getiren Efes, 2022-23 sezonu için üst üste 3. şampiyonluğu kazanıp modern EuroLeague tarihinde bir ilki başarma hedefiyle yola çıkmıştı.
Maalesef temsilcimiz için 2022-23 sezonu, beklentilerin epey altında geçti.
Yıldız oyun kurucu Shane Larkin’den sezonun ilk yarısında sakatlığı nedeniyle faydalanamayan Efes, bu süreçte Vasilije Micic ve Will Clyburn’ün önderliğinde ayakta kalmaya çalıştı. Efes için işleri zorlaştıran nokta ise yan parçalardan bir türlü istikrarlı katkı alınamaması oldu.
Yazın kadroya eklenen Achille Polonara, Ante Zizic ve Amath M’Baye gibi oyunculardan istikrarlı katkının gelmemesi, Vasilije Micic ve Will Clyburn’ün omuzlarındaki yükün çok artmasına neden oldu. Hem EuroLeague, hem de BSL’de neredeyse her maç 30 dakikanın üzerinde süre alan bu ikili, fiziksel yıpranmanın etkilerini özellikle sezonun 2. yarısında hissetti.
Shane Larkin döndüğünde de işler bir türlü düzelmedi. Sahada bir türlü beklenen uyumu yakalayamayan Larkin, Micic, Clyburn üçlüsü, takımlarının kötü gidişatının önüne geçemediler. Bu duruma ek olarak takım savunmasında yaşanan büyük sorunlar, Anadolu Efes için malum sonun habercisi oldu.
Sezon başında çoğu kişi tarafından Avrupa basketbolu tarihinin en potansiyelli hücum takımı olarak görülen Efes, bu sezon maalesef potansiyelinin yanına yaklaşamadı. Hal böyle olunca son 2 sezonun şampiyonu, sezonu beklenenden çok daha erken noktaladı ve playoffların dışında kaldı.
Nemanja Bjelica – Fenerbahçe Beko
Sezon Ortalamaları: 7 maç, 2.7 sayı, 2.1 ribaund, 0.9 asist
Geçtiğimiz yıl EuroLeague playofflarının dışında kalarak hayal kırıklığı yaratan Fenerbahçe Beko, her ne kadar sezonu Basketbol Süper Ligi şampiyonluğuyla tamamlasa da yazın koç Sasha Djordjevic’le yollarını ayırdı. Takımın başına Dimitris Itoudis’i getirerek yeni bir yapılanma sürecine giden Fenerbahçe, yazın ayrıca kadrosunu çok sayıda yeni oyuncuyla takviye etti.
Yapılan yeni transferlerin içerisinde en çok dikkat çekeni ise hiç şüphesiz Nemanja Bjelica’ydı. Daha önce 2013 ile 2015 yılları arasında da sarı-lacivertli formayı terleten Nemanja, bu süreçte kariyerinin zirvesine çıkmış ve NBA serüvenine adım atmadan önce EuroLeague’de 2014-15 sezonunun MVP’si seçilmişti.
Aradan her ne kadar yıllar geçse de Bjelica’nın transferi, dedikodular ortaya çıktığı ilk andan itibaren büyük heyecan uyandırdı. Çoğu kişi Nemanja Bjelica’dan yeniden inşaa edilen kadronun en önemli yıldızlarından biri olmasını bekliyordu.
Ne yazık ki Bjelica transferi, Fenerbahçe için şu ana kadar çok büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Yazın Sırbistan Milli Takımı’nda sol bacak kalf kasından sakatlanan 34 yaşındaki Bjelica, tam döndü dönecek derken sakatlığının sürekli nüksetmesi nedeniyle 6 ay boyunca sahalardan uzak kaldı. Uzun süren bekleyişin ardından sahalara döndüğünde ise Sırp oyuncu, performansıyla çok büyük hayal kırıklığına neden oldu.
Artık ilerleyen yaşı ve yaşadığı sakatlıkların ardından ayakları iyice yavaşlayan Nemanja Bjelica, savunmada neden olduğu çok büyük zaafiyetler nedeniyle parkede çok sınırlı dakikalar alabildi.
Geri döndükten sonra bir kez daha kalf kası sakatlığı nükseden 34 yaşındaki Bjelica, yine bir süredir sahalardan uzak kalıyor. Fenerbahçe’yle olan sözleşmesi 2024 yazında sona erecek olan deneyimli oyuncu, en azından bu sezon pek düzenli katkı verebilecekmiş gibi gözükmüyor.
Normal Sezon Derecesi: 15 galibiyet, 17 yenilgi, 12. sıra
Geçtiğimiz sezon EuroLeague playofflarında temsilcimiz Anadolu Efes ile eşleşen Olimpia Milano, saha avantajıyla girdiği serinin sonucunda 3-1’le elenince hayal kırıklığı yaratmış ve üst üste 2. Final Four hedefini gerçekleştirememişti.
Bu sonucun ardından İtalya Ligi şampiyonluğuna rağmen kadrosunu neredeyse baştan aşağı yenileyen koç Ettore Messina’nın ekibi, yaptığı flaş transferlerle bir anda yaz döneminin en hareketli takımı oldu.
Yazın kadrosunu Kevin Pangos, Naz Mitrou-Long, Brandon Davies, Billy Baron, Johannes Voigtmann, DeShaun Thomas ve Stefano Tonut gibi birbirinden değerli oyuncularla güçlendiren Milano, sezon başında Final Four’un en büyük adaylarından biri olarak görülüyordu.
Muhtemelen sezon başında biri şu kadronun playoff yapamayacağını söylese çoğu kişi buna gülerdi. Yine de Anadolu Efes örneğinde olduğu gibi EuroLeague’de işlerin nasıl şekilleneceği hiç belli olmuyor.
Takımın ana parçalarından Shavon Shields’ı sezon başında sakatlığa kurban veren koç Ettore Messina’nın ekibi, savunmada fena işler çıkarmamasına karşın beklenen hücum ritmini epey uzun süre yakalayamadı. Haftalar boyunca EuroLeague’in açık ara en kötü hücum takımı olarak dibe vuran Milano, üst üste mağlubiyetlerle bir ara son sıraya kadar geriledi.
Bu süreçte Shields’ın yanı sıra yazın çok büyük umutlarla transfer edilen Kevin Pangos’un ve Billy Baron’ın da sakatlanması, elbette İtalyan temsilcisinin hücum gücünü epey olumsuz etkiledi.
Koç Ettore Messina’nın ekibi için sezonun gidişatını bir nebze tersine çeviren hamle ise Shabazz Napier oldu.
Sezon ortasında kadroya eklenen Napier, kısa süre içerisinde müthiş bir performans ortaya koyarak neredeyse tek başına Olimpia Milano’yu bambaşka bir takım haline getirdi. ABD’li yıldızın önderliğinde üst üste maçlar kazanan Milano, son sıralardan kurtularak yeniden playoff için ümitlendi.
Öte yandan sezonun ilk yarısı İtalyan temsilcisi için o kadar kötü geçmişti ki alınan üst üste galibiyetler, Milano’nun playoff tablosu içerisinde yer alması için yeterli olmadı.
Sonuç olarak sezona çok büyük beklentilerle giren Olimpia Milano, tıpkı temsilcimiz Anadolu Efes gibi playoffların dışında kalarak büyük hayal kırıklığına sebep oldu.
Panathinaikos (Evet, Yine!)
Sezon Derecesi: 9 galibiyet (11’di, 2 galibiyet silindi), 23 yenilgi, 17. sıra!
EuroLeague’de son yılların açık ara en çok hayal kırıklığı yaratan ekibi olan Panathinaikos, yazın artık kötü gidişata bir dur demek istiyordu. Geçtiğimiz sezon içerisinde şubeden sorumlu iki isim Dimitris Diamantidis ve Fragiskos Alvertis’in görevlerine son veren başkan Dimitris Giannakopoulos, yeniden işlerin başına dönerek yeni bir yapılanmaya imza atmak istiyordu.
Bu doğrultuda yazın Kızılyıldız’ın başarılı koçu Dejan Radonjic’i göreve getiren Yunan devi, kadroya da çok sayıda dikkat çekici ekleme yaptı.
Bu süreçte Marius Grigonis, Andrew Andrews, Derrick Williams, Paris Lee, Georgios Kalaitzakis, Mateusz Ponitka, Nate Wolters ve Arturas Gudaitis gibi çok sayıda ekleme gerçekleştiren Panathinaikos, bu isimlere ek olarak sezon başında Dwayne Bacon’ı da kadroya katarak transferde bombayı patlattı.
Yine de yapılan bunca takviyeye ve baştan aşağı oluşturulan yeni kadroya rağmen Panathinaikos, hayal kırıklığı yaratan sonuçların ötesine geçemedi.
Bir türlü kafasındaki basketbolu takımına yansıtamayan koç Dejan Radonjic, görevde kaldığı süre boyunca çok yoğun eleştirilere maruz kaldı. Özellikle takımın neredeyse tamamen Dwayne Bacon’ın birebirlerine bağlı bir hücum kurgusuna sahip olması, Panathinaikos’un hücumdaki potansiyelinin çok azalmasına ve üst üste mağlubiyetlerin gelmesine sebep oldu.
Beklenenden çok daha erken şekilde playoff yarışından kopan Yunan devi, bir kez daha taraftarlarına çok büyük hayal kırıklığı yaşattı. Alınan üst üste kötü sonuçların ardından beklendiği üzere sezon ortasında koç Dejan Radonjic ile yollar ayrılırken yerine gelen Christos Serelis de Panathinaikos’un dertlerine derman olamadı.
Panathinaikos taraftarları için yaşanan hayal kırıklığını arşa çıkaran nokta ise ezeli rakipleri Olympiakos’un hem EuroLeague’de, hem de Yunanistan Ligi’nde son derece dominant bir performansla zirveyi alması oldu.