Real Madrid – Partizan Serisini İzlemek İçin 5 Sebep

24/Nis/23 10:52 Nisan 24, 2023

Meliksah Bayrav

24/Nis/23 10:52

Eurohoops.net
zach-leday-partizan-belgrade-real-madrid-euroleague-round-32

Real Madrid ile Partizan’ın karşılaşacağı serinin 5 ilgi çekici hikayesi…

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezon heyecanı, özellikle ilk 8 sıra için oynanan birbirinden çekişmeli karşılaşmaların ardından geçtiğimiz hafta son buldu. Artık sırada basketbolseverlerin her yıl büyük hevesle beklediği Playoff etabı var.

Geçtiğimiz yıl her ne kadar EuroCup’a Son 16’da veda etmiş olsa da yazın Wildcard yoluyla EuroLeague biletini cebine koyan Partizan, böylelikle tam 8 yıl aradan sonra Avrupa’nın en büyük sahnesine geri döndü.

Sezona istikrarsız bir başlangıç yapmasına karşın devamında toparlanarak etkileyici bir performans ortaya koyan Partizan, beklentilerin üzerine çıkarak Playoff biletini almayı başardı ve ligi 6. sırada tamamladı.

Böylelikle Partizan’ın Playoff turundaki rakibi, İspanyol devi Real Madrid oldu.

Her ne kadar kadro kalitesi bakımından arada ciddi bir fark olsa da Real Madrid, normal sezonun sonunu hiç istediği gibi getiremedi. Koç Chus Mateo’nun ekibinin İspanya Ligi’nde de istikrarsız bir görüntü çizmesi, Partizan’ın zorlu rakibine karşı seride epey rekabetçi olabilmesine yol açabilir.

Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Real Madrid – Partizan eşleşmesinin ilgi çekici 5 hikayesine göz atıyor.

1- Büyük Efsane Zeljko Obradovic, Çaylak Chus Mateo’ya Karşı

Playofflarda Zeljko Obradovic: 11 seride toplam 10 kez kazandı, 1 kez kaybetti

Playofflarda Chus Mateo: İlk Tecrübesi

EuroLeague Playofflarında bilindiği üzere oyuncuların saha içerisindeki performansları kadar koçların maç planları ve kenardan yaptıkları müdahaleler de belirleyici oluyor. Bu noktada Partizan, her ne kadar kadro kalitesi bakımından Real Madrid‘in gerisinde olsa da Playoff tarihinin açık ara en tecrübeli koçuna sahip.

Avrupa basketbolunun gelmiş geçmiş en büyük başantrenörü konumundaki Zeljko Obradovic, modern EuroLeague tarihinde tam 11 Playoff serisine çıktı. Bu 11 serinin 10’unda takımını Final Four’a yaşayarak müthiş bir iş başaran koç Obradovic, yalnızca 1 kez takımının Final Four’un uzağında kalmasına engel olamadı (2005-06, PanathinaikosBaskonia serisi).

Zeljko Obradovic’in kariyerinde modern EuroLeague döneminin dışına baktığımız zaman tablonun çok daha etkileyici bir hal aldığını görüyoruz. 1992’den beri çalıştırdığı takımlarda toplam 21 Playoff serisinde yer alan koç Obradovic, bunların 20’sinde takımını Final Four’a taşıdı.

Efsanevi çalıştırıcı, Playoff vakti geldiği zaman taktiksel hamlelerle de karşısındaki koça nasıl üstünlük kurabileceğini çok iyi biliyor. Mesela Obradovic’in ülkemizde Fenerbahçe‘yi çalıştırdığı esnada sarı-lacivertli ekip, 2016 Playofflarında Real Madrid ile eşleşmişti. Normal sezonun aksine Nikola Kalinic‘i serinin önemli bölümünde 5 numara olarak kullanan efsanevi çalıştırıcı, bu sayede Real Madrid koçu Pablo Laso’nun epey aklını karıştırmıştı.

Pablo Laso’nun geçtiğimiz sezon Real Madrid’den gönderilmesinin ardından takımın başına geçen koç Chus Mateo, şu sıralar epey sert eleştiriler alıyor. Özellikle İspanya Ligi’nde Real Madrid’in Barcelona karşısında aldığı ağır yenilgi, Mateo’ya yönelik soru işaretlerini fazlasıyla arttırdı.

Bu noktada Real Madrid, şu sıralar belki de sezonun en formsuz dönemini geçiriyor. Takımın istikrarsız görüntüsünden dolayı yoğun eleştirilen Chus Mateo, Playoffta Avrupa basketbolu tarihinin en iyisine karşı üstünlük sağlamak durumunda kalacak. Hal böyle olunca Mateo’nun serideki koçluk performansı, kulüpteki kaderine direkt olarak etki edecek.

2- Uzunların Çarpışması

Real Madrid – Partizan eşleşmesinde uzunların performansı, serinin kaderine direkt olarak etki edecek. Bu noktada EuroLeague’in belki de en etkili uzunu Walter Tavares, sezonun parlayan yıldızlarından Mathias Lessort’la boyalı alanda çok çetin bir mücadele verecek.

2.21 boyundaki Walter Tavares, EuroLeague tarihinin gelmiş geçmiş en dominant isimlerinden bir tanesi. Savunmada müthiş blok tehdidi sayesinde rakiplerinin korkulu rüyası olan Yeşil Burun Adalı uzun, hücumda ise topu boyalı alan çevresinde aldığı zaman durdurulması imkansıza yakın bir oyuncuya dönüşüyor.

Partizan cephesine baktığımızda ise Mathias Lessort isminin ön plana çıktığını görebiliyoruz. Avrupa’da daha önce birçok farklı EuroLeague takımının formasını giyen ve bir türlü beklenen seviyeye ulaşamayan Lessort, Zeljko Obradovic‘le çalışmaya başladıktan sonra bambaşka bir oyuncuya dönüştü.

Sahada bitmek bilmeyen enerjisi, blok tehdidi, ribaundlara yaptığı müthiş katkı, toplu kısanın karşısında kalabilmesi ve gün geçtikçe gelişen pasör yönüyle Fransız uzun, EuroLeague’de sezonun en dikkat çekici yıldızlarından biri oldu.

Bu noktada iki oyuncu arasındaki yaklaşık 15 santimlik (Lessort 2.06, Tavares 2.21) boy farkı nedeniyle Walter Tavares, avantajlı olan tarafmış gibi gözükebilir. Buna karşın iki takım arasında oynanan son maçta Lessort, atletizm ve çabukluk avantajıyla Tavares’e karşı büyük üstünlük kurmuş ve takımının farklı galibiyetinde çok önemli bir rol oynamıştı.

Playoffta da Mathias Lessort’un Walter Tavares’e karşı etkili performansını sürdürmesi durumunda Partizan, Real Madrid‘e karşı önemli bir avantaj yakalayacaktır.