Dr. J: Julius Erving’in NBA Efsaneliğine Uzanan Yolculuğu

27/Nis/23 10:10 Nisan 27, 2023

Meliksah Bayrav

27/Nis/23 10:10

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, basketbol efsanesi Julius Erving’in kariyer yolculuğunu huzurlarınıza taşıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Bu yazı 5 Şubat 2023 tarihinde Fadeaway World‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Günümüzde çoğu kişi, basketbolun ilk büyük yıldızını George Mikan olarak kabul ediyor. Elbette bu yönde düşünmeleri için haklı gerekçeleri var. Buna karşın Amerika’da kelimenin tam anlamıyla bir yıldız olarak görülen ilk kişi, George Mikan değil.

Mikan’a kıyasla Julius Erving, çok daha büyük çapta bir yıldızdı. Basketbol kariyeri boyunca hem ABA, hem de NBA organizasyonlarının yüzü olarak görülen Dr. J, özellikle NBA basketbolunun tüm dünyada büyük bir popülariteye ulaşmasına epey yardımcı oldu.

Çoğu basketbolsever Julius Erving’i müthiş smaçlarıyla ve spektaküler turnikeleriyle biliyor, peki ya Erving’in karakteri ve yaşantısı hakkında ne biliyoruz? Julius Erving, kariyeri boyunca birçok iniş çıkış yaşadı ve bu nedenle epey ilgi çekici bir yaşantıya sahip oldu.

Biz ise bugün Dr. J’in bu ilginç yaşantısını huzurlarınıza taşımaya çalışacağız.

Gençlik Yılları

Julius Erving, 22 Şubat 1950 tarihinde New York’un Roosevelt isimli kasabasında dünyaya geldi. Liseyi Roosevelt Lisesi’nde okuyan Erving, ayrıca okulun basketbol takımının bir numaralı yıldızıydı.

Erving haliyle o yıllarda henüz atletik becerileri bakımından zirvede değildi ama yetenek setiyle takım arkadaşlarından ve rakiplerinden kolaylıkla ayrışıyordu. Lisede basketbol oynamayı sürdürürken Julius Erving, takım arkadaşı Leon Saunders tarafından “Doktor” lakabını aldı. Erving ise Saunders’a “Profesör” diye sesleniyordu.

Julius Erving, takım arkadaşının taktığı doktor lakabını tüm kariyeri boyunca yanında taşıdı. Lise basketbolunda sergilediği etkileyici performansın ardından Dr. J, kolej eğitimi için University of Massachusetts Amherst’e geçiş yaptı. Erving, yeni adresinde yaptıklarıyla kolej basketbolu tarihine geçti.

Julius Erving, NCAA tarihinde en az 20 sayı ve 20 ribaund ortalaması tutturmayı başaran 6 oyuncudan biri oldu. NCAA basketbolunda 2 yıl boyunca sahne alan Erving, bu süreçte 26.3 sayı ve 20.5 ribaund gibi inanılmaz ortalamalar yakaladı.

Bu sayede adını Amerika’ya duyurmaya başlayan Dr. J, kolej eğitimini yarıda keserek o zamanlar NBA’in en büyük rakibi konumundaki ABA organizasyonuna geçiş yaptı.

Dr. J: ABA’in En Büyük Yıldızı

O dönemler NBA’in en büyük rakibi konumundaki ABA, 1967 yılında kurulan bir basketbol organizasyonuydu. ABA’de NBA’den farklı olarak oyuncuların kolej eğitimlerini tamamlamış olmaları zorunluluğunun olmaması sayesinde Julius Erving, 1971 senesinde ABA takımı Virginia Squires ile sözleşme imzaladı.

Julius Erving, çok kısa süre içerisinde ABA organizasyonuna damga vurdu. Erving’in müthiş smaçları ve üst düzey skorer becerileri nedeniyle basketbolseverler, sırf Dr. J’i izlemek için salonları doldurmaya başladılar.

ABA’deki çaylak sezonunda Julius Erving, maç başına 27.2 sayı ortalaması tuttursa da yılın çaylağı ödülünü Artis Gilmore’a kaptırdı. Buna karşın yılın çaylak beşinde yer alan Erving, ayrıca ABA’de sezonun en iyi ikinci beşine seçildi.

Dr. J, ilk senesinde takımı Virginia Squires’i 45 galibiyet ve 39 yenilgiyle Doğu Konferansı ikinciliğine taşıdı. Playofflarda konferans finaline kadar çıkmasına karşın Squirer, Rick Barry’li New York Nets‘e 4-3 kaybederek elendi.

Her ne kadar takımının elenmesine engel olamasa da Julius Erving, Rick Barry’li Nets‘e karşı harika bir performans ortaya koydu. Serideki 7 maçta 30.9 sayı ve 21.7 ribaund ortalamaları tutturan Erving, adını iyiden iyiye duyurmaya başladı.

ABA’deki ilk sezonunun ardından NBA, Julius Erving’in 1972 NBA Draft’ine girebilmesine izin verdi. Draft’e katılan Erving, Milwaukee Bucks tarafından ilk tur, 12. sıradan seçildi. Bucks tarafından seçilmiş olmasına karşın Atlanta Hawks‘la büyük bir kontrat imzalayan Dr. J, NBA’e gitmek istiyordu.

O günlerde ABA, televizyonlarda NBA kadar sık yer almıyordu. Özellikle Virginia Squirer maçlarının televizyonlarda neredeyse hiç yayınlanmaması, Erving’in ABA’den ayrılıp NBA’e gitmek istemesine sebep oldu.

Buna karşın Virginia Squires, haliyle takımın en büyük yıldızı konumundaki Julius Erving’i bırakmaya niyetli değildi. Sonuç olarak Hawks‘la sözleşme imzaladığı için takımı Squires’le davalık olan Erving, mahkemeyi kaybetti.

Atlanta Hawks’la yalnızca 2 hazırlık maçına çıkabilen Erving, mahkemeyi kaybetmesi sebebiyle ABA’deki kulübü Virginia Squires’e geri dönmek zorunda kaldı. İstemeye istemeye ABA’de kalmış olmasına karşın 2. senesinde mükemmel bir performans sergileyen Dr. J, maç başına 32.9 sayıyla ligin en skorer ismi oldu.

Julius Erving’in müthiş performansına karşın Squires, sezonu 42 galibiyet ve 42 yenilgiyle tamamlayarak bir önceki sezonun gerisinde kaldı. Doğu Konferansı yarı finallerinde Kentucky Colonels’e 4-1’le geçiren Virginia ekibi, sezonu beklenenden daha erken tamamladı.

Başarısız geçen sezonun ardından Virginia Squires, ekonomik açıdan problemler yaşamaya başladı. Bu nedenle Julius Erving’in devam eden kontratını yüklü bir para karşılığında New York Nets’e satmak durumunda kaldılar.

3 sezon boyunca ABA’de Nets formasını terleten Dr. J, yeni adresinde popülaritesini iyice arttırdı. Ligin açık ara en büyük yıldızı haline gelen Erving, ABA organizasyonunun gelişimine ve popülerleşmesine de çok büyük fayda sağladı.

New York Nets’teki henüz ilk senesinde Julius Erving, takımını ABA şampiyonluğuna taşımayı başardı. Sezonu maç başına 27.4 sayı ortalamasıyla tamamlayan Dr. J, üst üste 2. kez ligin en skoreri oldu.

Bu süreçte Julius Erving ismi, tüm Amerika’da iyice yaygınlaşmaya başladı. Erving’in maçlarda yaptığı nefis smaçlar ve attığı spektaküler turnikeler, izleyenleri tam anlamıyla büyüledi.

Nets formasıyla geçirdiği 3. sezonda Julius Erving, takımını bir kez daha ABA şampiyonluğuna taşımayı başardı. Buna karşın ABA organizasyonu, NBA karşısında her geçen gün güç kaybediyordu. Erving’in popülaritesinin artık arşa çıkmasıyla birlikte beklenen son kaçınılmaz oldu…