by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Görsel: Nostradamus’un Ta Kendisi!
Turkish Airlines EuroLeague’de heyecan dolu geçen bir sezonu daha artık geride bırakmak üzereyiz. Yıl boyunca kıran kırana mücadeleler ortaya koyan ve zorlu Playoff etabını geçmeyi başaran 4 takım, Final Four’da kıtanın en büyüğü olabilmek için birbirinden çekişmeli karşılaşmalara imza atacaklar.
EuroLeague’in uzun yıllardır klasikleşmiş olan tek maçlık Final Four formatı, seneler boyunca birçok sürpriz sonucun ortaya çıkmasına yol açtı. Biz de Final Four’un birbirinden ilginç sürprizleriyle dolu tarihinden esinlenerek siz değerli okuyucularımıza “yok daha neler” dedirtecek tahminler ortaya koyduk.
Çılgın Sallamalar serimizin Playoff kısmında Partizan’ın Real Madrid‘e karşı seriyi 2-0’dan çevireceğini ve 5. maçta Kevin Punter’ın son saniye basketiyle Final Four’a gideceğini “sallamıştık”.
Her ne kadar bu durum gerçeğe dönüşmese de tersi yaşandı. Real Madrid, Partizan’a karşı 0-2’den dönüp EuroLeague Playoffları tarihinde bunu başaran ilk takım oldu. Öte yandan Kevin Punter, serinin ilk maçını son saniye üçlüğüyle Partizan’a kazandırdı.
Evet, sonuç olarak tutturamadığımız doğru ama tutturmaya yaklaşmış olmamız Final Four öncesinde hevesimizi iyice arttırdı. Eurohoops Fırın, Çılgın Sallamalar serisi tarihinin 3. Final Four özel bölümüyle siz değerli okuyucularımızın karşısında.
Barcelona, Real Madrid‘i En Az 30 Sayı Farkla Ezip Geçer
Evet, bu yıl Final Four yarı finalinde tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi yine El Clasico heyecanı yaşanacak. Ezeli rakipler Real Madrid ve Barcelona, adlarını EuroLeague finaline yazdırmak için kıyasıya bir mücadele verecekler.
Geçtiğimiz yıl koç Saras Jasikevicius’un Barcelona’sı, sezonun son bölümüne kadar derbilerde Real Madrid’e karşı büyük üstünlük kurmuştu. Final Four yarı finalinden önce Barça, o sezon ezeli rakibine karşı oynadığı 5 maçın tamamını kazanmıştı. Buna İspanya Kral Kupası finali de dahil.
Hal böyle olunca ibre sanki Barcelona’dan yana gibiydi ama öyle olmadı. Müthiş bir çekişmeye sahne olan yarı finalin sonucunda Real Madrid, ezeli rakibine karşı hem 2021-22 sezonundaki ilk galibiyetini aldı, hem de adını finale yazdırdı.
Real Madrid, Final Four’da yakaladığı ivmeyi İspanya Ligi Playofflarına da taşımayı başardı. Beklendiği üzere İspanya Ligi finallerinde Barcelona ile karşılaşan eflatun-beyazlı ekip, final serisini 3-1’le beklenenden rahat şekilde kazanarak ezeli rakibine karşı bir kez daha üstünlük kurdu.
Bu sezona baktığımızda ise Barcelona, şu sıralar EuroLeague’in en formda takımı olarak öne çıkıyor. Geçtiğimiz sezonun aksine Playofflara son derece formda bir giriş yapan Barça, Zalgiris‘i 3-0’la güle oynaya süpürdü. Öte yandan Real Madrid ise Partizan serisini 2-0’dan dönerek 3-2 kazanmış olmasına karşın zorlu bir süreçten geçiyor.
Partizan serisinin 2. maçında çıkan malum kavgadan dolayı takımım yıldızlarından Guerschon Yabusele, Final Four’da takımının oynayacağı 2 maçta da forma giyemeyecek. Ayrıca Gabriel Deck ve Vincent Poirier de sakatlıkları nedeniyle Final Four’da olmayacaklar.
Hal böyle olunca formda Barcelona, bu sefer Real Madrid’e karşı büyük avantaja sahip olacak. Rakibinin kritik eksiklerini de düşününce kadro avantajını ele geçiren Barça, ezeli rakibinden geçtiğimiz sezonun intikamını alma fırsatını ele geçirmiş olabilir.
Biz de diyoruz ki (sallıyoruz) bu sefer Barcelona, Real Madrid’i yalnızca normal şekilde mağlup etmekle kalmaz ve maçı en az 30 sayı farkla kazanır.
Evet, bu ihtimalin gerçeğe dönüşme şansı elbette çok az ama Barcelona, olur da böyle bir netice elde ederse derbi tarihinin en flaş olaylarından birine imza atmış olur.
Olympiakos, Yarı Finalde Yine Son Saniye Basketiyle Kaybeder
Bu sezon EuroLeague’in flaş ekipleri arasında yer alan Olympiakos, normal sezonun çok büyük bölümünü zirvede geçirdi ve liderliği kaptı. Playoff turunda saha avantajı faktörüyle birlikte temsilcimiz Fenerbahçe Beko’yla eşleşen Yunan devi, Final Four biletini beklenenden çok daha zor şekilde alabildi.
Fenerbahçe‘ye karşı elenmenin eşiğine kadar gelen Olympiakos, buna karşın serinin 5. ve son maçını kazanarak adını Final Four’a yazdırdı. Kırmızı-beyazlı ekibin yarı finaldeki rakibi ise geçtiğimiz sezonun Playofflarında kozlarını paylaştığı AS Monaco oldu.
Geçtiğimiz sezon yine 5 maça giden bir serinin sonucunda AS Monaco’yu zor da olsa geçip Final Four’a kalan Olympiakos, yarı finalde temsilcimiz Anadolu Efes‘in rakibi olmuştu. Olympiakos’un final hayallerini yıkan isim ise Vasilije Micic’ten başkası değildi.
Memleketi Belgrad’da düzenlenen Final Four’da yıldızlaşan Micic, Sasha Vezenkov’un üzerinden yolladığı üçlükle durumu 77-74’e getirmiş ve Efes‘e maçı kazandırmıştı. Olympiakos ise Final Four tarihinin en kalp kırıcı yenilgilerinden birini almıştı.
Biz ise çılgınlık dozajını bir kademe arttırarak diyoruz ki Olympiakos, bu sene bir kez daha son saniye basketiyle EuroLeague finalinin uzağında kalır.
Elbette Monaco ve Olympiakos arasındaki tecrübe farkına baktığımız zaman Yunan devi, yarı final maçının açık ara favorisi konumunda. Buna karşın kadrosunda Mike James, Elie Okobo ve Jordan Loyd gibi 3 çok değerli kısayı bulunduran Monaco, kısa rotasyonundaki yetenek seviyesi bakımından rakibine karşı büyük avantaja sahip.
Bu sebeple Monaco, işlerin son topa kaldığı bir senaryoda yetenekli kısalarından herhangi birinin bulacağı bir son saniye basketiyle tarihinde ilk kez katıldığı Final Four’da final biletini alabilir.
Böyle bir tablonun ortaya çıkması halinde Olympiakos koçu Georgios Bartzokas, işin teknik taktik kısmına yoğunlaşmaktan ziyade takımın üzerine kurşun döktürmeyi tercih edebilir.
Monaco, İlk Final Four’unda Şampiyon Olur ve Herkesi Şoka Uğratır
Avrupa basketbolunun son yıllardaki yükselen ekibi AS Monaco, henüz EuroLeague seviyesindeki 2. yılını geçiriyor olmasına karşın adından fazlasıyla söz ettirdi. Geçtiğimiz sezon ligdeki ilk senesinde Final Four’un eşiğine kadar gelen Monaco, bu yıl ise Playoffta Maccabi‘yi 3-2’yle geçerek kulüp tarihinin ilk Final Four biletini aldı.
Buna karşın Monaco, Final Four’un açık ara en tecrübesiz takımı konumunda. Öyle ki takımın kadrosuna baktığımız zaman yalnızca Mike James’in daha önce Final Four deneyimini yaşadığını (1 kez) görüyoruz. 2016’da Final Four yapan Baskonia kadrosunun bir parçası olan ABD’li yıldız, takımının 2 maçı da kaybederek sezonu 4. bitirmesinin önüne geçememişti.
Monaco’nun diğer as parçaları Elie Okobo, Jordan Loyd, Alpha Diallo, Donta Hall, Donatas Motiejunas gibi isimler, bu yıl kariyerlerinde ilk kez Final Four’da sahne alacaklar. Ayrıca takımın koçu Sasa Obradovic de kariyerinde ilk kez Final Four’da yer alacak.
Bu gibi faktörleri göz önünde bulundurduğumuz zaman Monaco, Final Four’a kalan 4 takım arasında açık ara en az şans verilen ekip konumunda. Öte yandan Final Four biletini alarak sezon hedefini şimdiden gerçekleştirmiş olan Monaco, şampiypnluk hedefleyen rakipleri Olympiakos, Barcelona ve Real Madrid‘e kıyasla baskıyı üzerinde çok daha az hissedecek.
Böyle bir ortamda kırmızı-beyazlı ekip, çok tecrübesiz bir takım olsa bile üzerinde baskı olmadan oynamayı avantaja çevirebilir. Monaco’nun yarı finaldeki rakibi Olympiakos, bu sezon şampiyonluk hedefleyen bir takım. Maçın son bölümüne yakın skorla girilmesi durumunda Yunan devi, üzerinde baskıyı fazlasıyla hissedecektir.
Ayrıca Monaco kadrosunda Mike James, Elie Okobo ve Jordan Loyd gibi kritik anlarda sorumluluk almayı çok seven kısalar var. Son ana kadar maçın içerisinde kaldığı bir senaryoda Monaco, kısa rotasyonundaki yetenek seviyesi sayesinde Olympiakos’a karşı üstünlük kurabilir.
Yarı finali geçmesi durumunda Monaco, şampiyonluğa yalnızca tek maç uzaklıkta olacak. Elbette çok zor ama finali de bir şekilde kazandığı takdirde koç Sasa Obradovic‘in ekibi, tüm Avrupa’yı şoke edecek türden bir başarı yakalamış olur.