By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu bir sezonun daha sonuna geldik. Çok büyük heyecana sahne olan son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran Real Madrid, finalde Olympiakos’u mağlup ederek sezonu şampiyonlukla tamamladı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük. Bunun yanı sıra tıpkı Real Madrid gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi iyi noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2022-23 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var.
Avrupa basketbolunda özellikle başantrenörler açısından hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de tıpkı geçtiğimiz sezonlarda yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2023-24 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisine bugün Fenerbahçe Beko ile devam ediyor.
Bayern Münih 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Panathinaikos 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
ASVEL 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Maccabi Playtika Tel Aviv 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
Zalgiris Kaunas 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
ALBA Berlin 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
AS Monaco 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
Olympiakos 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Partizan 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Barcelona 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Cazoo Baskonia 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
Olimpia Milano 2023/24: 3 Madde ile Yol Haritası
Fenerbahçe Beko Yaza Nasıl Giriyor?
“Dostum, dostum, güzel dostumBu ne beter çizgidir, buBu ne çıldırtan dengeYaprak döker bir yanımızBir yanımız bahar, bahçe”
Fenerbahçe Beko’nun bu yaza girerkenki durumunu sanırım Hasan Hüseyin Korkmazgil’in “Öyle Bir Yerdeyim ki” şiirinden daha iyi anlatamam.
Sadece sonuç odaklı bakarsak sarı-lacivertliler için oldukça başarısız bir sezon geride kaldı. EuroLeague’de Final Four’a yine gidilemedi, ligde 8 yıl sonra ilk kez final oynanamadı ve sezon kupasız bitirildi. Sadece yakın dönemdeki Zeljko Obradovic‘li yıllarındaki standart için değil, Fenerbahçe’nin kulüp gelenekleri için bile bu sezon başarısız geçti. Bu sebeple de özellikle sarı-lacivertli taraftarın gönlünde yaprakların dökülmesi normal.
Bu işin sonuç tarafı ama diğer taraftan ise Fenerbahçe Beko, başarılı bir sezon geçirmeye de çok yakındı. Hatta o kadar ki paralel bir evrende bugün Fenerbahçe’nin ne kadar başarılı bir sezon geçirdiğinden ve gelecek için taraftarının ne kadar heyecanlanabileceğinden bahsedebilirdim ama iki tane maç topu buna engel oldu.
Sloukas‘ın EuroLeague playoff’unda 3. maçtaki galibiyet getiren şutu ve Clyburn’ün lig playoff’unda 2. maçtaki galibiyet getiren şutu…
Bu iki şut isabetli olmasa Fenerbahçe için bugün EuroLeague’de Final Four oynanmış, ligde de en azından finale çıkılmış bir sezondan bahsediyor olabilirdim. İşin trajikomik tarafı, o iki şutun öncesinde de sarı-lacivertliler maçı kazandıran o sayıları bulmuştu. Hasan Hüseyin Korkmazgil’in de söylediği gibi, taraftar için “bu ne çıldırtan bir denge”!
Ama gelgelelim basketbol bu. İki tane girmesi beklenmeyen zor şut, sizin bütün kaderinizi değiştirebilir. Bunu en iyi bilen ve daha önce yaşayan da yine Fenerbahçe taraftarı! Bir ribaundun nelere kadir olduğunu EuroLeague finalinde yine onlar görmüştü.
Çok romantik bir bakış açısından bakarak, bütün bir sezonu iki şuta indirgediğimi düşünebilirsiniz ama amacım kesinlikle o değil. O iki şutun girmediği ama Olympiakos ile Anadolu Efes‘in serileri geçtiği bir hikayeyi de görebilirdik. Zaten Fenerbahçe‘nin sezonunu başarısız kılan da işin bu noktaya kalmış olması.
Evet, Fenerbahçe iki tane şutla sezonu kaybetti ve belki bu çok acımazsız gelebilir ama Fenerbahçe buna kendi izin verdi. Normal sezonda çok rahat bir şekilde 5. ve hatta 4. olabilecekken kendi hatalarıyla 8. sıraya kadar düştü. Oysa ki 5. sırada bitirseydi sezonu Monaco karşısında serinin favorisiydi. Keza ligde de 42 sayı farkla kazandıktan sonra Fenerbahçeli oyuncular devamının çok kolay geleceğini sandı ama sporda bir takımın yapabileceği en büyük rehavet durumlarından birisi bu. Koç Dimitris Itoudis’in de 3. ve 4. maçlarda aynı yabancı tercihleriyle yola devam etmesi de büyük bir hataydı.
Fakat başka bir taraftan da bunlar düzeltilebilecek, öğrenilebilecek hatalar ve Fenerbahçe’nin elinde geleceğe dair ümit veren çok iyi bir çekirdek var.
Nigel Hayes Davis – Dyshawn Pierre ikilisi sezon başında herkes tarafından çok üst üste binen bir ikili olarak görülürken bambaşka bir uyum çıktı ortaya. Öyle ki Avrupa’nın en iyi kanat ikilisi Fenerbahçe’de ve ikisinin de kulüple olan sözleşmeleri uzatıldı.
Üstelik bu ikilinin yanında Marko Guduric, Scottie Wilbekin, Johnathan Motley gibi şampiyon olabilecek bir kadronun parçası olabilecek oyuncular var. Doğru eklemelerle birlikte Fenerbahçe gelecek için çok iddialı olabilir. EuroLeague’in geçmişine bakarsak; başarılı olan takımların hepsinin adım adım ve Fenerbahçe gibi zaman zaman acı çekerek o başarıya ulaştığını görürüz. Burada başarı bir günde gelmiyor. Önemli olan o eşiği yakalamanız ve Fenerbahçe şu anda tam orada!
Bu açıdan bakarsak da Fenerbahçe taraftarının gönlünün bir tarafı da yeni yeni açan bir bahar bahçesi olması gerekiyor. Evet, başarısız bir sezon geçti ama Sarı-lacivertiler, Zeljko Obradovic sonrasında zirveye ilk kez bu kadar yakın! Şöyle söyleyeyim; Sasa Djordjevic döneminde Fenerbahçe kupa kazanmıştı ama en tepeye çıkmaya yakın değildi. Şimdi ise doğru eklemelerle kendini orada bulabilir.
Peki Fenerbahçe için o doğru eklemeler neler? Gelin birlikte bakalım!
Sözleşmesi bitenler / Ayrılanlar: Devin Booker, Kostas Antetokounmpo, Carsen Edwards, Tarik Biberovic, Samet Geyik
Gelenler: –
İddia: Onuralp Bitim, Darius Thompson, Berk Uğurlu
Kadro Dizilimi
PG: Nick Calathes – Scottie Wilbekin – Şehmus Hazer
SG: Tyler Dorsey – Melih Mahmutoğlu
SF: Dyshawn Pierre – Marko Guduric
PF: Nigel Hayes-Davis – Nemanja Bjelica – Metecan Birsen
C: Johnathan Motley – Tonye Jekiri
1- Nick Calathes ve Nemanja Bjelica’dan Kurtulmak!
Fenerbahçe Beko’nun yaz döneminin yolu öncelikle buradan geçiyor.
Nick Calathes’in transferini geldiği ilk gün itibariyle de eleştirmiştim. Evet, daralan oyuncu pazarında Avrupa’da deneyimli ve yetenekli oyuncu bulmak zor. Calathes de belirli bir kalitesi ve tecrübesi olan bir oyuncu ama söz konusu Final Four ve şampiyonluksa defoları çok fazla!
Bugünün basketbolunda defolarınızı playoff ve Final Four’da saklayamıyorsanız takımınız için büyük bir yük haline geliyorsunuz. Calathes de saklayamıyor. Onun şut problemi sadece Fenerbahçe’nin değil, Barcelona ve Panathinaikos‘un başına dert oldu. Evet, Yunan guard sizin için normal sezonda çok fazla asist yapar ve takımınızı sahada organize eder ama takvim playoff zamanına geldiğinde bunların hiçbir anlamı kalmaz.
Normal sezon, çok uzun olması sebebiyle Calathes gibi bir oyuncu düzen oturtmak adına çok değerli olabilir ama takımın as guardı olarak değil. Yunan guardın kontratının as guard seviyesinde olduğunu hesaba katarsak bu durumun sarı lacivertlilerin elini kolunu bağladığını söyleyebiliriz.
Yaz döneminde Fenerbahçe yöneticilerinin Calathes’in devam eden kontratını çözmesi gerekiyor. Yoksa sarı lacivertlilerin takım tavanı yine bir noktada tıkalı kalacak.
Avrupa’daki iddialara göre sarı lacivertliler, Baskonia‘da çok iyi bir sezon geçiren Darius Thompson’la ilgileniyor. Amerikalı guard benim çok beğendiğim bir oyuncu ama Baskonia‘dan oyuncu alırken ben olsam iki kere düşünürdüm. Tarih bize birçok kez gösterdi ki; Bask ekibinde gümüş gözüken başka yerlerde kömür olabiliyor. Bunu uyum adına söylüyorum çünkü profil olarak Thompson, Fenerbahçe’nin aradığı özellikleri taşıyor.
Sarı-lacivertlilerin Wilbekin’in skorer yönünü daha fazla ortaya çıkartacak, takımı organize edebilecek ve Calathes’in aksine o şutu sokabilecek ya da en azından o şutu atarken tereddüt etmeyecek o oyuncuyu bulması lazım. Fenerbahçe’nin geleceği adına en önemli sorun bu.
Nemanja Bjelica ise maalesef yarım kalması gereken bir hikayeydi.
Sırp yıldız ilk döneminde yaptıklarıyla muhtemelen sarı lacivertli taraftarının gönlünde tarihte ilk 10’da yer alıyordur. Hatta Obradovic döneminin ilk büyük oyuncusu olarak her zaman daha da farklı bir yeri oldu. Dolayısıyla geçen yaz Fenerbahçe‘ye döndüğü zaman taraftarı haklı olarak çok heyecanlandırdı ama gidenle gelen aynı oyuncu değildi.
NBA’i yakından takip edenler Bjelica’nın çok kalınlaştığını ve artık bir 4 numaradan daha çok 5 numara olduğunu zaten söylüyordu fakat Fenerbahçe bu sorunu bile yaşayamadı çünkü Sırp yıldız sakatlıklar sebebiyle doğru dürüst sahaya çıkmadı. Sahada olduğu ender anlarda da açıkçası tanınmayacak haldeydi.
Bjelica’nın Fenerbahçe’yle sözleşmesi devam ediyor ama açıkçası koç Itoudis’le de anlaşamadıklarını herkes biliyor. Burada bir tercih olacaksa Itoudis olacağı çok aşikar. Dolayısıyla aynı Calathes gibi Fenerbahçeli yöneticilerin Bjelica’nın da kontratını halletmesi gerekiyor. Sırp yıldızın takımın en çok kazanan isimlerinden biri olduğunu hesaba katarsak; bu kontrattan Fenerbahçe’nin ne kadar az kayıpla çıkacağı önemli çünkü bu durum, diğer oyunculara verecekleri kontratlar için ellerini fazlasıyla rahatlatabilir.
2- Tyler Dorsey, Carsen Edwards ve Koç Dimitris Itoudis
Takım sporlarının bir gerçeği var, her zaman sorunlar olabilir.
Sonuçta bu kadar adamın bir sezonu birbiriyle hiç sorun yaşamadan, kavga etmeden geçirmesi mümkün değil. Şampiyon olan takımdan, küme düşen takıma kadar hepsinde kesinlikle sezon içerisinde tartışmalar, kavgalar, küskünler olmuştur. Tek farkı; kazanırken taraftarlar bunu çok duymaz ya da umursamaz. Kaybedince ise herkes bunu konuşur. Sporun doğası bu.
Sezonun sonu kötü gelince haliyle Fenerbahçe‘de de bu konuşulmaya başlandı.
Playoff’ta Fenerbahçe‘nin Efes serisinde Calathes ve Guduric‘ten bu kadar verim alamazken Tyler Dorsey’i hiç denememiş olması çok eleştirildi. Eleştirilerin hemen arkasından da koç Itoudis ile Dorsey’in arasının iyi olmadığı ve Yunan guardın takımdan ayrılabileceği ortaya çıktı.
Bana sorarsanız Dorsey, Fenerbahçe’nin kaybetmemesi gereken bir oyuncu. Yetenek pazarının ne kadar azaldığı sürekli söylenirken playoff’ta neler yapabileceğini göstermiş bir oyuncuyu bırakmak çok doğru. Gelgelelim bir takımın içerisini en iyi bilen de koçudur ve Itoudis’in böyle bir düşüncesi varsa bunda da mutlaka bir haklılık payı vardır.
Fakat Yunan koç bu konudaki kredisini bence biraz erken kullanıyor.
Itoudis’in geçmişine baktığımız zaman oyuncularıyla çok iyi anlaşmadığını daha önce de gördük. CSKA Moskova’da benzer problemleri yaşadı. Fenerbahçe’de ise henüz ilk sezonunda olmasına rağmen sadece Dorsey’le değil, Nemanja Bjelica ve Carsen Edwards’la da problem yaşadı. Özellikle Edwards konusunda bence sınıfta kalan bir performans sergiledi. Evet, Edwards gibi Avrupa’da ilk sezonunu geçiren bir oyuncuyu eğitmek kolay değil ama oyuncu yetenek olarak hangi seviyede olduğunu playoff’ta ortaya koydu. Eğer Edwards, playoff’a daha da hazır gelebilseydi daha da fazlasını verebilirdi.
Fenerbahçe, CSKA Moskova gibi dev bütçeye sahip değil. Dolayısıyla burada yaptığınız hamlelerden daha fazlasını almak zorundasınız. Itoudis bu konuda biraz cepten yiyor.
Açık konuşayım; ben, Yunan koçun Fenerbahçe’yi EuroLeague şampiyonluğuna götürebileceğine inanıyorum ama burada henüz kendini kanıtlamadığını da düşünüyorum. Unutmamak lazım ki; Fenerbahçe’de Zeljko Obradovic‘in ilk sezonu bile eleştirildi. Hatta 2. sezonunun başında Panathinaikos‘a karşı gelen ağır yenilginin ardından gitsin bile dendi.
İlk sezonu kupasız kapatmasının ardından Itoudis’in zaten çok da kazanmadığı kredisini böyle oyuncularla tartışarak harcaması gelecekte onun adına problem olabilir. Hele de gelecek seneye de iyi başlanmazsa!
Dolayısıyla Itoudis’in bu konuda kendini geliştirmesi bence önemli. Hatta buna Dorsey’le başlarsa çok iyi olur çünkü mevcut oyuncu pazarında Yunan skorer gibi çok fazla oyuncu yok.
3- Johnathan Motley’den As Pivot Olur Mu?
14.5 sayı, 5.4 ribaund, 1.6 asist ve 16.0 PIR
EuroLeague’de ilk kez oynayan bir Amerikalı için hiç de fena istatistikler değil.
Johnathan Motley, Jan Vesely sonrasında uzun rotasyonun merkezine getirildi. Vesely gibi bir efsanenin ardından haliyle beklentiler yüksekti. İstatistik açısından da Motley bu beklentileri de bir yere kadar karşıladı. Özellikle de hücum katkısı olarak. Onun pota çevresindeki bitiriciliği Fenerbahçe‘nin hücum çeşitliğindeki zenginliğini artırdı.
Amerikalı pivotun henüz 28 yaşında olduğunu ve zamanla daha da tecrübeleneceğini düşünürsek Fenerbahçe‘nin gelecek adına ona güvenmesi normal.
Fakat bu güvenin ve rolün hangi seviyede olacağı da önemli.
Motley’in hem ligdeki hem de EuroLeague’deki playoff performansı hiç güven verici değildi. Özellikle EuroLeague’de Olympiakos karşısındaki performansı her ne kadar kendisi kabul etmek istemese de hayal kırıklığıydı. Öyle ki koç Itoudis dayanamadı ve Tonye Jekire’ye daha fazla rol vermek zorunda kaldı. Keza ligde de işin hücum tarafında belki Efes‘e zorluk çıkardı ama potayı hiç savunamaması Fenerbahçe için bir problem oldu.
Henüz ilk yılı ve ilk kez bu seviyede oynuyor. Bu sebeple de belki çok acımasız olmamak da lazım ama Motley’in her iki seri sonrasında taraftarlarla girdiği diyalog da çok hoş değildi. Bir oyuncu bence taraftarla zaten çok fazla diyaloga girmemeli ama daha da kötüsü açıklamalarında kendisinin iyi oynadığını düşünmesiydi. Yeterli olmadığını düşünen oyuncu eksikliklerini kapatabilir ama yeterli olduğunu düşünen oyuncu aynısını yapamaz.
Fenerbahçe’de Motley’in arkasında bu sezon Jekiri, Antetokounmpo ve Samet vardı. Samet ve Antetokounmpo ile yollar ayrılacak. Jekiri’nin ise kontratında opsiyon var. Her ne kadar Nijeryalı uzunu beğensem de eğer Motley ile devam edecekse Amerikalı uzunuyla rekabet edebilecek daha çok yönlü bir uzuna ihtiyacı var. Yahut sarı lacivertlilerin bu yaz serbest kalacak olan Sertaç Şanlı gibi EuroLeague’de de güvenebileceği yerli bir uzun bulması gerekiyor.
Yoksa ana planın Motley olduğu bir Fenerbahçe playoff zamanı geldiğinde çok fazla zorluk yaşayabilir.
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!