By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu bir sezonun daha sonuna geldik. Çok büyük heyecana sahne olan son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran Real Madrid, finalde Olympiakos’u mağlup ederek sezonu şampiyonlukla tamamladı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük. Bunun yanı sıra tıpkı Real Madrid gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi iyi noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2022-23 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var.
Avrupa basketbolunda özellikle başantrenörler açısından hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de tıpkı geçtiğimiz sezonlarda yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2023-24 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinde bugün ise İsrail’in dev takımı Maccabi Tel Aviv var.
Bayern Münih 2023/24: 3 Madde İle Yeni Sezon Yol Haritası
Maccabi Playtika Tel Aviv Yaza Nasıl Giriyor?
İstikrarlı!
Maccabi Playtika Tel Aviv için çok uzun zamandır bu kelimeyi kullanamıyorduk. Hatta tam tersi bir şekilde kulüpte son zamanlarda hep bir kaos vardı. Hem de tepeden tırnağa!
Belki efsane başkan Shimon Mizrahi her zamanki yerinde dursa da yönetimin içinde kaynayan kazanlar Maccabi‘nin gizli gündemleri içerisindeydi. Yönetim içerisinde yaşanan bu durum takım da çok açık bir şekilde gözüktü.
2014-15’teki şampiyonluktan bu yana pandemi sezonu haricinde Maccabi hep sahada hayal kırıklığı yarattı. Kötü sonuçlar bir tarafa bir kulübün kötü yönetildiğine dair bütün kanıtlar İsrail ekibindeydi.
Sürekli yaşanan koç değişiklikleri, beklentilerin fazla tutulduğu sahte yıldızlar ve henüz sezon başından hissedilen kötü kadro planlaması… Yıllarca Maccabi’de gördüğümüz şeylerdi. Yani Maccabi gibi bir takımın aynı sezonda 6 tane koç değiştirmesi bile aslında yaşanan rezaletin bir örneğiydi.
Kulübün efsanesi Nikola Vujcic’in bunca başarısızlığa rağmen asla görevinden alınmaması da garipti. İlginçtir bunca yaşanan başarısızlığın ardından bu sene görece daha başarılı geçse de Vujcic, sezon sonunda görevini Avi Even’e bırakacak.
Sezon sonunda yaşanacak bu değişim, kulübün şu anki yönetilişinde ne kadar etkili olduğunu bilmiyorum ama Maccabi’nin geçtiğimiz sezonlara göre bazı şeyleri daha farklı yaptığı kesin.
Şöyle ki; kulüp uzun zamandan sonra ilk defa elindeki değerli parçaları tutmayı başladı.
Henüz yaz sezonu gelmeden Lorenzo Brown, Wade Baldwin, Bonzie Colson ve Roman Sorkin gibi bu sene iyi geçen sezondan önemli rol oynayan oyuncularla sözleşme uzatıldı. Hem de öyle bir yıllık filan değil, uzun süreli sözleşmeler yapıldı.
Böylesine bir istikrarı – Nikola Vujcic’in haricinde – onlardan uzun zamandır göremiyorduk.
Bu önemli bir durum elbette.
Sonuçta bu sene Final Four’u tek maçta kaçırdılar ve şimdi ellerindeki çekirdeği tutup, işlenmeyen parçaları düzeltme fırsatına sahipler. Bu durumun Maccabi taraftarının geleceğe daha ümitli bakmasını sağlayacağı aşikar. En azından gelecek sezon başladığı zaman takımlarının nasıl bir basketbol oynayabileceğini tahmin edebilecekler.
Tabii gelecek sezona kadar önlerinde önemli bir görev daha var. Ligde geçen sezon yaşadıkları rezaletten sonra bu sene şampiyonluğu kazanmaları gerekiyor. Playoff yarı finaline kadar sorunsuz bir şekilde geldiler ama bundan sonrasını da başarılı geçmeleri gelecek sezona özgüvenli girmeleri adına onlar için önemli olacak.
Peki İsrail devi için gelecek sezon başarılı olabilmek için önemli olan diğer noktalar neler? Gelin, birlikte bakalım!
Sözleşmesi bitenler / Ayrılanlar: John DiBartolomeo, Darrun Hilliard, Jake Cohen, Josh Nebo, Jalen Adams, Suleiman Braimoh
Gelenler:
İddia: Tamir Blatt, Braian Angola
Kadro Dizilimi
PG: Lorenzo Brown
SG: Wade Baldwin – Austin Hollins – Iftah Ziv
SF: Bonzie Colson – Rafi Menco
PF: Alex Poythress – Jarell Martin
C: Roman Sorkin
1- Lorenzo Brown & Wade Baldwin İkilisi Doğru Bir İkili Mi?
Açıkçası benim beklentilerimin aksine bu soru pozitif bir cevaba doğru ilerliyor.
Geçtiğimiz yaz bu iki isim İsrail’e transfer olunca bunun doğru bir ikili olmadığını düşünüyordum. İki isim de yetenekli oyuncular olsa da kariyerlerinde hep soru işaretleri yarattılar. Üstelik ikisinin de toplu oyunda verimli oluyor olması ve dış şutlarının problem yaratıyor olması bu ikili hakkında kafamdaki soru işaretlerini daha da büyüttü.
İş parkeye çıkınca ise tam tersi oldu.
Tahmin edilenden çok daha uyumlu bir ikili gördük. Lorenzo Brown’un saha içi generalliği kendi skoruna yönelmek isteyen Wade Baldwin’i rahatlatırken Baldwin’in de skorda yarattığı patlamalar Maccabi‘nin hücum gücünü yükseltti.
Dolayısıyla sahada böylesine fark yaratabilen bir ikili bulmuşken Maccabi’nin bu ikili de ısrarcı olması çok doğal. Özellikle Avrupa’daki oyuncu pazarının her sene yaşadığı erozyonu da hesaba katarsak doğru olan da bu ikiliyle devam etmeleriydi.
Fakat ileriye doğru bir adım atacaklarsa bu ikilinin yarattığı bazı defoları da çözmeleri gerekiyor.
Maccabi çok fazlasıyla tempo ve hissiyat takımı!
Bunu oynamaya çalıştıkları yüksek pozisyonlu basketbol için söylemiyorum. Maccabi için sorun temponun yüksekLL olması değil, buna çok bağımlı olmaları. Oyun içerisinde ya da maç maç yaşadıkları düşüşler de bile bunu görebiliyoruz. Oyunun temposunun biraz değişmesi, onların maç içerisinde hemen dalgalanma yaşamasına sebep oluyor.
Bunun en önemli sebebi de çoğunlukla akıllarıyla değil de hisleriyle oynuyor olmaları. “Oyuncu hissiyatı” çok konuşulmasa da basketbol içerisinde önemli bir etken ama bu kadarı da sizi maç içerisinde kötü etkileyebiliyor.
Aslında Maccabi için bunu en iyi iç saha ve deplasman maçlarında gördük. İç sahada taraftarının da getirdiği enerjiyle ligin en iyi takımlarından biri olan İsrail devi, deplasmanda ise vasat bir performans sergiledi. Sezon içerisinde deplasmanda aldıkları 5 galibiyeti de playoff’a kalamayan takımlara karşı aldılar.
Tabii bu performanslarının en önemli kaynağı da Lorenzo Brown ile Wade Baldwin! Bu ikili yüksek tempoyla birlikte sahaya önemli bir yetenek sunsalar da çoğu zaman takımı dengeleme ve sakinleştirme konusunda başarılı olamıyorlar.
Maccabi’nin yaz döneminde buna bir çare bulması gerekiyor. Bu çareyi de bu ikiliyi değiştirmeyeceklerine göre onların etrafına bu konuda onlara yardımcı olabilecek isimler de aramaları gerekiyor. Dolayısıyla da bu yaz bir ve iki numaraya yapacakları transferler çok önemli.
Mesela John DiBartolomeo ile sözleşme uzatmaya hazırken Tamir Blatt ile ilgilenmeleri bence çok doğru değil. Blatt benim beğendiğim bir oyuncu ve İsrail pasaportu sayesinde de takım için belki önemli bir ekleme olacaktır ama tempoyu zaman zaman kontrol edebilecek bir isim değil. Aksine o da sürekli tempoya ihtiyaç duyan bir guard.
Keza tempoyu kontrol etmenin yanında Maccabi’nin araması gereken bir diğer konuda biraz tecrübe olmalı. Bu takımın önemli anları daha öncesinde tecrübe etmiş, soğukkanlı kalabilecek kısalara ihtiyacı var. Bunu özellikle playoff serisinde açıkça gördük.
Bu sebeple Maccabi adına gelecek yazın en önemli konusu bence kısa transferinde ne yapacakları… Eğer doğru oyunculara giderlerse bence takımın seviyesini birkaç seviye yukarıya çekebilirler.