By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Kızılyıldız, ANGT turnuvasında temsil ediliyordu ve bu yüzden Kaunas’ta bulunan takımlardan biriydi. Nikola Topic de skorer özellikleriyle ses getirirken en iyi beşte yer aldı.
Biz de Final Four vesilesiyle Avrupa’daki yöneticilerle görüşüp gelecek planlarını öğrenmek istedik. Kızılyıldız için de durum böyle oldu. Normalde Partizan da Kızılyıldız da gelecek sezon için EuroLeague’de garanti bir yere sahip değil fakat EuroLeague CEO’su Marshall Glicmkann’ın da söylediği gibi muhtemelen turnuvada yer alacaklar.
Eurohoops, Kızılyıldız’ın GM’i Nemanja Vasiljevic ile Campazzo olayını, EuroLeague planlamalarını, takımın bütçesini ve daha birçok konuyu konuştu.
S: Alt yaş turnuvası için burada bulunuyorsunuz, bunun dışında EuroLeague’den gelecek sezon Kızılyıldız’a dair düşündüklerine dair yeni şeyler öğrendiniz mi?
C: Hayır, resmiyette hayır. Resmi olmayan şekilde ise sanırsam hepimiz bu sezon turnuvada yer alan takımların gelecek sezon da oynayacağını duyduk fakat bizim için bu iş resmi olana kadar gelecek sezon EuroLeague’de olacağımızı garantilemenin tek yolu Adriyatik Ligi’ni kazanmak.
S: EuroLeague’in Campazzo konusunda size uyguladığı muameleden dolayı hala biraz endişeli misiniz?
C: Bu durumun daha farklı yönetilebileceğini düşünüyorum çünkü biz ne isterlerse yaptık, onlar hala bize ceza vermek istedi. Bütün ödemeleri, bütün anlaşmaları yapmıştık ve her şey hazırdı.
Bu kararın bizi çok yaraladığını düşünüyorum fakat aynı zamanda turnuvaya da zarar verdi. Eğer organizasyon olarak Facu gibi bir oyuncunun, ya da herhangi bir oyuncunun oynamasını istemiyorsanız asıl cezayı oyun oluyor. Kulüp olarak biz cezamızı ödedik, bütün sorumluluklarımızı yerine getirdik. Evet, daha farklı şekilde halledilebilirdi. Umarım gelecekte bir takımın başına aynısı gelirse daha farklı halledilir.
S: A lisansı olmayan bir takım olduğunuzu düşünürsek EuroLeague’de geçirdiğiniz sezondan memnun musunuz? EuroLeague’de A lisansına sahip olmak ile birkaç yıl kalacağının güvencesinin olmaması arasında çok büyük fark var.
C: Bu durum canımızı çok sıkıyor. Ortada kısır bir döngü var. EuroLeague’de oynamak ABA’yi kazanmamız gerekiyor. Sezon içinde pek çok durumda da atıyorum perşembe günü Real Madrid ile, sonra pazar günü Borac ile oynadığımız oluyor. Adriyatik Ligi’ndeki o maç bizim için çok daha önemli. Bu hiç mantıklı değil.
EuroLeague’de 10 senedir varız ve kulüp olarak büyüdük. Dürüst olmak gerekirse bir yer hak ediyoruz, birkaç yıl boyunca oynayacağımızın garantisini istiyoruz.
S: Bu durumdaki her takım için lisans konusunun aciliyeti olduğunu düşünüyor musunuz?
C: Başka türlü bir plan yapmak çok zor. Bir oyuncu transfer etmek istediğinizde menajerini arıyorsunuz ve ilk sorusu “Gelecek sezon nerede oynuyorsunuz?” oluyor. Son karar genelde temmuz ayında verildiğinde biz hali hazırda pazarda geç kalmış oluyoruz, oyunculara gelmeleri için yüksek meblağlar vermemiz gerekiyor fakat büyük bir bütçemiz de yok. Bu belirsizliğin bizi zorladığına dair çok fazla şey var. Günün sonunda rekabetçi olmalıyız ve öyleyiz de fakat güvenlik amacıyla işler değişebilir. Kapalı bir lig olmasına gerek yok fakat kulüplerin bir standardı olmalı. Eğer şunları yaparsanız, ligdesiniz gibi. Bu şekilde gelişme sağlanabilir.
S: Belki de lisansların daha uzun süreli olması gerekiyordur? Belki de tek yıl değil üç yıllık olmalıdır?
C: Bizim açımızdan her şeyi yapmaya çalışacağız, bütçemizi arttırmaya çalışacağız. Gelecek sene daha büyük Stark Arena’ya taşınacağız ve kalıcı bir yer hak ettiğimizi kanıtlamak için her şeyi yapacağız. Bence bu sezon gösterdi ki Belgrad, EuroLeague’de iki takımı hak ediyor.
S: Bütçe demişken… Bütün Avrupa’da bu konuşulduğu için soruyorum. Sanıyorum ki Finansal FairPlay kurallarına bağlısınız, bu kuralları takip ediyorsunuz ve adil bir sistem olarak görüyorsunuz. Öyleyse toplumun Kızılyıldız ve Partizan’ın bir anda bütçelerinin artmasını sorgulamasına yönelik cevabınız nedir?
C: Bizim açımızdan bütçemizdeki artış şu şekilde oldu. Geçtiğimiz yıla ya da bir önceki yıla bakarsanız sadece kazandığımız parayı harcadık, son 10 senede durum böyleydi ve bu şekilde yapmaya devam edeceğiz.
Sezon sonunda bütçedeki artışın o kadar da fazla olmadığını göreceksiniz. Kadromuza en başta baktığınızda çaylak bir koç vardı, o kadar büyük çaplı değildi. İnsanlar yeni bir isim sponsoruyla, Meridianbet ile imzalamadığımızı unutuyor. Ayrıca eski sponsorumuzu da aynı paraya tutmayı başardık. Bu para bize oldukça yardımcı oldu ve gökyüzünden düşmedi.
Göreceksiniz, her yıl rakamları göreceksiniz ve EuroLeague takımları arasında bütçesi en az takımlardan biri olacağımızı göreceksiniz. Vildoza ve Campazzo konularında sadece şanslıydık, doğru zamanda reaksiyon aldık. İkisi de burada hiç sahip olmadıkları özgürlüklere sahip oldu. Facu’nun hiçbir zaman bu denli özgürlüğü, 40 dakika oynayabilmişliği olmamıştı. Luca’da da durum aynı. Onlar için de iyi bir duraktık.
S: Şu anda gelecek sezon için hangi organizasyona hazırlanıyorsunuz?
C: EuroLeague’e hazırlanıyoruz. Yaptığımız her şey bu yönde olmak zorunda. Stark Arena’ya taşınmayı düşünüyoruz, daha farklı bir bilet anlayışı üzerine yoğunlaşıyoruz, getirmek istediğimiz oyuncular iyi ve tecrübeli oyuncular olacak ve tabii ki her zamanki gibi bir Sırp oyuncu çekirdeğimiz olacak.
Bizim için en önemli şey takımın çekirdeğinin, takımın yüreğinin yerel oyunculardan oluşması. Bu durum bu sezon Final Four’da da kanıtlandı. Real Madrid‘in yerel bir çekirdeği vardı, Olympiakos’ta da yerel oyuncular vardı. Bu oyuncuların günün sonunda fark yarattığını düşünüyorum çünkü kulübü hissediyorlar, şehri hissediyorlar. Her şeyi yabancı oyunculardan farklı şekilde hissediyorlar ve bu durum çok normal.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!