by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu bir sezonun daha sonuna geldik. Çok büyük heyecana sahne olan son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran Real Madrid, finalde Olympiakos’u mağlup ederek sezonu şampiyonlukla tamamladı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük. Bunun yanı sıra tıpkı Real Madrid gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi iyi noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2022-23 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var.
Avrupa basketbolunda özellikle başantrenörler açısından hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de tıpkı geçtiğimiz sezonlarda yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2023-24 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin üçüncü bölümüyle huzurlarınızda. Bugünkü konuğumuz ise sezonun hayal kırıklığı yaratan takımlarından ALBA Berlin.
ALBA Berlin Yaza Nasıl Giriyor?
1991 yılında kurulan ve 30 yıllık tarihinde Almanya basketbolunun en önemli kulüplerinden biri haline gelen ALBA Berlin, EuroLeague’de de kurduğu istikrarlı yapıyla adından söz ettiriyor. Ligin geri kalanına göre düşük sayılabilecek bir bütçeyle yoluna devam eden Alman temsilcisi, buna rağmen oynadığı akıcı basketbolun yanı sıra kadroda bulunan oyuncuları üst seviyeyelere çıkarabilmesiyle de rekabetçi düzeyde kalabiliyor.
Avrupa basketbolunun gelmiş geçmiş en önemli başantrenörlerinden biri olan Aito Garcia Reneses, 2017 yılında ALBA Berlin’in başına geçtiğinde kulüpteki gidişatı da büyük ölçüde değiştirdi. “Aito”nun koçluk görevini devralmasının ardından bütçesine oranla Avrupa’nın en keyifli basketbol oynayan ekiplerinden birine dönüşen Alman temsilcisi, bir süredir EuroLeague’de düzenli olarak mücadele eden kulüpler arasında yer alıyor.
Bu süreçte elde ettiği başarıların yanı sıra başka bir konuda da fazlasıyla ünlenen ALBA Berlin, başta Luke Sikma olmak üzere yıldızını parlattığı Marius Grigonis, Rokas Giedraitis, Marcus Eriksson, Maodo Lo ve Simone Fontecchio gibi oyuncularla da öne çıktı.
2022-23 sezonuna ise genç ve deneyimli oyuncuların bir arada olduğu bir kadroyla başlayan ALBA Berlin, sezonun başlamasına çok az süre kala aldığı bir haberle sarsıldı. Kısa rotasyonunun en önemli skor opsiyonlarından biri olan Marcus Erikkson, yaşadığı ağır sakatlık nedeniyle sezonu kapattı.
Böylelikle kısa rotasyonunun yükü; Jaleen Smith, Maodo Lo ve Tamir Blatt üçlüsünün omuzlarına yüklendi.
Yazın kadrosunu Gabriele Procida ve Yanni Wetzell gibi 2 potansiyelli oyuncuyla güçlendirmeye çalışan ALBA Berlin, aslında yeni sezona kimsenin beklemediği türden bir başlangıç yaptı. EuroLeague’e üçte üçle başlayan Alman temsilcisi, oynadığı son derece keyifli basketbolla da dikkatleri üzerine topluyordu.
Buna karşın ALBA Berlin’in pozitif yöndeki gidişatı çok uzun sürmedi. Üçte üçten sonra ligde çıktığı 12 maçın hepsini kaybeden koç Israel Gonzalez’in ekibi, bir anda son sıraya çakıldı.
Bu büyük gerilemenin ardından haliyle Playoff yarışındaki yerini tamamen kaybeden Alman temsilcisi, zaman zaman oynadığı keyifli hücum basketboluyla öne çıksa da çok büyük savunma zaafiyetleri nedeniyle rekabetçi seviyenin çok uzağında kaldı.
Ayrıca takımdaki potansiyelli isimlerin performansı da yeterince tatmin edici değildi. Sezona epey formda bir giriş yapan 20 yaşındaki yıldız adayı Gabriele Procida, kalan bölümde fazlasıyla istikrarsız bir performans ortaya koydu ve rotasyondaki ana parça rolünü kaybetti. Louis Olinde, Jonas Mattiseck, Malte Delow, Christ Koumadje ve Yanni Wetzell gibi potansiyelli isimler de sezon boyunca istikrar sorunları yaşadılar.
Ligin açık ara en kötü savunma takımı olan ALBA Berlin, normal sezonu 16. sırada tamamladı. Koç Israel Gonzalez’in ekibi, asıl şoku ise Almanya Ligi’nde yaşadı.
Almanya Ligi Playofflarının ilk turunda ratiopharm Ulm’le eşleşen ALBA, rakibine beklenmedik şekilde 3-1’le elenince sezonu erkenden noktalamak durumunda kaldı. Hal böyle olunca koç Israel Gonzalez’e yönelik soru işaretleri de iyice arttı.
Öte yandan ALBA Berlin’i gelecek sezon için bekleyen büyük bir tehlike var. EuroLeague’in A Lisans sahibi kulüplerinden biri olmayan ALBA, 2021 senesinde 2 yıllık Wildcard almaya hak kazanmıştı. Bu süre doldu ve eğer Rus takımları önümüzdeki sezon lige dahil edilselerdi ALBA Berlin, çok büyük ihtimalle dışarda kalacaktı.
Alman temsilcisi, eğer gelecek sezon daha rekabetçi bir görüntüde olamazsa muhtemelen bir sonraki yıl EuroLeague sahnesinin dışında kalacaktır.
Mevcut Kadro Dizilimi:
PG: Maodo Lo, Tamir Blatt, Nils Machowski
SG: Jaleen Smith, Marcus Eriksson, Malte Delow
SF: Louis Olinde, Gabriele Procida, Yovel Zoosman, Jonas Mattiseck
PF: Luke Sikma, Yanni Wetzell, Tim Schneider
C: Christ Koumadje, Ben Lammers, Johannes Thiemann
1- Jaleen Smith’e Destek!
Geçtiğimiz sezon ALBA Berlin, kadrosunda en istikrarlı katkıyı kısa rotasyonundan aldı. Kısalarda Jaleen Smith, Maodo Lo ve Tamir Blatt üçlüsü, çoğu zaman skor yükünü bir başlarına üstlenmek durumunda kaldılar. Buna karşın gelecek sezon tablo, ALBA Berlin için negatif yönde değişecek.
Takımın Jaleen Smith’ten sonra en skorer ismi olan ana oyun kurucu Maodo Lo’nun sözleşmesi, bu yaz sona eriyor. Lo’nun artık 30 yaşını geçtiğini düşünecek olursak ALBA Berlin, kulüp stratejisi bakımından Alman oyun kurucuyla muhtemelen sözleşme yenilemeyecektir.
Ayrıca kısa rotasyonunun en kilit parçalarından Tamir Blatt’in adı, gelecek sezon için babası David Blatt’in kulübü Maccabi Tel Aviv ile ciddi şekilde anılıyor. ALBA’yla sözleşmesi bu yaz sona erecek olan Tamir, muhtemelen ülkesi İsrail’in en güçlü takımına transfer olma fırsatını geri çevirmeyecektir.
Öte yandan sezonun tamamını sakat geçiren Marcus Eriksson’un kontratı da yazın sona erecek. İsveçli skorerin takımda kalma olasılığının son derece düşük olduğunu düşünecek olursak ALBA, gelecek sezon kısa rotasyonunda ciddi bir revizyona gitmek durumunda kalacak.
Takımıyla olan kontratı 1 sezon daha devam eden Jaleen Smith, şu sıralar Avrupa’nın en gözde skorerlerinden biri. Kendi skorunu yaratmak konusunda eksiksiz diyebileceğimiz bir isim olan Smith, ayrıca top yönlendirme becerilerine de sahip. Hal böyle olunca ALBA, eğer rekabetçi bir yapı oluşturmayı hedefliyorsa mutlaka Jaleen Smith’in yanına kaliteli kısalar eklemek durumunda.
Ayrıca Almanya Ligi’nde bu sezon birbirinden önemli kısaların öne çıktığını gördük. Örnek vermek gerekirse Telekom Baskets Bonn’da sezonun MVP’si TJ Shorts veya ratiopharm Ulm’ün çıkıştaki oyun kurucusu Yago dos Santos, ALBA Berlin için doğru profiller olabilirler.
2- Elveda Kaptan
Luke Sikma için ALBA Berlin tarihinin en büyük efsanesi desek muhtemelen bu görüşe itiraz eden kimse çıkmaz. 2017’de Valencia‘dan ayrılarak Aito Garcia Reneses yönetimindeki ALBA’ya katılan Sikma, son 6 yılda bambaşka bir oyuncuya dönüştü.
4 numara pozisyonunda oynamasına karşın Luke Sikma, ALBA Berlin’de her daim oyun kurucu rotasyonunun bir parçası gibiydi. Elit oyun kurucular gibi bir saha görüşüne ve pasör becerilerine sahip olan Sikma, adeta Avrupa basketbolunun Nikola Jokic’i gibi.
Bu sezonu maç başına 5.0 asist ortalamasıyla kapatan ABD’li forvet, bir kez daha takımının asist ortalaması açık ara en yüksek ismi oldu.
Öte yandan artık 34 yaşına gelen Luke Sikma, fiziksel olarak gerilemeye başladı. Sahada kaldığı bölümlerde takım savunması için büyük zaafiyetlere neden olan Sikma’nın süreleri, bu nedenle maç başına 20 dakikaya kadar geriledi. Hücumda çok değerli özelliklere sahip olmasına karşın tecrübeli oyuncu, savunmada neden olduğu problemler nedeniyle gerilemeye başladı.
Kariyerinin son 6 yılını ALBA Berlin’de geçiren kaptan Luke Sikma’nın kontratı bu yaz sona erecek. Geçmişte birbirinden önemli EuroLeague kulüplerinden teklifler almasına karşın Sikma, Berlin’i çok sevdiği için takımdan ayrılmayı hiç düşünmemişti. Sezon sonuna gelindiğinde halen ALBA’yla olan kontratını yenilememiş olan Sikma için artık ayrılık vakti geliyor gibi.
EuroLeague’in maç başına en çok asist yapan 2. takımı olan ALBA Berlin için Luke Sikma’nın hücum düzenindeki rolü fazlasıyla hayatiydi. Olası bir ayrılığın ardından kadroya doğru profilde bir ekleme yapmadığı takdirde Alman temsilcisi, yeni sezonda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalacaktır.