Miami Heat’in Bayrak Adamı: Udonis Haslem ve Liderlik Sanatı

31/May/23 13:59 Mayıs 31, 2023

Berkay Terzi

31/May/23 13:59

Eurohoops.net
udonis-haslem

Eurohoops Çeviri, Miami Heat’in 42 yaşındaki lideri Udonis Haslem’ı konu alıyor.

by Marc Spears / Çeviri: Berkay Terzi / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 29 Mayıs 2023 tarihinde Andscapete yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

 

28 Ekim 2003’te, draft edilmemiş bir uzun forvet Miami Heat‘in ilk beşinde NBA’deki ilk maçına çıktı. Ligde 20 sezon geçiren Udonis Haslem, tarihte bunu başarabilen 10 NBA oyuncusundan biri oldu ve profesyonel sporlardaki en şaşırtıcı hikayelerden birine imza attı. Bu başarıya ulaşanlar arasında Kareem Abdul-Jabbar, Kobe Bryant, Dirk Nowitzki, Kevin Garnett ve Robert Parish gibi Hall of Fame isimlerin yanı sıra geleceğin Hall of Famer’ı ve eski takım arkadaşı LeBron James de bulunuyor.

2023 Doğu Konferansı Finalleri’nin 7. maçında Haslem ve Heat, deplasmanda Boston Celtics‘i mağlup etti. Bu galibiyet Heat’in NBA Finalleri’nde Denver Nuggets‘ın rakibi olacağı anlamına geliyor. Bu final serisinden sonra Haslem; üç (belki de dört) şampiyonluk kazanan, sayısız takım arkadaşına “Heat kültürünü” aşılayan ve tarihin en önemli görev adamlarından biri olarak basketbola veda edecek.

Udonis Haslem, “Draftta seçilirsiniz, kendi rolünüzü oynarsınız, sonunda bir süper yıldız olursunuz, bir takıma liderlik edersiniz, yüzükler kazanırsınız ve Hall of Fame’e girip gün batımına doğru yol alırsınız. İnsanlar bunun böyle olduğunu, böyle yapılması gerektiğini düşünüyor,” dedi 24 Nisan’da Kaseya Center’da Andscape’e verdiği demeçte. “Bu iş o kadar siyah-beyaz değil. Kazanan olmak için bir süper yıldız olmanıza gerek yok. Bir etki yaratmak ve bir kulüpte iz bırakmak için illa Hall of Fame olmanıza gerek yok. Çoğu insan buna inanmak istiyor çünkü [onlara göre] ben Wade ya da LeBron olmadığım için Miami’nin yüzü olmaya veya esas adam olmaya layık değilim.”

“Ama Miami’nin [gerçek] yüzünün kim olduğunu bu şehirde istediğiniz kişiye sorabilirsiniz, çünkü size farklı şeyler söyleyeceklerdir. Bu yüzden, bana göre kendi yolunuzu çizmeli ve oradan ilerlemelisiniz. İnsanların benden öğrenmesini istediğim şey bu. İşinizi başkalarının yöntemiyle yapmak zorunda değilsiniz. İnsanlar bana ‘Kadroda boşuna yer kaplıyorsun’ ve buna benzer şeyler söylüyor. Başarıya nasıl katkıda bulunacağımı bana nasıl söyleyebilirsiniz? Neden her şeyi sizin düşündüğünüz şekilde olmak zorunda? Eğer işlerimi insanların düşündüğü gibi yapsaydım, hayatı onların söylediği gibi yaşamaya çalışsaydım asla bu noktada olamazdım.”

Miami Heat tarihinde 3 numaralı Wade, 33 numaralı Alonzo Mourning, 10 numaralı Tim Hardaway, 1 numaralı Chris Bosh, 32 numaralı Shaquille O’Neal ve 23 numaralı Michael Jordan formaları olmak üzere altı oyuncunun forma numarası emekli edildi. NBA’de tüm zamanların en skorer oyuncusu olan James’in 6 numarası da bir gün Heat tarafından emekli edilebilir. Şüphesiz Haslem’in 40 numarası da bir gün tavana asılacak, belki de önümüzdeki sezondan itibaren…

Heat tarihinde Haslem’dan (879) daha fazla normal sezon maçı oynayan tek oyuncu Dwyane Wade (948). Haslem aynı zamanda Miami tarihinin ribaunt lideri (5,791).

Hayır, 20 yıllık kariyerinde hiçbir zaman All-Star ya da All-NBA takımının bir üyesi olmadı. Ancak Heat ve Miami toplumu üzerinde saha içinde ve saha dışında yarattığı etki ona “Bay Miami” lakabını kazandırdı. Haslem aynı zamanda yerel bir hayırsever ve iş adamı. Andscape’e verdiği röportajda ileride Heat’in ortaklarından biri olmayı umduğunu söyledi. Haslem, yirmi yıldır Heat üzerindeki etkisi nedeniyle böyle bir fırsatı hak ettiğine inanıyor. Bu başarının yerel halk ve diğer Siyahiler için bir motivasyon aracı olabileceğini düşünüyor.

Haslem’in koçluğunu da yapmış olan Miami Heat başkanı Pat Riley, 42 yaşındaki oyuncunun Heat için yaptıklarına büyük bir hayranlık duyuyor.

Heat başkanı Pat Riley Andscape’e verdiği demeçte “Antrenman tesisimize geldi ve kontrat almak için mücadele etti. Ne kadar iyi olduğunun farkında değildi. Porto Riko’da beşi açıkladığımız ilk maçta ilk beşte yer aldı. O günden sonra da ilk beşteki yerini vermedi. Rol oyunculuğundan akıl hocalığına geçerken tecrübesi ve bilgeliğiyle muazzam bir etki yarattı, takım arkadaşları onu çok seviyor. Takımdakiler ve Miami toplumu şunu biliyor: Udonis her zaman arkanızı kollar. Her zaman sizin arkanızdadır” şeklinde konuştu.

“Oyunculardan beklediğimiz profesyonelliği ve rekabetçiliği her anlamda somutlaştıran bir insan. Ondan istediğimiz her şeye dört elle sarıldı. [Heat’in sahipleri] Arison’lar ve Riley’ler ona kesinlikle aşık oldular. O en iyinin de iyisiydi”

Udonis Haslem; emeklilik kararını, kariyerinin ailesi üzerindeki etkisini, Heat’in azınlık hissedarı olma umutlarını, “Heat kültürünü”, 40 numaranın emekli edilme olasılığını ve çok daha fazlasını Andscape’e değerlendirdi.

Neden emekli olmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorsun?

Bence zamanı geldi. Verebileceğim her şeyi verdim ama çok şey de kaybettim. Zaman kaybettim. Geri alamayacağım şeyler. Anne ve babamı kaybettim. Yani, bu kadar çok şey verirken, ki bu inanılmazdı, çok fazla zaman kaybettim. Geri getiremeyeceğim pek çok şeyi kaybettim. Ve öyle bir noktaya geldim ki, benim bu konumda olmam için fedakârlık yapan tüm insanların farkına varıyorum. Gerçek şu ki, onlara sonsuza kadar sahip olamayacağım. Ve sanırım o insanlara bir şeyleri geri vermeye başlamanın zamanı geldi.

Neleri kaçırdığınızı düşünüyorsunuz?

Oğlumun maçlarını, aile etkinliklerini, doğum günlerini, tatilleri. Sadece o güzel anıları. Ve yaşlandıkça fark ediyorum ki, her şey gittiğinde sahip olacağınız tek şey anılar olacak. O zamanlar böyle düşünmüyordum. ‘Zamanın olacak, maddi şeylere sahip olacaksın’ diye düşünüyordum. Şimdi yaşlandıkça, sahip olacağınız tek şeyin bu insanlarla olan anılarınız olduğunu fark ediyorum.

Anne ve babanız ne zaman vefat etti?

Annemi 13 yıl önce kaybettim. Babamı ise iki yıl önce kaybettim. Hayatta o noktaya geldiğinizde ve elinizde kalan tek şeyin bu anılar olduğunu fark ettiğinizde, sevdiğiniz insanlarla daha fazla anı yaşamak istiyorsunuz. Ben de şu anda sevdiğim insanlarla olabildiğince çok anı yaşamak istediğim bir noktadayım.

Warriors‘ta Andre Iguodala, Pelicans‘ta Garrett Temple gibi tecrübeli oyuncularla genç oyunculara yardım ediyor ve takım arkadaşlarınızı profesyonel bir zihniyete yönlendiriyorsunuz. Sizce kenarda tecrübeli bir yedek bulundurma konusunda NBA’in model alması gereken bir şey yarattınız mı?

Model almalılar. Eğer bu genç yıldızlara yatırım yapmak istiyorsanız, bu finansal şeylerden daha fazlasını içermeli. Ödenen paraların yükseldiğini ve yıldızların gençleştiğini anlıyorum. Ancak milyar dolarlık kulüplerin geleceğini 21 ve 22 yaşındaki, bazen daha da genç oyuncuların omuzlarına yüklüyorsunuz. Bırakın bir kulübü şampiyonluğa taşımayı, hayatlarını nasıl sürdürecekleri konusunda bile hiçbir fikirleri yok. Dolayısıyla bana göre bu genç jenerasyon ile yönetim ve koçlar arasında bir kopukluk var. Doğal olarak bu böyle. Bu kötü bir şey değil ama [ligdeki] oyuncular giderek gençleşiyor. Dürüst olalım, çoğu zaman bu organizasyonları yaşlı beyaz insanlar yönetiyor. Onlarla bir bağ kuramıyorlar. Yakınından bile geçemezler. Bu gençlerin nereden geldiğini bilmiyorsunuz. Neler yaşadığını bilemezsiniz. Size güvenmeyeceklerdir.

Ben farklı bir yaklaşımdan geliyorum. Burada ya da başka bir yerde oynaman umurumda değil. Siyahi bir adam ya da bir insan olarak seni önemsiyorum. Irkınız ne olursa olsun, sizi bir insan olarak önemsiyorum. Çünkü ben de sizin geldiğiniz yerdeydim. Gitmeye çalıştığınız yerdeydim. Size oraya nasıl ulaşacağınızı gösterebilirim. Çoğu zaman insanlar bu çocuklara “şöyle ya da böyle olmanız gerekiyor” diyor. Şöyle ya da böyle olmak, siyah ve beyaz kadar net değil. Birlikte büyüdüğünüz insanlardan ayrılarak yeni biri olmak o kadar kolay ve açık değil.

Herhangi bir [takımın] soyunma odasına girdiğinizde ilk yaklaşım, “Bir basketbolcu olarak bizim için ne yapabilirsin?” şeklinde olur. Benim ilk yaklaşımım ise, “Sen nasıl bir insansın? Nereden geliyorsun? Hayat tecrüben nedir? Çocuğun var mı?” şeklinde… Bütün bu çocukların ailelerini tanıyorum. Max [Strus], Gabe [Vincent], Caleb [Martin]… Bu çocukların aileleriyle gerçek anlamda ilişkilerim var. Sadece soyunma odasına girip sonra evlerine gitmiyorlar. Yani basketbolun ötesine geçen ilişkiler kuruyorum. Bu sayede bu çocuklardan en iyi verimi alıyorum çünkü onlara değer verdiğimi gösteriyorum.

NBA kariyerinizde tünelin ucundaki ışığı görüyor musunuz?

Açıkçası görüyorum. Biraz zaman aldı ama ışığı gördüm. Benim için ışık, takım sahibi olma aşamasına geçmek. Benim için ışık bu, dostum. Koçluğa ya da koçların yaptığı herhangi bir şeye saygısızlık etmek istemem, çünkü tarihteki en iyi koçlardan birine [Riley] sahip olduğumuzu düşünüyorum. NBA’de çok sayıda insanla ilişkim var. Farklı takım sahipleriyle ve farklı genel menajerlerle bağlantılarım var. Bu insanlarla yaptığım konuşmalar ve deneyimlediğim şeyler, benim için bir sonraki adımın takım sahibi olmak olduğunu gösteriyor. Bir sonraki evrenin Pat Riley ve Mickey Arison gibi adamların yanında oturmak olduğunu gösteriyor.

Aynı zamanda kendi değerimi de anlamam gerekiyor. Bir kez daha söylüyorum, koçlara saygısızlık etmek istemem ama bu organizasyona ve bu şehre yaptığım etki göz önüne alındığında, benim için mantıklı olan tek şey bu adamların yanında oturup kararlar almak ve bu fırsatlara sahip olmak.

Size de teklif edilmesini bekliyor musunuz?

Bilmiyorum. Göreceğiz. Öyle umuyorum. Bu konuşmaları yapmayı umuyorum. Sanırım röportaj yaptığımda ve insanlar bana bu konuyu sorduğunda çok açık yanıtladım. Hedefimin ve benim için bir sonraki adımın bu olduğu konusunda açık oldum. Yapmak istediğim şey, bu adamların yanında oturmak ve eminim ki bunun bir yolu var…

Şu anda lehime işleyen pek çok şey var. Artık bir oyuncu olmayacağım, bu yüzden bu tür şeylerin üstesinden gelmek daha kolay olacak. Ama bilgi topladım, [San Francisco Giants’ın eski yıldızı] Buster Posey ile konuştum, kendisi San Francisco’da oynadı ve şimdi Giants’ın sahibi. [Phoenix Suns genel menajeri ve ve eski Heat oyuncusu] James Jones ile konuştum, kendisi benim dostumdur. Eski NFL oyuncusu Larry Fitzgerald’ın Suns‘taki durumuyla ilgili bir haber aldım. [Kings‘in eski azınlık hissedarı] Shaq ile konuştum.

Yani, bunu daha önce yapmış olan insanlarla konuştum. Açıkçası Dwyane [Wade, şu anda Jazz‘in azınlık hissedarı] benim kardeşim. Bu insanlarla konuştum ve toplayabildiğim kadar bilgi topladım. Yani burada oturup yalnızca denemekle yetinmek istemiyorum. Araştırmamı, ödevimi yaptım. Özgeçmişimde tüm kutucukları işaretledim: Kazanan, lider, hayırsever, baba, eş, iş adamı… Burada doğup büyüdüm. Bu benim için çok anlamlı ve artık bunu kullanmamın zamanı geldi.

Udonis Haslem & Dwyane Wade

Siyahilerin çoğunlukta olduğu NBA’de siyahilerin takım sahibi olması neden önemli?

Benim için insanlara nereden geldiğimi, bunları başarabileceğinizi göstermek önemli. Küçükken sadece evimin dışında gördüklerimi biliyordum. Bugün çocukların çoğu da sadece evlerinin dışında gördüklerini biliyor, hayatı bununla sınırlı sanıyorlar. Patronları görmüyorlar, doktorları görmüyorlar, avukatları görmüyorlar, bu tür başarıları olan insanları görmüyorlar. Sadece belirli koşullarda belirli bir zihniyete sahip insanları görüyorsunuz. Ve siz bunları görene ve insanlar bunları önünüze koyana kadar bunların var olduğunu fark etmiyorsunuz. İnsanlara her zaman söylerim, NBA’e girene kadar South Beach’e hiç gitmemiştim. O köprüden [şehrin South Beach tarafına] hiç geçmedim. Yani insanlar bunu önünüze koyana kadar, bunun ulaşılabilir ve gerçekçi olduğunu bile bilmiyorsunuz.

İleride basketbolcu ya da futbolcu olup olamayacağını bilmeyen bir çocukla konuşuyorsunuz, ama sizin geldiğiniz yerden gelen birinin takım sahibi olduğunu biliyorsunuz. Sizin geldiğiniz yerden gelen birini tanıyorsunuz. [Miami Gardens’lı] James Jones, artık bir genel menajer ve bir başkan. Yani, sizin geldiğiniz yerden gelen insanların bunu başarabildiğini görüyorsunuz. Çocuklara bunu yapabileceklerini gösterin. Eğer siz yapabiliyorsanız, onlar da yapabilir. Yani bu, örnek olmak için bir fırsat.

Ben demekten nefret ediyorum çünkü ‘biz’ demek daha doğru. Alonzo, Dwyane, LeBron ile birliktez bu organizasyonun başarısına çok katkıda bulunduk. Buraya geldiğimde 23 milyon dolar değerinde olan bu kulübün 2,3 milyar dolara yükselişini izledim. Bu arenanın etrafındaki her şeyin değerinin artmasını izledim. Takım iyi giderken ve biz kazanırken bu şehrin etrafındaki her şeyin değerinin arttığını gördüm. Ve şehrin nasıl alev aldığını izledim. Başarının parçası olmak başka bir şey. Şehre ve organizasyona fayda sağlamak ise bambaşka bir şey. Ben tüm bu süreç boyunca buradaydım. Dolayısıyla sadece bu fırsatı hak ettiğimi düşünmekle kalmıyorum, aynı zamanda bu organizasyonun değerinin yaratılmasına da yardımcı olduğumu düşünüyorum.

Hayattaki zihniyetiniz nedir?

Hayatı, insanların başarıyı tanımladığı şekilde yaşamaya çalışsaydım, asla burada olamazdım. “Üniversiteye git, ev al, köpek al, araba al. İşte başarılı hayat budur. Hayat böyle devam etmeli.” Hayat bana göre böyle değil. Başarı ve mutluluk size nasıl görünüyorsa, sizin için yaratılmış olan odur. Günün sonunda pek çok kez yıkılabilir, başarısız olabilirsin. Peki kaç kez yeniden ayağa kalkıp başarıyı ve mutluluğu yeniden yaratabilirsiniz? Hayat benim açımdan böyle görünüyor. Hayat eve, köpeklere ve arabalara benzemez. Hayat şuna benzer: Yere düşeceksin. Tekrar ayağa kalkabilecek misin? Toparlanabilecek misin? Senin mutluluğun neye benziyor? Ben kendi hayatımda buna odaklandım.

40 numaralı forma tavana asıldığında, o gün sizin için nasıl bir gün olacak?

Duygusal bir gün olacak çünkü ailem burada değil. Onları çok özlüyorum. Bunun babam için inanılmaz bir yolculuk olacağını biliyordum, bunu görmeyi çok isterdi. Kendi uçağımı indirebilmek annem için inanılmaz olurdu. Yaşadığı şeyler, uyuşturucu bağımlılığı ve evsizlik… Sadece bu gurur verici anlara tanık olmasını isterdim. Mutlu olmadığımı söylemeyeceğim ama onun yanımda olmaması biraz farklı. Sanırım babam vefat ettiğinde içimdeki ateşi biraz kaybettim.

Basketbol oyununu ne kadar sevsem de, rekabet etmeyi ne kadar sevsem de, başarılı olmayı ne kadar sevsem de, o adam yanımda olmadan asla basketbol sahasına adım atmadım. İster telefonda olsun, ister maçta, o adam hep yanımda bir yerdeydi. Oyunu ve bu insanları hala seviyor olsam da, aynı ateş, rekabetçilik ya da onların haksız olduğunu kanıtlama isteği yok. Sanırım artık yeterince şey yaptım.

Heat ile son iç saha maçınız olan ve Wade’in de izlediği Orlando Magic maçında 24 sayı attığınızda insanlara hala bu yeteneğe sahip olduğunuzu göstermekten keyif aldınız mı?

Evet, kesinlikle. Yerimde duramadım. Tüm yorumları okudum ve dinledim. Bazı akranlarım ara sıra benim hakkımda espriler yapıyor. Ama ben de onlara takılıyorum. TNT’de takım elbiseleriyle oturan ve şakalar yapan bazı adamların k*çını tekmeledim. Burada puro içip tavuk yiyerek gün geçirmiyorum. Ben burada işimi yapıyorum, dostum. İnsanlara her zaman bunu anlatmaya çalışıyorum. İnsanların anlamadığı şey, bunun ters etkisi. Eğer formda değilsem ve mücadele edemiyorsam, o zaman [takım arkadaşlarım] beni dinlemiyor. Eğer bunları yapmazsam, “Dostum, sana saygı duyuyoruz ve seni seviyoruz ama defol git buradan” diyecekler.

Kaptan unvanına layık olabilmek için her yıl onların saygısını kazanmak zorundayım. Ben onları ne kadar sorumlu tutuyorsam, onlar da beni o kadar sorumlu tutuyor. Bu her iki taraf için de geçerli. Bu yüzden [Magic maçında] sahaya çıkıp oynamak ve insanlara perde arkasında çok iş yaptığımı göstermek eğlenceliydi. Ben burada arkama yaslanıp ayaklarımı uzatıp kahve içmiyorum.