by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de bir heyecan dolu bir sezonun daha sonuna geldik. Çok büyük heyecana sahne olan son bölümde normal sezonun aksine vites arttıran Real Madrid, finalde Olympiakos’u mağlup ederek sezonu şampiyonlukla tamamladı.
Yıl boyunca çok büyük beklentilerle ilerleyen takımların son düzlükte hedeflerine ulaşamadıklarını gördük. Bunun yanı sıra tıpkı Real Madrid gibi ekiplerin normal sezon boyunca yarattıkları soru işaretlerine rağmen ayağa kalkarak ligi iyi noktalarda tamamladıklarına da şahitlik ettik.
Ne yaşanacaksa yaşandı ve 2022-23 EuroLeague sezonuna artık nokta koyduk. Şimdi ise önümüzde birçok takım için farklı hedeflerle ve büyük beklentilerle inşa edilecek yepyeni bir süreç var.
Avrupa basketbolunda özellikle başantrenörler açısından hareketli geçmesi beklenen bir yaz dönemine girilirken yeni sezon hazırlıkları da bu doğrultuda iyice hızlanacak.
Biz de tıpkı geçtiğimiz sezonlarda yaptığımız üzere takımların bu hazırlıklarına katkı sağlamayı kendimize görev edindik.
Eurohoops Fırın, 2023-24 EuroLeague ekiplerinin yol haritası serisinin altıncı bölümüyle huzurlarınızda. Bugünkü konuğumuz ise lige geri dönüş sezonunda dikkatleri üzerine toplayan Partizan.
Partizan Yaza Nasıl Giriyor?
Bu sorunun aslında birden fazla cevabı var: Biraz mutlu, biraz buruk ama çok fazla soru işaretiyle…
Avrupa basketbolunun en köklü kulüplerinden biri olan Partizan, buna rağmen 2010’lu yılların ortalarıyla birlikte büyük ekonomik sorunlar yaşamaya başladı. Bu nedenle 2014 ile 2022 yılları arasında EuroLeague’e katılamayan Sırp temsilcisi, Adriyatik Ligi’nde de ezeli rakibi Kızılyıldız’ın epey gerisinde kaldı.
Buna karşın 2021 yazında Zeljko Obradovic‘in takımın başına geçişiyle birlikte Partizan, yepyeni bir sayfa açtı. Obradovic‘in ilk sezonunda iddialı bir kadroyla mücadele eden siyah-beyazlı ekip, buna rağmen EuroCup ve Adriyatik Ligi’nde şampiyonluk sevinci yaşayamadı. Yine de Partizan, EuroLeague tarafından wildcard ile ödüllendirildi.
Böylelikle Sırp temsilcisi, 8 sezonluk EuroLeague hasretine son vermiş oldu. Yazın Kevin Punter, Mathias Lessort ve Zach LeDay’li kadrosunu Dante Exum, James Nunnally ve Ioannis Papapetrou gibi önemli isimlerle takviye eden Partizan, geri dönüş sezonunda Playoff yarışının bir parçası olmayı hedefliyordu.
Buna karşın Zeljko Obradovic’in Partizan’ı için sezon hiç de beklendiği gibi başlamadı. Sakatlık sorunlarının büyük etkisiyle bir türlü beklenen basketbolu ortaya koyamayan Sırp temsilcisi, özellikle savunmada çok büyük sorunlar yaşadı. Ligde çıktığı ilk 13 maçın sadece 4’ünü kazanabilen Partizan, Playoff yarışının uzağında kalacak gibi gözüküyordu.
Yine de 13. haftadan sonra Partizan’ın sezonu bambaşka bir yöne evrildi. Aleksa Avramovic, Alen Smailagic gibi sakat oyuncuların takıma katılmasıyla birlikte rotasyonunu genişleten Sırp temsilcisi, çok daha dengeli bir takıma dönüştü.
Bu süreçte Dante Exum’un ana oyun kurucu rolünden ziyade 2 numaraya kaydırılması ve Yam Madar – Aleksa Avramovic ikilisinin oyun kurucu rotasyonundaki yükü üstlenmeleri de Partizan’ın hücum gücünü epey arttırdı.
Dante Exum, Kevin Punter, Mathias Lessort ve Zach LeDay dörtlüsünden müthiş katkılar alan Sırp temsilcisi, ligin 2. yarısıyla birlikte EuroLeague’in en iyi 3 hücum takımından birine dönüştü. Böylelikle üst üste galibiyetler alarak Playoff yarışına dahil olan siyah-beyazlı ekip, normal sezonu 6. sırada tamamlayarak geri dönüş yılında Playoff biletini kapmış oldu.
Playoffta İspanyol devi Real Madrid‘le eşleşen Partizan, saha avantajı olmadan çıktığı seriye rüya gibi bir başlangıç yaptı. İlk maçı Kevin Punter’ın son saniye üçlüğüyle kazanan Sırp temsilcisi, 2. maçta ise çok daha farklı kazanarak evine 2-0’la dönecekti.
Buna karşın her ne olduysa 2. maçın bitimine 1 dakika 40 saniye kala oldu…
Sergio Llull’ün kendisine yaptığı çok sert faule karşı kayıtsız kalamayan Kevin Punter, Llull’ün üzerine yürüdü. Bu gelişmenin üzerine saha bir anda karıştı ve EuroLeague tarihinin gelmiş geçmiş en meşhur kavgası yaşandı…
2. maçın sonunda çıkan bu kavga, Partizan’ın sonu oldu. Guerschon Yabusele’nin kendisini alıp yere fırlatması üzerine sakatlanan Dante Exum, serinin kalanını sakat sakat oynadı. Kavgada sakin kalamayan Kevin Punter 2, Mathias Lessort ise 1 maç ceza aldı.
Bunun üzerine bir de serinin 4. maçı öncesi Belgrad’da ilkokul saldırısı felaketinin yaşanması, dengeleri tamamen Real Madrid lehine değiştirdi. Sonuç olarak İspanyol temsilcisi, seriyi 2-0’dan 3-2’ye getirerek EuroLeague tarihinde bir ilki başardı. Devamında ise sezonu şampiyonlukla tamamladı.
Evet, Partizan geri dönüş sezonunda Playoff biletini alarak büyük iş başardı. Sezon boyunca taraftarıyla bütünleşerek iç saha maçlarını müthiş bir atmosferde oynayan Sırp temsilcisi, EuroLeague’in belki de en gözde takımı oldu. Buna rağmen 2-0’a gelen Real Madrid serisinin kaybedilmesi, ağızlarda buruk bir tat bıraktı.
EuroLeague sezonunun ardından Adriyatik Ligi’ne konsantre olmakta zorlanan Partizan, çeyrek finalde zayıf rakibi Studentski Centar’a karşı elenmenin eşiğine kadar geldi. Seriyi 2-1’le beklenenden çok daha fazla zorlanarak geçen koç Zeljko Obradovic’in ekibi, şu sıralar yarı finalde Cedevita Olimpija ile kozlarını paylaşıyor. Eşleşmede durum 1-1.
Öte yandan takımın tüm yıldızlarının sözleşmesi bu yaz sona eriyor. Bu nedenle muhtemelen Partizan’ı hareketli, soru işaretleriyle dolu ve zorlu bir yaz transfer dönemi bekliyor…
Partizan’ın mevcut kadro dizilimi:
PG: Yam Madar, Aleksa Avramovic
SG: Kevin Punter, Dante Exum, Danilo Andjusic
SF: James Nunnally, Ioannis Papapetrou, Uros Trifunovic
PF: Zach LeDay, Tristan Vukcevic
C: Mathias Lessort, Alen Smailagic, Balsa Koprivica
1- Kadroyu Koru
Partizan, bu sezon EuroLeague’e geri dönüş senesinde harikalar yarattı. Alışık olduğumuz Zeljko Obradovic takımlarının aksine çok tempolu hücum eden, olabildiğince geçiş hücumlarını zorlayan ve sıklıkla birebirler üzerinden hücum eden Partizan, EuroLeague’in maç başına en çok sayı atan 2. takımı olarak müthiş bir iş başardı.
Bunu yaparken siyah-beyazlı ekip, maç başına sadece 14.1 asistle ligin en az asist yapan 3. takımı oldu. Asist ortalamasının çok düşük olmasına rağmen Partizan’ın ligin en çok sayı atan 2. takımı olması, aslında bir açıdan kadronun yetenek seviyesini de ortaya koyuyor.
Yazın takım kaptanlığına getirilen Kevin Punter, sahada topu sürekli domine etmemesine rağmen müthiş bir hücum katkısı verdi. Topla olabildiğince az oynayan Punter, üst düzey skorer becerisi ve kritik anlardaki liderliğiyle sezonun MVP adaylarından biri oldu. Bu süreçte Dante Exum ve James Nunnally gibi oyuncular da kendisini en iyi şekilde tamamladılar.
Bir önceki sezonu Barcelona’da geçiren Exum, Partizan dönemine kıyasla daha farklı bir rolde kullanılıyordu. Partizan’da ise kısa rotasyonunun ana oyuncularından biri haline gelen Avustralyalı yıldız, çembere ataklardaki müthiş becerisi ve skorer yeteneğiyle ligin en değerli kısaları arasına adını yazdırdı.
Ayrıca savunmada yaptığı müthiş katkı da Exum’u EuroLeague’in en önemli oyuncularından biri kıldı.
Buna karşın bu sezon asıl çıkışı ise Mathias Lessort yakaladı. Daha önce birçok kez EuroLeague sahnesinde şans bulmasına karşın Lessort, bir türlü beklenen performansı sergileyememiş ve ligde kalıcı olamamıştı. Geçtiğimiz yıl Partizan kadrosuna katılan Fransız uzun, kulüpteki 2. sezonunda tam anlamıyla bir patlama yaşadı.
Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle takımına oyunun her iki yönünde de müthiş bir performans ortaya koyan Lessort, maç başına 3.1’lik hücum ribaundu ortalamasıyla da ligin en değerli uzunları arasına adını yazdırdı. 4 ve 5 numara rotasyonundaki Lessort – LeDay ikilisi, Partizan’ın bu sezonki başarısında çok büyük rol oynadılar.
Sorun şu ki yukarıda saydığım oyuncuların hepsinin sözleşmesi bu yaz sona eriyor. Kaptan Kevin Punter, Dante Exum, Aleksa Avramovic, Zach LeDay, James Nunnally ve Mathias Lessort, henüz kulüpleriyle kontrat yenilemediler. Partizan’ın halen ekonomik açıdan çok iyi durumda olmadığını da düşünecek olursak bu oyuncuların tümünün takımda kalması kolay durmuyor.
Takım kaptanı Kevin Punter, şu sıralar serbest oyuncu piyasasının en popüler yıldızlarının başında geliyor. Ayrıca önümüzdeki sezon Ergin Ataman’la yepyeni bir sayfa açmaya hazırlanan Panathinaikos, Yunanistan basınında yer alan haberlere göre Punter’la ciddi şekilde ilgileniyor.
Yazın bolca para harcamaya hazır durumdaki Panathinaikos, muhtemelen Punter’a Partizan’dan çok daha cazip bir sözleşme önerme lüksüne sahip olacaktır.
Öte yandan Dante Exum ve Mathias Lessort gibi oyuncular da serbest oyuncu piyasasının popüler figürleri arasında yer alıyorlar. Her ne kadar Partizan bu isimleri takımda tutmak istese de olası talipleri düşününce işleri kolay olmayacaktır.
Her ne kadar başarılı bir sezon geçiriyor olsa da Sırp temsilcisi, halen ekonomik açıdan büyük zorluklar yaşıyor.
Bu sezon Partizan’ın oyuncu maaşlarını zamanında ödemek konusunda problemler yaşadığını ve zaman zaman maaşların geciktiğini biliyoruz. Sırbistan Devleti’ne yaklaşık 7.2 milyon euroluk bir vergi borcu bulunan siyah-beyazlı ekip, bu borcu ödemekte zorlanıyor.
Hal böyle olunca Partizan’ın yazın kadrosunu koruması kolay olmayacaktır. Yine de koç Zeljko Obradovic‘in ekibi, eğer gelecek sezon EuroLeague’de rekabetçi olmak istiyorsa yıldızlarıyla sözleşme yenilemenin bir yolunu bulmak zorunda.