by Ramona Shelburne / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 1 Haziran 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Başlangıçta sadece bir öneriydi. Bir arkadaşınızın uzun bir araba yolculuğunda ortaya attığı fikirlerden biri gibiydi. 2019’un kış aylarında Denver Nuggets‘ın güç ve kondisyon antrenörü Felipe Eichenberger, Nikola Jokic ile bu araba yolculuklarından çok fazla yapardı.
İkili beraber çalıştıkları dört sene içinde yakınlık kurdular. Eichenberger her sezon arasında Jokic ile Sırbistan’da bir ay geçirdi. Jokic, Eichenberger’in kızının doğumunda yer aldı ve sonrasında da her doğum günü kutlamasına gitti. Maçlardan önce Jokic sık sık Eichenberger’in ofisine gider ve soyunma odasındaki gürültüden kaçmaya çalışırdı.
Jokic, arkadaşı ve antrenörü olan bu adamla daha iyi bir fiziğe sahip olmak için konuşmaya başladı. Eichenberger’a vücut geliştirici insanların videolarını atar ve günün birinde bu şekilde olmak istediğine dair şakalar yapardı. Maçlardan sonra dizlerinin ve sırtının ağrıdığını söyler, kilo vermenin bu konuda işe yarayıp yaramayacağına dair sorular sorardı.
Yıllar boyunca koçlar, yöneticiler ve medya tarafından Jokic’e NBA’de başarılı olmak istiyorsa daha iyi bir fiziğe sahip olması gerektiği söylendi. Fakat bu sefer tavsiye “içeriden” geliyordu.
Jokic’in bunu duymasının vakti gelmişti.
“Bu ligde MVP olabilirsin,” dedi Eichenberger.
Jokic daha yeni All-Star seçilmişti. Şubat ayının başlarında Haftanın Oyuncusu ödülünü kazanmıştı. Nuggets division’da liderdi. Her şey iyi gidiyordu. Bütün bunlar demek oluyordu ki artık Jokic’i konforlu olmayacağı bir alana itmenin vakti gelmişti: Süper yıldızlık.
“Bana kızdı.” diyor Eichenberger, o anları gülerek anlatırken. “Çok sinirlenmişti. ‘Ben öyle bir oyuncu değilim. Sayı attığımdan çok pas atarım, bencil değilim’ diyordu.”
Jokic’i tanıyanlar için bu cevap hiç de şaşırtıcı değil.
Nuggets koçu Michael Malone, ESPNE’e “Tim Duncan ile hiç çalışmadım fakat onu hep Tim Duncan’a benzetirim. İlgiden utanan, bencil olmayan bir süper yıldız o.” demişti Jokic için.
Eichenberger bu konuşmayı yapmadan önce sinirlerin gerilebileceğini biliyordu fakat amaç da buydu. Denver havaalanına olan yolculuk yaklaşık 40 kilometreydi. Bu yüzden konunun derinliklerine indi.
“Çalışmak istediğini biliyordum.” diyor Eichenberger. “Her zaman çalışmaya istekli oldu.”
Bu yüzden MVP konuşmalarının tetiklediği zihni açmak yerine Jokic’in vücudunu dönüştürmeye yönelik bir plan sundu.
“İşe odaklanalım, MVP olmanın ne ifade ettiğine değil.”
Jokic cevap vermeden önce bir süre düşündü.
“Tamam,” dedi sonra. “Hadi başlayalım.”
Her maçtan sonra, kaç dakika oynamış olursa olsun ağırlık antrenmanı yaptılar. Jokic diyetini değiştirdi ve artık istisnalar olmayacaktı. Soda, bira, video oyunları sırasında yenen atıştırmalıklar… Artık bunlar yoktu.
Tek istisna portakal suyu ve Sırbistan’a gittiğinde annesinin mutfağı için verildi. Fakat o da sadece bir ısırıktı.
“Kafasına bir şeyi koyduğunda,” diyor Eichenberger, “artık öyle olacak demektir.”