by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Michael Jordan sonrasında eski görkemli günlerini özler hale gelen Chicago Bulls, 1998’den beri 2011’deki Doğu Finali dışında elle tutulur bir başarıya ulaşamadı. Derrick Rose dönemindeki kıpırdanma, en genç MVP’nin sakatlıklarının ardından sonuçsuz kaldı. Jimmy Butler’ın da gidişiyle Bulls ligin dibine doğru demirledi.
2016 ila 2021 arasını ortalama 25.5 galibiyetle geçen Bulls, 2021’de bu durumdan kurtulmaya karar verdi. O sene Zach LaVine’in yanına DeMar DeRozan, Nikola Vucevic, Lonzo Ball, Alex Caruso gibi parçalar ekleyen Bulls yönetimi, kağıt üstünde istediği yapıyı inşa etmiş gibi görünüyordu.
Nitekim 2021-22 sezonu da son derece tatmin edici başladı. Ardı ardına galibiyetler alan Bulls, 2022 Ocak ayının ortasına gelindiğinde 27-11 ile Doğu’nun zirvesinde yer alıyordu. Ancak Rüzgarlı Şehrin rüzgarını yine sakatlıklar kesti. Takımın üç hücum yıldızının (DeMar, LaVine, Vuc) defolarını kapatan Lonzo Ball ve Alex Caruso sakatlıklara kurban gitti. Caruso yaklaşık 3 ay kaçırdı, Lonzo ise o günden beri parkeye çıkamadı. Bu noktadan sonra çanlar Chicago Bulls için çalıyordu.
Bir anda Doğu sıralamasında aşağılara kayan Bulls sezonu 6. bitirdi ve playoffları garantiledi. Buna rağmen sezonu şampiyon tamamlayacak olan Milwaukee Bucks‘a 4-1 elenmekten kaçamadılar. Lonzo Ball’un Bulls kadrosunu birleştiren parça olduğu çok net şekilde görülmüştü.
Gelelim 2022-23 sezonuna… Ocak 2022’de başlayan düşüş eğilimi, bu yıl da tam gaz devam etti. Doğu takımları güç kazanırken Chicago Bulls geriliyordu. Ortada dizinden esrarengiz bir sakatlık yaşayan Lonzo Ball, birbirine uyumu hala tartışılan hücum üçlüsü ve bir dizi rol oyuncusu vardı. Sezonu 40-42 ile 10. sırada noktalayan Bulls, play-in turnuvasında Miami Heat‘e elendi ve sezonu erken tamamladı.
Bulls şu anda NBA’de hiçbir takımın düşmek istemeyeceği bir bataklığa saplanmış durumda: Vasatlık… Chicago’nun kadrosu playoff takımı olacak kadar iyi değil, eğer Lonzo olsaydı belki bunu başarabilirlerdi ama 25 yaşındaki guardın 2023-24’te oynayacağı bile garanti değil. Öte yandan yeniden yapılanmaya girecek kadar kötü bir kadroları da yok. Şimdi sorulması gereken şu: Bu vasatlıktan kurtulmak için ne yapmalılar?
Chicago’nun kadro yapısını incelediğimizde DeMar DeRozan, Nikola Vucevic, Zach LaVine ve Coby White gibi isimleri bir tarafa; Alex Caruso, Patrick Williams, Javonte Green, Ayo Dosunmu gibilerini diğer tarafa koyuyoruz. Neden ayırdık? Çünkü bu grupların biri hücumcular diğeriyse savunmacılar grubu. Evet, Bulls’un kadrosunda durum böyle. Kadroda çok fazla tek yönlü oyuncu bulunuyor ve böyle bir kadro yapısıyla başarıya ulaşmak güç. Lonzo Ball gibi köprü işlevi gören birisini bulmak ise ayrı bir zorluk.
Bulls’un eksikleri bununla sınırlı kalmıyor. Kadro mühendisliğinin bir diğer hatası ise DeRozan, LaVine ve Vucevic’i bir araya getirmek. Oyunu kanatlardan kurmak isteyen Bulls, rakip takımlar tarafından sürekli bire bir oynamaya itiliyor. Zaten takımın yıldızları da buna meyilli… Vaziyet böyle olunca takımın kaderi yıldızların gününde olup olmamasına bağlanıyor. Bulls’un yarı sahadaki hücum üretkenliği ve durgunluğu, kadro mühendisliğinin izlerini taşıyor kısacası…
Fakat en büyük probleme şimdi geliyoruz… Takımın ana üçlüsü playoff oynamayı bilmiyor. LaVine ve hatta Vucevic oraları pek fazla tecrübe etmedi. DeRozan ise hiçbir zaman iyi bir playoff oyuncusu olmadı çünkü hücumdaki defoları onu kolay savunulan bir yıldız haline getiriyor. Bu noktada asıl sorun Chicago Bulls’un yola çıktığı ve direksiyonu emanet ettiği isimlerde. Bu üçlünün tek yönlülüğü ve takım taşıma becerileri ciddi soru işaretleri yaratıyor. Açıkçası çok kaliteli rotasyon parçalarıyla desteklenmedikleri sürece bu takımı başarıya ulaştırmaları pek mümkün gözükmüyor. Evet, tahmin edeceğiniz gibi rotasyon derinliği de ayrı bir muamma.
Şimdi sorumuza dönelim: Vasatlıktan sıyrılmak için ne yapmalılar? Öncelikle yönetimin inadı bırakması gerekli. Bu sezon kadroyu geliştirmek ve takas parçası edinmek için önlerinde bir fırsat vardı. Nikola Vucevic takasında Magic’e gönderdikleri 2023 draftı ilk tur hakkı ilk 4 korumalıydı. Bulls sezonun bir noktasında konferansın alt sıralarına çok yakındı. 16 Mart tarihinde 31-37 ile 12. sırada bulunuyorlardı ama 9 Nisan sezon tamamlandığında 40-42 ile 10. sıraya çıkıp play-in oynadılar. Elbette her takım kazanmak ister ama bazen elinizi kuvvetlendirmek için bazı şeyleri feda etmeniz gerekir NBA’de. Bulls, Mavericks‘in yaptığı gibi o noktada sezonu bıraksaydı bugün 4. sırayı tutabilir ve takasta kaliteli bir parçaya dönüştürebilirdi.
Bunu tercih etmediler. Yönetimin ve takımın kazanmak için oynamasını anlayabiliyorum. Ancak takımın tavanının son derece kısıtlı olduğunu da kabullenmeleri gerek bir yerde. Sizce Bulls playoff yapsa bile ilk turu geçebilir miydi? Yıldızların soru işaretleri ve savunma malzemesinin kısıtlılığı buna izin vermeyecek.
Chicago’nun çaresi kadroyu dağıtıp sıfırdan kurmak veya farklı bir yapıya yönelmek. İlkini yakın tarihte birçok takımda gördük. İkinci seçenekte ise Sacramento Kings‘in Haliburton – Sabonis takası buna bir örnek. Ancak Bulls’taki hiçbir parçanın Haliburton kadar değerli olmadığının altını çizmeliyim.
Günün sonunda Bulls için tüm yollar yeniden yapılanmaya çıkıyor. Patrick Williams ve belki birkaç isim dışında herkesin takasa açıldığı bir karar görebiliriz Bulls yönetiminden. Her ne kadar bu sezon da playoffları deneyeceklerini ve yaz döneminde rotasyona yönelik hamle yapacaklarını düşünsem de, tatmin edici sonuçlar alamazlarsa 2024 yazında tek seçenek takımı dağıtmak olmalı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!
2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!