Nikola Jokic: Şampiyonluğa Giden Yolculuğu Yaşatan Yedi Özel Hikaye

15/Haz/23 09:16 Haziran 15, 2023

Bilal Baran Yardımcı

15/Haz/23 09:16

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, Nikola Jokic’in şampiyonluğa giden yolculuğunda önemli yer tutan hikayeleri dilimize taşıdı.

by ESPN / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 12 Haziran 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Nikola Jokic daha ilk NBA şampiyonluğunu, ilk Finaller MVP’liğini ve üst üste iki kez kazandığı normal sezon MVP’liklerini kazanmadan önce ortada “Jokmas” vardı.”

2016’daki Christmas (Noel) gününün gelmesine 10 gün kalmıştı. Denver Nuggets koçu Michael Malone, takımını ayağa kaldırmak için beyin fırtınası yapıyordu. Denver 2016-17 sezonuna 25 maçta dokuz galibiyet alarak başlamıştı.

Nuggets, iyi sonuç vermeyen çok büyük bir ilk 5 ile, Jokic ve Nusuf Nurkic’in beraber başladığı yapıyla oynuyordu. Bu durum Jokic’in Malone’dan kendisini bençten getirmesini istemesine yol açtı. Nuggets, Dallas Mavericks‘e 20 sayıyla kaybettikten sonra Malone o gece eve döndü ve yeni hamlesi üzerine düşündü.

Malone, organizasyonunun kaderini değiştiren bir değişim yapmıştı.

ESPN’e konuşan Malone, “Kendi kendime konuşuyordum, ‘Bu çocuk Yılın En İyi Çaylak 5’inde yer aldı ve ben onu bençten getiriyorum, hem 4 numara hem 5 numara oynatıyorum’ diyordum. Sonra ‘s*kerler’ moduna girdim. Nikola bir 5 numara. Bizim pivotumuz o. Bir sonraki maç onu ilk 5 başlattım. O noktadan itibaren hücumumuz, savunmamız, takımımız, kazanmamız… Her şey direkt yukarı çıktı.” dedi.

“Bir karar verdim ve artık Jokic yaptığımız her şeyin, verdiğimiz her kararın merkezinde olacaktı. Getirdiğimiz her oyuncu Nikola ile birlikte oynayabilmeli ve onu tamamlayabilmeliydi.”

Bir sonraki maçta Jokic ilk 5 başladı ve faul problemi sebebiyle sadece 19 dakika sahada kalabildiği maçta Portland Trail Blazers‘a karşı 13 sayı – 4 ribaund – 5 asistle mücadele etti. Fakat Nuggets maçı 12 sayı farkla kazanmıştı, üç maçlık galibiyet serisinin ilk adımı atılmıştı.

Malone’un bu kararı Nuggets’ın organizasyon tarihinde ilk kez Larry O’Brien kupasını kaldırdığı pazartesi gecesinin yolunu açtı. O 15 Aralık 2016 gecesinde “Jokmas” doğdu, Sırbistan’ın Sombor şehrinde doğan pivotun playoff rekorları kıran triple-double makinesine, tarihin en iyi pasörlerinden birine dönüştüğü yolculuk başladı.

“Bunun ne anlama geldiğini bilmiyordum,” diyor Malone. “Gerçekten de organizasyon tarihimiz için dönüm noktasıydı çünkü ondan sonra her şey değişti ve daha iyi hale geldi.”

“Verdiğim en iyi karardı.”

Nuggets, 2014 draftında 2.10 boyundaki Jokic’i 41. sıradan seçtiğinde genel menajer Tim Connelly’nin tarihe geçecek bir mücevher keşfettiğinden haberi yoktu.

Jokic saha görüşü, hassas dokunuşu ve takımı önceleyen yaklaşımıyla biliniyordu fakat fiziğini geliştirmesi ve güçlenmesi için çok yol kat edilmeliydi.

Drafttan dokuz yıl geçti ve Jokic bir oyun kurucu gibi top sürebilen, pas atabilen; Dirk Nowitzki’nin tek ayak üstünden attığı hançerlere benzeyen şutlarla sahanın her yerinden skor üretebilen, gücüyle boyalı alanda hakimiyet kurup ribaundları domine eden, devrim yaratan bir pivot haline geldi. Miami Heat‘in koçu Erik Spoelstra gibi usta akıllar üzerine oynanabilecek bir zaafiyet bulma konusunda sıkıntılar yaşadı.

Ve hala yolu sadece ileriye gidiyor. “Mutlu Jokmas”lar, Denver taraftaları.

İşte karşınızda Jokic’in ilk NBA şampiyonluğuna giden yoluna ufak bakış atabileceğiniz bazı hikayeler…

-Ohm Youngmisuk

nikola-jokic-denver-nuggets

‘Tam olarak ne tür bir numara çevireceğini hiçbir zaman bilemiyorsunuz’

“Basketbol takım arkadaşlarıyla ilgili,” demişti Jokic, kendisiyle 2014 Nike Hoop Summit’te ilk kez tanıştığım ve röportaj yaptığım gün. “Boşsam sayı atarım. Değilsem pas veririm.”

“Basketbolu olabildiğince basit oynayamaya çalışıyorum. Çok yükseğe zıplayamıyorum, çok hızlı koşamıyorum.”

Jokic o zamanlar çok tanınan ve potansiyeli yüksek görülen bir genç oyuncu değildi. Bu da iki ay sonra 41. sıradan seçilmesini açıklıyor. Fakat onu özel yapan şeylere dair sinyaller ortadaydı, benim de yetenek avcılığı raporumda belirttiğim gibi:

“Jokic istisnai derecede eşsiz bir oyuncu, oyuna dair hissiyatı çok gelişmiş durumda… Alışılmadık ve yaratıcı bir bitirici, tam olarak ne tür bir numara çevireceğini hiçbir zaman bilemiyorsunuz. Bu da birçok savunmacının kafasını karıştırıyor, eski tarz NBA’i sevenler ise sadece kafalarını sallayıp gülümsüyor.”

 Ne yazık ki Jokic; Karl-Anthony Towns, Trey Lyles ve gelecekte Duke ile şampiyon olacak Jahlil Okafor, Tyus Jones, Justise Winslow gibi oyuncular Dünya Karması’nı yenerken sadece 5 sayı – 7 ribaund ile oynamış, 16 dakika sahada kalmış ve iki top kaybı yapmıştı. Savunmada da alanları kapatmakta çok zorlanmıştı ve defalarca üzerinden sayı bulundu.

Jokic’in oyuna olan doğaüstü hissiyatına dair göstergeler de olmuştu: zamanlaması iyi bloklar, top çalmalar, ribaundlar basit paslar… Fakat hücumda topla çok az buluştu ve fiziksel limitleri onun NBA’den sağ çıkabileceğine olan inancı zedeledi. Basketbolu ciddi şekilde oynamaya yaklaşık bir buçuk yıl önce Belgrad’a taşındıktan sonra Mega Vizura formasıyla başladığı da düşünülünce çok az insan bir ay sonra gerçekleşecek drafta katılmasını bekliyordu.

Daha da azı ise -Jokic’in kendisi dahil- oyuncunun dünyanın en iyisi olmaya giden yükselişini bekliyordu.

“Adım adım ilerliyorum,” demişti 2014’te Jokic, kariyer hedefleri sorulduğunda. “NBA hakkında çok fazla düşünmüyorum fakat herkes NBA’de oynamaya bayılıyor. Belki Barcelona, Real Madrid gibi büyük bir EuroLeague kulübü olur.”

“Fakat NBA, NBA’dir.”

-Jonathan Givony

‘Kolanın senden güçlü olmasına izin verme’

Jokic, ismi Chamberlain’den beri kırılmayan rekorlarla anılmadan önce Sırbistan’dan ABD’ye geldiğinde plank egzersizini 20 saniyeden fazla yapamıyordu.

“Bittim! Bittim!” dedi 2019 yılında ESPN’e Jokic. “Sallanmaya başladım. ‘Yapamıyorum, s*******’ dedim.”

Nuggets, bu tatlı pasları olan pivotun canının da tatlı olduğunu anladı. Spoelstra finaller sırasında Jokic’in oyununda bir zaaf bulamamış olabilir fakat NBA’e gelmeden önce Jokic’in Coca-Cola’ya zaafı vardı. Sırbistan’da günde üç litre kola içiyordu.

“Olayın mental olduğunu düşünüyorum,” dedi Jokic. Son kolasını 2015’te Denver’a yaptığı yolculukta içmişti. “Kolanın senden güçlü olmasına izin verme.”

Nuggets‘ın performans direktörü ve güç ile kondisyon koçu Felipe Eichenberger’in yardımlarıyla Jokic, vücudunu dönüştürmeye başladı. İlk başlarda 2019 yılının playofflarında dört kez uzatmaya giden Portland maçında 65 dakika sahada kalabilen ve 33 sayı – 18 ribaund – 14 asist ile mücadele edebilen bir oyuncuya dönüştü. Sonrasında ise rakipleri güç ve zarifliğin kombinasyonuyla cezalandırabilen, iki kez MVP ödülüne layık görülen bir oyuncu oldu.

Soda yerine protein içeren içecekler içmeye başlayan Jokic’in vücudu bugünlerde çok daha sağlıklı. Eşi Natalija, kızı Ognjena veya abileriyle vakit geçirmiyorsa Jokic, tutkusunu atlara ve at yarışlarına yöneltiyor. Jokic, bu playoff yolculuğu sırasında Nuggets’ın boşluk yakaladığı dönemlerde vaktini okyanus ötesindeki atlarının yarışlarını izleyerek geçirdiğini söylüyor.

“Hayvanları seviyorum,” diyor Jokic. “Doğaları… Gerçekten de iyi hayvanlar. Her atın insan gibi farklı kişiliği oluyor.”

Jokic eskiden video oyunları oynamayı, Friends ve Game of Thrones gibi dizileri tekrar tekrar izlemeyi severdi. Bu playofflarda ise Denver’ın havası izin verdiği sürece boş günlerinde kızıyla havuzda vakit geçirmeye çalıştı.

Sombor’daki o kilolu çocuk, şeker ve gazla olan rekabetini kazandı ve şu anda suyun kenarında dinlenirken MVP’ye uygun bir vücuda sahip.

-Youngmisuk

82. maç ilk şampiyonluğun fitilini nasıl yaktı?

2023 finalleri 4. maçından 90 dakika önce Malone, hatıralarında bir gezintiye çıktı.

Jokic ve Jamal Murray’in Nuggets‘ın etrafına takım kurabileceği yıldızlar olduğunu anladığı anı düşünürken Malone’un aklına bir maç geldi.

“Play-in turnuvasından önceki play-in maçı,” dedi Malone.

Normal sezonun son maçıydı, takvimler 11 Nisan 2018’i gösteriyordu. Malone ve takımı kendilerini modern günlerin play-in’i sayılabilecek bir maçın içinde buldu: 82. maçta Jimmy Butlerlı Minnesota Timberwolves ile oynayacaklardı ve kazanan Batı Konferansı’nda playoffa kalacaktı.

“O maçı uzatmalarda kaybettik fakat Nikola ve Jamal, biri üçüncü yılında, öbürü ikinci yılındayken sahada yüksek seviyede oynadılar.” diyor Malone. “O maçtan sonra Josh Kroenke yanıma gelmişti ve maçın önemine rağmen oyuncuların ne kadar iyi oynadığını söyleyerek geleceğe dair heyecan duyduğunu belirtmişti.”

Kaybedilen o maçta 35 sayı – 10 ribaund ile oynayan Jokic, o günden beri gelişiminde hiç durmadı. İki kez MVP olacak, NBA şampiyonluğuna ulaşacak bir oyuncu için kırılma anlarından biriydi. İlk kez playoff atmosferinin tadını almıştı.

Ayrıca Butler ile gelecekte yapılacak savaşlara da bir hazırlık olmuştu. Butler, Denver’ın ilk şampiyonluğuna giderken yendiği Heat‘in yıldızıydı.

-Nick Friedell

Jokic’in MVP’liğe yükselişini başlatan yenilgi

2019 Batı Konferansı yarı finallerinde Denver, Trail Blazers‘a yedi maç sonunda kaybetti. Jokic ortalama 42 dakika sahada kalarak 27.1 sayı – 13.9 ribaund ortalamalarıyla oynasa da seri ilerledikçe fiziksel olarak tükenmeye başlamıştı.

7. maçın sonuna gelindiğine hiç benzini kalmamıştı. Son çeyrekte denediği 10 şutun yedisini kaçırdı, takımını bitiş çizgisine taşıyamadı.

Kalp kırıcı bir mağlubiyetti. Nuggets üçüncü çeyreğin ortasında kendi evinde 11 sayı öndeydi. Tek yapmaları gereken işi bitirmekti. Sonrasında konferans finallerinde sakatlıklarla ve takım kimyasıyla uğraşan Golden State Warriors ile karşılaşacaklardı.

 

Sonrasında Malone, Nuggets koç ekibini soyunma odasında bir araya getirdiğinde kapı çaldı.

Gelen Jokic’ti. Koçlara bir daha bunun olmasına izin vermeyeceğini söylemeye gelmişti.

David Adelman hem Jokic’in söylediklerini, hem de sesindeki samimiyeti hatırlıyordu.

“Geldiğinde duygusal bir haldeydi.” diyor Nuggetsın’ın baş hücum asistan koçu Adelman. “İkinci yarıda pilinin bittiğini düşünüyordu sanırım. Hepimiz ona ‘Joker, bütün süreç boyunca bizi sen taşıdın’ dedik. Onun bizim takımımızda sahip olduğu sorumluluk belki de NBA’deki her oyuncudan farklı. Bizim için pivot olabiliyor, oyun kurucu olabiliyor, kanat olabiliyor. Catch-and-shoot rolünde oynayabiliyor. Sahanın her yerinde sahne alabiliyor.”

Fakat Jokic herhangi bir teselli duymak istemiyordu. Sonunda Eichenberger ile konuştuğu şeyleri hissetmeye başlamıştı: Sahip oldukları kazanmaya yetmeyecekti. Çıkması gereken bir seviye daha vardı.

“Elinden gelen her şeyi yaptı. Sanırım kendi içinde ‘Daha fazlasını yapabilirim. Daha iyi bir fiziğim olabilir. Eğer bunu yaparsam…’ diye düşündü.” diyor Adelman.

Ve yaptı da.

-Ramona Shelburne