2023 NBA Draftı: Yıldız Adaylarının En Büyük Defoları

17/Haz/23 12:33 Haziran 17, 2023

Berkay Terzi

17/Haz/23 12:33

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, 2023 NBA Draftı’nın yıldız adaylarına eleştirel bir gözle bakıyor.

by Berkay Terzi / info@eurohoops.net

2023 NBA Draftı gün geçtikçe yaklaşırken genç oyuncuların potansiyelleri ve kaçıncı sıradan seçilecekleri merak konusu oluyor.

NBA yöneticileri, hemen hemen her oyuncunun artılarını ve eksilerini tartıp ona göre seçimlerini yapacaklar. Ancak NBA Draftlarında kusursuzu bulmanın imkansız olduğunu hatırlatmakta yarar var. Zira tarihin en iyilerinden olabileceği düşünülen Wembanyama bile bazı kusurlara sahip.

Eurohoops Fırın, 2023 Draftı’nda ilk 10 sıradan seçilmesine kesin gözüyle bakılan oyuncuları mercek altına aldı; ligin yeni çaylaklarının soru işareti yaratan defolarını listeledi.

victor-wembanyama-metropolitans-92

Victor Wembanyama (PF/C) – Sakatlık

Uzun zamandır Wembanyama kadar heyecanlandıran bir potansiyel gelmemişti. 2.20’yi aşan boyuyla savunmada hem çemberi hem perimetreyi savunan, hücumda durdurulamaz uzunluğunu topla yaratma ve şutör parıltılarıyla birleştiren bir isim. Yetenek setinin eşi benzeri yok, sanırım bunda hepimiz hemfikiriz.

Ancak en iyilerin bile bazı kusurları olur. 2023 Draftı yaklaşılırken Wembanyama hakkındaki en büyük şüphe sakatlıklar. Fransız oyuncunun sakatlık geçmişi pek temiz değil. Aralık 2020’de stres kırığı, Kasım 2021’de parmak kırığı, Aralık 2021’de sağ kürek kemiği kırığı ve Haziran 2022’de bir kas sakatlığı geçirdi. Bunların hiçbiri tekrar eden kronik sakatlıklar değil ama fiziğinden ötürü sakatlığa yatkın izlenimi veriyor. Bunu inkar edemeyiz.

Bir diğer soru işareti ise Wembanyama’nın uzunluğundaki birçok oyuncunun geçmişte ciddi sakatlıklarla boğuşmuş olması. Kristaps Porzingis, Yao Ming, Zydrunas Ilgauskas, Rik Smits, Ralph Sampson… Wembanyama’nın vücudu NBA seviyesinde darbelere nasıl bir reaksiyon gösterecek? Bu soru hala geçerliliğini koruyor. Bu konuda ortaya sunulan birçok argüman varsayımdan ibaret olsa da genç yıldızın en çok akıl kurcalan defosu şimdilik bu.

 

Scoot Henderson (PG) – Şut Seçimleri/Eğilimleri

Scoot Henderson için dış şut problemi de yazılabilirdi ama bu biraz kolaya kaçmak olurdu. 19 yaşındaki oyun kurucu kötü bir şutör olsa bile bunu dribling üstü orta mesafelerle bir nebze gizledi. Kendisine karşı drop yapan ve içeriye gömülen savunmacıları orta mesafesiyle cezalandırdı. Ayrıca Ja Morant ve De’Aaron Fox gibi vasat dış şut tehdidine rağmen takımını bir noktaya taşımayı başaran oyuncular var. Bu yüzden Scoot’un şutu birinci odağımız değil.

Genç yıldızın şut tercihleri ve bazı alışkanlıkları da üçlüğü kadar göze batıyor. İlk senesine kıyasla daha olgun oynuyor fakat hala bazı kötü kararlar aldığını görebiliyoruz. Bazı şut tercihlerini ve alışkanlıklarını törpülemeli. İkili oyun sonrası topu yere vurup uzunların çembere gidecekken driblingini kesip orta mesafe denediği birçok pozisyon var. Orta mesafe ile penetre arasında kaldığında doğru tercihi yapması gerek. Veya süre olmasına rağmen sabırsız davranarak el üstü orta mesafeler deneyerek pozisyonu erken harcayabiliyor. Buna ek olarak, çizgiye daha sık gelmesi lazım. %74.2 ile 2.8 serbest atış isabeti onun profilindeki bir oyuncu için standartların altında. Orta mesafeyi turnikeden daha çok seviyor ve bazen atletizmine yazık ediyor.

NBA parkesinde onun için daha fazla boş alan olacak ve elit atletizmiyle orta mesafeleri biraz azaltıp çembere gitmek konusunda daha agresif davranabilir. Çembere gitmediğini söylemiyoruz ama atletizminin gerektirdiği kadar gitmiyor.


Brandon Miller (SF) – Topla Yaratıcılık

Brandon Miller etkileyici bir şutör, topsuz oyunu nasıl oynayacağını çok iyi biliyor ve bir kanat için hem yeterli pasör hem yeterli savunmacı. Ancak NBA’de yıldız olmak istiyorsa bundan daha fazlası gerekiyor: Topla yaratma deneyimi… Sezon ilerledikçe hücumda yelpazesini biraz genişletti. Topla yaratıcılık, perde çıkışı topu yere vurduktan sonra çembere gitme konularında bazı umut verici parıltılar gösterdi. P&R sonrası dribling üstü üçlükler attı. Uzun vadede yaratıcılık potansiyeli var ve üst sıralarda yer almasının başlıca sebeplerinden biri.

Ancak hala iyi yaratıcı olmaktan uzak ve olacağının da bir garantisi yok. Bireysel yaratıcı olmasını engelleyecek faktörler var. Çaylak senesinde zorluk yaşayabilir. Atletizm/patlama eksiği var. Berbat bir atlet değil ama fark yaratmıyor. İlk adımıyla rakip eksiltmiyor. Topu yere vurup savunmacıların yanından geçen birisi değil. Top hakimiyeti trafikte dağılıyor, penetre koridoruna yardım savunmacılarını yaklaştırıp etkisini düşürmek mümkün ve henüz bire birde alan yaratmaya pek müsait değil.

Ayrıca güçsüz bir oyuncu. Bu yüzden savunmacılar Miller’ı penetre koridorundan saptırabiliyor. Darbeler karşısında savrulduğu için çembere gitmekte ve çember etrafında bitirmekte zorlanıyor. Temasa karşı dayanıklı değil ve boyalı alanda trafikte iyi bir bitirici olacağının sinyallerini vermedi. Çember baskısı zayıf.

Tüm bunlar Miller’ı perimetre ağırlıklı, üçlük çizgisine bağımlı bir oyuncu haline getiriyor ve bu profilde bir kanat oyuncusunun NBA’de takım taşıması pek olası değil. Miller için projeksiyon, Khris Middleton veya benzerleri gibi ikincil opsiyon olması.

Amen Thompson (PG) – Dış Şut/Rekabet Düzeyi

Amen Thompson, atletizmini öve öve bitiremediğimiz Scoot Henderson’dan bile daha atletik. Topla inanılmaz rahat hareket ediyor, çok keskin yön değiştiriyor ve havada adeta süzülüyor. NBA’de yıldız olmak için atletizm önemli bir faktör olabilir ama tek başına yeterli diyemeyiz. Özellikle 2023 basketbolunda Thompson’ın bundan daha fazlasına ihtiyacı olacak. Çünkü %25 ile maç başına 0.6 üçlük isabeti buluyor yalnızca.

İşin kötü yanı, Amen Thompson’ın şut mekanikleri bozuk. Ortalamaya yakın bir şutör olması bile onu birçok açıdan kurtarabilecekken şut mekanikleri sebebiyle bu alanda hiç umut vadetmiyor. Çok iyi bir atlet ve çok iyi bir pasör olsa bile günümüzde takımlar bu oyuncuların etkisini sınırlamayı başarıyor. Russell Westbrook, Ben Simmons, Michael Carter-Williams ve diğer birçok guard gibi Amen Thompson da savunmalar tarafından boş bırakılabilir.

Thompson’ın bir diğer soru işareti ise oynadığı organizasyon. Overtime Elite’de forma giyen Amen, liseyi ve koleji baypas geçti. OTE, Atlanta’da kurulan, genç basketbolculara para ödeyen ve 16-20 yaş arasındaki oyuncuların sahne aldığı yeni bir organizasyon. Ancak bu organizasyonun saygınlığı sıfıra yakın. Rekabet düzeyi çok ama çok düşük, Amen Thompson hiç yüksek seviyede oynamamış olması bir diğer ciddi defo.


Ausar Thompson (SG/SF) – Şut

Amen Thompson’ın ikizi olan Ausar, kardeşiyle aynı ligde top koşturuyor ve Overtime Elite konusunda aynı soru işaretleri onun için de geçerli. OTE dışında bir defoyu daha paylaşıyorlar: Şut. Bu sezon %29 ile 1.1 üçlük isabeti bulan Ausar, bu alanda kardeşine kıyasla biraz daha başarılı. Rakamları arasında ciddi bir fark bulunmuyor ama Ausar’ın şut mekanikleri geliştirilmeye daha yatkın. En azından Amen’inki kadar ciddi kusurlar yok.

Ancak Ausar’da da şöyle bir ikilem ortaya çıkıyor. Overtime Elite’de oyunu kuran ve ana karar verici olan Amen Thompson’dı. Ausar ise ikinci karar verici olarak kanat gibi oynuyordu. Atletik, savunma potansiyelli, topu yere vuran bir oyuncu. Aynı zamanda iyi bir pasör ama Amen’in varlığından ötürü tam zamanlı oyun kurucu olarak oynamadı. Bu yüzden oyun kurma deneyimleri biraz kısıtlı. Eğer Ausar NBA’de ana karar verici olamayacaksa daha fazla topsuz oynayacak demektir. Peki dış şut eksiği onun topsuz oyununa ne gibi bir etki yapacak?

OTE’de Ausar’ın topsuz cutları ve cut sonrası alley-oop smaçları ünlüydü. Fakat NBA seviyesinde takımlar onun şut eksiğinden daha keskin şekilde faydalanabilir ve topsuz oyundaki etkisini azaltabilir. Köşeyi Ausar’ı koyduğunuzda muhtemelen birçok takım ona şut atması için alan bırakacak ve içeride alanı daraltacak. Bu da hücumun efektifliğini etkileyebilir.

Cam Whitmore (SF) – Pasör Becerileri

2023 Draftı’nda üst katmandaki oyuncuların hemen arkasından Cam Whitmore geliyor. Hatta draft gecesi 4. sıradan seçilirse sürpriz olmaz bile. Zira fiziksel kapasitesi, patlayıcı atletizmi, dış şutu ve topu yere vurma potansiyeli uzun vadede heyecanlandırıyor. Üstelik 19 yaşına henüz girmedi bile… Whitmore’da uzun vadeli bir yıldız ışığı var. Doğru takıma düşerse birkaç yıl sonra NBA’de yüksek sorumluluklar alabilecek bir potansiyel.

Ancak bunun önüne geçebilecek bir engel mevcut. Whitmore’un pasör becerileri birçok yönden vasat. Hatta dribling halindeyken saha görüşü daralıyor, çevredeki opsiyonları göremiyor. Penetre üstü pas opsiyonlarını düzenli olarak okuyamıyor. NBA’de bir takımda topla oynama sorumluluğu almak istiyorsa pasör gelişimi şart. 22-23 yaşına geldiğinde hala bu problemi yaşıyorsa playofflarda topu eline aldığında bazı sıkıntılar yaşayabilir.

Bu sezon 26 maçta 27.3 dakika sahada kalan Cam Whitmore, 0.7 asist ortalamasına karşılık 1.6 top kaybı yaptı.


Jarace Walker (PF) – Hücum Etkisi

Fiziksel özellikleri, dikey atletizmi ve çok yönlülüğü sayesinde savunma tarafında fark yaratıyor. Hatta sınıfının en iyi savunmacılarından birisi olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Ancak hücum tarafında aynısını söylemek için çok erken. Houston çıkışlı uzun forvet, lige geldiğinde yarı saha hücumlarında düzenli olarak katkı vermekte biraz zorlanabilir. Tümüyle kısıtlı bir hücumcu olduğunu söylemek abartı olur ama ideal rolünü bulabilmiş değil.

Kısa devrilme pasörlüğü, topu yere vurup close-outlara saldırma, sabit üçlükler, sırtı dönük bitiricilik gibi birçok alanda ufak parıltılar gösterdi ama Jarace Walker bunların hangisinde üst düzey? Bunların hangisini her maç istikrarlı yapıyor? 20 yaşına yaklaşan Walker’ın hücumda kendini bulması biraz zaman alabilir. İşin kötü tarafı, dış şutunu istikrarlı atamazsa savunmadaki getirileri de değersizleşebilir.

Buna rağmen hücum konusunda tümüyle karamsar olmamak lazım. Çünkü fiziğine ve pozisyonuna baktığımızda güzel bir potansiyel sağlıyor ve kaliteli modern 4 numara olabilir.

Taylor Hendricks (PF) – Topla İlişkisi

Taylor Hendricks profilinde bir oyuncu bulmak kolay değil. Savunmada kısaların karşısında kalabilen, yardım savunmalarıyla çemberi koruyan ve hücumda şutuyla alan açan atletik bir uzun forvet. Üstelik tüm bunları yüksek seviyede yapmayı başardı. İlk 10 sıraya yazılmasının ana sebebi de bu. Hendricks’in ileride “kendi rolünün yıldızı” şeklinde tabir ettiğimiz oyunculardan birisi olması muhtemel.

Ancak konu gerçekten yıldız olmaksa bu konuda topla ilişkisi onu sınırlıyor. Hücumda ne topu yere vurma anlamında ne de pasörlük anlamında tatmin edici sonuçlar ortaya koyamadı. Belki NBA’de yeterli bir pasör olabilir ama topla ilişkisinin bu kadar zayıf olması ona olan ilgiyi bir nebze düşürüyor. Topu eline teslim edip hücumda bir şeyler yaratmasını istemek pek mantıklı değil. Bununla birlikte perimetreden çembere atak yapmakta bile istikrar sağlayamadı.

Hendricks’i hücuma daha fazla dahil edebilmenin yolu, iyi bir oyun kurucuyla ikili oyun oynatmaktan geçiyor. Çünkü perdeden sonra hem devrilen uzun olarak hem de dışarı açılan oyuncu olarak etkili olabiliyor.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!

2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!