by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi finallerinde Anadolu Efes, Pınar Karşıyaka engelini 3-0’la aşarak kulüp tarihinin 16. lig şampiyonluğunu kazandı. Bu şampiyonluğun ardından Efes için başarılarla dolu geçen bir dönemin sonu da resmen gelmiş oldu.
2017 ve 2023 yılları arasında Anadolu Efes‘e altın çağını yaşatan başantrenör Ergin Ataman, artık önümüzdeki 2 sezon boyunca Panathinaikos‘u çalıştıracak. Ataman’ın yerini ise ülke basketbolunun parlayan yıldızı Erdem Can alacak.
2012 ve 2021 yılları arasında Fenerbahçe‘de asistan koç olarak görev yapan Erdem Can, bu süreçte Simone Pianigiani, Zeljko Obradovic ve Igor Kokoskov gibi başantrenörlerle çalıştı.
2021 yazında Fenerbahçe‘den ayrılarak 1 sezon boyunca Utah Jazz koçu Quin Snyder’ın ekibinde yer alan Can, ardından kariyerindeki 2. başantrenörlük deneyimi için Türkiye’ye geri döndü.
Başantrenörlükteki ilk tam sezonunu Türk Telekom’da geçiren başarılı çalıştırıcı, burada kısa süre içerisinde adından fazlasıyla söz ettirmeye başladı. Sezon boyunca hem Basketbol Süper Ligi, hem de EuroCup’ta zirveye oynayan koç Erdem Can’ın ekibi, EuroLeague biletini tek maçla kaçırsa da unutulmaz bir Avrupa serüvenini geride bıraktı.
Ligde ise normal sezonu zirvede tamamlayan Türk Telekom, yarı finallerde ise Pınar Karşıyaka’ya 3-1’le elenmekten kurtulamadı. Buna karşın başkent ekibi, Avrupa’nın bu yıl en çok ses getiren takımlarından biri oldu.
Başantrenörlüğe geri dönüş sezonunda adeta harikalar yaratan Erdem Can, 1 yıllık Türk Telekom serüveninin ardından Anadolu Efes‘le anlaşmaya vardı. Böylelikle 42 yaşındaki çalıştırıcı, koçluk kariyerini artık EuroLeague seviyesinde sürdürecek.
Eurohoops Fırın, heyecan verici gözüken Erdem Can – Anadolu Efes birlikteliğine göz atıyor.
Erdem Can ve Türk Telekom Dönemi
Geçtiğimiz yaz Erdem Can takımın başına geçmeden önce Türk Telekom, belki de ülke basketbolunun son dönemlerdeki en istikrarsız takımların başında geliyordu. Basketbol yatırımlarını düzenli olarak sürdüren ve yazları kadrosuna önemli eklemeler yapan başkent ekibi, buna karşın beklenen istikrarı yakalamakta zorlanıyordu.
Erdem Can ve Önder Külçebaş ikilisinin kulübe gelişleriyle birlikte işler değişmeye başladı. Yabancı rotasyonunu Jerian Grant, Tony Taylor, Axel Bouteille, Nate Sestina ve Tyrique Jones gibi birbirlerini tamamlayabilecek eklemelerle güçlendiren Telekom, yerli rotasyonunda ise Erkan Yılmaz, Berk Demir, Rıdvan Öncel gibi potansiyelli isimlerle Semih Erden ve Mehmet Yağmur gibi tecrübe abidelerini bir araya getirdi.
Sonuç olarak ortaya takım kimyasının çok yüksek olduğu, saha içerisinde oyuncuların birbirlerini çok iyi şekilde tamamladıkları ve maç içerisinde büyük farkla geri düşseler bile mücadeleden asla pes etmeyen bir ekip çıktı. Koç Erdem Can ise sezon boyunca yaptığı dokunuşlarla Türk Telekom’un başarısına önderlik etti.
Öncelikle başkent ekibi, kısa rotasyonunda Tony Taylor ve Jerian Grant gibi farklı özellikleriyle sahada fark yaratabilen 2 çok değerli kısaya sahipti.
Olimpia Milano‘da hayal kırıklığı yaratan bir sezon geçirdikten sonra Türk Telekom’a transfer olan Grant, parkede atletizmi, ilk adımı, orta mesafe becerisi, pasör yetenekleri ve pozisyonu için sahada rakiplerine karşı büyük fark yaratan fiziğiyle öne çıkan bir kısa. Buna karşın ABD’li oyuncu, dış şutu konusunda istikrar sorunları yaşayabiliyor.
Tony Taylor ise Grant’ten farklı olarak üçlük tehdidi ve dripling üzeri şutlarla öne çıkan bir oyun kurucu. Bu özelliklerine ek olarak çabuk bir ilk adıma da sahip olan Taylor, ayrıca saha içerisindeki lider karakteriyle de kısa rotasyonundaki partneri Jerian Grant’i en iyi şekilde tamamladı.
Açıkçası koç Erdem Can, belki de sezon boyunca bu ikiliden alabileceği maksimum katkıyı aldı. Oyun kurucu pozisyonu için iri fiziğiyle rakiplerine karşı büyük bir eşleşme avantajı yaratan Jerian Grant, sahada bazen bir pivot gibi eşleştiği oyuncuyu sırtına alıp çember etrafında skor üretti. Bazen de yine bir pivot gibi Tony Taylor’a perdeleme yapıp sonrasında dışarı açılarak yarı sahadaki spacing’e büyük katkı sağladı.
Tony Taylor ise zaman zaman takımın uzunu Tyrique Jones’un ikili oyunda Jerian Grant’e yaptığı perdeden sonra dışarı açılarak (Roll Replace) tepeden boş üçlüğü yolladı. Bazen şutör bir 2 numara gibi topsuz perdelerden çıkıp şutu attı, bazen de topsuz hareketliliği sayesinde Jerian Grant’in istediği birebirler için alan bulabilmesini sağladı.
Kısacası basketbolseverler olarak bu sezon Tony Taylor ve Jerian Grant ikilisinin ön planda olduğu sayısız aksiyona tanıklık ettik. Bu ikilinin toplu oyunda yarattıkları tehditlerin yanı sıra topsuz oyunda da epey aktif olmaları, Türk Telekom’un hücum gücünü bambaşka bir boyuta taşıdı. Koç Erdem Can ise takımına sağladığı hücum çeşitliliğiyle büyük takdir topladı.
Elbette Taylor ve Grant’in sezon boyunca bu kadar etkili olabilmelerinin bir diğer sebebi de yan parçaların bu ikiliyi kusursuza yakın şekilde tamamlamasıydı.
Topu sürekli domine etme ihtiyacı duymadan yüksek skor üretebilen Axel Bouteille, profil olarak Türk Telekom kadrosu için adeta biçilmiş kaftandı. Rakip savunmaların Taylor ve Grant ikilisine yoğunlaştığı anlarda doğru pozisyon alıp toplu oyuncu için pas açısı yaratabilen Bouteille, yüksek yüzdeli üçlükleriyle hücumun çeşitlenmesine çok büyük katkı sağladı. Ayrıca topsuz perdeleme çıkışı aksiyonlarında hareketliyken bile şutu yollayabilen Fransız skorer, kısa rotasyonunu müthiş tamamladı.
Sezonun flaş isimlerinden Nate Sestina da dış şut tehdidi sayesinde Türk Telekom’un hücumda alan bulmasına çok yardımcı oldu. Özellikle köşe üçlüklerinde yüksek bir yüzde tutturan Sestina, rakiplerin yardım savunmasını agresifleştirdiği anlarda ceza şutunu düzenli olarak sokabildi. Onun varlığı da çift kısalı hücum kurgusunun işlemesindeki en önemli faktörlerden biri oldu.
Gelecek sezon Anadolu Efes formasıyla izleme ihtimalimiz yüksek gözüken Tyrique Jones da takıma müthiş katkılar sağladı. Çember etrafında çok yüksek bir bitiricilik yüzdesiyle oynayan Jones, ayrıca ikili oyunlarda çabucak boyalı alana devrilebilmesiyle sürekli rakip savunmalar üzerinde bir tehdit oluşturdu. Jones’un özellikle perdeden sonra bir anda çabuk adımlarla devrilip yardım savunmasını üzerine çekebilmesi, perimetre gerisinde kısaların istedikleri alanları bulabilmesine yardımcı oldu.
Koç Erdem Can ise elindeki kadroyu müthiş değerlendirerek her oyuncunun birbirini tamamladığı bir yapı ortaya çıkarmayı başardı. Rakip hazırlığı konusunda sezonun en çok fark yaratan takımlarından biri olan Türk Telekom, oynadığı maçların çoğunda sürekli doğru eşleşmelere atak etti. Yapılan ataklardan sonra da oyuncuların saha yerleşiminde doğru pozisyonu alarak aksiyonun devamını sağlayabilmeleri, başkent ekibini hücum verimliliği bakımından Avrupa’nın en etkili takımlarından biri kıldı.
Sonuç olarak baktığımızda yazın Türk Telekom kadrosuna katılan her oyuncunun yükselişe geçtiğini görüyoruz. Erkan Yılmaz, Rıdvan Öncel, Tyrique Jones, Axel Bouteille, Tony Taylor, Jerian Grant ve Nate Sestina. Bu oyuncuların hepsi bir önceki sezon ortaya koydukları performansın çok üzerine çıktılar.
Koç Erdem Can’ın kariyerindeki ilk tam başantrenörlük sezonunda böyle bir tabloya imza atmış olması, eminim ki gelecek için tüm basketbolseverleri heyecanlandırıyordur.
Anadolu Efes: EuroLeague Sahnesine Atılan İlk Adım
Koç Erdem Can, geçtiğimiz sezon Türk Telekom’la anlaştığı zaman eminim ki çoğu kişi Erdem hocanın bir gün EuroLeague sahnesinde başantrenör olarak yer alacağını biliyordu. Yine de bu yükselişin 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleşeceğini muhtemelen çok az kişi tahmin ediyordu.
Ergin Ataman, başarılarla dolu geçen bir sürecin ardından takımdan ayrılarak Panathinaikos‘la yeni bir maceraya adım attı. Koç Ataman’ın ardından Anadolu Efes, yerli koç trendini devam ettirerek ülke basketbolunun yükselen yıldızı Erdem Can’la anlaşmaya vardı. Böylelikle 42 yaşındaki çalıştırıcı, kariyerinde ilk kez başantrenör olarak EuroLeague sahnesinde yer alacak.
Elbette Erdem Can için Anadolu Efes serüveni, Türk Telekom’dan çok daha farklı olacak. Öncelikle Efes, üst üste gelen 2 şampiyonlukla birlikte artık EuroLeague’in doğal zirve adaylarından bir tanesi. Türk Telekom’da ise ortam, Anadolu Efes’e kıyasla daha farklıydı.
Erdem hoca takımın başına geçtiği zaman Ankara temsilcisi, istikrar sorunlarından kurtulup Basketbol Süper Ligi’nde ilk 8 sıra için iddialı olmayı hedefleyen bir ekipti. Başarı baskısının sınırlı olduğu bir ortamda harikalar yaratan başarılı çalıştırıcı, Türk Telekom’u hem EuroCup, hem de ligde zirveye oynattı. Sonuç olarak Ankara temsilcisi için beklentilerin epey üzerinde bir sezon geride kaldı.
Anadolu Efes’te ise işler daha farklı olacak. Geçtiğimiz sezon üst üste 2 şampiyonluğun ardından sürpriz şekilde EuroLeague Playofflarının uzağında kalan Efes, buna karşın önümüzdeki sezona yine şampiyonluk adaylarından biri olarak başlayacak. Kısacası Erdem Can’ın üzerindeki başarı baskısı, Türk Telekom’a kıyasla çok daha yoğun olacak.
Öte yandan 42 yaşındaki çalıştırıcı, geçtiğimiz sezon GM Önder Külçebaş’la birlikte Türk Telekom kadrosunu neredeyse baştan aşağı yeniden oluşturmuştu. Transferde çok doğru isimlere giderek takım kimyası çok yüksek bir ekip oluşturan Erdem Can, bu sefer Anadolu Efes’te kendi kadrosunu kendi kurma imkanına (en azından ilk sezon için) sahip olmayacak.
Takımın Sırp süper yıldızı Vasilije Micic’in geleceği henüz belli olmasa da Will Clyburn ve Shane Larkin gibi iki büyük yıldızın sözleşmeleri devam ediyor. Öte yandan uzun rotasyonunun istikrarsız ismi Ante Zizic’in sözleşmesi de gelecek yaz sona erecek. Bu isimlere ek olarak Elijah Bryant ve Rodrigue Beaubois gibi iki önemli oyuncuyla yola devam edilmesi bekleniyor.
Uzun rotasyonunda ise sözleşmesi devam eden Hırvat pivot Ante Zizic’in yanına Erdem Can’ın Türk Telekom’dan öğrencisi Tyrique Jones’un eklenmesi bekleniyor. Anadolu Efes’te geçtiğimiz sezon uzun rotasyonundaki atletizm eksikliği, özellikle ikili oyun savunmasında büyük zaafların ortaya çıkmasına neden olmuştu. Avrupa basketbolunun en atlet uzunlarından biri olan Jones, transferi tamamlandığı takdirde blok tehdidi ve ayak çabukluğuyla Efes kadrosuna derinlik sağlayacaktır.
Başantrenörlük kariyerinin ilk tam sezonunda kendi kadrosunu baştan aşağı kuran Erdem Can, bu sefer (en azından önemli kısmını) kendi kurmadığı bir kadronun başına geçip Efes’i başarıya ulaştırmaya çalışacak. Eğer bu formülle de başarıya ulaşırsa Erdem hoca, kariyerinde bir önemli basamağı daha atlamış olacak.
Öte yandan saha içine dönmek gerekirse Anadolu Efes kadrosuyla geçtiğimiz sezonki Türk Telekom kadrosu arasında bazı benzerliklerin olduğunu görüyoruz. Bilindiği üzere Efes, uzun yıllardır Shane Larkin ve Vasilije Micic gibi çok üst düzey iki oyun kurucuyla oynuyor. Türk Telekom ise geçtiğimiz sezon kısa rotasyonunda Tony Taylor ve Jerian Grant ikilisiyle başarılı olmuştu.
Anadolu Efes’te sağlıklı kalabildiği sürece Rodrigue Beaubois, topsuz oyundaki katkıları ve topsuz perde çıkışlarındaki üçlük tehdidiyle yıllardır Larkin ve Micic ikilisini tamamlıyor. Türk Telekom’da ise Axel Bouteille, benzer özellikleriyle Grant ve Taylor ikilisini müthiş tamamlamıştı.
Efes, gelecek sezon 4 numarada Derek Willis gibi önemli bir dış şut tehdidine sahip olacak. Türk Telekom’da ise 4 numaradan şut tehdidini sağlayan oyuncu, önümüzdeki sezon Fenerbahçe Beko formasını giymesi beklenen Nate Sestina’ydı.
Özellikle Vasilije Micic’in takımda kaldığı senaryoda koç Erdem Can, kısalarda Larkin ve Micic ikilisinden çok büyük katkı alacaktır. Koçluk yöntemi itibariyle oyuncularına saha içerisinde çok fazla özgürlük tanıyan Ergin Ataman, çoğu zaman sahada bu ikilinin bireysel yetenekleriyle çözüm üretmesini bekliyordu.
Erdem Can ise geçtiğimiz sezon Jerian Grant ve Tony Taylor’a büyük bir saha içi özgürlüğü tanımasının yanı sıra bu ikiliyi çok fazla farklı aksiyonda kullandı. Bu sayede yarı sahada müthiş bir hücum çeşitliliği yaratan başarılı çalıştırıcı, önümüzdeki sezon Micic’in takımda kaldığı takdirde Larkin – Micic ikilisinden de benzer şekilde faydalanmaya çalışacaktır.
Bu ikiliye ek olarak Anadolu Efes’te kalması beklenen Elijah Bryant da şu sıralar kariyerinin en formda dönemlerinden birini geçiriyor. Geçtiğimiz dönemlere kıyasla artık sahada çok daha fazla sorumluluk alan ve daha kararlı oynamaya çalışan Bryant, forvetten top yönlendirebilmesiyle Erdem Can’ın hücum kurgusunda önemli bir yere sahip olabilir.
Öte yandan koç Erdem Can’ın geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da en çok öne çıktığı noktalardan biri de yerli rotasyonundan aldığı katkıydı. Bu noktada gelecek sezon Anadolu Efes forması giyecek olan Erkan Yılmaz, en dikkat çekici isimlerin başında geliyordu. Sahada birden beşe kadar her pozisyonu savunabilmesi, üst düzey atletizmi, çok yönlülüğü, enerjisi ve pasörlüğüyle Erkan, gelecek sezon Efes rotasyonunda önemli süreler bulacaktır.
Anadolu Efes’in anlaşmaya vardığı söylenen bir diğer isim Doğuş Özdemiroğlu ise uzun yıllar sonra yuvası Darüşşafaka‘dan ayrılarak yepyeni bir serüvene adım atacak. Doğuş’un dış şutunda yaşadığı istikrar sorunları ve zaman zaman yaptığı tercih hatalarına rağmen Erdem Can, oyuncusuna öz güven aşılayarak olabilecek en iyi katkıyı almaya çalışacaktır.
Efes’te geride kalan Ergin Ataman dönemine baktığımız zaman oyuncuların sınırsıza yakın bir saha içi özgürlüğe sahip olduklarını görebiliyoruz. Öte yandan kadrosunda Vasilije Micic, Shane Larkin, Elijah Bryant ve Will Clyburn gibi top yönlendiricilere sahip olan lacivert-beyazlı ekip, hücumunu genellikle bu isimlerin birebirleri üzerinden şekillendiriyordu.
Açıkçası ben, Erdem Can döneminde de bu birebirlerin devam etmesini bekliyorum. Buna karşın Anadolu Efes, özellikle yarı saha hücumlarında koç dokunuşunun geçtiğimiz yıllara kıyasla daha bariz şekilde hissedildiği bir takım olacaktır. Türk Telekom’da topsuz hareketliliğin bireysel yetenekle bir araya geldiği bir hücum kurgusu yaratan 42 yaşındaki çalıştırıcı, bu sayede EuroCup ve Basketbol Süper Ligi’nin en verimli hücum eden takımlarından birini ortaya çıkarmıştı.
Artık yetenek tavanı çok daha yüksek bir takımla çalışacak olan Erdem Can, Telekom döneminde olduğu gibi bir yandan top yönlendiricilere özgürlük tanırken bir yandan da saha içi dokunuşlarla oyuncularının işini kolaylaştıracaktır.
Yine de Efes’e dair önümüzdeki sezon için halen belli başlı soru işaretleri var. Geçtiğimiz yaz büyük beklentilerle bir araya getirilen Micic – Larkin – Clyburn üçlüsü, geçtiğimiz sezonun büyük bölümünde istenilen verimin uzağında kalmışlardı. Hatta bu üçlünün bir arada oynadığı bazı maçlarda Will Clyburn, topla yeterince oynayamamasından dolayı koç Ergin Ataman’a sitemlerde bulunmuştu.
Aradan bir sezon geçti ve bu üçlü, artık belirli düzeyde bir saha içi alışkanlığı edindiler. Buna karşın Micic’in takımda kaldığı senaryoda Shane Larkin, Vasilije Micic ve Will Clyburn üçlüsünü aynı anda mutlu etmek kolay olmayacaktır. Üstelik şu sıralar ana rotasyonun önemli ismi Elijah Bryant’ın da sıkça topla oynadığını düşünecek olursak topu elinde isteyen 4 oyuncu, belli başlı kimya problemlerine yol açabilir.
Sonuç olarak baktığımızda Erdem Can için Anadolu Efes serüveni elbette kolay olmayacak. Buna karşın Erdem hocayı başantrenörlük kariyerinin ilk EuroLeague sezonunda takip etmek, her basketbolsever için heves uyandırıcı bir deneyim olacaktır.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!