By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Geçtiğimiz hafta İtalya Ligi’nde de şampiyon belli olmasıyla birlikte Avrupa kıtasında sezon resmi olarak sona erdi.
Son 1 aydır yavaş yavaş kaynayan transfer dedikoduları yaz dönemine girmemizle birlikte artık fokurdamaya başladı. Bu haftaya kadar bunun sesleri gelmeye başladı ve şu ana kadar 5 EuroLeague takımından şu ana kadar toplam 0 tane hamle geldi. Geçtiğimiz hafta bu fokurdamalar muhtemelen daha da artacak ve EuroLeague takımları bombaları patlatacak.
Eurohoops Fırın ise ortalık daha da karışmadan sizler için yeni bir yazı dizisine başlamaya karar verdi. Bu yazı dizisinde EuroLeague’de olan bütün transferleri, haftalık olarak sizler için değerlendireceğiz ve bir üniversite hocası gibi not vereceğiz.
Yazıya geçmeden şunu da belirtmemiz gerekiyor; bu notlandırmayı takımların durumuna göre yapacağız. Daha açık bir anlatımla, sadece isimi büyük diye bir oyuncunun transferine yüksek bir not vermeyeceğiz. Keza EuroLeague’in daha düşük bütçeli bir takımın yaptığı transfer de bu notlandırmada A, B gibi notları alabilecek.
Lafı daha fazla uzatmadan, hazırsanız, EuroLeague’de bu haftanın transfer karnesi:
Yaz dönemi boyunca EuroLeague’deki transfer hamlelerini, sözleşme uzatmalarını ve kadroların son halini kaçırmamak için transfer dosyamızı takip etmeyi unutmayın!
Turkish Airlines EuroLeague Transferleri – 2023/2024
NOT: Sözleşmelerini uzatan oyuncular bu değerlendirme yazısına alınmamıştır.
Terry Tarpey – AS Monaco
AS Monaco, EuroLeague’de gelecek sezona en hazır takımlarından biri. Kadrolarındaki bütün yıldızların kontratları devam ediyor ve Mike James ile ilgili cılız iddialar olsa da muhtemelen gelecek sezon onla devam edecekler.
Fransız ekibi, kadrosu hazır olsa da sessiz sedasız rotasyon için iyi bir ekleme yaptı. Monaco, yıllardır Le Mans forması giyen Fransız kanat oyuncusu Terry Tarpey ile 3 yıllık sözleşme imzaladı.
Türk basketbolu maalesef Tarpey’i geçen yaz ki EuroBasket’ten hatırlıyor. Fransız oyuncu, bizim için hüsranla biten Fransa-Türkiye karşılaşmasında Furkan Korkmaz’ın elinden kayan topu çalmış ve smacı vurarak milli takımımızın elenmesini sebep olmuştu.
29 yaşındaki Fransız oyuncu, daha önce EuroLeague’de oynamasa da Monaco için kadro planlamasına uygun bir transfer.
Tarpey; Mike James, Jordan Loyd ve Elie Okobo yaratıcı oyuncuların yanında enerjisi ve dış şut bitiriciliğiyle iyi bir rotasyon oyuncusu olabilir. Üstelik savunmada da hiç fena bir oyuncu değil. Atletizmi ve enerjisi sayesinde Monaco’nun kısa savunmasını yukarıya çıkartabilir. Le Mans’ta geçen sezon maç başına 1.5 top çalma ortalaması tutturdu.
Tabii Monaco’da Le Mans’taki kadar süre alamayacak ve hayliyle de topla da çok oynamayacak. Bunu öğrenmesi ve EuroLeague’i tecrübe etmesi biraz zaman alacaktır ama Fransız oyuncu, kağıt üstünde iyi bir rotasyon oyuncusu olabilmeye elverişli.
Notu: C+
Mbaye N’Diaye – LDLC ASVEL
Mbaye NDIAYE première recrue ! ✍️
Jeune poste 3-4 en devenir (24 ans, 2m03), l’International Sénégalais arrive en provenance de Blois et devient la première recrue de l’effectif 2023-2024 de LDLC ASVEL.
📄 https://t.co/4t6eRVhvHW#LDLCASVEL pic.twitter.com/t1bbPUlK4v
— LDLC ASVEL (@LDLCASVEL) June 16, 2023
Bir diğer Fransız ekibinin transferine geçiyoruz.
LDLC ASVEL, gerçekten geçen sezonun izlemesi en zor takımlarından biriydi. Aldıkları sonuçlar bir yana sahaya koydukları basketbol da çekilmezdi.
Fransız takımı, EuroLeague’e geldiği günden beri bir yandan yarışmacı diğer yandan ise yetiştirici olmaya çalışıyor ama açıkçası ikisinde de şu ana kadar pek başarılı olamadı. Genç yeteneklere EuroLeague’i sunsalar da planın devamı pek gelmedi. Önce Victor Wembanyama’yı bu projeye ikna edemediler, şimdi de gelecek senenin draftının önemli isimlerinden Zaccharie Risacher de aynısını yaşadılar. Peynir ekmek gibi genç yeteneğin yetiştiği Fransa’da genç oyuncuları EuroLeauge’le ikna edememeleri organizasyon adına çok olumlu değil.
Yine de denemeye devam ediyorlar.
24 yaşındaki Senegalli forvet Mbaye N’Diaye bu isimler kadar genç ve büyük bir yetenek olmasa da bir üst seviyeye çıkmaya aday bir oyuncu.
Blois ile bu sene ilk defa üst düzey bir rolle Fransa 1. Ligi’nde mücadele eden N’Diaye, inanılmaz bir atlet! Oyunun diğer alanları hakkında büyük büyük cümleler kuramayız belki ama atletizmiyle seneye en azından bir kaç videoda karşınıza çıkacağınızı temin edebilirim.
Oyunun diğer alanları ise gerçekten ham. Senegalli kanat oyuncusu şutunu hala geliştiremedi ve EuroLeague seviyesinde ne kadar kendini gösterebilir çok emin değilim. ASVEL onu geliştirip arkadan gelen diğer genç yeteneklere örnek olmasını isteyecektir.
Basketbolseverler içinse en azından sezonda sıkıcı bir ASVEL maçında tüyleri diken diken edecek bir atletizm şöleni bir kaç kez sunacaktır.
Notu: C-
Roger Grimau – Barcelona
Koç Sarunas Jasikevicius’la yola devam etmeme kararı alan Barcelona bu yazın en ilginç hamlelerinden birini yaparak Roger Grimau’yu takımın başına geçirdi.
Maddi problemler yaşayan Katalan ekibinin kadrosunu ekonomik olarak düşürmeye çalıştığı biliniyordu. Yine de herkes Saras sonrası onların en azından Xavi Pascual’a gitmesini bekliyordu. Roger Grimau gibi bırakın EuroLeague tecrübesini, A seviyede bir takım çalıştırma tecrübesi olmayan bir koça gitmeleri şaşırtıcı oldu.
Barcelona’nın 2010’da EuroLeague şampiyonu olan kadrosunun kaptanı olan İspanyol koç, son 2 sezondur altyapı da Barcelona’nın genç takımını çalıştırıyordu. Açık konuşmak gerekirse Grimau’nun koçluk yetenekleri hakkında ahkam kesecek bilgilere sahip değilim. Katalan basınına yakın kişiler onun oyuncu gelişimi konusunda başarılı olduğunu söylüyor ama Barcelona sadece bu kadarla yetinebilecek bir takım değil.
Sonuçta EuroLeague’in en büyük takımlarından birinden bahsediyoruz ve maddi durum ne olursa olsun herkes, Barcelona’nın yarışmacı olmasını bekleyecektir. En azından Real Madrid karşısında!
Grimau’nun bu konuda nasıl bir iş çıkartacağını beraber göreceğiz ama açıkçası bu hamle bana biraz yönetimsel bir krizin de göstergesi gibi geliyor. Barcelona yönetim kadrosu her zaman biraz egoludur. Efsane isim Juan Carlos Navarro’nun da yönetime katılmasıyla birlikte bu ego daha da büyüdü. Sanki Roger Grimau hamlesi de büyüyen bu egoların bir sonucu çünkü şu anki bütçeleriyle Xavi Pascual da seve seve takımın başına geçerdi.
Dediğim gibi Grimau’nun koçluk yeteneklerini pek bilmiyorum. Belki de zaman içerisinde Avrupa’da hatırı sayılı koçlardan biri de olacaktır ama şu an için boş bir sayfa ve açıkçası yönetimlerin böyle büyük egolu kararlarının altı genellikle hüsran dolu oluyor. Bu yüzden bence bu hamle sınıfta kaldı.
Notu: F
Nikola Milutinov – Olympiakos
Geçen sene kupayı kalp kırıcı bir şekilde kaybeden Olympiakos yaza hızlı girdi. Pire ekibi, eski yıldızı Nikola Milutinov’u kadrosuna kattı.
Nikola Milutinov’u büyük büyük cümlelerle övmeme gerek yok, yakından biliyorsunuz. Sırp pivot sık sık sakatlanması sebebiyle yeterince öne çıkamasa da Avrupa’nın en iyi uzunlarından biri. Hayliyle Milutinov gibi bir oyuncuyla EuroLeague’de hangi takım anlaşsa kadrosuna önemli bir ekleme yapmış olur.
Koç Bartzokas’ın geçen sezon Moustapha Fall’ın arkasında Tarik Black ve Joel Bolomboy’dan istediğini tam olarak alamadığını ve bu yüzden de Fall’ı büyük maçlarda uzun süreler sahada tutmak zorunda kaldığını düşünürsek; Olympiakos için de bu iyi bir transfer!
Fakat ben bu transfer için biraz şeytanın avukatlığını yapmak istiyorum.
Evet, Milutinov gibi bir oyuncu Olympiakos’un elini güçlendirecektir ama öncelik ve maliyet açısından Pire ekibi adına bu transferin çok da mükemmel olmadığını düşünüyorum.
Olympiakos bu yaz geçen sezonun MVP’si olan Sasha Vezenkov’u kadrosunda tutamayacak. Bulgar yıldız, Olympiakos’un hücum gücü açısından belki de takımın %50’siydi. Onun muadilini Avrupa’da bulmak kolay değil elbette ama böylesine büyük bir hücum gücünü kaybettikten sonra Olympiakos tekrardan iddialı olacaksa kadrosunu hücum zenginliği açısından geliştirmeli! Milutinov ise bu açıdan Olympiakos’un zaten elinde olmayan bir şeyi sunmuyor. Aksine Olympiakos’un hızlı devrilen ve diklemesine çok iyi zıplayan bir uzun profiline ihtiyacı var.
Üstelik Pire ekibi geçen sezon şampiyonluğu uzun rotasyonu yüzünden kaçırmadı. Aksine kısalardan Isaiah Canaan dışında o yaratıcılığı alamadığı için kaybetti. Milutinov maliyetli bir transfer ve açıkçası böylesine bir transfer yerine Olympiakos’un parayı kısa rotasyonunda harcayıp, Fall’ın arkasına iyi bir rol oyuncusu koyması bana daha mantıklıymış gibi geliyor.
Dediğim gibi Milutinov çok iyi bir oyuncu ve belki başka bir takıma gitse bu transferin notunu A yapabilirdim ama bana kalırsa Olympiakos’un önceliği bu transfer değildi. Bu sebeple de biraz not kıracağım.
Notu: B-
Luca Vildoza ve Diğerleri
Ergin Ataman’la birlikte eski iddialı günlerine dönmek isteyen Panathinaikos‘un yaz döneminde agresif olmasını bekliyorduk. Koç Ergin Ataman’ın kendisi de geçtiğimiz günlerde birkaç yıldızla anlaşacaklarını duyurmuştu.
“EuroLeague’den çok önemli isimlerle temas halindeyiz, önümüzdeki hafta transfer bombalarını patlatırız. En az 2-3 yıldız alacağız.”
İşte o ilk yıldız geldi.
Panathinaikos, geçtiğimiz sezon Kızılyıldız formasıyla Avrupa’ya geri dönen Arjantinli guard Luca Vildoza’yı kaptı ve 3 yıllık sözleşme imzalattı. Bana sorarsanız; şu ana kadar ki transferler arasında en iyisi bu!
Yunan devinin transfer macerasının devamını nasıl geleceğini ve ortaya nasıl bir kadro çıkacağını bilmiyorum ama iddialı bir takım için Vildoza önemli bir hamle. Baskonia günlerinden beri onun, Final Four için iddialı bir takımın üç büyük oyuncusundan biri olabileceğini söylüyorum ve düşünüyorum. Sonunda bu fırsat geldi.
Arjantinli guard, Ergin Ataman’ın sevdiği tarzda bir kısa üstelik! Onun gibi hem top yön verebilen hem de dış şutu olan bir oyuncu her zaman iş yapar. Burada kuşku uyandıracak tek bir nokta var; Vildoza’nın karakter olarak baskıyı çok sevmediği söyleniyor. Saha içinde özgürlükçü bir koç olsa da Ergin Ataman’ın açıklamalarıyla oyuncularına üzerine baskı yüklemeyi sevdiğini biliyoruz. Bu sebeple de gelecek sezon Vildoza’nın kötü oynadığı bir maçın ardından sert bir Ergin Ataman açıklaması bekliyorum. Türk koçun oyuncularıyla olan bu pasif agresif ilişkisi insanlara dışarıdan biraz garip gelse de günün sonunda genellikle onun istediği yola çıkıyor. Bu sebeple de bu ikilinin ilişkisi hakkında soru işaretim olsa da günün sonunda dengeyi bulacaklarını düşünüyorum.
Panathinaikos, Luca Vildoza’nın yanı sıra kadrosuna Kostas Antetokounmpo ve Dimitris Moraitis’i de kattı. Bu hamleler de onlar adına önemli çünkü son yıllarda yerli rotasyonunda gerçekten çok sorun yaşıyorlar. Geçmiş yılların aksine bu konuda bütün denge Olympiakos’un lehine dönmüş durumda. Antetokunmpo ile Moraitis bu dengeyi belki eşitleyemez ama geçen sezonki yerli oyunculara göre daha fazlasını verebilir.
Notu: B
Anadolu Efes’in 4 Transferi!
Genellikle kulüpler adına dominant isimlerden sonrası biraz dağınık ve karmaşık olur. Koç Ergin Ataman’ın ayrılışı sonrasında da Anadolu Efes‘te de bu durum ortaya çıkabilirdi ama temsilcimiz şu ana kadar sakin kalmayı başardı.
Takımın başına koç Erdem Can’ı getirerek bence çok doğru bir hamle yapan Anadolu Efes, hem iç hem de dış transferde doğru işler yaptı. Kadroyu çok fazlasıyla allak bullak etmeyen lacivert beyazlılar, Rodrigue Beaubois ve Elijah Bryant gibi iki verimli oyuncuyu kadrosunda tutmayı başardı. Açıkçası bir ara çıkan Darrun Hilliard söylentileri beni biraz korkutmuştu. Eğer Efes bu tarz bir deneme hamlesi yapsa kadronun gelişimi açısından doğruyu göremiyor olduğunun bir işareti olacaktı.
Temsilcimiz böyle bir hataya düşmedi. Üstelik sonrasında dış transferde yaptığı 4 hamleyle kadronun problemlerinin farkında olduğunu göstermiş oldu.
Peki neydi Anadolu Efes‘in problemleri?
Lacivert beyazlılar bu çekirdeğin en iyi dönemlerinde iyi bir savunma takımıydı fakat ilk şampiyonlukla birlikte bu iyi savunma takımı giderek düştü. Geçen sezon ise dibi gördü. Efes’in savunmasının giderek düşmesinde teknik sebepler elbette vardı ama saha içerisindeki istek açısından da problemler vardı.
Doğuş Özdemiroğlu ile Erkan Yılmaz hamlesi ise bu konuda Efes’e gerçekten yardımcı olabilir. Elbette bu iki oyuncu kadro planlaması içerisinde bir görev adamı olacak ama ikisinin de oyunun temelinde enerji var. Enerjileri ve istekleriyle Efes’in savunma direncini yukarıya çekebilir. Üstelik oyunları sadece bununla sınırlı değil. Doğuş Balbay ve Erten Gazi’nin de oyunun temelinde enerji var ama başka defoları onların EuroLeague’de sahada verimli olmasına engel oluyor. Doğuş Özdemiroğlu ve Erkan Yılmaz, son yıllarda hem EuroCup hem de Şampiyonlar Ligi’nde önemli sorumluluklar aldı. Bu sorumluluklar da onların oyunlarının diğer alanlarının gelişmesini sağladı. Bu sebeple her ikisinin de EuroLeague’de katkı verebileceğini düşünüyorum.
Bunun yanı sıra yerel ligde Efes, yerli rotasyonu açısından en büyük rakibi Fenerbahçe Beko’nun arkasına düşmüştü. Buğrahan ve Egehan’ın gidip ne verebileceği daha belli olan bu iki ismin gelmesi Efes’in elini güçlendirecektir.
Lacivert beyazlıların bir diğer sorunu ise uzun rotasyonuydu. Bryant Dunston‘ın ilerleyen yaşıyla birlikte iyice düşmesi sebebiyle Efes, geçen sezon potayı savunmakta ve çember çevresinde sertlik göstermek de çok sorun yaşadı. Erdem Can’ın eski öğrencisi olan Tyrique Jones ise Efes’in bu sorununa ihtiyaç olabilir.
Amerikalı pivot, geçen sezon EuroCup’ta önemli bir performans sergiledi ve gelişim açısından ileriye doğru önemli bir adım attı. Kariyerinde ilk defa EuroLeague’de oynayacak olması elbette bir soru işareti ama bence bu fırsatı vermeye değecek bir oyuncu. Jones, Efes ile değil de Olympiakos’la anlaşsaydı, bu sefer de kendi gözümüzün önündekini nasıl kaçırıyoruz diye taraftarlar eleştirirdi.
Jones’un transferiyle ilgili yapılan en büyük eleştirilerden biri ise Amerikalı uzunun, kendinden daha kalıplı olan ve sırtı dönük oyunu seven uzunların savunmasında problem yaşaması… Evet, bu konuda Jones’un kendini geliştirmesi lazım ama Efes adına çok da sorun değil bana göre. Efes gibi takımların uzun rotasyonunda çeşitlilik önemlidir. Jones, takımın diğer iki pivotunun aksine kısa karşısında kalabilir ve çember çevresinde sertlik sağlayabilir. Onun sorun yaşadığı uzunların savunmasında ise Tibor Pleiss görev alabilir. Bu sebeple bu denklemde sorun olan Jones değil de daha çok Ante Zizic! Hırvat pivotun kadro planlamasında pek yeri yok.
Anadolu Efes, son transferini ise geçen sezon çok problem yaşadığı 4 numara pozisyonuna yaptı. Amath M’Baye’yle yola devam etmek istemeyen lacivert beyazlılar, İtalya’da dikkat çeken Derek Willis’i kadrosuna kattı.
Amerikalı oyuncu, oldukça keskin bir şutör ve bunun yanı sıra iyi de bir atlet. Anadolu Efes daha önceki yıllarda Adrien Moerman’dan aldığı katkıyı geçen sezon alamamıştı. Willis dış şut yeteneğiyle bunu verebilir. Moerman kadar iyi bir ribaundçu olmasa da bu konuda da Efes’in geçen sezonki sorunlarına yardımcı olabilir.
Fakat açıkçası Amath M’Baye ile Derek Willis değişikliğine gitmeye değecek kadar bir fark var mı çok emin değilim. M’Baye belki geçen sezonun genelinde çok yeterli değildi ama sezon sonunu çok iyi getirmişti. Üstelik Willis’e göre bu seviyeleri daha da iyi biliyor ve savunmada çok daha iyi bir oyuncu. Willis atletizm olarak dikkat çekici olsa da savunma konsantrasyonu ve bilgisi olarak EuroLeague’de sorun yaşayabilir.
Dolayısıyla Efes’in sorun yaşadığı 4 numarada çok da ileriye gittiğini düşünmüyorum. Willis yerine başka bir ekleme yapılsaydı, Efes’in bu transfer hamlelerinin notu B+ yapabilirdim ama bu transfer dolayısıyla biraz not kırmak istiyorum.
Notu: C+
Anadolu Efes’in Derek Willis ve Tyrique Jones transferlerini daha yakından incelemek istiyorsanız, bu iki yazıyı da okuyabilirsiniz.
Tyrique Jones: Artıları ve Eksileriyle Anadolu Efes’in Yeni Uzunu
Derek Willis: Artıları ve Eksileriyle Anadolu Efes’in Yeni Transferi
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!