by Berkay Terzi / info@eurohoops.net
NBA’de bir oyuncunun değerini saptamanın birden fazla yolu var ve sözleşmeler de onlardan birisi. Sözleşmeler yalnızca bir takıma bağlılık anlamına gelmiyor, aynı zamanda genel menajerlerin mevzubahis oyunculara biçtiği değeri yansıtıyor.
Fakat performans ve form kavramları değişken olduğu için bugün verilen bir kontrat, birkaç yıl sonra daha iyi veya daha kötü görünebilir. Bugün, NBA’de birkaç yıl önce verilmiş ama çeşitli sebeplerden ötürü 2023-24 sezonunda kötü gözüken 10 kontratı inceleyeceğiz.
Aşağıdaki oyuncular, ligdeki muadillerinin karşılığını veremiyor veya aldıkları maaşın çok altında bir performans gösteriyor. Bu da onları takaslamayı zorlaştırıyor. Eurohoops Fırın, NBA’deki en kötü 10 kontratı listeledi…
Ben Simmons – Brooklyn Nets
2016 NBA Draftı’nın ilk sıra seçimi Ben Simmons, şu ana kadar üç kez All-Star oldu ve üç kez de All-Defensive takımına seçildi ama o günleri çoktan geride bıraktı. Philadelphia 76ers, o zamanlar yıldız statüsünde görülen Ben Simmons ile 2019’da beş yıllık 177 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı ve zaman içinde bu tam bir felaket oldu. 2021 playofflarından sonra yaşanan saha dışı sorunlar, Simmons’ın basketbola küsmesine sebep oldu ve bir yıl sahaya çıkmadıktan sonra 2022 Şubat ayında Brooklyn Nets‘e takaslandı. Geçen sezon Nets formasıyla NBA parkesine dönen 26 yaşındaki Simmons, 6.9 sayı – 6.3 ribaunt – 6.1 asist – 1.3 top çalma istatistikleriyle kariyerinin en kötü yılını geçirdi. Simmons’ın eski halinden eser yok ve son zamanlarda sırtından çok sayıda sakatlık yaşadı. Playoff geçmişine değinmeye gerek bile yok. Simmons’ın önümüzdeki iki yıl için 78 milyon dolarlık kontratı bulunuyor ve şu noktada onu takaslamak pek kolay görünmüyor.
Rudy Gobert, Minnesota Timberwolves
Jazz, 2020 yılının Aralık ayında Rudy Gobert ile beş yıllık 205 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. O dönemde bu NBA tarihinin en büyük üçüncü anlaşmasıydı. Gobert arka arkaya iki kez Yılın Savunmacısı ödülünü kazanmış ve 2020’de ilk kez All-Star seçilmişti. Boyalı alan savunmasında tartışmasız şekilde tarihin en iyilerinden birisiydi. Çember etrafındaki caydırıcılığı söz konusu olduğunda kimse onun eline su dökemiyordu. Ancak birçok kişi Gobert’in hücumda sınırlı kalması ve modern NBA’e uymaması nedeniyle 205 milyonluk yeni sözleşmesini sorguladı. Nitekim eleştiriler haklı çıktı.
İlerleyen yaşıyla birlikte Fransız pivotun savunma dominasyonu azalmaya başladı, hantal ayakları ise playofflarda zaaf haline geliyordu. Utah Jazz yapılanma sürecine girince onu Timberwolves‘a takas etti. Geçtiğimiz sezon Minnesota’da maç başına 13,4 sayı, 11,6 ribaunt ve 1,4 blok ortalamalarıyla oynayan Gobert’in rakamları genel olarak düşüş gösterdi. Minnesota Timberwolves, 31 yaşındaki oyuncuya önümüzdeki üç yıl için 131 milyon dolardan fazla para ödeyecek. Bu belki de NBA’in takaslanması en zor kontratı.
Bradley Beal, Phoenix Suns
Bradley Beal hala All-Star seviyesinde bir skorer ama Washington Wizards onu Phoenix Suns‘a göndererek bu kontrat yükünden kurtulduğu için çok memnun olmalı. 30 yaşındaki oyuncu beş yıl – 251 milyon dolarlık kontratın ikinci yılına girmek üzere. Bu maaş, sakatlık sorunlarından ötürü her sezon maç kaçıran ve henüz kariyerinde hiçbir takım başarısına ulaşamamış birisi için oldukça abartılı. Yaşının gittikçe ilerlediğini de unutmamak gerek. Beal 2022-23 sezonunda maç başına 33.5 dakikada 23.2 sayı, 3.9 ribaund ve 5.4 asist ortalamaları tuttururken 3 sayı çizgisinin gerisinden yüzde 36.5 ile oynadı. Bu, 2020-21 sezonundaki 31,3 sayı ortalamasından epey uzak.
Suns, Beal için önümüzdeki dört sezonda 208 milyon dolar ödeyecek. Bu, Kevin Durant ve Devin Booker’ın arkasındaki üçüncü opsiyon olacak bir oyuncu için fazla görünüyor.
John Collins, Utah Jazz
Atlanta Hawks, 2017 NBA Draftı’nda 19. sıradan Collins’i seçti ve geliştirdi, bu yüzden sözleşme uzatma zamanı geldiğinde gitmesine izin vermek zordu. Takımın uzun vadeli vizyonuna pek uymamasına rağmen Hawks 2021 yazında onunla beş yıl – 125 milyon dolarlık bir sözleşme imzaladı. Fakat bu karardan pişman olup Collins’ten vazgeçmeleri uzun sürmedi. Amerikalı uzun forvet 2019-20 sezonunda maç başına 21.6 sayı, 10.1 ribaunt ve 1.6 blok ortalamaları yakaladı. Collins’in performansı o günde beri hızla düştü, bunun nedeni de çoğunlukla kadroya uymamasıydı. Geçen sezon bu ortalamalar maç başına 13,1 sayı ve 6,5 ribaunt seviyesine geriledi.
Birkaç yıldır Collins’i takaslamak için uğraşan Atlanta, nihayet onu alacak birini buldu. Fakat Atlanta yönetimi, Collins’i göndermek için değerinin çok altında bir takas paketine razı olmak zorundaydı. Utah Jazz 25 yaşındaki oyuncuyu kadrosuna katmak için Rudy Gay ve ikinci tur hakkını gönderdi. Jazz şimdi Collins’e önümüzdeki üç yıl boyunca 78 milyon dolar ödemek zorunda, bu yüzden kariyerini yeniden canlandırabileceklerini ummaktan başka çareleri yok.
Davis Bertans, Oklahoma City Thunder
Washington Wizards 2020 Kasım’ında Bertans’a beş yıl, 80 milyon dolarlık bir uzatma verdiğinde Bertans yükselen bir oyuncu gibi görünüyordu. Günümüz basketbolunda üçlüklerin çok değerli hale gelmesi, keskin şutörlerin maaşına da yansımıştı. Bertans, 208 cm boyunda alan açan bir forvet olarak modern oyuna çok uyumluydu. Bu kontratı maç başına 15,4 sayı ve 4,5 ribaund ortalamaları tutturduğu ve üçlük çizgisinin gerisinden %42.4 isabetle oynadığı kariyer yılının ardından aldı. Ne yazık ki bir daha asla o seviyeye yaklaşamadı.
İşler o kadar kötüye gitti ki Wizards, Bertans’ın maaş yükünden kurtulmak için Kristaps Porzingis takasında onu Dallas’a gönderdi. Geçtiğimiz sezon Mavericks‘te maç başına 10.9 dakikada 4.6 sayı ve 1.2 ribaund ortalamaları yakaladı. Draft gecesinde Oklahoma City, 12’den 10. sıraya yükselmek için onun kontratını üstlenmek zorunda kaldı ve Bertans, gelecek sezon Oklahoma forması giyecek. Letonyalı forvet, önümüzdeki iki sezon için 33 milyon dolar kazanacak.
Duncan Robinson, Miami Heat
Basketbolun evriminden en çok faydalananların şutör oyuncular olduğunu az önce söylemiştik. Bunun Davis Bertans dışındaki bir örneği de Miami Heat‘ten Duncan Robinson. 29 yaşındaki şutör, bu sezon Miami’nin playoff serüveninde bazı önemli katkılar verdi ama ondan önce oyununda önemli bir düşüş vardı. Heat 2021 yazında onunla beş yıl – 90 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladığında güvenilir bir ilk beş oyuncusu ve elit bir şutör haline gelmişti. Robinson 2019-20 ve 2020-21 sezonlarında çıktığı 145 normal sezon maçında 13.3 sayı üretmiş ve %42.7 ile maç başına 3.6 üçlük isabeti kaydetmişti. Undrafted bir oyuncu olarak tüm basketbolseverleri etkilemişti ama yeni kontratından beri aynı oyuncu değil.
2022-23 sezonunda 6.4 sayı üretip %32.8 ile üçlük atan Duncan Roobinson, playofflarda 9.0 sayı ve %44.2 üçlük yüzdesiyle eski günlerinden bazı esintiler sundu. Miami Heat, Robinson’a önümüzdeki üç sezon için 57.4 milyon dolar ödeyecek.
Kyle Lowry, Miami Heat
Heat, Lowry’yi 2021 yazında takas yoluyla kadrosuna kattı ve onunla üç yıllık 85 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladı. Bu takvim yaprakları ilerledikçe kötü bir hamleye dönüştü. 2015’ten 2020’ye kadar Toronto Raptors formasıyla altı kez All-Star olan Lowry, takastan bu yana aynı oyuncu değil. Toronto’daki son sezonu 2020-21’de 17.2 sayı, 5.4 ribaunt ve 7.2 asist ortalamaları tutturdu. İlerleyen yaşına rağmen hala All-Star seviyesine yakın görülüyordu. Fakat Miami Heat‘teki ilk yılından itibaren gözle görülür bir düşüş yaşadı. Miami’deki 2022-23 sezonunda 11.2 sayı – 5.1 asist – %34.5 üçlük yüzdesiyle oynadı ve sezonun sonuna doğru ilk beşteki yerini Gabe Vincent’a kaptırdı. Sakatlık sorunları da düzenli olarak sahada kalmasını engelledi.
Lowry’nin düşüşü o kadar keskin ki, Miami Heat onu 2023-24 sezonu öncesinde serbest bırakırsa şaşırmamak gerek. 37 yaşındaki oyun kurucu neyse ki sözleşmesinin son yılına giriyor ve 2023-24 sezonu için 29.7 milyon dolar alacak.
Gordon Hayward, Charlotte Hornets
Gordon Hayward’ın hala faydalı bir oyuncu olduğuna dair benim bir şüphem yok. Tecrübeli, iyi şutör, topu yere vurup yaratabiliyor, pozisyonuna göre iyi pasör ancak sakatlık sorunları her zaman olduğu gibi can yakıyor. Son dört sezonda ortalama 48.7 maçta forma giyebildi. Faydalı bir oyuncu olduğunu söylemiş olmam, parasının karşılığını verdiği anlamına gelmiyor. Bu kadar maç kaçıran birisi için yıllık 32 milyon dolar oldukça fazla. Kazandığı parayı alan diğer oyunculara baktığımızda, büyük çoğunluğunun All-Star statüsüne yakın isimler olduğunu görüyoruz. Fakat Gordon Hayward, bir süredir o seviyeden uzak kaldı.
Bir genel menajer olsanız ve Hayward’ı elden çıkarmaya çalışsanız, basketbolunu pazarlamakta zorlanmazsınız. Ancak 30 milyon kazanan ve sürekli maç kaçıran 32 yaşındaki birisini takaslamak kolay değil. Neyse ki Hayward da sözleşmesinin son yılına giriyor ve Hornets‘tan 32 milyon dolar kazanacak. Sözleşmesinin sonuna gelmesi, Hayward riskini biraz daha yumuşatıyor.