EuroLeague’in Haftalık Transfer Karnesi #3: Sloukas’ın Kararı, Darius Thompson ve Yeni Hines?

11/Tem/23 10:33 Temmuz 11, 2023

Utkan Sahin

11/Tem/23 10:33

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, Turkish Airlines EuroLeague’de haftanın transferlerini değerlendiriyor.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

“Bas bas paralara leylaya, bir daha mı geleceğiz dünyaya?” 

EuroLeague’de bu hafta büyük paralar adeta havada uçuştu. Anadolu Efes, Darius Thompson’ı Avrupa’da en çok kazanan oyunculardan biri yaparken Panathinaikos ise Kostas Sloukas transferiyle Yunanistan basketbol tarihine geçti. 

EuroLeague’in genelinde ise ilk iki hafta tam 15 yeni transfere şahit olduk. Maccabi Tel Aviv, Virtus Bologna ve Barcelona kendileri adına bu yazın ilk hamlelerini yaparken Real Madrid, Partizan, Fenerbahçe Beko, ALBA Berlin ve Bayern Münih ise sakinliklerini hala koruyor.

Gelecek haftayla birlikte ortalığın daha kızışmasını bekliyorum çünkü Yaz Ligi’nin de bitimiyle birlikte birçok oyuncu gelecekleri için yavaş yavaş karar vermeye başlayacak. Neler olacağını hep beraber göreceğiz ama öncesinde gelin bu haftanın transferlerini değerlendirelim.

Yazıya geçmeden tekrardan hatırlatalım; bu notlandırmaları takımların durumuna göre yapıyoruz. Daha açık bir anlatımla, sadece isimi büyük diye bir oyuncunun transferine yüksek bir not vermiyoruz. Keza EuroLeague’in daha düşük bütçeli bir takımın yaptığı transfer de bu notlandırmada A, B gibi notlar alabiliyor.

Lafı daha fazla uzatmadan, EuroLeague’de bu haftanın transfer karnesi:

Turkish Airlines EuroLeague’de ilk iki haftanın transfer karnesini aşağıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. 

EuroLeague’in Haftalık Transfer Karnesi #1: Efes’in Yenileri, Milutinov ve Grimau

EuroLeague’in Haftalık Transfer Karnesi #2: Punter’ın Dönüşü, Monaco ve Rogkavopoulos

Yaz dönemi boyunca EuroLeague’deki transfer hamlelerini, sözleşme uzatmalarını ve kadroların son halini kaçırmamak için transfer dosyamızı takip etmeyi unutmayın!

Turkish Airlines EuroLeague Transferleri – 2023/2024

NOT: Sözleşmelerini uzatan oyuncular bu değerlendirme yazısına alınmamıştır. 

ASVEL’in 3 Transferi

john-egbunu-gaziantep

LDLC ASVEL bu haftanın transferde hızlı takımlarındandı.

Hem yerel ligde hem de EuroLeague’de geçen sezon kötü bir performans sergileyen Fransız ekibi, yeni sezon için kadrosuna 3 ekleme daha yaptı.

Bunlardan biri tanıdık bir oyuncu. Geçtiğimiz sezon Gaziantep’te oynayan Josh Egbunu, ASVEL yolcusu oldu. Son yıllarda sıklıkla gördüğümüz bir transfer hikayesinin bir benzeri aslında bu hamle. Geçtiğimiz yıllarda da Moustapha Fall, Mam Jaiteh, Tonye Jekiri, Alpha Kaba gibi uzunlar BSL’de gösterdiği performansla kendisini EuroLeague’de bulmuştu. Gaziantep’te fena bir sezon geçirmeyen Egbunu da bunu yaptı.

Nijerya asıllı uzun bu oyuncular kadar potansiyel değil belki ama Avrupa’da her zaman iş yapacak bir oyuncu. 2.10 boyundaki pivot, oldukça güçlü ve çok iyi bir atlet. Dolayısıyla da ikili oyun sonrasında pota çevresinde hareketli bir şekilde topla onu buluşturduğunuzda size katkı verebilecek bir oyuncu. Tam tersi şekilde potadan uzaklaştığı zaman ise ASVEL için eksi yazacak bir oyuncu çünkü topla ilişkisi EuroLeague için kabul edilebilir değil. Fransız ekibi adına ne bir pas istasyonu olabilir ne de sırtı dönük oynayabilir.

Savunmada ise ASVEL’in mobilite eksikliğini kapatabilir. Egbunu; Youssoupha Fall ve Joffrey Lauvergne ikilisinden çok daha hareketli ve kısa karşısında kalabilecek bir oyuncu. İnanılmaz bir fark yaratacağını sanmıyorum ama en azından ellerindeki uzunlardan daha farklı bir profil.

Fransız ekibinin üç hamlesinden en dikkat çekici olanı ise Frank Jackson.

Lise döneminde bir süper star olması beklenen Amerikalı skorer, o seviyelere çıkamasa da 2017’de 31. sıradan draft olmayı başardı. Draft sonrasında da işin hücum tarafında aslında hiç fena değildi. Hatta Detroit Pistons‘ta çift haneli sayı ortalaması da yakaladı ama savunmada çok küçük kalması onun NBA’de tutunamamasına neden oldu.

Kariyerinde ilk kez Avrupa’ya gelen bir Amerikalının ne yapacağını tahmin etmek her zaman çok zordur. Frank Jackson için de bu böyle. Amerikalı gerçekten çok iyi bir skorer. Eğer eski kıtaya adapte olabilirse gerçekten çok fark yaratabilir ve hatta EuroLeague’in daha büyük takımlarına da gidebilir ama onun gibi Amerikalı yeteneklerin buralara hiç uyum sağlayamayıp, kaybolduğuna da daha öncesinde sıklıkla şahit olduk. Avrupa’ya ilk kez gelen Amerikalılar kendilerini genellikle kurtarıcı olduğunu sanıyor ama sonrasında takım yapısında böyle bir durum olmadığında mental olarak bu duruma cevap veremiyor. Avrupa ile NBA arasındaki oyun mentalitesi farkına hiç girmiyorum bile.

Dolayısıyla bu transferin nasıl sonuç vereceğini tahmin etmek kolay değil. Jackson, geçen sene ASVEL forması giyen Jonah Matthews’tan daha iyi bir skorer ama Matthews daha öncesinde Avrupa’da oynamıştı. Yine de Amerikalı skorer, sezon başında ASVEL’i izlemek için bir sebep olacak. Eğer buralara adapte olabilirse gelecek sezon onu fazlasıyla konuşabiliriz.

ASVEL’in son hamlesi ise Bogdan Bogdanovic, Davis Bertans, Nikola Milutinov, Joffrey Lauvergneli unutulmaz Partizan kadrosunun da bir parçası olan Boris Diallo oldu. Fransız guard, alt yaş gruplarında önemli bir potansiyel olarak gözükse de beklenen seviyeye çıkamadı.

Partizan sonrasında Fransa’da takım takım gezen Diallo, Cholet’te gösterdiği performansın ardından kendini tekrardan EuroLeague’de buldu. Açıkçası Fransız guard rotasyona bir ekleme. Antonie Diot’un ayrılmasının ardından ortaya çıkan boşluğu o dolduracak. Özellikle de De Colo’nun sahada olmadığı anlarda takımın organize olmasına yardımcı olmaya çalışacak. EuroLeague için bence yeterli bir yedek değil ama ASVEL’in de parası belli.

Genel olarak değerlendirirsek; ASVEL, Alex Tyus yerine John Egbunu’yu, Jonah Matthews yerine Frank Jackson’ı ve Antonie Diot yerine Boris Diallo’yu kadrosuna ekledi. Geçen seneye göre rotasyonda bir ilerleme var ama eğer Frank Jackson çok büyük bir patlama yapmazsa ASVEL’i bu transferler bir üst seviyeye çıkarmaz.

Jackson’ın olası bir patlama yapma ihtimali için C notunu veriyorum ama Amerikalı skorer uyum sağlamazsa bu transferlerin hakkı D notu bile olabilir.

Notu: C

Virtus Bologna Sezonu Açtı

achille-polonara-zalgiris-kaunas-as-monaco-euroleague

Uzun zaman sonra geçtiğimiz yıl EuroLeague’e geri dönen Virtus Bologna, ilk senesinde pek beklediğini bulamamıştı. Şu ana kadar transfer dönemini sessiz sakin geçiren İtalyan ekibi, bu hafta anlaştığı iki yerli oyuncuyla bu sessizliği bozdu.

Bu isimlerden birisi ülkemizde de oynayan Achille Polonara’ydı.

Kariyerinde patlama yaptığı Baskonia‘dan beri büyük beklentilere rağmen düşüş yaşayan İtalyan forvet, sırasıyla Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes ve Zalgiris Kaunas’ta vasat sezonlar geçirse de kendisine EuroLeague’de şans bulmayı başardı.

Açıkçası Polonara için son iki sezon kötü geçse de İtalyan oyuncunun gözüktüğü kadar kötü olduğunu düşünmüyorum. Polonara spesifik şeyleri iyi yapan bir oyuncu. Onun sahada değerli olması için yarı saha temposunun yüksek olması ve bir 4 numaradan daha çok 5 numara gibi oynatılması gerekiyor. Mesela Virtus değil de Kızılyıldız’a eski hocası Dusko Ivanovic’ın yanına gitseydi Polonara’yı bu sezon sürpriz yapabilecek oyuncular arasına yazardım. Virtus’tan o kadar umutlu değilim. Sergio Scariolo’nun geniş rotasyonunda şans bulacaktır ama bu süreleri 4 numarada Tornike Shengelia’nın yedeği olarak alacaksa yine hayal kırıklığı yaratacaktır.

Bu transfer için olumlu konuşabileceğim tek durum; Polonara’nın son 2 yılda milli takımda gösterdiği performans! İtalyan oyuncu, kulüp takımlarında bekleneni veremese de milli takımda kendi değerini korumayı başardı. Kim bilir ülkesine dönmek bu açıdan bir toparlanmayı da yanında getirebilir.

Virtus’un diğer hamlesi ise İtalyan guard Bruno Mascolo oldu.

Yıllardır İtalya Ligi’nde alt sıra takımlarında oynayan 27 yaşındaki guard, geçen sezon Brindisi’de gösterdiği performansla kendini kariyerinde ilk kez EuroLeague’de buldu.

İtalyan guard, takımdan ayrılan Niccolo Mannion’a benzer bir oyuncu aslında. O da oldukça atletik ve genellikle potaya gitmeyi tercih eden bir oyuncu. Fakat elbette ki Mannion kadar büyük bir potansiyel değil. Hatta muhtemelen EuroLeague’de sezon içerisinde onu fazla görmeyeceğiz.

Notu: D

Joel Parra – Barcelona

joel-parra-joventut

En merakla beklenen takımlarından olan Barcelona ilk hamlesini Joel Parra’yla yaptı.

Ekonomik olarak küçülmeye gitmeye karar veren Katalan ekibi, kontratı devam eden birçok yıldızının ayrılmasına izin verdi. Juan Carlos Navarro’nun yönettiği yeni yapılanmada ise yerli oyuncuların öne çıkması bekleniyor.

Bunun için NBA’den Juancho ve Willy Hernangomez kardeşleri getirmeye çalışan Barcelona, Joel Parra transferini de bu plana göre gerçekleştirdi. İspanya Milli Basketbol Takımı’nın da bir parçası olan 23 yaşındaki bir oyuncuyu kaçırmak istemediler ve 4 yıllık sözleşmeyi verdiler.

23 yaşındaki forvet bana biraz Sasha Vezenkov’un gençliğini hatırlatıyor. Parra, elbette potansiyel olarak Bulgar yıldızla aynı seviyede değil ama oyun tarzı ve vücut tipiyle onu andırıyor. EuroCup’ta geçen sezon %48 ile maç başına 1.8 üçlük attı. Keza sırtı dönük oyunlarıyla da yüksek posttan potaya yaklaşarak sayılar bulabiliyor.

Parra kendisini ilk kez bu seviyede test edecek ama hem milli takım hem de EuroCup maceraları ona önemli bir tecrübe kazandırdı. Söylendiği gibi eğer Nikola Kalinic de takımdan ayrılacaksa yeni Barcelona planlamasında kanat rotasyonunda bir rol oyuncusu olabilir. Daha fazlası içinse aynı Sasha Vezenkov gibi kariyerinde gelişerek önemli bir patlama yapması gerekiyor.

Yine de şu haliyle bile Barcelona, gelecek adına rotasyona önemli bir ekleme yaptı diyebiliriz.

Notu: C+

Dinos Mitoglou – Panathinaikos

MitoglouDinos-Panathinaikos-OlimpiaMilano

Koç Ergin Ataman’ın Panathinaikos‘un başına geçtiği zaman Olympiakos’la mücadele edebilmesi adına en büyük sorunlarından biri, elindeki yerli rotasyonuydu.

Çünkü Yeşiller, son yıllarda yerli oyuncu rotasyonundaki üstünlüğü Olympiakos’a kaptırmıştı. Ataman gelir gelmez Kostas Antetokounmpo ve Dimitris Moraitis hamleleri yapsa da açıkçası bu iki hamle dengeleri değiştirecek türden değildi.

Panathinaikos‘un dengeleri değiştirecek hamleleri ise bu hafta belli oldu: Dinos Mitoglou, Kostas Sloukas ve Ioannis Papapetrou!

Kostas Sloukas transferini aşağıda değerlendireceğiz ama bu yerli hareketin şu anda resmileşen ismi Dinos Mitoglou’yu da konuşmamız gerekiyor.

Bildiğiniz gibi Yunan uzun, Panathinaikos’ta gösterdiği performansla Olimpia Milano yolunu tutmuş ancak 2022 Mart ayında kanında doping çıkınca 2.5 yıl basketboldan men edilmişti. Fakat yapılan itirazların ardından Mitoglou’nun cezası 16 aya inince Panathinaikos bu fırsatı kaçırmadı ve eski oyuncusuyla 3 yıllık sözleşme yaptı.

27 yaşındaki oyuncu, hem uzun forvet hem de pivot olarak oynayabildiği için Panathinaikos adına rotasyon için çok iyi bir ekleme oldu. Üstelik Mitoglou, EuroLeague’in en iyi ribaundçularından biri ve Panathinaikos’un bir diğer uzunu Mathias Lessort’u da hesaba katarsak Yunan ekibinin gelecek sene EuroLeague’de bu konuda en iyi takımlardan biri olmasını bekleyebiliriz.

Elbette bu kadar uzun bir süre oynamaması onun için iyi bir durum değil ve kendini bulması, özgüven kazanması zaman alacaktır ama Panathinaikos’un böyle yerli oyunculara ihtiyacı var. Bu sebeple de C+’yı hak eden bir hamle bu.

Notu: C+