by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’de 2022/23 sezonu ortasında Kevin Durant takasıyla birlikte radikal bir hamleye imza atan Phoenix Suns, Devin Booker ve Durant’in yanına bir All-Star daha getirdi. Chris Paul’ü gönderip Washington Wizards‘tan Bradley Beal’ı alan Suns, böylelikle yeni üçlüsünü kurmuş oldu.
Serbest oyuncu döneminde de çok sayıda oyuncuyla imzalayan Suns, kadrosunu baştan aşağı yapılandırmış oldu. Peki Suns’ın geçirdiği hareketli yaz döneminin ardından en büyük soru işaretleri neler? Bradley Beal hamlesi yeterli mi? Suns, şampiyonluğun en büyük favorilerinden diyebilir miyiz?
Eurohoops Fırın, 2023 model Phoenix Suns’ı üç soruyla ele alıyor.
Aranan kişi Bradley Beal mıydı?
NBA’de şampiyonluk kovalayan bir takım oluşturmak için kadronuzda birden fazla yaratıcı oyuncu olması şart. Nitekim Bradley Beal, Devin Booker ve Kevin Durant’ten daha yaratıcı bir üçlü bulmak zor. Fakat daha da önemli olan, kadronun birbirine uyumu ve tamamlayıcı oyuncuların kalitesi. Geçmişte üç elit hücum yıldızının bir araya geldiği ama başarıya ulaşamadığı takımlar gördük. Brooklyn Nets ise bunun en yakın örneğiydi. Beal, Booker ve Durant kağıt üstünde çok kuvvetli görünse de kağıt üstündekileri sahaya dökmekte bazı endişeler mevcut.
Devin Booker ve Kevin Durant’i tamamlamak için getireceğim ilk oyuncu Bradley Beal mı olurdu? Elbette hayır. Hatta listeye bile girmezdi. Aranan kişi diyemeyiz ama yine de Phoenix Suns’ın mantığını anlamak güç değil. İlk olarak, Chris Paul’ün artık eskisi kadar iyi olmadığı ve Paul’lü bir yapının başarıya ulaşamadığı görüldü. 38 yaşına gelen ve playofflara gelindiğinde sağlıklı kalamayan bir oyuncuyu verip All-Star skorer almak kötü bir hamle değil. Bu yüzden kadro yapısına uyumlu olmasa bile Bradley Beal’ın Suns’ın tavanını yükselttiğine inanıyorum. Elbette hala soru işaretleri var ama geçen sezona kıyasla şampiyonluğa biraz daha umutlu bakabilirler.
Bradley Beal, yarı saha hücumu büyük ölçüde orta mesafeye sıkışmış olan Suns kadrosuna bir miktar çember baskısı ve üçüncül hücum silahı ekleyebilir. Beal, çembere gitmek konusunda hem CP3’den hem de Booker ve Durant’ten daha istekli. Bu da Suns’ın en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri. Ancak bu takımın gerçek bir oyun kurucu olmadan oynayacağını hatırlatmak lazım. Shams, tam zamanlı oyun kurucu rolünün Bradley Beal’a verileceğini söyledi ama top yönlendiricisi Beal olan bir takımın tavanı sorgulanmaya müsait. 30 yaşındaki yıldız, playoff deneyimi oldukça düşük ve rekabetçi ortamlarda kendini kanıtlayamadı. Üç yıldız oyuncu da üst düzey topsuz skorer ve yaratıcı ama top yönlendirme görevini emanet edecek kadar başarılı pasör değiller. Peki Beal’ın gerçek rolünden uzaklaşıp oyun kurucu oynayacak olması onun takıma etkisine nasıl yansıyacak? Bu yüzden üç yıldızı aynı hücumda birleştirmek konusunda koça çok büyük bir yük düşüyor. Bununla birlikte savunmada şöyle bir ikilem çıkıyor: Eğer Suns ilk beşinde Josh Okogie başlarsa, hücumda neredeyse bir kişi eksik oynayacaklar ve yıldızlara daha rahat sıkıştırma gelecek. Eric Gordon ile başlarlarsa savunmanın önünde ilk opsiyonlar Beal ve Booker olacak. Kötü savunmacı olmasalar da enerjilerini hücuma saklamasını isteyeceğiniz oyuncular. Bu yüzden Frank Vogel her gece X-faktör arayışına girecek. Hücum kısmına kıyasla savunmadaki soru işaretleri biraz daha fazla.
Yine de Suns’ın yeni üçlüsünün yarattığı hücum tehdidini düşündüğümüzde, Beal hamlesine tamamen olumsuz bakmak mümkün değil. Fakat Beal’ın kontratı, olumlu olmayı da zorlaştırıyor. Yıldız oyuncu önümüzdeki dört sezon için 200 milyon doların biraz üstünde para kazanacak ve bu kontrat Beal düzeyindeki bir oyuncu için gerçekten fazla. Aynı zamanda Suns’ın hamle imkanlarını da kısıtlıyor.
Deandre Ayton?
Phoenix Suns, 2018 NBA Draftı’nın 1 numarasını takaslamak için harekete geçse de yeterli teklifi bulamadığı için takastan vazgeçti. Savunmadaki efor problemleri, hücumda istenen istikrarı yakalayamaması ve 3 yıl/100 milyon dolarlık kontratı Ayton’ın takas değerini bir hayli zedeliyor. Eğer Phoenix Suns başarıya ulaşmak istiyorsa, bu takımın en etkili oyuncusu Deandre Ayton olmak zorunda. NBA’de üç yıldızı yan yana getirmenin şampiyonluk için yeterli formül olmadığı, tamamlayıcı oyuncuların başarıda son derece belirleyici olduğu artık çok net anlaşıldı. Bu yüzden 25 yaşına gelen Ayton’ın artık beklenen istikrarı yakalaması ve sahada daha arzulu olması şart. 2021-22 sezonunun son virajından bu yana Monty Williams ile sorunlar yaşadı ve bu durumun saha içini olumsuz etkilediği bir gerçek.
Frank Vogel, Ayton’a yeni bir sayfa açma imkanı verecek. Ayrıca Bradley Beal, Devin Booker ve Kevin Durant üçlüsünün yanında hücumda yeterli boş alanı bulabilir. Ancak Ayton için olumsuz şekilde yorumlayabileceğimiz bir ayrılık yaşandı: Chris Paul.
Ayton’ın hücumdaki en büyük ekmek kapısı, ikili oyunlarda devrilerek bulduğu sayılardı ve bu başarısını da büyük ölçüde Chris Paul’e borçluydu. Paul, Ayton’a maç başına yaklaşık 3 asist yapıyordu. Şimdi Paul gibi bir oyun aklı devreden çıktı ve bu ayrılık, Suns’ın hücum sisteminde ikili oyunlara daha az yer vermesi anlamına gelebilir. Bu gelişme, Deandre Ayton gibi kısıtlı bir yaratıcı için oldukça kötü haber. Açıkçası Ayton’ın hücum rolü ve etkisinde bir miktar düşüş görebiliriz. Umarım bu düşüş savunmaya daha fazla enerji saklaması anlamına gelir çünkü Suns’ın buna daha çok ihtiyacı var.