by Nick Mac / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 30 Haziran 2023 tarihinde Fadeaway World‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA serbest oyuncu dönemi her zaman beklentilerin, sinirin, hayal kırıklığın ve gerginliğin yüksek olduğu bir dönem olmuştur. Kaosun hakim olduğu serbest oyuncu piyasasında takımlar doğru oyuncularla kadrolarını güçlendirmeye çalışırken taraftarlar da heyecan ve gerginlikle takımlarının yapacağı hamleleri bekler.
Oyuncuların NBA’i kökten değiştiren hamleler yapmasıyla şok edici anlar da yaşatır sık sık.
Bir anda gelen, herkesi ters ayakta bırakan kararlardan bahsediyoruz. Bu kararlar bazen ligin en büyük yıldızlarının beklenenin aksine bir yol çizmesiyle gerçekleşti. NBA şampiyonluklarını etkiledi, bir organizasyonun kaderini değiştirirken öbürünü karanlığa sürükledi. İşte karşınızda serbest oyuncu pazarında verilen ve oyuncuların bıraktıkları mirası kökten etkileyen 15 şok edici karar…
14. Chauncey Billups
Önceki Takımı: Minnesota Timberwolves
Yeni Takımı: Detroit Pistons
Chauncey Billups kariyerinin ilk beş sezonunda dört takımda forma giydi. 2001-02’de Minnesota Timberwolves formasıyla geçirdiği son sezona kadar iyi şutu olan ortalama bir savunmacı olarak görülüyordu. Billups o normal sezonda 12.5 sayı ortalaması tutturdu fakat Minnesota’nın ilk tur eşleşmesinde 22.0 sayı – 5.0 ribaund – 5.7 asistle mücadele etti.
Minnesota’nın yönetici Kevin McHale ise o yaz Billups’u serbest bırakarak büyük bir şoka imza attı. Ardından serbest kalan Billups, Detroit Pistons ile anlaştı. Gerisini hepimiz biliyoruz. Pistons, Los Angeles Lakers‘ı geçerek 1990’dan beri kazandığı ilk şampiyonluğa yürürken Billups da önemli katkılar verdi.
Yetmemiş gibi bir de 2004 Finallerinin MVP’si seçildi. Ayrıca Pistons’ta geçirdiği sekiz sezonda dört kez All-Star seçildi, iki kez Yılın Savunma Takımları’nda yer aldı ve üç kez All-NBA yaptı.
13. Jamaal Wilkes
Önceki Takımı: Golden State Warriors
Yeni Takımı: Los Angeles Lakers
1974 yılında Golden State Warriors, draftın 11. sırasından Jamaal Wilkes’i seçti. Wilkes de 14.2 sayı – 8.2 ribaund ortalamalarıyla Yılın Çaylağı seçildi. Ayrıca playofflarda da 15.0 sayı – 7.0 ribaundla oynayarak takımın o sezonki şampiyonluk yolculuğunda önemli rol aldı. Sonraki iki sezonda ise Wilkes iyi oyununu sürdürdü ve 1976 yılında All-Star seçildi.
1977’de serbest kaldıktan sonra çoğu insan onun Warriors’ta kalıp şampiyonluk kovalamaya devam etmesini bekliyordu. Wilkes’in ise başka planları vardı.
Wilkes, Los Angeles Lakers ile imzaladı ve orada sekiz sezon geçirdi. İki kez All-Star olan oyuncu; 1980, 1982 ve 1985 sezonlarında ise Lakers ile üç şampiyonluk daha yaşadı.
12. Gus Williams
Önceki Takımı: Golden State Warriors
Yeni Takımı: Seattle SuperSonics
Gus Williams 1975 draftında Warriors tarafından 20. sıradan seçilmişti ve ilk iki sezonunda 10 sayının biraz üstünde ortalama tutturdu. 1977 yılında serbest kaldığında Williams, Batı Yakası’nda kalmak yerine Seattle’ın biraz kuzeyine gitmeye karar verdi. Warriors taraftarları bu senaryoya alışkındı.
Williams, Seattle’a vardığı gibi yıldız konumuna geldi. 1978 yılında takımın finale gitmesinde büyük katkıları vardı fakat Bullets’a yedi maçta kaybettiler. 1979 yılında ise playofflarda 26.7 sayı ortalaması tutturdu ve takım arkadaşı Dennis Johnson ile beraber durdulamadılar. Williams da ilk ve tek NBA şampiyonluğunu kazanmış oldu. Williams takımda altı sezon geçirdi ve iki kez All-Star’a, iki kez de All-NBA’e seçildi.
11. Rashard Lewis
Önceki Takımı: Seattle SuperSoncs
Yeni Takımı: Orlando Magic
Rashard Lewis, 1999’dan 2007’ye kadar dokuz sezon boyunca Seattle SuperSonics forması giydi. O dönemde Lewis üç sezon üst üste 20 sayı ortalamasını aştı ve 2005 yılında All-Star seçilerek kendisini ligde şutu keskin olan skorer bir forvet olarak tanımladı. Lewis ve takım arkadaşı Ray Allen, Seattle’ı üç kez de playoffa taşıdı fakat herhangi bir başarı elde edemediler.
2007 yılında Lewis serbest kaldığında önüne reddedemeyeceği bir teklif geldi. Orlando Magic kendisine altı yıl – 118 milyon dolar değerinde yüklü bir kontrat teklif etti. İkinci opsiyon olan bir oyuncuya bu kadar para verilmesi şok yaramıştı, bu durum Orlando’da değişmedi.
Magic’te geçirdiği dört sezonda Lewis 16.3 sayı ortalaması tutturdu ve 2009 yılında takım NBA Finalleri’ne çıkarken o da All-Star seçildi. Lewis kariyerini bitirdiğinde tarihte en çok üçlük atan 25 oyuncu arasındaydı ve 2013’te Miami Heat ile şampiyonluk deneyimini de yaşadı.
10. Carlos Boozer
Önceki Takımı: Cleveland Cavaliers
Yeni Takımı: Utah Jazz
Carlos Boozer, 2004 yılında takımdan ayrılmadan önce Cleveland’da iki sezon geçirdi. 2002 yılında ikinci turdan seçilen Boozer, LeBron James’in çaylak, kendisinin de ilk sezonunda 15.5 sayı – 11.4 ribaund ortalamaları tutturarak yüklü bir kontratın yolunu açmıştı.
Bu kontratı ona veren takım Utah Jazz oldu, Boozer da sürpriz bir karara imza atarak James ve Cavaliers yerine Utah’ı seçti. Utah’ta Deron Williams ile güzel bir uyum yakalayan Boozer, Batı Konferansı’nın o zamanlarki en iyi ikililerinden birinin parçası oldu. Jazz’da geçirdiği süre boyunca iki kez All-Star olan, 2008’de de All-NBA’e seçilen Boozer, Utah’ı da playoff takımı haline getirdi. Yine de orada geçirdiği altı yılda şampiyonluğa ulaşamadı.
9. DeAndre Jordan
Önceki Takımı: Los Angeles Clippers
Yeni Takımı: Los Angeles Clippers
Serbest oyuncu döneminde yaşanan en ilginç olaylardan birine geldik. 2009’dan 2015’e kadar Clippers’ta forma giyen DeAndre Jordan, o zamanlar için NBA’in en iyi uzunlarından biriydi. İki kez ligin ribaund kralı olan Jordan, birer kez de All-Star ve All-NBA’de kendine yer buldu. 2015 yılında serbest kaldığında çoğu insan onun Clippers’ta kalacağını düşünüyordu fakat Dallas Mavericks‘in ona ilgisi de oldukça yoğundu.
Jordan ilk olarak Dallas ile prensipte 80 milyon dolarlık kontratta anlaştı, sonra ise işler herkes için ilginç bir hal oldu. Bir grup Clippers oyuncusu, koçu ve takım sahibinin kendisi Jordan ile görüşmek için Houston’a uçtu. Eve girdiler, bütün iletişim kanallarını kapattılar ve Jordan’ı Clippers’ta kalmaya ikna edene kadar oradan ayrılmadılar. Eninde sonunda başarılı da oldular ve Jordan, Clippers’a dönmeye karar verirken Dallas’ı eli boş bıraktı.
Jordan bir noktada Dallas ile imzaladı fakat olaydan üç yıl geçmişti ve artık eski halinden çok uzaktaydı. Veteran oyuncu aradığı şampiyonluğa ise 2023 yılında Denver Nuggets‘ta ulaştı.
8. Chris Bosh
Önceki Takımı: Toronto Raptors
Yeni Takımı: Miami Heat
Dwyane Wade, Carmelo Anthony, LeBron James gibi isimlerin yer aldığı draftta Chris Bosh da Toronto Raptors tarafından dördüncü sıradan seçilmişti. Orada geçirdiği yedi sezonda Bosh, ligin en iyi uzun forvetlerinden biri haline gelmişti. Beş kez All-Star olan yıldız oyuncu, 2007 yılında da All-NBA’e seçilmişti.
2010 yazında serbest kaldığında herkes Bosh’ın Toronto’dan ayrılacağını tahmin ediyordu. Fakat yeni durağının neresi olacağı konusunda kimsenin belli bir fikri yoktu.
Draft arkadaşları Dwyane Wade ve LeBron James de o yaz serbestti. Bosh ve Wade, Miami Heat ile imzaladıklarını açıkladılar ve James’in kararını beklediler. Büyük üçlü tamamlandıktan sonra ise yeni dönem başladı.
Bosh, takımın dört kez üst üste final oynadığı ve 2012 ile 2013’te şampiyonluk kazandığı yolculukta takımın en önemli isimlerindendi. Heat’te geçirdiği altı sezonun hepsinde All-Star seçildi. 2016’da ise Bosh, 32 yaşındayken geçirdiği kalp rahatsızlığı sebebiyle basketbolu bırakmak zorunda kaldı.
7. LeBron James
Önceki Takımı: Cleveland Cavaliers
Yeni Takımı: Los Angeles Lakers
LeBron James 2018 yazında serbest kaldığında bütün dünya Lakers‘a gideceğini tahmin ediyordu. Yeni Space Jam filmi, iş anlaşmaları gibi şeyler düşünüldüğünde James için Lakers harika bir fitti.
Her şeye rağmen LeBron James’in dört sezon üst üste final oynadıktan ve organizasyon tarihinin ilk şampiyonluğunu kazandırdıktan sonra Cavaliers‘a veda etmesi arkasında kötü hatıralar da bıraktı. Kalıp kariyerini Cleveland’da bitirmesini, bir şampiyonluk daha kazandırmasını bekleyen bir kitle de vardı. Böyle olmadı.
Son beş sezonda James ve Lakers’ın birçok iniş çıkış yaşadığı kesin. Sakatlıklar ve 2019 yılında kaçan playoff, 2020 yılında şampiyonluk ve Finaller MVP’liği ile sonuçlandı. O günden beri James’in son demlerini kullanmaya çalışan Lakers iniş çıkışlar yaşamaya devam etti. Bir daha NBA Finallerine dönemeseler de 2023’te konferans finallerine yükselerek yaklaştılar. Önümüzdeki sezon neler olacağını ise göreceğiz.
6. LeBron James
Önceki Takımı: Miami Heat
Yeni Takımı: Cleveland Cavaliers
2010 yazında LeBron James, Cavaliers’tan ayrıldıktan sonra organizasyon dağılmıştı… Fakat buna sonra geleceğiz. James, Miami’de 2011’den 2014’e kariyerinin en iyi dönemlerinden birini geçirdi.
2014 yılında finallerde Spurs‘e kaybettikten sonra James için bir kez daha geleceğini düşünme zamanı gelmişti. The Players Tribune’de yayınladığı duygu dolu yazıyla James, 2003’te kariyerine başladığı Cleveland’a geri döndüğünü açıkladı. Sonrasında Cavaliers ile de dört sezon üst üste final oynayan James, 2016’da en özel şampiyonluğunu kazandı.
2016 finallerinde Warriors‘a karşı 3-1 geri düştükten sonra James ve Kyrie Irving, tarihin en büyük üç maçlık performanslarından birine imza attılar ve NBA playoff tarihinin en büyük sürprizini gerçekleştirdiler. James, doğduğu şehre şampiyonluk getirme sözünü tutmuş oldu.
5. Steve Nash
Önceki Takımı: Dallas Mavericks
Yeni Takımı: Phoenix Suns
1990’ların sonu ve 2000’lerin başında henüz Steve Nash’i MVP seviyesinde görmemiştik. 1999’dan 2004’e Dallas Mavericks‘te bunun sinyallerini veren Nash, iki kez All-Star seçilmişti. O dönemde takımın yeni yıldızı Dirk Nowitzki ile de çok yakın arkadaşlık kurmuşlardı.
2004 yazında serbest kaldığında Dallas’ın sahibi Mark Cuban, Phoenix’in Nash’e yaptığı teklifi eşlememeyi tercih etti ve Nowitzki dahil herkesi şoka uğrattı. Nash sonrasında iki kez MVP oldu ve tarihin en özel hücum takımlarından birine liderlik etti. Dirk ise 2007 yılında MVP oldu, 2011 yılında ise Mavericks ile şampiyonluk yaşadı.
Nash ve Nowitzki’nin kariyerleri farklı yollar izlese de arkadaşlıkları asla zarar görmedi.
4. Shaquille O’Neal
Önceki Takımı: Orlando Magic
Yeni Takımı: Los Angeles Lakers
Üzgünüz Magic taraftarları, burayı geçmek isteyebilirsiniz. 1990’ların başında her yerde Chicago Bulls ve Shaquille O’Neal ile Penny Hardaway’in liderlik ettiği Orlando Magic konuşuluyordu. O’Neal, 1992 yılında Magic tarafından draft edildi ve takımın en değerli parçasıydı. Takıma geldiği anda Magic’i iddialı hale getirdi.
Shaq ve Penny, 1995 yılında Magic’i NBA Finalleri’ne, 1995 yılında ise konferans finallerine çıkardı. Fakat o sezondan sonra O’Neal, Lakers‘ın teklifini aldı ve Magic yönetiminden maaşına zam istedi. Lakers’ın yaptığı teklifi eşleyemeyen Magic, O’Neal’ın ve şampiyonluk şanslarının ellerinden kaymasını izlemekle kaldı.
Los Angeles’tayken Shaq, lig tarihinin en dominant performanslarından birine imza attı ve 2000’den 2002’ye üst üste üç şampiyonluk, üç de Finaller MVP’liği kazandı. Orlando için kendi draft ettikleri oyuncunun dünyanın en iyisi olmasını izlemek zor olmuştu. Lakers taraftarları ise bir kez daha hanedanlık izleme şansı buldu.
3. Michael Jordan
Önceki Takımı: Chicago Bulls
Yeni Takımı: Washington Wizards
Michael Jordan 1998 yılında altıncı NBA şampiyonluğunu ve altıncı Finaller MVP’si ödülünü kazandığında bütün dünya artık onun basketbol kariyerinin bittiğini düşünüyordu. NBA tarihinin en iyi oyuncusu olarak görülüyordu ve basketbol sahasında kanıtlayacağı herhangi bir şey kalmamıştı.
2001 yılında Michael Jordan, eski koçu ve arkadaşı Doug Collins’in koçluk yaptığı takıma döndüğünü açıklayarak bütün dünyayı şok etti. Jordan 38 yaşındaydı ve NBA’de son maçına çıktığından beri üç yıl geçmişti, bu yüzden GOAT’tan çok beklenti yoktu. Sonraki iki sezonda 142 maça çıkan Jordan, 21.2 sayı – 5.9 ribaund – 4.4 asist ortalamalarıyla genç Wizards takımına liderlik etti.
Görmeye alışık olduğumuz Jordan’dan çok uzak bir seviyede olsa da orada olması bile o iki yılı çok özel hale getirdi. Wizards ile şampiyonluk yaşayamadı fakat bütün dünyaya iki sene daha basketbolunu sunmuş oldu.
2. LeBron James
Önceki Takımı: Cleveland Cavaliers
Yeni Takımı: Miami Heat
James’in lige girişiyle bütün dünyaya ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu kanıtlaması eş zamanlı oldu. Cavaliers ile geçirdiği ilk dönemde MVP olan James, 2007 yılında da çok fazla eksiği bulunan bir kadroyu NBA Finalleri’ne taşımıştı. 2010 playofflarında ise sezonun son maçından sonra soyunma odasına giderken formasını çıkarması, yaklaşmakta olan fırtınanın habercisiydi.
James, NBA’deki ilk serbest kaldığı dönemde lig genelinden çok fazla ilgi gördü ve bir karar vermeden önce uzun süre düşündü. Sonrasında seçimini ESPN’de yayınlanacak “The Decision” programında canlı yayında açıklayacağını söyledi ve bütün dünya James’in kararını bekledi. Sonrasında ise bütün NBA’i sarsan o cümleler James’in ağzından çıktı: “Bu sonbaharda yeteneklerimi Güney Sahili’ne taşıyacağım.”
Cümleyi bitirmesiyle sokaklarda neredeyse isyan çıkması bir oldu. Cleveland’ın her yerinde taraftarlar LeBron’un formasını yakmaya başladı. James için ise bu karar iyi sonuç verdi.
Ligin yeni “kötü adamı” rolünü üstlenen LeBron, Heat ile dört kez final oynadı ve iki kez şampiyon oldu. Ayrıca iki normal sezon, iki de Finaller MVP’si ödüllerini koleksiyonuna ekledi.
1. Kevin Durant
Önceki Takımı: Oklahoma City Thunder
Yeni Takımı: Golden State Warriors
2016 yılından önce Kevin Durant, lig genelinde bütün taraftarların sevgisini kazanmış bir oyuncuydu. Oklahoma City Thunder formasıyla dört kez sayı kralı olmuş, bir kez de MVP seçilmişti. Uzun boyuna rağmen gösterdiği skorerlik yetenekleriyle durdurulamaz gözüküyordu. 2012 yılında Thunder’ın ilk kez NBA Finalleri’ne çıkmasına liderlik etti, 2016 yılında ise finallerin eşiğine gelmelerine rağmen 3-1’den Golden State‘e kaybetmeyi durduramadılar.
Bu durum bu kararı çok daha kötü hale getiriyor.
Serbest oyuncu döneminde Durant diğer takımlarla da görüşmeler gerçekleştirdi fakat hep Thunder’da kalacağı düşünülüyordu. Bu durum Klay Thompson, Stephen Curry ve Draymond Green ile yaptığı görüşmenin ardından değişti. Durant, sadece birkaç ay önce playofflarda kaybettiği takıma katılmaya karar vermişti. NBA taraftarları da ligde dengenin iyice kaydığını düşünerek oldukça büyük bir tepki verdi.
Durant’e “yılan” gibi pek çok lakap takıldı fakat o, bunların hiçbirini önemsemedi. Hepsini yuttu ve 2017 ile 2018 yıllarında üst üste iki kez şampiyon ve Finaller MVP’si oldu. Golden State’teki dönemi sadece üç sezon sürse de pek çok insana göre bırakacağı mirası oldukça fazla yaraladı. Durant hala Warriors dışında bir takımla şampiyon olmak için uğraşıyor fakat Golden State, o olmadan bir kez daha şampiyonluk yaşadı.
Durant’in kariyerinde üçüncü kez şampiyon olup olamayacağını göreceğiz fakat insanlar asla ilk iki şampiyonluğunun nerede geldiğini unutmayacak.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!
2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!