by Anthony Olivieri / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 10 Temmuz 2023 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
John Q. Trapp bençte oturuyor, takımı Philadelphia 76ers‘ın 41 sayı farkla ezilmesini izliyordu. 1973’ün ocak ayıydı ve yakın zaman önce takım, Trapp’e antrenmanları kaçırdığı için ceza vermişti. Takım arkadaşlarını düzenli şekilde tedirgin eden forvet, ikinci yarı boyunca ısınma kıyafetleriyle ve içeceğiyle birlikte bençte oturdu.
“Hey, kolamdan ister misin?” diye sordu Trapp, bir diğer forvet John Block’a.
“Hayır, istemez.” diyerek araya girdi başka bir takım arkadaşı.
Bu olay Trapp’in bir NBA maçı sırasında yaptığı ilk alışılagelmedik olay değildi fakat takım arkadaşları şaşkındı. “Tamamen delice bir şey,” diyor Block. “Yedi takımda oynadım. Buna yakın bir şey bile tecrübe etmedim.”
Block o gün o içeceği reddetti. Aradan 50 yıl geçti, Trapp’e ne olduğunu kimse tam olarak bilmiyor. Eski NBA şampiyonu tarihte kaybolmuş gibi. Kaybolmayan şey ise Sixers‘ın o sezon ne kadar berbat bir takım olduğu. Kısıtlı bir kadro ve NBA tecrübesi olmayan bir koçla tarihte bir sezonda kaybedilen maç rekorunu kırdılar. 82 maçta 73 kez yenildiler ve bu hala 82 maçlık sezonlar için rekor.
Birkaç takım bu rekora yaklaştı. Beş takım en az 70 mağlubiyet aldı. Fakat en çok yaklaşan modern dönemdeki Sixers oldu. 2015-16 sezonunda sadece bir maçla rekoru kaçırdılar.
50 yıl önce Sixers, kaybetmenin ne olduğuna dair çok açık bir dönem izletti. O dönemler her ne kadar acı, hayal kırıklığı ve umutsuzluk gibi duyguları çağrıştırsa da bu duygular yıllar sonra bile garip şekilde takım arkadaşlarını bir araya getirebiliyor. Ne kadar kötü olursa olsun Sixers, o kadar maç kazanırken bile iyi bir taraf olabileceğini gösterdi.
O kadronun kanatlarından Tom Van Arsdale, “Çoğumuz utanıyorduk. Hepimiz aynı gemideydik. Peki ne mi yaptık? Birbirimize destek olduk.” diyor.
2021 yılında Van Arsdale, 12 sezonluk NBA kariyerine dair “Journey Man” adında bir kitap yayınladı. Altı takımda forma giydi ve 929 maça çıkmasına rağmen bir kez bile playoff oynayamadı.
Sixers, sezonun 52. maçında 48. kez kaybederken üç kez All-Star seçilen Van Arsdale’i takasla kadroya kattı. Takım çok kötü halde olsa da soyunma odasında gördükleri onu iyi anlamda şaşırtmıştı. Profesyonel kariyerindeki en birlik olmuş, en çok ruh yansıtan gruplardan biriydi.
“Herkes kaybettiklerini biliyordu,” diyor UNLV’den bir psikoloji profesörü Brad Donohue, “ve kaybetmelerine sebep olan faktörlerden çoğu belki de kontrollerinde değildi. Fakat kurdukları bağ için çaba harcadılar.”
Yaklaşık iki yıl önce Van Arsdale, 1972-73 Sixers’ın en skorer oyuncusu Fred Carter’a bir telefon açtı. Emekliliklerinden beri çok zaman geçmişti ve çok fazla basketbol konuşmuyorlardı. Fakat o zamanları beraber nasıl atlattıklarına dair konuştular. Carter, havaalanlarında utancından çantasındaki Sixers logosunu kapattığı günleri hatırladı. Yine de o telefon konuşmasında genel olarak birbirlerine o zamanlarda ne kadar destek olduklarından konuştular.
“İyi birer arkadaş olduğumuz için birbirimize teşekkür ettik.” diyor Carter.