By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Yaz boyunca herkesin beklediği o günler sonunda geldi. FIBA Dünya Kupası 2023, 25 Ağustos’ta başlıyor ve 15 gün boyunca basketbolseverler, özledikleri spora kavuşacak.
Ülkeler uzun bir süredir bu turnuvaya hazırlanıyor. Hepsinin kendine göre turnuva öncesinde hedefleri var. Bazıları bu turnuvayla ülkelerini tanıtmak istiyor, bazıları madalya ve bazıları da 2024 Olimpiyat Oyunlarına katılım için vize peşinde.
Eurohoops Fırın turnuva öncesinde hem takımları daha iyi tanımanız hem de hedeflerini bilmeniz için bir Güç Sıralaması oluşturmaya karar verdi. Bunu oluştururken de sizleri çok fazla yormamak adına yazıyı 17. ile 32. sıradaki takımlar ve 1. ile 16. sıradaki takımlar şeklinde ikiye böldük.
Güç sıralamasını oluştururken daha çok takımların yetenek seviyesini, hazırlık maçlarındaki performanslarını ve oynadıkları basketbolun kalitesini göz önüne aldık. Daha basit bir anlatımla, çok zor bir grupta olması sebebiyle gruptan çıkması zor olan bir takımı sırf bu yüzden daha geriye atmadık.
Bunu yapmamızın sebebi de bu turnuvadan Olimpiyat Oyunlarına gidecek takımlar olması. Format gereği; kendi kıtasındaki takımlara göre bu turnuvaya en üst sırada bitiren birer Afrika, Asya ve Okyanusya ülkesi Olimpiyat Oyunlarına gitmeye hak kazanacak. Avrupa ve Amerika’dan bu turnuvaya gelen ülkeler içinse bu sayı 2 olacak. Bu özellikle Afrika ve Asya ülkeleri için önemli çünkü ilk gruptan çıkamasalar bile daha sonraki maçlarını kazanarak Olimpiyatlara doğrudan gitme başarabilirler.
Neyse, daha fazla uzatmadan karşınızda güç sıralamasında 17 ile 32. sırada yer alan takımlar:
Dünya Kupası 2023 ile ilgili her şeyi bu dosyamızda bulabilirsiniz:
Eurohoops’tan DEV Hizmet: 2023 FIBA Dünya Kupası Rehberi
32- Yeşil Burun Adaları (F Grubu)
Sadece 400 bin nüfusu olan bir ülke için burada olmak zaten başlı başına bir başarı ama daha fazlası onlar için pek mümkün değil.
Tarihinde ilk kez Dünya Kupası’nda mücadele edecek olan Yeşil Burun Adaları, turnuvanın en güçsüz takımı. Kadrolarında EuroLeague Final Four’un son MVP’si Walter Tavares var belki ama sıradan bir basketbolseverin, Yeşil Burun’dan başka bir oyuncu tanıması çok mümkün değil. Belki bir ihtimal, yıllardır Portekiz’de oynayan Joao “Betinho” Gomes’i duymuş olabilirler.
Kadrolarının zayıflığı bir yana Yeşil Burun Adaları, turnuvaya da pek hazırlanamadı. Sadece iki hazırlık maçı yapabilen Afrika ülkesi, daha fazla hazırlık maçı yapmak yerine Amerika’da kamp yaparak ülkeyi tanıtmayı tercih etti. Bunun yanında kamp ortamındaki yetersizlikler de oyuncular tarafından açık açık eleştirildi.
Yeşil Burun ile diğer takımlar arasında ciddi bir kalite farkı var. Açıkçası bırakın galibiyeti grupta oynadıkları maçları tek haneli farkla kaybetmeleri bile bana sürpriz olur.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 0 galibiyet – 2 yenilgi
Yeşil Burun Adaları – Çin: 68-88
Yeşil Burun Adaları – Türkiye: 63-90
Kilit Oyuncu
Elbette Walter Tavares. Dev pivotun savunmaya getirdiği muazzam etkiyi her sene EuroLeague’de izliyoruz. Takımın lideri olarak milli takımda savunmadaki performansının yanında hücumda da öne çıkacak. Tabii burada onu besleyen elit oyun kurucular yok ama en azından Ivan Almedia’yla hücumda iyi bir uyum yakalayabilirlerse maçlarda daha rekabetçi olabilirler.
31- Mısır (D Grubu)
Mısır, Yeşil Burun Adaları’yla kıyaslanmayacak derecede daha tecrübeli bir takım. AfroBasket’te birçok şampiyonlukları var ve 2014’te de Dünya Kupası’nda oynamışlardı. Yine de onları da kolay bir turnuva beklemiyor.
Afrika ülkesi için bu turnuva biraz daha jenerasyonlar arasında geçiş turnuvası olacak.
Kadroda Assem Marei, Amr Abdelhalim, Anas Mahmoud ve Ehab Amin gibi tecrübeli oyuncuları var ama diğer yandan da henüz 18 yaşında olan Karim Elgizawy ve 20’li yaşlarının başında olan Amr Zahran, Adam Musa ve Patrick Gardner gibi gençler de var. Özellikle gelecekte bu takımı taşıması beklenen Gardner ve Elgizawy için bu tecrübe önemli olacak.
Fakat işleri çok kolay değil. Guard rotasyonları çok genç ve bu onların başına bela olacak. Diğer yandan da hazırlık maçlarında skor bulmakta çok zorlandılar. D Grubu’ndaki rakipleri Litvanya, Meksika ve Karadağ’a bu kadroyla sorun çıkarmaları çok kolay değil.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 1 galibiyet – 3 yenilgi
Mısır – Çin: 69-80
Mısır – Gürcistan: 81-76 – Gürcistan bu maçta yıldız oyuncularını oynatmadı –
Mısır – Meksika: 71-77
Mısır – Lübnan: 64-70
Kilit Oyuncu
Anas Mahmoud, Assem Marei ve Patrick Gardner üçlüsü en azından uzunlarla savaşmak ve pota altından sayı bulmak adına işlerini yapacaktır ama dış skorer olarak Ehab Amin’in performansı önemli olacak. Mısır Ligi’nin MVP’sinin bir yandan skoru sürüklemesi, diğer yandan da genç guardlara yardımcı olması gerecek. İşi çok kolay değil ama onun performansı Mısır için kritik olacak.
30- Fildişi Sahilleri (G Grubu)
Afrobasket 2021’de gümüş madalya kazanan Fildişi Sahilleri, bu turnuvaya pek hayal ettiği kadroyla gelemiyor.
Afrika ülkesi, yaz başında Dünya Kupası’na NBA oyuncusu Mo Bamba ile EuroLeague’de oynayan Matt Costello – devşirme – ve Alex Poythress ile gelmeyi hayal ediyordu ama bu hayal gerçek olamadı. Özellikle Bamba, daha önce yaptığı açıklamada bu yaz milli takımda oynayacağını söylese de federasyonla anlaşamayınca bu iş yattı. Bu isimler gelmeyince de ellerinde en isimli oyuncu olarak 36 yaşındaki Souleyman Diabate kaldı.
Tabii bu düşüş de kadronun yetenek seviyesini etkiledi. Kadronun geneline baktığımız da 9 oyuncu, Avrupa’nın 2. ve hatta 3. liglerinde oynuyor. Yine de onları Mısır’ın üstüne koydum çünkü ellerindeki guardlar daha tecrübeli ve yetenekli.
Diabate’nin tecrübesinin yanında Assemian Moulare, Maxence Dadiet ve Nisre Zouzoua gibi genç kısalar dikkat çekiyor. Afrika ülkesi için sorun ise pota altında başlıyor çünkü hem fiziksel olarak küçükler – takımın boy ortalaması 1.95 – hem de yetenek olarak kısalarla aynı seviyede değiller. Grupta karşılaşacakları Willy Hernangomez, Hamed Haddadi, Christiano Felicio gibi uzunlar karşısında işleri hiç kolay değil. Bu sebeple de kendi gruplarında şanslarını pek yüksek göremiyorum.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 5 galibiyet – 4 yenilgi
Fildişi Sahilleri – Portekiz: 79-68
Fildişi Sahilleri – Çek Cumhuriyeti: 97-81
Fildişi Sahilleri – Ürdün: 71-74
Fildişi Sahilleri – Bosna Hersek: 77-95
Fildişi Sahilleri – Bosna Hersek: 81-109
Fildişi Sahilleri – Gine: 73-67
Fildişi Sahilleri – Gine: 73-70
Fildişi Sahilleri – Lübnan: 77-67
Fildişi Sahilleri – Filipinler: 62-85
Kilit Oyuncu
Kısalar atletizmleri ve tempolarıyla bir şekilde katkı verecektir ama uzunlarda işleri gerçekten kolay değil. Takımın tecrübeli isimlerinden Vafesse Fofana’nın bu alanda arkadaşlarına yardımcı olması gerekecek. Diğer yandan da Patrick Tape’nin de takımın en uzunu olarak rakibin fizikli uzunlarıyla boğuşması lazım.
29- Venezuela (F Grubu)
Bu yazıya geçen hafta başladığımda Venezuela daha üst sıralardaydı ama hazırlık maçlarındaki performansları fikrimi değiştirdi.
Yıllardır ülke basketbolunu sürükleyen yaşlı çekirdeğe güvenen Güney Amerika ülkesi, kupaya oldukça yaşlı ve biraz da enerjisiz bir takımla geliyor. Gregor Vargas, Nestor Colmenares, David Cubillan, Windi Graterol ve Heissler Guillent gibi 35 yaş üstü oyuncular kadroda ve önemli süreler alıyor. Venezuela sanki Dünya Kupası’na değil de Veteranlar Ligine geliyor gibi.
Hazırlık maçlarındaki performansları da gerçekten korkunçtu. Güçlü rakiplerinin hepsine çift haneli farklarla kaybettiler. İran, Ürdün, Angola gibi yenmelerini bekleyeceğiniz ülkelere de kaybettiler. Kısacası sadece kaybettiler.
Şanslılar ki, gruplarında Yeşil Burun Adaları olduğu için muhtemelen bir maç kazanacaklar ama bu halleriyle ne Slovenya’ya ne de Gürcistan’a sorun çıkarabilirler.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 0 galibiyet – 9 yenilgi
Venezuela – Angola: 61-66
Venezuela – Arjantin: 65-66
Venezuela – İspanya: 57-87
Venezuela – Fransa: 67-86
Venezuela – Avustralya: 41-97
Venezuela – Güney Sudan: 61-80
Venezuela – Brezilya: 71-83
Venezuela – Ürdün: 87-89
Venezuela – İran: 87-89
Kilit Oyuncu
Hazırlık döneminde Venezuela’nın iki hazırlık maçını takip etme şansı buldum. İkisinde de izlerken bütün enerjimi bitirdiler. Yaşlı çekirdeğin boğuculuğu arasında bir tek 23 yaşındaki Garly Sojo öne çıktı. Belki onun sahaya koyacağı enerji, takımın çevresini biraz değiştirebilir.
28- İran (G Grubu)
Maalesef ülke olarak turnuvada yokuz ama en azından koç Hakan Demir bizi orada temsil ediyor.
Yaz başında İran Milli Takımı’yla anlaşan Hakan Demir, hazırlıklara çok erken başladı. Haziran ayında antrenmanlara başlayan İran, o günden beridir de hız kesmeden hazırlıklara devam ediyor.
Hakan Demir, Endonezya’ya getirdiği 12 kişilik kadrosuyla jenerasyonlar arasındaki geçişi önemsediğini gösterdi. Kadroda bir yanda Hamed Haddadi, Arslan Kazemi ve Behnam Yakchali gibi ülke basketbolu için önemli isimler bulunurken diğer yandan ise Mohammad Amini, Sina Vahedi, Peter Grigorian, Matin Aghajanpoor gibi genç yetenekler de var.
Özellikle 18 yaşındaki Amini dikkat çekici bir yetenek. Monaco’nun altyapısında oynayan İranlı oyuncu, muhtemelen Haddadi sonrasında ülke basketbolunu taşıyan isim olacak. Hakan Demir de genç yaşına rağmen ona güvenerek takım içerisinde önemli bir rol verdi.
Yine de tabii işleri kolay değil. Haddadi artık çok yaşlı ve ağır bir sakatlıktan çıkarak bu turnuvaya geliyor. İran, düşük tempoda iyi bir savunma takımı olmaya çalışsa da işin hücum tarafında yeterince üretemiyor. Fildişi’ne karşı onları favori olarak görüyorum ama gruplarındaki diğer takımlar Brezilya ve İspanya karşısında pek şansları yok.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 2 galibiyet – 8 yenilgi
İran – Lübnan: 66-73
İran – Lübnan: 77-81
İran – Filipinler: 65-76
İran – Rusya: 59-72
İran – Rusya: 57-71
İran – Karadağ: 66-81
İran – Ürdün: 81-73
İran – Gürcistan: 72-84
İran – Güney Sudan: 71-77
İran – Venezuela: 89-87
Kilit Oyuncu
Turnuva içerisinde İran’ın en azından bir maçını takip etmek istiyorum çünkü Mohammad Amini’nin nasıl bir performans göstereceğini merak ediyorum. 18 yaşındaki oyuncu, yaşının çok üstünde bir olgunluğa sahip ve açıkçası ileride Avrupa basketbolunda iyi bir oyuncu olabilir. Onun gerçek seviyesini görmek için bu turnuva önemli olacak.
27- Angola (A Grubu)
Fildişi’nin aksine Angola, NBA oyuncusunu getirmeyi başardı ama onların da kısalarda problemi var.
Atlanta Hawks‘ın pivotu Bruno Fernando, 2019’un aksine bu sefer Dünya Kupası’nda takımına katıldı ama Angola’da kadroda uzundan bol bir şey yok. Fernando’nun haricinde tam 4 oyuncu daha pivot rotasyonunda oynayabilir. Koç Josep Carlos da bu yüzden genellikle iki uzunla birlikte sahada kalıyor. Onu anlayabiliyorum ama ellerindeki kısaların da şut performansı yüksek değil. Haliyle de hücumda bir alan yaratmak onlar için hiç kolay olmuyor.
Oynadıkları 6 hazırlık maçının 5’nde 70 sayının altında kalmaları tesadüf değil. Tamamıyla hücumdaki spacing probleminden kaynaklanıyor. Yetenek seviyesi olarak, onların arkasındaki takımlarla aralarında fark var ama bunu sahaya yansıtmaları kolay değil. A Grubu’nda da bu halleriyle 4.’lük için en büyük aday onlar gibi gözüküyor.
Üstelik Angola basını da takım içerisindeki disiplin problemlerini sürekli haber yapıyor.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 1 galibiyet – 5 yenilgi
Angola – Venezuela: 66-61
Angola – Meksika: 76-78
Angola – Ürdün: 56-70
Angola – Portekiz: 67-72
Angola – Japonya: 68-72
Angola – Japonya: 65-75
Kilit Oyuncu
Bu takımın şut sokmaya ihtiyacı var. Childe Dundao ile Gerson Goncalves ikilisi bunu en iyi yapabilecek isimler. İzlediğim Japonya maçında Dundao bu konuda fena iş çıkarmadı ama takım arkadaşlarından pek fazla destek alamadı. Turnuvada bu ikisinin şut performansı takımın kaderini belirleyecek.
26- Lübnan (H Grubu)
FIBA Asya Kupası 2022’de biraz sürpriz bir şekilde gümüş madalya kazanan Lübnan, buraya yeni bir devşirme eklemesiyle geliyor.
Asya ülkesi, turnuva öncesinde önemli bir para karşılığında eski NBA oyuncusu Omari Spellman’ı devşirdi. Lübnan daha önce de devşirme oyuncu hakkını uzun rotasyonunda kullanıyordu ama Spellman, Jonathan Arledge ve Ater Majok’un aksine kendi skorunu daha fazla üretebilecek bir oyuncu. Yine de takımın yıldızı o değil. Asya Kupası’nda unutulmaz performans sergileyen Wael Arakji bu takımın lideri ve yıldızı. Muhtemelen turnuva içerisinde bir Lübnan maçına denk geldiğinizde yetenekleri ve oyun aklı hemen dikkatinizi çekecektir.
2010’dan sonra ilk kez Dünya Kupasına katılacak olan Lübnan, şansız bir takım. Başka bir grupta olsalardı daha yarışmacı olabilirlerdi ama H Grubu’nda Letonya, Fransa ve Kanada’yla karşılaşacaklar ve açıkçası seviyeleri bu takımlarla mücadele etmek için yeterli değil.
Yine de onları daha arka sıralara atmadım çünkü oynadıkları basketbol, kendilerinden daha arka sırada olan takımlara göre daha iyi. Hazırlık maçlarında İran ve Mısır’ı mağlup ederek bunu gösterdiler.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 4 galibiyet – 5 yenilgi
Lübnan – İran: 73-66
Lübnan – İran: 81-77
Lübnan – Suudi Arabistan: 83-68
Lübnan – Bahreyn: 83-87
Lübnan – Kamerun: 100-109
Lübnan – Fildişi Sahilleri: 67-77
Lübnan – Mısır: 70-64
Lübnan – Meksika: 70-88
Lübnan – Arizona State: 71-85
Kilit Oyuncu
Gerçekçi olalım Lübnan’ın gruptan çıkma şansı hiç yok. Bu yüzden de onların bir maçına denk gelirseniz, Wael Arakji’yi takip etmenizi öneririm. FIBA Asya Kupası 2022’in MVP’si gerçekten yetenekli bir oyuncu ve Avrupa’da oynayabilecek bir oyuncu. Onun adına da bu turnuva o açıdan bir test olacak.
25- Ürdün (C Grubu)
Sırada bir başka Arap ülkesi Ürdün var.
Ürdün bu turnuvaya en erken hazırlanmaya başlayan ülkelerden biri. Öyle ki, turnuvaya gelinceye kadar tam 18 hazırlık maçı yaptılar. Yani neredeyse yarım bir sezon kadar birlikte maça çıktılar.
Türkiye’den yakından tanıdığımız Ahmet Düverioğlu, kadroda ve bana göre takımın lideri. Bana göre diyorum çünkü bu turnuva öncesinde Beşiktaş‘tan tanıdığımız eski NBA oyuncusu Rondae Hollis-Jefferson’ı devşirdiler. Açıkçası çok doğru bir devşirme hamlesi olmadı. Özellikle de Dar Tucker’dan sonra. Evet, Ürdün’ün 4 numarada sıkıntıları var ama bu tarz takımların kendi skorunu yaratacak oyuncuları devşirmesi lazım. Jefferson öyle bir oyuncu değil.
Yine de kendi ölçülerine göre fena basketbol oynamıyorlar. Tecrübelenen Freddy İbrahim’le birlikte iç dış dengesini oturmayı başarmışlar. Bir önceki Dünya Kupası’nda kısalardan hiç katkı alamamışlardı. Gruplarında Amerika ve Yunanistan karşısında şansları elbette yok ama görece zayıf bir kadroyla gelen Yeni Zelanda’ya sürpriz yapabilirler.
Eğer bu sürprizi yaparlarsa da Olimpiyat için Asya takımları arasında turnuvayı en üst sırada bitirecek takıma verilecek olan hak adına bir şansları olabilir.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 7 galibiyet – 11 yenilgi
Ürdün – Toronto Üniversitesi: 70-59
Ürdün – Kanada 23 Yaş Altı Takımı: 63-83
Ürdün – Kanada 23 Yaş Altı Takımı: 87-91
Ürdün – Toronto Üniversitesi: 79-80
Ürdün – George Brown Üniversitesi: 110-74
Ürdün – Litvanya: 69-107
Ürdün – Litvanya: 75-93
Ürdün – Litvanya: 75-101
Ürdün – Portekiz: 70-75
Ürdün – Fildişi Sahilleri: 74-71
Ürdün – Çek Cumhuriyeti: 79-80
Ürdün – Portekiz: 69-61
Ürdün – Angola: 70-56
Ürdün – Meksika: 86-72
Ürdün – Gürcistan: 69-86
Ürdün – İran: 73-81 – Bu maçta önemli oyuncularını oynatmadılar –
Ürdün – Venezuela: 89-87
Ürdün – Güney Sudan: 82-91
Kilit Oyuncu
Takımın uluslararası basketbolda en tecrübeli ismi olan Ahmet Düverioğlu, belirli bir standartta katkı verecektir. Keza ben beğenmesem de Rondae Hollis-Jefferson da kanat rotasyonuna bir çeşitlik katacaktır. Ürdün, Yeni Zelanda’ya bir sürpriz yapacaksa Freddy İbrahim’in performansı bunda önemli olacak. 26 yaşındaki guard, hem kendi skorunu hem de takım arkadaşlarını skorunu yaratabilen bir oyuncu. Ürdün’ün kısa rotasyondaki problemlerini düşünürsek takımı hücumda ayakta tutabilecek oyuncu o.
24- Yeni Zelanda (C Grubu)
Ürdün’den bahsederken sürekli Yeni Zelanda dedik, hemen onlara geçelim.
Yeni Zelanda, son dönemde Dünya Kupası denilince akla gelen takımlardan biri. 2002’deki unutulmaz başarılarından beri Dünya Kupası’na katılıyorlar. Üst üste 6. kez Dünya Kupası’nda olacaklar fakat herhalde bu sefer geldikleri kadro aralarındaki en zayıfı!
Steven Adams yine yok. Onun yanında Corey ve Tai Webster kardeşler de gelmiyor. Ülkenin yıldızları bir yana eskiden Yeni Zelandalı oyuncular, kendi ligleri dışında Avrupa’da da çeşitli liglerde oynardı. Son dönemde bu biraz azalmaya başladı. Kadroda geçen sezonu Avrupa’da geçiren sadece Finn Delany ve Yanni Wetzell var. Diğerleri kıtalarından pek çıkmıyor. Bence bu durumda onların gelişimini etkiliyor.
Hazırlık maçlarında da iyi gözükmediler. Dişe dokunur tek galibiyetleri Japonya’nın felaket şut attığı maçta geldi. Tecrübe olarak Ürdün’e daha ağır basıyorlar ama yetenek olarak o kadar büyük bir fark yok.
Haka dansları yine Dünya basınında gündem olacaktır. Özellikle Amerikalı oyunculara karşı yaptıkları zaman. Fakat basketbollarıyla pek bir şey vaat etmiyorlar.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 2 galibiyet – 4 yenilgi
Yeni Zelanda – Japonya: 72-79
Yeni Zelanda – Japonya: 94-75
Yeni Zelanda – Kanada: 76-107
Yeni Zelanda – Çin: 68-69
Yeni Zelanda – Shenzhen Leopards: 77-67
Yeni Zelanda – İtalya: 81-88
Kilit Oyuncu
Flynn Cameron, muhtemelen gelecekte Yeni Zelanda’yı taşıyan isim olacak. Aslında buna geçen yaz başladı. FIBA Asya Kupası’nda ülkesi bronz madalyayı kazanırken 23 yaşındaki skorer, takımın lideriydi. Şimdi ise kendisini daha üst seviye bir turnuvada deneyecek. Bu yıl kolejden mezun olduğunu düşünürsek de kendini Avrupa’ya göstermek için bu turnuvadaki performansı önemli olacak. Onun hücumda skoru sürüklemesi de özellikle Ürdün karşısında takımı için gerekli olacak.
23- Japonya (E Grubu)
Japonya, ev sahiplerinden biri olduğu turnuvaya pek ümitli başlamıyor.
Ülkenin hali hazırda en önemli oyuncusu Rui Hachimura, yeni sezona hazırlanmak için bu turnuvaya gelmemeye karar verdi. Açıkçası bana sorarsanız, bu kararı yaz başında değil de Dünya Kupası grupları kurası çekildiği zaman aldı. Şanssız bir kura çeken Japonya, Finlandiya, Almanya ve Avustralya gibi üç güçlü takımla birlikte aynı grupta yer alıyor.
Ülkenin diğer NBA oyuncusu Yuta Watanabe takıma katıldı ama Hachimura gelse bile bu grupta işleri hiç kolay değil. Hızlı ve şuta dayalı basketbollarıyla aslında keyifli oynuyorlar ama Slovenya ile Fransa’ya karşı oynadıkları hazırlık maçlarında bir kez daha gördük ki; fiziksel olarak sıkıntıları çok büyük.
Takımın bir ortalaması 1.94 ve Türkiye’de bu ortalamanın daha üstünde lise takımları var. Watanabe dışında neredeyse her pozisyonda rakipleri karşısında kısa kalıyorlar. Sadece grupta değil, sonrasında da bu fizikle işleri kolay değil. Olimpiyat için turnuvayı en üst sırada bitiren takım olmaları gerekiyor. Çin ve Filipinler’le birlikte bunun için adaylar ama fiziksel olarak bu kadar küçük kalmaları başlarına iş açabilir.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 6 galibiyet – 4 yenilgi
Japonya – Tayvan: 108-86
Japonya – Tayvan: 92-56
Japonya – Güney Kore: 69-76
Japonya – Güney Kore: 85-80
Japonya – Yeni Zelanda: 79-72
Japonya – Yeni Zelanda: 75-94
Japonya – Angola: 72-68
Japonya – Angola: 75-65
Japonya – Fransa: 70-88
Japonya – Slovenya: 68-103
Kilit Oyuncu
Bir önceki turnuvada Yuta Watanabe gösterdiği performansla parlamıştı. Şimdi ise Watanabe, bu turnuvaya takımın yıldızı olarak geliyor. Onun performansı elbette takımı için önemli olacak. Fiziksel olarak rakiplerine karşı üstünlük sağlayabilecek tek isim o. Onun yanında da Keisei Tominaga da dikkat çekiyor. Japonya’nın Stephen Curry’si olarak adlandırılan 22 yaşındaki oyuncu, hazırlık maçlarında takımın skor yükünü çeken isimdi. Dünya Kupası’nda benzer bir performans sergilerse Watanabe ve Hachimura’dan sonra NBA’e giden yolu kendine açabilir.
22- Çin (B Grubu)
Sasha Djordjevic’le yeni bir sayfa açan Çin, turnuva öncesinde kadrosuna önemli bir ekleme yaptı.
Anneannesi üzerinde geçmişinde Çin’le bağlantısı olan Kyle Anderson, turnuva öncesi 1 milyon dolar karşılığında – iddialara göre – vatandaşlık aldı ve bu yaz milli takımla mücadele edecek. Elbette kadroya bir NBA oyuncusu eklemek Çin’in iştahını kabarttı.
B Grubu’nda Porto Riko ve Güney Sudan’la birlikte 2.’lik için önemli bir mücadeleye girecek olan Çin, Anderson’la birlikte bu yarışı kazanmayı ve sonrasında da Olimpiyatlar için Asya’nın en iyi takımı olmaya bekliyor. Beklentiler yüksek olsa da sahadaki karşılığı o kadar yüksek değil.
Hazırlık maçlarında Avrupalı takımlara hiç diş geçiremediler. Anderson’ın hücumu sürüklemesini bekleseler de o, NBA’den alışkın olduğu gibi kendine pozisyon hazırlanmasını bekledi. Hazırlık maçlarında bunu hiç görmedik. Japonya’nın aksine onları bir fizik problemi yok. Hatta tam tersi şekilde pota altları güçlü ama onların da kısaları aynı seviyede değil.
Bunların yanında Çin basını, turnuva öncesinde Anderson’ın takımda kabul görmediğini ve hazırlık maçlarında pas alamadığını sürekli dile getirdi. Djordjevic basın toplantısında bunu kabul etmese de turnuva öncesi takımda rollerin tam oturmadığı aşikar.
Yine de Japonya’ya göre daha şanslılar çünkü ellerindeki kadroyla grupta Güney Sudan ve Porto Riko’yla mücadele etme şansları var.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 6 galibiyet – 4 yenilgi
Çin – Hırvatistan: 64-82
Çin – Hırvatistan: 61-75
Çin – Slovenya: 73-75
Çin – Mısır: 80-69
Çin – Yeşil Burun Adaları: 86-66
Çin – İtalya: 61-79
Çin – Almanya: 57-108
Çin – Yeni Zelanda: 69-68
Çin – Sırbistan: 64-87
Kilit Oyuncu
Elbette Kyle Anderson’ın devşirme oyuncu olarak takıma ne kadar katkı vereceği çok önemli olacak. Kısaların üretemediği anlarda bir şekilde onun devreye girip, sorumluluk alması lazım. Onun yanında da 20 yaşındaki Cui Yongxi de koç Djordjevic’in güvendiği bir isim. Genç şutör, takımının ihtiyacı olan şut katkısını sağlayabilirse Çin için bu turnuvada çok önemli olabilir.
21- Meksika (D Grubu)
Son 50 yılda 2. kez Dünya Kupası’na katılacak olan Meksika, turnuvaya biraz olumlu bir havayla gelmeyi tercih etti.
Ürdün’den sonra en fazla hazırlık maçını onlar yaptı. Turnuvaya hazır gelmeleri elbette önemli ama bu maçları genellikle kendilerinden daha alt seviyede olan takımlara karşı yapmaları da dikkatleri hemen çekti. Meksika’nın hazırlık maçları içerisinde en ciddi rakibi, kupaya gelemeyen Arjantin’di. Üstelik o iki maçta da Facu Campazzo oynamadı.
Genel olarak hazırlık maçlarını başarıyla geçtiler. 11 maçta sadece Ürdün’e kaybettiler ama kendilerini turnuva öncesi ne kadar sınadılar ondan çok emin değilim.
Kupaya tecrübeli bir takımla geliyorlar. Bizim yakından tanıdığımız Pako Cruz haricinde Orlando Mendez, Paul Stoll, Jorge Gutierrez gibi tecrübeli oyuncular da kadroda yer alıyor. Yetenek olarak fena değiller ama dediğim gibi onları hiç üst düzey bir takım karşısında görmemiz tam olarak hangi seviyede olduklarını anlamamızı zorlaştırıyor.
Grupta Karadağ ile 2.’lik savaşı verecekler. Uzunların hazırlık dönemindeki performansı onlar için ümit vericiydi ama yine de 2.’lik için favori olan onlar değil.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 10 galibiyet – 1 yenilgi
Meksika – Kolombiya: 93-64
Meksika – Kolombiya: 76-60
Meksika – Kolombiya: 81-67
Meksika – Arjantin: 81-75
Meksika – Arjantin: 84-75
Meksika – Angola: 78-76
Meksika – Portekiz: 79-71
Meksika – Ürdün: 72-86
Meksika – Mısır: 77-71
Meksika – Ürdün: 88-70
Meksika – Filipinler: 84-77
Kilit Oyuncu
Meksika’nın gruptaki üç rakibinin de en güçlü yanları uzunları. Litvanya’da Jonas Valanciunas, Karadağ’da Nikola Vucevic ve Mısır’da da Assem Marei takımlarının liderleri. Dolayısıyla da Josh Ibarra ile Daniel Amiago’nun bu oyuncular karşısındaki performansı önemli olacak. Özellikle Ibarra skorer yönünü gösterebilirse Meksika, rakiplerinin güçlü uzunlarıyla daha rahat mücadele edebilir.
20- Güney Sudan (B Grubu)
Kısa tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na katılan Güney Sudan, benim favori takımlarından biri.
Luol Deng’in oluşturduğu bir projeyle ilerleyen Afrika ülkesi, elemelerde turnuvanın en genç takımı olmasına rağmen kusursuza çok yakın bir performansla kupaya gelmeyi hak etti. Deng, bu yaz ise o kadroya önemli eklemeler yaparak kupa için de beklentileri yükseltti.
NBA’de Los Angeles Lakers forması giyen Wenyen Gabriel takıma katılırken yine NBA tecrübeleri olan Marial Shayok ile Carlik Jones da geliyor. Bu üç oyuncuyla yetenek seviyesini yükselten Güney Sudan, koç tercihiyle de diğer Afrika ülkelerinden ayrıştı. Houston Rockets‘te asistan koçluk yapan Royal Ivey takımın başına tekrardan geçti.
Açıkçası turnuva öncesi bir Afrika takımının heyecan vermesi genellikle ters teper ama Brezilya maçındaki Güney Sudan beni tatmin etti. Belki maçı kaybettiler ama güçlü rakiplerini özellikle ilk yarıda oldukça zorladılar.
Afrika ülkeleri arasında turnuvayı en üst sırada bitiren takım Olimpiyat için vize alacak. Açıkçası bu takım Güney Sudan olursa ben hiç şaşırmam. Dahası diğerlerinin aksine gruptan çıkma şansları da var. Porto Riko ve Çin kadar uluslararası tecrübeleri belki yok ama atletizmleri ve yetenekleri onlarla rahatlıkla mücadele eder.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 3 galibiyet – 2 yenilgi
Güney Sudan – Brezilya: 75-85
Güney Sudan – Venezuela: 80-61
Güney Sudan – Avustralya: 67-88
Güney Sudan – İran: 77-71
Güney Sudan – Ürdün: 91-82
Kilit Oyuncu
Wenyen Gabriel, elbette takımın en önemli oyuncusu ve lideri ama takımın kaderini bana sorarsanız, Carlik Jones belirleyecek. Jones’un bir yandan kendi skorunu atıp, diğer yandan da takımı organize etmesi gerekiyor. Onun bu konuda ne kadar başarılı olacağı Güney Sudan’ın turnuvadaki performansıyla doğru orantılı olacak.
19- Porto Riko (B Grubu)
Porto Riko, hazırlık maçlarında belki parlak sonuçlar almadı ama bana sorarsanız, Meksika’nın düştüğü hataya da düşmediler.
Uluslararası basketbolun tecrübeli ülkelerinden olan Porto Riko, vasat takımlarla oynamaktansa Amerika, İtalya, Sırbistan, Letonya ve Litvanya gibi kupanın önemli takımlarıyla hazırlık maçları yaptı. Bazı maçları farklı kaybettiler ama mesela Amerika karşısındaki ilk yarıdaki performansları oldukça tatmin ediciydi.
Ülkenin en önemli oyuncusu Jose Alvarado sakatlığı tam olarak iyileşmediği için gelemiyor. Büyük şanssızlık çünkü Alvarado kadroda olsaydı Porto Riko daha da iddialı olabilirdi. Yine de kısalarının birçoğu Avrupa’da oynuyor ve tecrübe olarak arkalarında yer alan diğer ülkelere karşı daha ağır basıyor.
Onlar için sorun ise sanki uzun rotasyonu ve savunma da olacak. Oldukça kısa bir takım Porto Riko ve Güney Sudan ile Çin karşısında bu konuda bir problem yaşayabilirler. Diğer yandan disiplinlerini kaybettikleri anlarda hemen düşüyorlar. Turnuvada bunu yapmamaları gerekiyor.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 1 galibiyet – 5 yenilgi
Porto Riko – Dominik Cumhuriyeti: 93-86 (George Conditt 22 sayı, Victor Liz 20 sayı)
Porto Riko – ABD: 74-117 (Tremont Waters 17 sayı, Anthony Edwards 15 sayı) *
Porto Riko – İtalya: 65-98 (Ethan Thompson 14 sayı, Simone Fontecchio 16 sayı) *
Porto Riko – Sırbistan: 75-110 (Tremont Waters 11 sayı, Ognjen Dobric 23 sayı) *
Porto Riko – Litvanya: 80-93 (Jordan Howard 18 sayı, Jonas Valanciunas 20 sayı) *
Porto Riko – Letonya: 72-84
Kilit Oyuncu
22 yaşındaki George Conditt IV’ın performansı onlar adına kritik olacak. Genç oyuncu, takımının en uzun ismi. Gerçi 2.08 artık uzun bir boy değil ama enerjisi ve ribaundlardaki becerisiyle Porto Riko’nun Çinli ve Güney Sudanlı uzunlar karşısında çok yara almamasını sağlayabilir.
18- Filipinler (A Grubu)
Filipinler turnuvanın en garip takımlarından biri.
Turnuvanın ev sahibi ülkelerinden olan Asya ülkesinde basketbol inanılmaz seviliyor. Açıkçası Avrupa’daki hiçbir ülkede spor medyası bu kadar basketbol konuşmuyor olabilir. Muhtemelen turnuvada da seyirci rekorları kırılacak.
Basketbola ilgileri çok yüksek olsa da yetenekleri aynı ölçüde değil.
Kai Sotto ve Jordan Clarkson gelmeseydi son sıraya Filipinleri mi koysam yoksa Yeşil Burun Adalarını mı koysam diye düşünürdüm. Kadrodaki diğer oyuncular genellikle fiziksel olarak sorun yaşayan ve şut atmayı seven oyunculardan oluşuyor. Bir tek AJ Edu farklı bir oyuncu. Oyun zekası çok yüksek ama onun da yetenekleri belirli ölçüde.
Neyse ki; en azından Sotto ile Clarkson’ı takıma gelmeyi ikna ettiler ki; ateşli taraftarlarına iddialı bir takım sunabiliyorlar.
Elbette işleri kolay değil. 2019’da da Andrey Blatche devşirme olarak kadrodaydı ama bu onlara bir galibiyet getirmemişti ama bence Clarkson’la aralarında bir fark var. Kısa ve skorer bir oyuncu olarak Clarkson, daha fazlasını verebilir. Takımın üretmekte zorlandığı anlarda problem çözebilir. Başa baş geçen Karadağ maçının ilk yarısında da bunu gösterdi.
Dominik Cumhuriyeti, Karl Anthony Towns’u getiremeseydi A Grubu’ndan 2. olarak çıkacak takım için favorim Filipinler olurdu ama şu anda bir adım gerideler. İkinci olarak çıkamasalar bile ateşli taraftarlarıyla birlikte Asya ülkeleri arasında turnuvanın en iyisi olarak Olimpiyat için vize alabilirler.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 7 galibiyet – 6 yenilgi
Filipinler – Estonya Üniversite Takımı: 71-81
Filipinler – Finlandiya Üniversite Takımı: 85-89
Filipinler – Ukrayna U20 Milli Takımı: 70-61
Filipinler – Ukrayna U20 Milli Takımı: 84-74
Filipinler – Litvanya Üniversite Takımı: 80-90
Filipinler – Litvanya Üniversite Takımı: 125-122
Filipinler – İran: 76-65
Filipinler – Senegal: 64-72
Filipinler – Senegal: 75-63
Filipinler – İran B Takımı: 63-48
Filipinler – Fildişi Sahilleri: 85-62
Filipinler – Karadağ: 87-102
Filipinler – Meksika: 77-84
Kilit Oyuncu
Elbette Jordan Clarkson’ın performansı çok önemli. Onun kötü bir turnuva geçirmesi zaten Filipinler için her şeyi bitirir ama Clarkson iyi bir turnuva geçirirse Kai Sotto’nun performansı da kritik olacak. Çünkü 2.18’lik dev pivot, bu takıma çok ihtiyacı olan bir şeyi veriyor: fizik! Filipinler gerçekten çok kısa bir takım. Genç oyuncu, büyük fiziğiyle birlikte pota altındaki sorunlarına çare olması gerekiyor. Hem kendi geleceği hem de ülkesinin turnuvadaki geleceği için onun bu turnuvadaki performansı önemli olacak.
17- Karadağ (D Grubu)
17. sıra için uzun süre Karadağ ile Gürcistan arasında gidip gidip geldim ama iki takım hazırlık maçında karşı karşıya gelmesinin arkasından son tercihim Karadağ oldu.
Üst üste 2. kez Dünya Kupası’na katılacak olan Karadağ, her zamanki gibi uzunlarıyla dikkat çekiyor. Takımın yıldızı Nikola Vucevic ile birlikte Bojan Dubljevic turnuvada birçok takımda olmayan bir ikili. En azından bu sıralardaki takımlar arasında. Bu ikiliye Marko Simonovic’in de katılımıyla birlikte Karadağ’ın uzun rotasyonu gerçekten göz dolduruyor ama gelgelelim kısalardaki problemleri devam ediyor.
Takımın en önemli kısaları Nikola Ivanovic ile Kendrick Perry. Daha önceki turnuvalarda gördük ki; bu ikiliyle ancak belirli bir noktaya kadar gelebiliyorlar. Açıkçası Dino Radoncic’in bir türlü gelişim gösterememesi onların elini kolunu bağlıyor.
Peki bu turnuvada nereye kadar gelebilirler? 2. tur grubu.
Açıkçası hem Meksika hem de Mısır’dan kalite olarak çok daha üst seviyedeler ama Litvanya ve sonraki grupta karşılarına gelecek olan Amerika ile Yunanistan’ın da gerisindeler. Litvanya ile Yunanistan kendilerine göre vasat kadrolarla gelmelerine rağmen durum bu.
Hazırlık maçlarındaki performansları: 4 galibiyet – 1 yenilgi
Karadağ – Fransa: 69-80
Karadağ – Slovenya: 100-104
Karadağ – İran: 81-66
Karadağ – Gürcistan: 79-84
Karadağ – Filipinler: 102-87
Kilit Oyuncu
Vucevic ve Dubljevic’in her zamanki performanslarını sunacağını düşünürsek Karadağ’ın sürpriz yapmak için Ivanovic ile Perry ikilisinin en azından birisinden istikrarlı bir şekilde üst düzey katkı alması gerekiyor. Özellikle de işin birebire kaldığı kritik anlarda.
Eurohoops Fırın’daki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!