FIBA Dünya Kupası 2023: Hafızalara Kazınan 12 Olay

11/Eyl/23 08:33 Eylül 11, 2023

Utkan Sahin

11/Eyl/23 08:33

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, FIBA Dünya Kupası 2023 geride kaldı. Peki yıllar sonra bu turnuvadan neler hatırlanacak?

by Utkan Şahin /  info@eurohoops.net

2023 FIBA Dünya Kupası’nın finalinde Almanya, Sırbistan’ı 83-77 mağlup ederek ülke tarihinde ilk kez bu büyük başarıya ulaştı. Kıran kırana geçen final müsabakasının ardından Dünya Kupası heyecanı resmen son bulmuş oldu.

Yaklaşık iki hafta süren bu heyecan dolu serüvende birbirinden unutulmaz anılara şahitlik ettik. Turnuvanın açık ara en büyük altın madalya adayı ABD, yarı finalin ötesine geçemedi. Altın ve gümüş madalya için favori gösterilmeyen iki ülke Almanya ve Sırbistan ise beklentilerin üzerine çıkmayı başardılar.

Sonuç olarak ne yaşandıysa yaşandı ve geriye basketbolseverler için birçok unutulmaz anı kaldı. Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde 2023 FIBA Dünya Kupası’ndan hafızalara kazınan 12 olayı huzurlarınıza taşıyor.

Rondae Hollis Jefferson’dan Kobe Remake’i

FIBA Dünya Kupası’nın ilk tur gruplarında muhtemelen en çok akıllarda kalan olaylardan biri, Rondae Hollis Jefferson’ın bir maçta Kobe Bryant’a dönüşmesiydi.

Ülkemizde Beşiktaş forması da giymiş olan Rondae Hollis Jefferson, kendi kariyerini bir adım öteye taşıyabilecek bir turnuvada oynadı ama Yeni Zelanda maçı bambaşkaydı.

Kobe Bryant gibi 24 numaralı formayı seçen Ürdün’ün devşirme oyuncusu, 39 sayıyla maça damgasını vurdu. Mücadelenin son anlarında da 3+1 ile maçı uzatmaya götürdü ama Ürdün’ün nefesi yetmedi.

Jefferson belki takımını galibiyete taşıyamadı ama hayatı boyunca unutamayacağı bir şeye şahit oldu. Onun bu performansından çok etkilenen Filipinli basketbolseverler, maç içerisinde onu “Kobe” tezahüratlarıyla onurlandırdı. Bir oyuncunun başına gelebilecek en özel olaylardan biri.

Jefferson’ın maçtan sonra “Napier beni Kobe Bryant’a benzetiyor” açıklaması bence biraz komikti ama böyle bir olay yaşadıktan sonra kim biraz gaza gelmez ki?

“Yakın dostum Shabazz Napier bana sürekli DNA testi yaptırmam gerektiğini söylüyor, ona göre Kobe Bryant ile bir akrabalığım olabilirmiş (gülerek). Maçı uzatmaya götüren üçlük+faul isabetini bulduğum an Kobe benimle birlikteymiş gibi hissettim. Seyirciler top bana geldiği zaman ‘Kobe’ tezahüratları yapıyorlar, bu benim için çok büyük bir onur. Keşke zamanında Kobe’yle çalışma ve ondan bir şeyler öğrenme fırsatım olsaydı ama tüm bu yaşananlar, Kobe’nin adının basketbol sayesinde yaşamaya devam edeceğini gösteriyor.”

Fransa’nın Düşüşü!

İlginçtir… FIBA Dünya Kupası 2019’da ilk 4’te yer alan takımların hiçbiri, bu turnuvada çeyrek final bile göremedi. Arjantin zaten kupaya bile gelemedi. Avustralya ile İspanya 2. tur gruplarında kupaya veda etti. Fransa ise en kötüsüydü.

Turnuva başlamadan önce bir dönem FIBA tarafından Güç Sıralaması’nda zirvede gösterilen Fransa, tersten tarih yazdı. Daha ilk maçta Kanada tarafından yüzüne tokat yiyen Fransızlar, ikinci karşılaşmada ise elindeki maçı son çeyrekte Letonya’ya verdi ve henüz turnuvanın 3. gününde elendi. O kadar dağıldılar ki; gruptaki son maçlarında Lübnan’ı bile zar zor yendiler.

O maçta koç Vincent Collet’in Sylvain Francisco’ya ‘Elie Okobo’yu dinleme, o kazanmak istemiyor’ demesi ve Nicolas Batum’un Thomas Heurtel’in Rusya’da oynaması sebebiyle milli takıma alınmaması sebebiyle hükümeti eleştirmesi Fransa’da saha dışında da büyük problemlerin olduğunu açıkça ortaya koydu.

Koç Collet, turnuva içerisinde sorunları halı altına süpürmeyeceklerini söyledi. Keza ülkenin en büyük efsanesi Tony Parker da açıkça takımın bazı yıldızlarının milli takıma alınmaması gerektiğini dile getirdi. 

Fransa önümüzdeki yaza kadar bu turnuvada yaşanan hayal kırıklığını konuşacak ve çözüm arayacak. Bir an önce bulmaları lazım çünkü kendi evlerindeki Olimpiyat Oyunları’nda da benzer bir hayal kırıklığını yaşayamazlar.

Güney Sudan’ın Olimpiyat Yürüyüşü

nuni-omot-south-sudan-puerto-rico-2023-fiba-world-cup

Güney Sudan, bu turnuvada istediğini almayı başaran ülkelerden oldu.

Yıllarca yaşanan iç savaşın ardından 2011’de resmen kurulan Güney Sudan, uluslararası düzeyde ilk kez bu kadar önemli bir turnuvada yer almasına rağmen oldukça başarılı bir turnuva geçirdi.

Eski NBA yıldızı Luol Deng’in önderliğinde bir proje oluşturmaya çalışan Güney Sudan, zaten elemelerin en genç takımıydı. Bir de o genç oyunculara, Carlik Jones, Marial Shayok ve Wenyen Gabriel katılınca Afrika ülkesi turnuvada iz bıraktı.

Kişisel fikrim; biraz daha tecrübeli olsalardı, ilk tur grubunda Porto Riko’ya kaybetmeyip oradan bile çıkabilirlerdi. Bunu yapamadılar ama en büyük hedeflerine kavuştular.

Klasman maçlarında rakiplerini mağlup eden Güney Sudan, turnuvayı en iyi dereceyle bitiren Afrika ülkesi oldu ve bu sayede Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarına katılmaya hak kazandı. Bu kadar genç bir ülkenin sporla kendisini Dünya’ya tanıtması kadar güzel bir şey yok.

Tebrikler Luol Deng ve Güney Sudan!

Sırbistan’ın Üzücü Olayı

Maalesef bu turnuvada Borisa Simanic’in başına; bir sporcunun, insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan biri geldi.

Güney Sudan maçında şanssız bir şekilde karnına dirsek darbesi alan Sırp oyuncu böbreğini kaybetti.

Açıkçası profesyonel basketbolda daha öncesinde hiç böyle bir olaya şahit olmamıştım.

Bir kere daha hayatın ne kadar acımasız sürprizlerle dolu olduğuna hepimiz şahit olduk.

Ülkesini temsil adına kilometrelerce uzaktaki bir turnuvaya gelen Simanic için çok üzgünüm. Umarım ülkesi Sırbistan’ın bu turnuvada bir madalya kazanmış olması ona biraz olsun moral olmuştur.

Gigi Datome’nin Vedası

gigi-datome-italy-latvia-2023-fiba-world-cup

Basketboldan bir Gigi Datome geçti!

Bu turnuva öncesinde emekli olmaya karar veren efsane oyuncu, Slovenya maçıyla birlikte formasını astı. Maç öncesinde ve içinde duygularını gizlemeyen Datome, birçok kez gözyaşlarını tutamadı. Muhtemelen onu izleyen İtalyan ve Türk basketbolseverler de aynısını yaşadı.

Fenerbahçe Beko formasıyla birlikte onu bu ülkede izledik. Fenerbahçe‘nin efsane kadrosunun bir parçası olarak da her zaman akıllarda kalacak ama benim için Datome her zaman bundan daha fazlası oldu.

Bu ülkeye çok büyük sporcular geldi, gelmeye de devam edecek ama Datome; kişiliğiyle, bu ülke için yaptıklarıyla benim için her zaman çok özel olacak. Olur da bir gün bir evladım olursa, karakteriyle ona benzemesini çok isterim.

Grazie di tutto Datome! Noi ti amiamo così tanto!

 

Letonya ve Zagars

Kurucs-Bertans-Zagars-Italy-Latvia-2023WorldCup

Letonya belki bu turnuvada bir madalya kazanamadı ama yıllar sonra FIBA Dünya Kupası 2023 denilince akla ilk gelecek takımlardan biri olmayı başardı.

Tarihinde ilk kez bu turnuvaya katılan Baltık ülkesi için turnuva öncesinde beklentiler pek yüksek değildi. Fransa ve Kanada gibi çok güçlü iki takımla aynı grupta olmaları, bu ikisi yetmezmiş gibi çeyrek final için İspanya ve Brezilya’yı geçmeleri gerekmesi onlar için haliyle beklentileri düşürüyordu.

Üstüne üstlük turnuvaya 10 gün kala ülkenin en büyük yıldızı Kristaps Porzingis’in sakatlığı, her şeyi daha da zorlaştırdı. Muhtemelen takıma en çok güvenen Letonyalının bile Porzingis sonrası gardı düştü.

Fakat bir çocuk her şeyi değiştirdi: Arturs Zagars! 

Turnuva öncesinde Letonya’da ‘acaba oyun kurucu pozisyonu için Mike James’i mi devşirseydik?’ diye konuşulurken 23 yaşındaki Zagars çıkıp herkesi susturdu.

Yetenekli oyun kurucu, takımının ihtiyacı olan her şeyi sahaya koyarken onun önderliğinde Letonya, önce Fransa’yı geçip gruptan çıktı. Sonra da ikinci tur grubunda İspanya ve Brezilya’yı geride bıraktı. Bu peri masalını daha da büyütebilirlerdi. Çeyrek finalde Almanya’yı fena halde köşeye sıkıştırdılar ama Bertans’ın girmeyen şutu onların yarı finale kalmasına engel oldu.

Arturs Zagars, sonrasında klasman maçlarında Litvanya karşısında tam 17 asist yaparak turnuva tarihinde bir maçta en çok asist yapan oyuncu olmayı da başardı.

En başta söylediğim gibi, Letonya ve Zagars bu turnuvada yaptıklarıyla yıllar sonra bile hatırlanacak kadar büyük bir iz bıraktı.

Boks Eldivenlerini Giyen Dillon Brooks!

BrooksDillon-Canada-Slovenia-2023WorldCup-boxinggloves

Bazı oyuncular vardır, onları ancak sizin takımınızdaysa sevebilirsiniz. Rakipteyse ise nefret edersiniz. Dillon Brooks bunun da bir üst basamağı. Onu kendi takımınızdayken bile sevmek çok kolay değil.

Basketbolun en kendine has kişiliklerinden biri olan Brooks, Kanada’yla birlikte çok iyi bir turnuva geçirdi. Kanada, tarihinde ilk kez bu kupada madalya kazanırken Brooks da başarının mimarlarındandı. Çeyrek finalde Luka Doncic karşısında harika savunma yapan forvet, 3.’lük maçında tam 39 sayı atarak takımını bronz madalyaya taşıdı.

Brooks kendisi için turnuva harika geçmesine rağmen saha dışında yaptıklarıyla konuşulmayı da başardı. Slovenya maçının son bölümünde oyundan atılan tecrübeli oyuncu, takım arkadaşlarını soyunma odası koridorlarında boks eldivenleriyle birlikte bekledi. Bu gereksiz harekete gerek var mıydı, bilmiyorum ama Brooks işte!

Dünyada basketbolu açık ara en çok seven Filipinliler bile onun bu hareketlerine dayanamadı ki, turnuvada ‘yuhalanan’ tek oyuncu Brooks oldu. Yani bu ülke Andrey Blatche’yi bile bağrına bastı kardeşim!

Maç sonrasında bitmek bilmeyen özgüveniyle birlikte Brooks; ‘sadece NBA’in değil, tüm dünyanın en iyi perimetre savunmacısı’ olduğuna inandığını söyledi.

Bir maç sonra cevabını aldı.

En İyi Savunmacı Kim?

Ne demişler “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme!”

Dillon Brooks bu atasözünü daha önce duymamıştır. Duymasına da gerek yok. Dünya Kupası yarı finalinde bizzat kendi yaşadı. Kanadalı yıldız, ‘dünyanın en iyi kısa savunmacısı benim’ dedikten yaklaşık 48 saat sonra muhtemelen daha önce muhtemelen ismini bile duymadığı bir oyuncu tarafından cezalandırıldı.

Sırbistan, yarı finalde yetenek havuzu daha fazla olan Kanada’yı sertlikle mağlup ederken Aleksa Avramovic de karşılaşmanın yıldızıydı. Tecrübeli oyun kurucu sadece 15 dakika sahada kaldı ama o anlarda Kanada’nın yıldızı Shai Gilgeous-Alexander’ın üstüne resmen çöktü. Onun sahaya getirdiği enerji sayesinde Sırbistan, finalin yolunu açtı.

Maçtan sonra Bogdan Bogdanovic, Avramovic’in son 48 saatte sadece Shai’yi izlediğini ve ondan en az bir tane top çalacağına söz verdiğini söyledi.

29 yaşındaki oyuncu, finalde de her şeyini ortaya koydu. Hatta bu sefer savunmasıyla değil, hücumuyla ortaya çıktı. Son çeyrekte Sırbistan’ın attığı 20 sayının 16’sı ondan geldi ama altın madalya için yeterli olmadı.

Yine de bu turnuva onun kariyeri için unutulmaz bir nokta oldu. Muhtemelen kariyeri boyunca bu turnuvada yaptıkları akıllarda kalacak.

Andreas Obst, Amerika’yı Yıkıyor!

Dünya Kupası yarı finalinde Almanya’nın Amerika’ya tehdit olabileceğini ve hatta yenebileceğini tahmin etmek çok zor değildi. Fakat maçın yıldızının Andreas Obst olacağını tahmin etmek? İşte o biraz kahinliğe girer.

Almanya ile Amerika hücumda tarihi bir maç çıkarırken Almanya’nın kazanmak için NBA yıldızlarının dışında da hücumda katkı alması gerektiği aşikardı.

Obst tam burada devreye girdi.

Bir şutör olarak EuroLeague’de de kendini kanıtlayan Alman oyuncu, Amerika karşısında kariyerinin en özel performansını sergiledi. 15’i ikinci yarıda olmak üzere Amerika potasına 24 sayı gönderen Obst, takımının en skoreri oldu. En kritik sayılarında maçın son anlarında attı. Bitime 1 dakika kala üçlüğü gönderen tecrübeli şutör, Almanya için final rüyasının yolunu açmış oldu.

Andreas Obst’ın gençlik yıllarında kurduğu en güzel rüyalarda bile muhtemelen bu turnuvada yarı final maçında yaptıkları yoktu

Turnuvalar işte bu yüzden güzel.