By Cesare Milanti / info@eurohoops.net
Sasa Obradovic Aralık 2021’de AS Monaco’ya geri döndüğünde, kırmızı-beyazlı ekip EuroCup şampiyonu olarak geldiği ilk Turkish Airlines EuroLeague sezonunda beş maçlık bir mağlubiyet serisi yaşıyordu. O sezonun sonunda EuroLeague Playoff’larında yer aldılar.
Bu, Sırp başantrenörün 2019-20 sezonunda ilk kez koçluk yaptığı Monegasque ekibi için etkisinin ne kadar büyük olduğunu zaten büyük ölçüde kanıtlıyor olmalı, ancak bir sonraki yıl çıtayı daha da yükseğe koyarak bu takımı Olympiacos‘a karşı kaybettikleri EuroLeague Final Four’una taşıdı.
Tüm turnuvanın en güçlü takımlarından biriyle EuroLeague’de üst üste üçüncü sezonuna giren 54 yaşındaki koç, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu ve şu anki macerası ile basketbola bakış açısı arasında birçok konuya değindi.
“Daha zorlu” EuroLeague’de yeni dinamikler
EuroLeague’de çeşitli deneyimler yaşamış olan Sasa Obradovic, dışarıdan övgüler almasına rağmen böylesine zorlu bir rekabetin üstesinden gelmenin ne kadar zor olduğunu biliyor: “Bence kimse beklentilere dikkat etmemeli ve bizi mümkün olan en iyi duruma, belki de bazı anlarda favorilere koymamalı. Maçtan maça düşünmenin ve hedeflerimize adım adım gitmenin daha önemli olduğuna inanıyorum. Bu sezon çok daha zorlu geçecek ve önceki yıllara göre çok daha iyi bir rekabet bekliyorum. Galibiyetlere ulaşmak geçen seneye göre çok daha zor olacak”
Bununla birlikte bu yaz AS Monaco için Kemba Walker, Terry Tarpey, Petr Cornelie ve Mam Jaiteh’in takıma katılmasıyla önemli bir transferler yaptı: “Çekirdeğimizi koruduk ama her zamanki gibi aynı oyuncularla bile kimyanın bozulup bozulmayacağını asla bilemezsiniz. Kemba Walker’ın neler yapabileceğini görmeyi bekliyoruz, hala bilmiyoruz”
“Şu anda durumu değerlendirmek için doğru resme sahip değiliz, hala milli takım görevlerinden dönen oyuncularımız var. Daha iyi olacağız. Harika bir grup insanla çalışıyorum, tam desteğe sahibim, kadromuzu bir arada tuttuğumuz sürece önceki yıllarda olduğu gibi büyük takımlarla rekabet edebiliriz”
Monegasque ekibi yeni yüzlerle gelişirken, EuroLeague’in diğer birçok güçlü ekibi de geçtiğimiz aylarda kadrolarını güçlendirdi: “Herkes Partizan ve Kızılyıldız’ın kadrolarını nasıl geliştirdiklerinden ya da Panathinaikos‘un çok daha güçlü ve iyi olduğundan bahsediyor. Ancak bu ligde Fenerbahçe ve Efes‘i de her zaman tehdit olarak görmeliyiz. Buna Bayern Münih de eklenebilir. Zalgiris Kaunas geçen yılın sürpriz kadrosunu bir arada tutmayı başardı”
Sırp başantrenör ayrıca EuroLeague’deki yeni Play-In formatına da değindi: “Takımlara play-off’a girmeleri için ekstra bir fırsat tanıyan bu kuralla bizi harika bir EuroLeague sezonu bekliyor. Kim daha istikrarlı oynarsa daha fazla yükselme şansına sahip olacak.”
2021’dekine benzer bir durumla karşılaşan ve kendi kurmadığı bir takıma koçluk yapmak zorunda kalan Sırp koç, Virtus Bologna’nın yeni baş antrenörü Luca Banchi hakkında da yorumda bulundu: “Bazen koç değiştirmek verimli olabilir, benim durumumda çok verimli oldu. Buradaki ilk günümde playoffların yakınında bile değildik ve sonra neredeyse Final Four’a ulaştık. Koçlar için en önemli şey iyi malzemeye sahip olmaktır ve Virtus kesinlikle birlikte çalışılabilecek harika oyunculara sahip iyi bir takım. Luca [Banchi] koçluk becerilerini ortaya koyabilir. Bunu Dünya Kupasında gördük, turnuvanın En İyi Koçu seçildi. Önceki yıllardan daha iyi olacaklarına inanmaları için onlara güven verebilecek pek çok şey var. Virtus çok iyi bir takım, şöyle ya da böyle değil. Yarışmacı bir takım.”
Dünya Kupası’nda Sırbistan ve Almanya
Obradovic, profesyonel kariyerini RheinEnergie Köln’de sonlandırdıktan hemen sonra aynı Alman takımında baş antrenörlük yapmaya başladı. Burada 2008 yılına kadar koçluk yaptıktan sonra 2012-2016 yılları arasında ALBA Berlin ile Almanya’yı bir kez daha deneyimlemesi, onu 2023 FIBA Dünya Kupası’nı kazanan ülkedeki basketbol kültürüne çok yaklaştırdı.
“Şimdi muhtemelen bu sürecin zirvesine ulaştık. Kaliteyi getirdiler, çocukları gelip oynamaları için motive ettiler, gittikçe daha iyiye gittiler. Aslında bu milli takımda koçluğunu yaptığım çocuklar var: Mo Wagner’in A takımdaki ilk baş antrenörüydüm ya da Niels Giffey’in de. Bu çocukları çok iyi tanıyorum ve kendimi bunun bir parçası gibi hissediyorum. Takım birlikte oynamak istiyordu, [Dennis] Schroder’i diğerleriyle daha uzun süre rekabet edebilecek potansiyele sahip bir grubun ana lideri olarak görüyorsunuz”
“İşin içinde pek çok faktör var ama Almanya şu anda bulunduğu konumu tamamen hak ediyor ve Dünya Kupası’ndan önce bile onları favoriler arasına koymuştum. Bunun bir süre daha böyle kalacağına inanıyorum. Bayern Münih bu iyi kadrosuyla yeni jenerasyon üzerinde etkili olacak. Alman basketbolu için parlak bir gelecek olacak”
Sırbistan bir kez daha gümüş madalya ile ayrıldı: “Donatas [Motiejunas] ile bu konuda konuşuyorduk. Soru şu: “Bu yaz katılmayan oyuncular milli takıma gelse yine aynı sonucu mu alırlardı?”. Hiçbir şeyi kıyaslamadan ya da bazı isimleri işaret etmeden şunu söyleyebilirim; bu ‘underdog’ zihniyetine, bu rol ayrımına sahip olmazdınız”
“Bazen farklı egolarla uğraşmak zorunda kalırsınız ama durum böyle değildi. Koç [Pesic] net roller verdi ve insanlar kendilerini rahat hissetti. [Bogdan] Bogdanovic ve [Nikola] Milutinov gibi birçok oyuncu liderlik anlamında inanılmaz niteliklere sahipti. Takım basketbolunun inanılmaz bir gösterisiydi ve bu da yurtdışında çalışan hepimizin ülkemizi mümkün olan en iyi şekilde temsil etmemize yardımcı oldu”
Alman basketbolunun gelişimine değinen Sasa Obradovic, Fransa liginin her geçen yıl ne kadar iyi hale geldiğinden de bahsetti. “Bu yıl Fransa liginin ne kadar iyi olduğunu ve Avrupa rekabeti sayesinde nasıl geliştiğini gösterecek. Buraya daha fazla yabancı antrenör geliyor ve farklı felsefeler uygulanıyor. Buradaki ilk görevim sırasında daha fazla Fransız antrenör vardı ama şimdi her seferinde farklı bir yaklaşımla başa çıkmak zorundasınız. Özellikle oyuna hazırlanmak için çok az zamanı olan, sadece yeteneğe güvenen ve her maçın getirdiği fiziksel ve zihinsel yorgunluğu anlayan takımlar için bu daha da zorlaşıyor”
Sasa Obradovic’in hayatı “bir macera”
Geçtiğimiz birkaç sezon boyunca basketbola olan sevgisini çeşitli vesilelerle dile getiren Sasa Obradovic, oyuna olan sevgisini daha da genişletmekten ve bir çözümü paylaşmaktan memnuniyet duyacaktır. Andrea Trinchieri’nin şu anda İtalya’da yaptığı gibi baş antrenörlerin maçları yorumlaması hakkında ilk olarak “Bunun kesinlikle basketbola olan ilgiyi artırabileceğine katılıyorum. Bence basketbolu daha da fazla teşvik edebilecek şey, bazı baş antrenörlerin maçtan önce ve sonra zayıf noktaları nasıl gördükleri, oyunu nasıl gözlemledikleri hakkında doğrudan yorumlar yapmalarıdır” dedi ve ekledi.
“Bu benim için çok zor olurdu çünkü çok fazla maçımız var: belki de Avrupa’da en çok maça çıkan takımız ve bazı şovların bir parçası olmak konsantrasyon açısından çok zor” diyerek ilk itirafını yaptı. “Ama bu kesinlikle yardımcı olacaktır. Özellikle de işi olmayanlar için. Bence insanlar bir baş antrenörün maça nasıl hazırlandığını, ne yapacağını, neye hücum edeceğini ve nasıl savunma yapacağını duymak ister. Bu ilginç ve daha fazla dahil olmak isteyen insanlara çok fazla bilgi veriyor: ilgi artıyor ve gelecekte daha da artacağı aşikar. Bu da popülariteyi artırabilir”
Son olarak, eski Kızılyıldız baş antrenörü anı yaşama şeklini paylaştı ve gelecekte daha fazlasını deneyimlemek istediğini ifade etti. “Hem oyuncu hem de koç olarak büyük bir kariyerim oldu. Koçluktan alabileceğim tüm keyfi alacağım. Ama gerçekten istediğim şey daha fazla deneyim yaşamak, potansiyel olarak her yere gitmek”
Günün sonunda EuroLeague olağanüstü bir fırsat olmaya devam ediyor. “Tabii ki yedi yıldır EuroLeague seviyesinde olduğum için bu durumdan alabileceğimin maksimumunu alacağım. Gerçekten kalmak istiyorum çünkü bu en iyi lig. En iyi koçlar ve oyuncular arasındasınız, bu yüzden bu çemberin içinde olmak istiyorsunuz. Öte yandan en büyük dileğim diğer ülkeleri deneyimlemek. Hayatım bir macera, buraya adım attığımda her zaman yeni bir deneyim yaşıyorum. Sezonu bitirdiğimde asla durmuyorum, asla rahatlamıyorum”
“Her zaman seyahat ediyor ve NBA takımlarını izliyordum. Bir fikrim de orada bir organizasyonun parçası olmak, uzak ülkeleri görmek. Milli takım koçluğu da bir olasılık ama bence EuroLeague koçlarının bu tür bir deneyime sahip olması çok zor ve genellikle iyi sonuçlanmıyor: buradaki günlük işleri ve milli takımınızın sonuçlarını etkileyen diğer pek çok şeyi kontrol etmek oldukça imkansız”
Farklı bir milli takımla bile olsa, gerçekten açığım. Basketbolun Sırbistan’da bir numara olduğunu biliyoruz ve bunu asla inkar edemezsiniz ama farklı meydan okumalara da açığım. Monako’da geçirdiğim zamanın tadını çıkarıyorum, bakalım burada ne kadar kalacağım?”
“Koçluk, elinizde sürekli bir valiz olması gereken bir iş. Her iki haftada bir başka bir yerdesiniz. Bu tür bir hayatla yaşamak size çok fazla baskı yaratıyor. Ama bir o kadar da keyif veriyor. Hiç pişmanlığım yok. Bir basketbolcu olarak vücudumu zorladım, belki bir antrenör olarak zihnimi daha da fazla yordum ama hayatımın her bir gününü gerçekten seviyorum”
PHOTO CREDIT: AS Monaco Basket
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!