by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
NBA’de yaz dönemi artık tamamıyla geride kaldı ve sezon yarın gece başlıyor. Ligin maç oynanmamasına rağmen en çok keyif veren dönemlerinden biri olan serbest oyuncu piyasası, bu sene de hayal kırıklığına uğratmadı.
Damian Lillard’ın evinden, Portland Trail Blazers‘tan ayrılarak Giannis Antetokounmpo ile güçlerini birleştirmesi; James Harden’ın takımın GM’ine “yalancı” diyerek bir kez daha takasını istemesi; Chris Paul’ün yıllar boyunca devirmeye çalıştığı Warriors kadrosuna katılması; Bradley Beal’ın Wizards‘tan ayrılarak Phoenix Suns‘ın yolunu tutması; Kristaps Porzingis ve Jrue Holiday’ın Celtics forması giymesi…
Bütün bunlar yaz döneminde oldu. Büyük isimler yer değiştiriyor, haliyle insanlar da onlardan büyük etkiler bekliyor. Fakat biliyoruz ki NBA’de hiçbir zaman sadece büyük isimlerin yaptığı etki yazılan hikayeyi değiştirmeye yetmiyor. Her yerde olduğu gibi burada da öne çıkan “görünmez” kahramanlara ihtiyaç var.
Bugün konumuz bu isimler olacak. Listede göreceğiniz isimlerin bazıları hali hazırda rüştünü ispatlamış oyuncular fakat bir oyuncunun beklenmeyen etki yaratması için adını kimsenin bilmiyor olmasına gerek yok. Kendi rolünün üzerine çıkarak takımının yoluna normalden fazla pozitif etki bırakan her oyuncu, o takımın hikayesinde güzel hatırlanacak bir yer ediniyor.
Bu sene de bütün bu büyük isimlerin arasında adından biraz daha söz ettirebilecek, bildiğimiz hallerinden daha fazla katkı verebilecek oyuncular olacak.
İşte karşınızda o 10 isim…
Christian Braun
Denver Nuggets geçen sene karşılaştığı her takıma “fazla” gelerek harika bir şampiyonluk yolu yürüdü. Burada ana karakter Nikola Jokic ve Jamal Murray’di. Fakat Aaron Gordon, Bruce Brown, Michael Porter Jr. gibi isimlerin verdiği katkı onları durdurulamaz bir takım haline getirdi.
Bu isimlerden Bruce Brown bu sene Indiana Pacers forması giyecek. Michael Porter Jr.’ın da sakatlık geçmişi, koca bir normal sezonda bel bağlanmayacak kadar dolu. Bu yüzden Nuggets‘ta özellikle Jokic ve Murray’nin sezona yavaş başlaması çok muhtemelken yeni kahramanlara ihtiyaç var.
Christian Braun, geçen sene bir çaylak olarak özellikle Miami Heat‘e karşı oynanan final serisinde oldukça iyi iş çıkarmıştı. İnanılmaz yeteneklere sahip olmamasına rağmen basketbol aklı, doğru yerde olmayı becermesi, oyun motoru ve pratik zekasıyla dünyanın en büyük sahnesinde bile fark yaratabilmişti.
Şimdi ise Braun’un rolü daha büyük olacak. Artık rakipler de kendisini tanıyor olacak ve fark yaratması için ekstra bir şeyler getirmesi gerekecek. Denver’ın rotasyonundaki darlığı düşündüğümüzde Braun’un bu gelişimi takımın yürüyeceği yolda çok önemli olacak.
Eğer topla daha iyi karar verebilen, topu yere vurup takım arkadaşlarını bulabilen bir oyuncu olursa ve Denver’ın oynadığı basketbolda önemli bir istasyon haline gelebilirse Braun’un bu sene ligin en iyi rol oyuncularından biri olmaması için bir sebep yok.
Sam Hauser
Boston Celtics bu yaz önemli değişikliklere giden takımlardan biri. Yıllardır takımın ruhu ve yüreği olan Marcus Smart artık takımda yok. Kristaps Porzingis ve Jrue Holiday gibi iki önemli oyuncunun takasla takıma gelmesi de rotasyonu doğal olarak daralttı.
Jayson Tatum, Jaylen Brown, Kristaps Porzingis, Jrue Holiday, Derrick White, 37 yaşındaki Al Horford… Celtics’in rotasyonunda katkı vereceğinden emin olduğumuz altı isim sayabiliyoruz. Bu da demek oluyor ki özellikle normal sezonda geride kalan oyunculardan öne çıkması gerekenler olacak.
Burada da son iki sezonu Celtics formasıyla geçiren Sam Hauser en güvenli seçim gibi gözüküyor. Özellikle geçen sezon rolü artan ve 80 maçta maç başına 16.1 dakika süre alan Hauser, nokta şutörlüğüyle Celtics’in hücumunda sahip olmadığı bir özelliği sahaya getiriyor.
Bu sene artık takıma ve oyuna iyice alışmış olacak olan Hauser, eğer savunmada zaaflarını minimuma indirebilirse Celtics rotasyonunda önemli yer edinecektir.
Deni Avdija
Wasington Wizards bu yaz Kristaps Porzingis ve Bradley Beal’ı takımdan yollayarak geç kalınmış bir yeniden yapılanmanın yoluna gitti. Bu sezon muhtemelen herhangi bir kazanma amacı gütmeyecek olan ekip, muhtemelen istese de galibiyet yüzü çok göremeyecek kadar zayıf bir kadroya sahip.
Kadroda en çok öne çıkan isimler Jordan Poole, Kyle Kuzma ve Tyus Jones olacak. Özellikle Poole ve Kuzma’nın böylesine özgürlük buldukları alanda verimsiz de olsa skorer oynayacaklarını tahmin edebiliriz.
Rotasyondaki ortalama altı oyuncu sayısından faydalanabilecek bir diğer isim de Deni Avdija. Avdija, NBA’deki dördüncü sezonuna girecek. İlk üç sezonunun hepsinde sayı, ribaund ve asist ortalamalarını arttırmayı başarmıştı. Oyuna etki olarak beklenen seviyeye ulaşamasa da bu sene elinde hiç olmadığı kadar büyük bir fırsat var.
Avdija’nın basketbolun doğrularını yapmaya çalışan bir oyuncu olduğunu düşünüyor, bu kaotik ortamda zekası ve verimliliğiye fark yaratarak öne çıkabileceğini düşünüyorum.
Jonathan Kuminga
Golden State Warriors da rotasyonu dar, daha da önemlisi dengesiz dağılmış bir takım. Geçen sene özellikle takım kimyasında büyük sorunlar yaşayan Warriors, rotasyonda da öne çıkabilecek oyuncuları bulamamış ve eninde sonunda Stephen Curry ile Draymond Green’in çabaları Los Angeles Lakers‘a karşı yetersiz kalmıştı.
Bu sezon takıma Chris Paul gibi önemli bir isim eklendi. Curry ve Klay Thompson ile birlikte Paul’ün de varlığı takımın guard rotasyonunu güçlü hale getiriyor. Draymond Green, Kevon Looney ve Dario Saric gibi isimler de uzun rotasyonunda etkili olabilir. Fakat kanat rotasyonunda Andrew Wiggins dışında güvenilir bir isim yok.
Burada artık Jonathan Kuminga’nın beklenen sıçrayışı yapması gerekecek. Hazırlık maçlarında fiziği ve atletizmi oldukça yerinde görünen Kuminga, Warriors’ın Curry ve Thompsın’ın topsuz hareketliliğinden şekillenen hücum sisteminde daha az dikkat çekeceği için verimini arttırabilir.
Kuminga’nın Nuggets‘taki Aaron Gordon tarzı bir rolü tabii ki Gordon kadar keskin olmasa da bir nebze yapabilecek duruma gelmesi, Warriors’ın da rotasyonunu oldukça rahatlatacaktır.
Vasilije Micic
2014 draftında 52. sıradan seçilen Micic, sekiz yıl boyunca Avrupa’da forma giydikten sonra bu yaz NBA’in yolunu tuttu. Micic’i Avrupa’da hepimiz yakından tanıdık. Anadolu Efes‘i zirveye taşıyan, takımla birlikte kendisi de zirveye çıkan Micic, Avrupa’da başarılmadık şey bırakmadığı bir kariyerle NBA’e gidiyor.
Fakat Micic’in işi bütün bunlara rağmen kolay olmayacak. Özellikle Facundo Campazzo ve Milos Teodosic gibi isimlerin de NBA’e uyum sağlamakta ne kadar zorlandığını görmüştük.
Burada Micic’e dair umutlandıran şey ise iki fiziğinin NBA’e iki oyuncudan da daha uygun olması. Ayrıca Micic hem yüzdeli hem volümlü üçlük atabiliyor, bunu yaparken dribbling üstü üçlükler atmaktan da çekinmiyor.
Oklahoma City Thunder‘da Shai Gilgeous-Alexander, Josh Giddey gibi isimlerin bulunduğu guard rotasyonunda bençten gelen bir isim olacak Micic; tecrübesi, oyun aklı, pasörlüğü ve mücadeleci ruhuyla bu sezon daha rekabetçi olmayı hedefleyen Thunder kadrosunda beklenmedik etki bırakabilir.
Max Christie
Los Angeles Lakers bu sezon rotasyonuna eklemeler yapsa da kadroda Austin Reaves’in ikamesini bulmak zor. Genelde rotasyon fizikli forvetlerden oluşuyor ve saf bir iki numara olarak öne çıkan iki isimden biri Max Christie.
Bu da ikinci sezonunu geçirmeye hazırlanan oyuncunun dakikalarını arttırabilir. Geçen sezon çaylak olarak takıma pek etki bırakamayan Christie, Yaz Ligi’nde kendi şutunu yaratma konusunda gelişim göstermiş gibi gözüktü. Oyuncunun atletizmine dair zaten bir şüphe yok ve şut formu da oldukça düzgün gözüküyor.
Christie’den rotasyonun çok önemli bir oyuncusu olmasını, geçen seneki Austin Reaves gibi bir çıkış yakalamasını beklemiyorum. Fakat özellikle normal sezonda LeBron James ve Anthony Davis’ten yükü olabildiğince almak isteyecek Lakers kadrosunda kendisine gelecek şansları değerlendirerek ufak da olsa fark yaratabilir.
Nikola Jovic
Nikola Jovic geçen sezon çaylak yılını geçirdi ve NBA Finalleri’ne kadar yükselen takımda özellikle playofflarda pek şans bulamadı. Fakat Miami Heat kültürü içerisinde yer alıp bu denli yoğun playoff serilerinde bençte de olsa yer alabilmek her oyuncuya çok şey katar.
Bütün bunların yanında bir de yaz döneminde Sırbistan ile Dünya Kupası’nda finale kadar yükselen kadronun içinde yer aldı. Heat‘in aksine bu kadroda rol de alan Jovic, bir önemli tecrübeyi daha genç yaşında çantasına eklemiş oldu.
Yaz döneminde Gabe Vincent ve Max Strus gibi önemli parçalarını kaybeden Heat, Damian Lillard takasını da gerçekleştiremedi ve şu an takımın rotasyonunda önemli boşluklar bulunuyor. Henüz 20 yaşında olmasına rağmen Erik Spoelstra ile bir yıl çalışan Jovic, basketbolun doğrularının oynandığı Sırbistan milli takımından elde ettiği tecrübelerle birlikte bu sene Heat’in yeni yükselen ismi olabilir.
Caleb Martin, Vincent, Strus… Hepsi Spoelstra’nın sisteminde potansiyellerini aşmayı başarmış oyuncular. Jovic’in ise potansiyeli hepsinden yüksek. Fark yaratması için sahne hazır.
Payton Pritchard
Aslında bu yazıya iki Celtics oyuncusu koymak istememiştim fakat Hauser’da bahsettiğim rotasyon sıkıntıları bir oyuncuya daha yarayabilir. Bu isim de sezon başlamadan hemen önce dört yıl – 30 milyon dolarlık kontrata imza atan Payton Pritchard.
Celtics ile dördüncü sezonuna girmeye hazırlanan Pritchard, iki sene önce takımın final yaptığı playoff yolculuğunda ana resimde olmasa da kısıtlı sürelerde önemli katkılar vermişti. Geçen sene ise kalabalık guard rotasyonu içerisinde kaybolan Pritchard, takımda çok etken olamadı. Hatta oyuncunun sezon ortasında başka bir takıma giderek daha fazla rol almak istediği bile konuşuluyordu.
Pritchard bu düşüncesinden vazgeçmiş olacak ki Celtics ile uzun vadeli bir kontrata imza attı. Bu kontratın önemi ise Celtics’in oyuncusuna duyduğu güveni de net bir şekilde ortaya koyuyor olması. Zira bu sene guard rotasyonunda Jrue Holiday ve Derrick White’tan sonra en güvenilir isim Pritchard olacak.
Pritchard bütün fiziksel defolarına rağmen şutörlüğüyle, oyun motoruyla ve az hata yapmasıyla Celtics rotasyonunun en azından normal sezonda önemli bir parçası olacak. İki taraf verilen rol konusunda da anlaşma sağlayıp geleceğe yönelik bir hamle yaptığına göre artık sahne Pritchard’ın.