by Buğra Uzar / buzar@eurohoops.net
BKT EuroCup, yeni sezonuna da her zaman olduğu gibi heyecan dolu başlarken en son 2016 yılında turnuvada mücadele eden ve bu sezon geri dönen bir takım fırtına gibi esiyor: Beşiktaş Emlakjet!
Türkiye’de ve Avrupa’da şampiyonluk kupaları kazanmış, onlarca basketbolcuyu Türkiye ve dünya basketboluna kazandırmış ve 100 yaşını devirmiş bir camia. Türkiye’nin en köklü kulüplerinden birisi olan Beşiktaş’tan bahsediyoruz. Fakat siyah beyazlı camia, basketbolda bir süredir üst seviyelerden uzaktı. Özellikle geçtiğimiz sezon yaratılan hayal kırıklığı, bir dönem Deron Williams, Allen Iverson, Carlos Arroyo, hatta son yıllarda da Alperen Şengün gibi sadece Avrupa basketboluna değil dünya basketboluna damga vurmuş isimleri kadrosunda barındıran bir camia için kalp kırıcıydı. Siyah beyazlılar bu yaz sadece bu hayal kırıklığını ortadan kaldırmak için değil aynı zamanda hem Türkiye’de hem de Avrupa’da tekrar iddialı konuma gelmek adına büyük çaplı bir değişime gitti ve çok önemli adımlar attı.
EuroLeague’e Geri Dönüş Hedefi
Siyah beyazlıların bu hamlelerinden en dikkat çekici olanlarından birininse tekrar BKT EuroCup’la Avrupa arenasında boy göstermek olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu geri dönüş, görünüşe göre Beşiktaş için sadece bir başlangıç! Takımın başına bu yaz gelen Genel Menajer Nedim Yücel, yaptığı açıklamayla kulüp olarak çıtayı çok daha yükseğe koyduklarını gösteriyor: “En büyük hayalimiz Beşiktaş’ın EuroLeague’e geri dönmesi, zaten bu hayalimiz doğrultusunda EuroCup’a katıldık”.
Beşiktaş, bu iddiasının altını doldurmakta vakit kaybetmedi ve takımın başına getirdikleri koçla herkese gösterdi. Avrupa’nın en gelecek vaat eden baş antrenörlerinden biri olan Dusan Alimpjevic, siyah beyazlıları küllerinden yeniden doğdurmak için koçluk pozisyonuna geldi ve böylece büyük bir sorumluluk üstlendi. Sırp koç, henüz 31 yaşındayken EuroLeague arenasında kendisini göstermiş bir isim. Kariyerinin devamında ise Bursaspor’un başındayken mütevazi bir bütçeyle EuroCup’ta mucizeler yarattı ve turnuvada yılın koçu ödülünü fazlasıyla hak ederek kazanmayı başardı. Alimpjevic’in adını önümüzdeki yıllarda Avrupa basketbolunda sıkça duyacağımız aşikar. Şimdi ise savaşçı karakteriyle Beşiktaş’ı tekrar yukarılara taşımak için mücadele ediyor ve siyah beyazlıların sezona yaptığı muhteşem girişe bakacak olursak bunu başarmak adına çok iyi yolda olduğu gayet net.
Beşiktaş’ın yaz dönemi yaptığı yabancı transferlerine bakacak olursak kendilerini bir sonraki seviyeye taşımayı hedefleyen, EuroLeague seviyesinde diyebileceğimiz Jonah Mathews ve Matt Mitchell öne çıkıyor. Keza geçtiğimiz yıl Pınar Karşıyaka’yla etkileyici bir sezon geçiren Angel Delgado da bu sezon Beşiktaş’ın pota altındaki yıldızı oldu. Bu üç ismin yanında Alimpjevic’in oldukça yakından tanıdığı Derek Needham gibi iyi bir saha içi komutanı, Leyton Hammonds gibi iyi bir görev olduğunu görüyoruz. Üstelik bu isimleri Türk basketbolunun önemli isimleri Yiğit Arslan, Berkan Durmaz, Berk Uğurlu ve Egehan Arna’yla kombinlemeyi başardılar. Siyah beyazlıların genç yetenekleri Samet Yiğitoğlu ve Kerem Kuthan Konan’sa Türk basketbolunun çok şeyler beklediği oyuncular. Bu oyuncuların Alimpjevic’in ellerinde gelişimlerini izlemek oldukça keyifli olacak. Daha önce iki genç yetenek, Alperen Şengün ve Şehmus Hazer, Beşiktaş forması giydikten sonra NBA ve EuroLeague’e adım atmıştı. Bu iki yetenekli genç oyuncunun da onlarla aynı kaderi yaşama ihtimali göz ardı edilemeyecek kadar çok!
Beşiktaş Emlakjet, 3 hafta geride kalırken namağlup bir şekilde A Grubunda zirveyi paylaşıyor. Sezonun açılış maçında geçtiğimiz sezonun yarı finalisti Joventut Badolona’yı deplasmanda mağlup etmeyi başardılar. Bunu yaparken sakatlıkları nedeniyle Matt Mitchell ve Egehan Arna’dan yoksunlardı. Üstelik Needham da maç içerisinde sakatlandı ve siyah beyazlılar uzun bir süre çok dar ve eksik bir rotasyonla mücadele etmek zorunda kaldı. Buna rağmen hiç geri adım atmadılar ve zafere uzanmayı bildiler. Bu maçın ardından önce Prometey sonra da Cedevita Olimpija gibi iddialı takımları da mağlup etmeyi başardılar.
Her Şeyin Başı 14 Savaşçı
Beşiktaş’ın aldığı bu galibiyetlerde yaptığı etkileyici savunmayla şu ana kadar turnuvanın en iyi savunma takımlarından biri olmasının da payı büyük. Beşiktaşlı oyuncuların savunmadaki gayreti, konsantrasyonu ve isteği üst seviyede. Her top için üst düzey bir mücadele veriyorlar, hem ön hem de arka alanda oldukça iyi savunmacılara sahipler ve çoğu zaman rakipleri için sayı bulmayı çok zor bir hale getiriyorlar. Buna ek olarak işin ribaunt kısmında da oldukça iyiler. Maç başına 27.3 savunma ribaunduyla bu alanda 3. Sırada yer alırlarken toplamda 40 ribaunt ortalamasıyla turnuvada 4. Sıradalar. Kısacası şu ana kadar Dusan Alimpjevic’in sezon öncesi yaptığı; “Hiç pes etmeyen bir takım kurmak istedim. Son saniyeye kadar savaşacağız, her topa atlayacağız, işler ters giderse pes etmeyeceğiz. Bu yüzden bu 14 savaşçıyı seçtik” açıklamasının parkeye yansımasını net bir şekilde görmüş olduk.
Beşiktaş Emlakjet aynı zamanda açık sahada çok tehlikeli bir takım. Matthews tempoyu arttırmayı seven bir kısa. Mitchell ve Berkan ise açık sahada verimi artan forvetlerden. Keza Delgado da bir uzuna göre tüm sahayı oldukça hızlı geçebiliyor. Açık sahadaki keyif veren bu oyunun baskılı savunmayla birleştiği bu bu durumun Beşiktaş için önemli bir artısı var. Çünkü kulübe gönül vermiş taraftarlar her zaman savaşçı ve tempolu oynayan kadroları bağrına basmıştır. Beşiktaş taraftarlarının yarattıkları coşkulu atmosferi de düşünecek olursak böylesine candan mücadele eden bir takımın evinde oynayacağı maçların rakipleri için çok zorlu geçeceğini söylemek yanlış olmaz. Koç Alimpjevic de bu destek için, “Taraftarlarımız salonu doldurarak bu savaşan takımımıza desteklerini göstersinler. Onların desteğine çok ihtiyacımız var” net bir çağrı yapıyor.
Düşük Üçlük Yüzdesine Rağmen Dengeli Hücum
Siyah beyazlılar adına geride bıraktığımız 3 haftalık periyotta dikkat çeken bir diğer nokta ise çok farklı isimlerden skor katkısı alabiliyor olmaları. Beşiktaş’ın skor yükünü şu ana kadar Jonah Matthews (16.3 sayı) ve Yiğit Arslan (13.7 sayı) çekiyor olsa da 8 sayı ortalamasını geçen toplamda 5 isme sahipler. Bu da rakip takımlar için onları savunması güç bir takım haline getiriyor çünkü darbenin nereden geleceği belirsiz! Üstelik maç başına sadece 11 top kaybı yapıyorlar. Bu da onların topun kıymetini bildiğinin bir göstergesi.
Tüm bu olumlu tablonun yanında geliştirmeleri gereken noktalar da yok değil. Beşiktaş’ın özellikle üç sayılık atışlardaki düşük yüzdesi sezonun ilerleyen bölümünde canını yakabilir. Maç başına %34.4’le sadece 7 üçlük isabeti bulabiliyorlar. Basketbolun iyiden iyiye yayın gerisine kaydığı bu dönemde böyle bir yüzde onlar adına can sıkıcı. Eğer buradaki yüzdelerini ve isabet oranlarını yükseltmeyi başarırlarsa bu onların hücumunu daha akışkan hale getirecektik. Bu sayede Angel Delgado’nun çember etrafındaki bitiriciliğinden de daha fazla faydalanabilirler.
Toparlayacak olursak BKT EuroCup’a uzun bir aradan sonra geri dönen “Kara Kartallar”, güçlü kanat çırpmalarıyla tozu dumana katan bir giriş yaptı ve yoluna namağlup devam ediyor. Dusan Alimpjevic yönetiminde de hız keseceğe benzemiyorlar. Türkiye’den bir başka peri masalı daha mı? Neden olmasın!
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!