by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Turkish Airlines EuroLeague’de 2023-24 sezonu heyecanı tüm hızıyla sürüyor.
Ligdeki 18 takımın büyük kısmı (ALBA Berlin ve ASVEL dışında) Play-In veya Playoff biletini alma potansiyeline sahipken sahadaki oyuncular, birbirinden nefes kesen mücadeleler ortaya koyuyorlar.
Ligdeki her ekibin kadrosunda çok değerli isimler bulunsa da şu sıralar Real Madrid dışında hiçbir takım eksiksiz gözükmüyor. Zaten EuroLeague’de bu sezonu heyecanlı bir şekilde takip etmemizin en büyük nedenlerinden biri de bu.
Peki ya ligdeki 18 takıma da eski oyuncularından birini kadroya ekleme fırsatı verilseydi ortaya nasıl bir tablo çıkardı?
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde bu sorunun cevabını arıyor.
Fenerbahçe Beko – Bogdan Bogdanovic
Güncel Kulübü: Atlanta Hawks
Fenerbahçe Beko için epey ilginç bir yaz dönemi geride kaldı. Önce sözleşmesi bir yıl daha devam eden Nick Calathes ile yollarını ayırma kararı alan Fenerbahçe, ardından oyun kurucu rotasyonuna Washington Wizards‘tan ayrılan Raul Neto’yu dahil etti.
Buna karşın Neto’nun Brezilya Milli Takımı’nda çok talihsiz şekilde sakatlanıp erkenden sezonu kapatması, temsilcimiz için tüm planları bozdu. Calathes ile yola devam kararı alan Fenerbahçe, yazın kadrosuna kattığı genç oyun kurucu Arturs Zagars’ı da Litvanya ekibi BC Wolves‘a kiralık olarak gönderdi.
Yeni sezon çok parlak başlamasa da Fenerbahçe, son üç maçtır epey toparlanmış bir görüntü çizdi. Sezon başında çok az süre alan Nick Calathes, Tyler Dorsey’nin sakatlığı ile birlikte tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gibi yeniden takımın ana oyun kurucusu haline geldi.
Scottie Wilbekin ve Marko Guduric ikilisi daha çok topsuz oyunda öne çıkmaya çalışırlarken Yam Madar ise kenardan gelerek enerjisi ve savuna katkısıyla oyuna etki etmeye çalıştı.
Geçtiğimiz sezonki formüle geri dönüş şu an için iyi sonuç vermiş olsa bile Calathes, Wilbekin ve Guduric, hepimizin bildiği üzere istikrarlarıyla ünlü isimler değiller. Madar’ın da potansiyelli bir oyun kurucu olmasına karşın henüz skor katkısı bakımından kısıtlı bir isim olması, sezon içerisinde Fenerbahçe Beko’nun hücumdaki tavanını sınırlayabilir.
Bu noktada kulübün simgeleşmiş oyuncularından Bogdan Bogdanovic, tam da Fenerbahçe’nin ihtiyaç duyduğu türden bir profil. Toplu oyundaki artılarının yanı sıra topsuz oyunuyla da fark yaratabilen Bogdanovic, sarı-lacivertli ekipte hem 2, hem de 3 numara pozisyonlarında süre alabilir.
Sırp yıldızın müthiş skorer becerilerinin ve el yakan toplarda hiç tereddüt etmeden sorumluluk alabilmesinin yanı sıra top yönlendirme konusunda da çok etkili bir isim olması, Fenerbahçe’nin hücumdaki potansiyelini şu ana kıyasla epey arttırabilirdi.
Anadolu Efes – Prime Bryant Dunston!
Güncel Kulübü: Virtus Bologna
Her ne kadar EuroLeague’deki son iki maçını kazansa bile Anadolu Efes için 2023-24 sezonu serüveni pek parlak başlamadı. Ligdeki ilk maçında Barcelona’ya deplasmanda farklı kaybeden Efes, ertesi hafta son şampiyon Real Madrid‘e karşı da pek bir varlık gösteremedi.
Kaybedilen bu iki maçta (ve hatta iç sahada kazanılan ASVEL maçında bile) öne çıkan başlıca nokta, Anadolu Efes‘in savunmadaki problemleriydi. Rakiplerine boyalı alanda çözüm üretmekte çok zorlanan koç Erdem Can’ın ekibi, ribaundlarda da sorun yaşadı.
Elbette bu tablonun ortaya çıkması beklenmedik bir şey değildi. Yazın takımın efsane uzunu Bryant Dunston ile yollarını ayıran Efes, yerine ise koç Erdem Can’ın Türk Telekom’daki oyuncusu Tyrique Jones’u kadroya ekledi. Böylelikle Efes’in uzun rotasyonundaki üçlüsü Tyrique Jones, Ante Zizic ve Tibor Pleiss oldu.
Her ne kadar geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da harikalar yaratsa bile Jones, savunmada fiziksel yönden sahip olduğu dezavantajlar nedeniyle dominant uzunlarla eşleşme konusunda sorunlar yaşamaya açık bir oyuncu. Bunu da sezonun şu ana kadarki bölümünde bariz şekilde gördük.
Öte yandan Ante Zizic ve Tibor Pleiss, fiziksel olarak Jones’a kıyasla daha avantajlı uzunlar olmalarına karşın yavaş ayakları nedeniyle ikili oyun savunmasında büyük defolara sebep olabiliyorlar.
Hal böyle olunca Anadolu Efes, beklendiği üzere boyalı alan savunması konusunda ciddi sorunlar yaşıyor. Takımın Genel Direktörü Alper Yılmaz’ın da ifade ettiği üzere uzun rotasyonu için takviye çalışmalarını sürdüren Efes, buna karşın henüz bir transfere imza atmış değil.
Bu noktada en iyi dönemlerindeki bir Bryant Dunston, tam olarak Efes’in aradığı türden bir uzun olabilirdi. EuroLeague tarihinin gelmiş geçmiş en iyi savunmacılarından biri olan Dunston, ayrıca özellikle Anadolu Efes’teki ilk 4-5 yıllık döneminde müthiş atletik özelliklere sahipti.
Şu bir gerçek ki ‘prime’ dönemindeki bir Bryant Dunston, Efes’in şu sıralar tam da ihtiyaç duyduğu profilde bir uzundu.
Panathinaikos – Mike James
Güncel Kulübü: AS Monaco
Bu yaz koç Ergin Ataman’ın önderliğinde yepyeni bir yapılanmaya giden Panathinaikos, kadrosuna da çok sayıda önemli takviye yaptı. Yeni sezona eski güzel geri dönme umuduyla başlayan Yunan ekibi için işler şu ana kadar pek parlak gitmedi.
EuroLeague’deki ilk dört maçında Panathinaikos, yalnızca bir kez sahadan galip ayrılabildi. Yeşil-beyazlı ekip, şu sıralar Ergin Ataman takımlarında görmeye pek alışık olmadığımız üzere hücum etmekte çok zorlanıyor.
Hücumdaki problemlerin büyük kısmı ise kadrodan kaynaklanıyor.
Yazın büyük beklentilerle kadroya katılan Luca Vildoza’nın vasat performansı ve ABD’li şutör Kyle Guy’ın şu an için EuroLeague’e pek uyum sağlayamamış olması, hücumdaki yükün neredeyse tamamen Kostas Sloukas‘ın omuzlarına kalmasına neden oluyor.
Öte yandan takımdaki yaratıcılık problemleri, yaz döneminin diğer flaş transferleri Mathias Lessort ve Juancho Hernangomez’in de işin içine dahil olmasını zorlaştırıyor.
Tam olarak bu nedenle Panathinaikos, kısa rotasyonunda top yönlendirebilen ve kendi skorunu üretebilen bir oyuncunun eksikliğini fazlasıyla hissediyor. Zaten Yunan ekibi, şu sıralar transfer çalışmalarını da bu doğrultuda sürdürüyor.
Bu noktada Panathinaikos’un eski yıldızı Mike James, eski takımının dertlerini önemli ölçüde azaltabilirdi. Zaman zaman koçlarıyla yaşadığı sorunlarla gündeme gelmesine karşın James, şu sıralar EuroLeague’in en değerli kısalarından bir tanesi.
Koç Ergin Ataman’ın da Mike James profilindeki yaratıcı kısalardan katkı alma konusunda ne kadar usta bir isim olduğu düşünülünde ABD’li yıldız, tam olarak Panathinaikos’un ihtiyaç duyduğu türden bir isim.
Olympiakos – Tyler Dorsey
Güncel Kulübü: Fenerbahçe Beko
Koç Georgios Bartzokas yönetimindeki Olympiakos, EuroLeague’in kalite bakımından en üst düzey kadrolarından birine sahip gibi gözükmese de yıl boyunca müthiş bir performans ortaya koymuş ve normal sezonu lider bitirmişti.
Buna karşın özellikle kısa rotasyonundaki kalitenin sınırlı olması, Playofftan itibaren Olympiakos’un işini epey zorlaştırmıştı.
1-8 eşleşmesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko ile eşleşen Yunan ekibi, Kostas Sloukas‘ın üçüncü maçtaki son saniye üçlüğü olmasa muhtemelen Final Four biletini alamayacaktı. Seri başlamadan önce eşleşmenin bariz şekilde favorisi olarak gösterilen Olympiakos, temsilcimize karşı özellikle hücumda çok zorlanmış ve 3-2’yle Final Four’a kalabilmişti.
Bu yaz ise Olympiakos kadrosundaki kalite problemi farklı bir boyuta taşındı. Sözleşmesi biten Kostas Sloukas‘ı ezeli rakibi Panathinaikos‘a kaptıran kırmızı-beyazlı ekip, son EuroLeague MVP’si Sasha Vezenkov’u ise beklendiği üzere NBA’e yolcu etti.
Her ne kadar yazın Nikola Milutinov, Nigel Williams-Goss ve Ignas Brazdeikis gibi önemli transferlere imza atsa da Olympiakos, kadrosunda yaratıcı bir kısanın eksikliğini çok bariz şekilde hissediyor. Şu an yoluna iki galibiyet ve iki yenilgi ile devam eden koç Georgios Bartzokas’ın ekibi, Partizan maçı dışında oynadığı maçların normal sürelerinde 80 sayının üzerine çıkamadı.
Bu noktada takımın eski yıldızı Tyler Dorsey, tam da Olympiakos’un dertlerine ilaç olabilecek bir isim olurdu. Dripling üzerinden kendi skorunu yaratabilen, top yönlendirebilen ve çembere gidebilen Dorsey, Olympiakos’un eksikliğini fazlasıyla çektiği türden bir profil.
Partizan – Mathias Lessort
Güncel Kulübü: Panathinaikos
Geçtiğimiz sezon tam sekiz yıllık bir aranın ardından EuroLeague sahnesine geri dönen Partizan, sezona yavaş başlasa da zamanla müthiş bir çıkış yakalamış ve Playoff biletini kapmıştı. Playoffta Real Madrid ile eşleşen Sırp ekibi, seride 2-0 öne geçmesine karşın ikinci maçtaki meşhur kavganın çok büyük etkisiyle üst üste üç kez kaybetmiş ve 3-2’yle elenmişti.
Bu yaz Partizan, çoğu önemli oyuncusunun serbest kalacak olmasından dolayı epey hareketli bir transfer dönemi geçirdi. Kevin Punter, James Nunnally ve Zach LeDay’i takımda tutabilen Sırp ekibi, Mathias Lessort ve Dante Exum ile ise vedalaşmak durumunda kaldı.
Yazın Mathias Lessort’un yerine uzun rotasyonuna NBA patentli pivot Frank Kaminsky’i dahil eden Partizan, sezonun ilk dört maçlık bölümünde çok ciddi savunma sorunları yaşadı. Dört maçta üç yenilgi alan koç Zeljko Obradovic‘in ekibi, kaybettiği maçların tamamında 90 sayının üzerinde yedi.
Açıkçası Partizan’ın savunmadaki dertlerinin en büyük nedenlerinden biri, uzun rotasyonundaki ikilinin savunma problemleri. Her ne kadar çok değerli bir hücumcu olsa da Frank Kaminsky, savunmada şu ana kadar korkunç bir performans sergiledi. Takımın bir diğer uzunu Alen Smailagic de yavaş ayaklarından dolayı vasat denilebilecek bir savunmacı.
Bu noktada Partizan, takımın geçen sezonki yıldızlarından Mathias Lessort’un eksikliğini çok fazla hissediyor. Bu yaz takımdan ayrılan ve Panathinaikos‘a imza atan Lessort, Sırp ekibinin savunmadaki en büyük kozlarından bir tanesiydi.
Şu bir gerçek ki Fransız pivot, takımda kalsaydı Partizan’ın savunmadaki dertlerinin büyük kısmına deva olabilirdi.
Olimpia Milano – Kevin Punter
Mevcut Kulübü: Partizan
Geçtiğimiz sezon büyük beklentilere rağmen Playofflara bile kalamayarak çok büyük hayal kırıklığı yaratan Olimpia Milano, bu yaz başta Nikola Mirotic olmak üzere yine önemli hamlelere imza attı.
Buna karşın İtalyan temsilcisi için kısa rotasyonundaki problemler halen devam ediyor.
Takımın ana oyun kurucusu Kevin Pangos, geçtiğimiz sezon sakatlıkların da etkisiyle kabus gibi bir sezon geçirmişti. Pangos’un bu sezona da istikrarsız bir başlangıç yapması, Olimpia Milano hücumunu epey olumsuz etkiledi.
Shavon Shields’ın formda görüntüsüne rağmen koç Ettore Messina’nın ekibi, şu ana kadar EuroLeague’de oynadığı üç maçın normal sürelerinde hiç 80 sayının üzerine çıkamadı. Bu da direkt olarak kısa rotasyonunun yetersizliğiyle alakalı bir durum.
Bu noktada takımın eski yıldızı Kevin Punter, Olimpia Milano’yu hücumda bambaşka bir boyuta çıkarabilirdi.
Skorerlik bakımından Avrupa’nın en elit kısalarından biri olan ABD’li yıldız, bunun yanı sıra lider karakteri ve el yakan toplardaki isabet yüzdesiyle Milano’yu net bir Final Four adayı haline getirebilirdi.
AS Monaco – Moustapha Fall
Güncel Kulübü: Olympiakos
Bilindiği üzere AS Monaco, EuroLeague sahnesinde çok yeni bir kulüp değil. 2015 yılında Fransa 1. ligine yükselen Monaco, ilk kez 2021-22 sezonunda EuroLeague’de boy gösterme şansını ele geçirmişti.
Bu nedenle Monaco’nun dertlerine deva olabilecek bir oyuncu bulabilmek için biraz eskiye gitmemiz gerekti. Aradığımız oyuncuyu ise 2014-15 sezonunda Fransa 2. Ligi’nde yer alan AS Monaco kadrosundan bulduk.
Geçtiğimiz sezon EuroLeague’i üçüncü sırada bitirerek büyük bir başarı yakalayan kırmızı-beyazlı ekip, bu yaz uzun rotasyonuna Mam Jaiteh’i ekledi. Böylelikle Monaco’nun uzun rotasyonundaki üçlüsü Donta Hall, Donatas Motiejunas ve Jaiteh oldu.
Buna karşın üç oyuncu da AS Monaco seviyesinde bir takımın rahatlıkla 25-30 dakika süre verebileceği türden isimler değiller. Mam Jaiteh ve Donatas Motiejunas ikilisi, yavaş ayaklarından dolayı savunmaya epey yük bindirebiliyorlar.
Ligin belki de en atlet uzunu konumundaki Donta Hall ise ikili oyunlarda çok iyi bir tamamlayıcı olsa bile hücum repertuvarı bakımından epey sınırlı bir oyuncu.
Bu nedenle 2014-15 sezonunda AS Monaco’nun Fransa 1. Ligi’ne yükselmesinde çok büyük pay sahibi olan Moustapha Fall, kırmızı-beyazlı ekibin seviye atlamasına epey yardımcı olabilir.
2.19’luk boyuyla EuroLeague’in en etkili blokçularından biri olan Fall, ayrıca Olympiakos’taki son dönemlerinde kısa devrilmeler üzerinden pasör yönünü öne çıkarıp takımının hücumuna çok büyük katkı sağladı.
Açıkçası Moustapha Fall, AS Monaco’yu ligin en büyük Final Four adaylarından biri haline getirecek bir ekleme olurdu.
Real Madrid – Usman Garuba
Güncel Kulübü: Golden State Warriors
Dürüst olmak gerekirse Real Madrid için oyuncu bulmak hiç kolay olmadı. Bu yaz kadrosuna belki de Avrupa’nın en iyi oyun kurucusu konumundaki Facu Campazzo’yu ekleyen son şampiyon, kusursuza yakın bir takıma dönüştü.
Yine de Real Madrid’in 4 numara rotasyonu, diğer pozisyonlara kıyasla bir tık daha zayıf gözüküyor. Evet, İspanyol devinin 4 numarada Guerschon Yabusele gibi müthiş bir oyuncuya sahip olduğu doğru. Buna karşın Yabusele’nin alternatifleri Gabriel Deck ve Mario Hezonja, aslen 3 numara pozisyonunda süre almaya alışık isimler.
Bu nedenle Real Madrid, Yabusele’nin kenarda olduğu bölümlerde fiziksel açıdan Yabusele’li beşlerde olduğu kadar üstün gözükmüyor.
Bu noktada Usman Garuba, İspanyol ekibinin çok ama çok az gözüken dertlerine derman olabilirdi. NBA’e gitmeden önce genç yaşına rağmen Avrupa’nın en elit savunmacıları arasında gösterilen Garuba, çember koruma becerisinin yanı sıra switch sonrası kısanın karşısında kalabilme konusunda da çok özel bir isim.
Ayrıca hem 4, hem de 5 numara pozisyonlarından süre alabilmesiyle genç oyuncu, Real Madrid kadrosunun korkutuculuk seviyesini bir üst seviyeye daha taşıyabilirdi.
Barcelona – Dante Exum
Güncel Kulübü: Dallas Mavericks
Geçtiğimiz sezon Saras Jasikevicius yönetiminde İspanya Ligi şampiyonluğuna ulaşan Barcelona, buna karşın Final Four’da bir kez daha yarı finalin ötesine geçememişti. Bunun en büyük sebeplerinden biri ise kadrodaki yaratıcı oyuncu sayısının azlığıydı.
Cory Higgins’in sürekli yaşadığı sakatlık sorunları, Tomas Satoransky’nin skorerlikten ziyade oyun kuruculuk meziyetleriyle öne çıkan bir oyuncu olmasıyla birleşince kısa rotasyonundaki yaratıcılık yükü, neredeyse tamamen Nico Laprovittola’nın omuzlarına kalıyordu. Bu da Barça’nın özellikle büyük maçlarda zorlanmasına yol açıyordu.
Bu yaz Barceloan’da birçok değişiklik yaşandı. İlk olarak beklenmedik şekilde koç Saras Jasikevicius ile yollar ayrılırken yerini ise Roger Grimau aldı.
Ayrıca Nikola Mirotic ve Cory Higgins gibi yüksek maaşlı iki oyuncuyla sözleşmelerinin devam etmesine rağmen vedalaşıldı.
Kısa rotasyonuna Unicaja‘dan gelen Dario Brizuela dışında herhangi bir ekleme yapmayan Barcelona, yeni sezona fırtına gibi başladı. Ligdeki ilk dört maçının tamamını kazanan Roger Grimau’nun ekibi, Real Madrid ile birlikte ligin iki yenilgisiz ekibinden biri konumunda.
Buna karşın mevcut Barcelona kadrosunun yine sezonun ilerleyen kısımlarında problem yaşamaması büyük sürpriz olur. Özellikle büyük maçların kritik anlarında Barça, Nico Laprovittola dışında topu eline teslim edebileceği bir oyuncuya sahip değil.
Bu noktada Katalan devinin eski oyuncularından Dante Exum, Barcelona’nın hücum potansiyelini epey arttırabilir. Üst düzey atletik özellikleri ve dripling üzerinden kendi skorunu yaratabilmesiyle Exum, geçen sezon EuroLeague’in en çok öne çıkan isimlerinden bir tanesiydi.
Ayrıca kısa savunması konusunda elit bir oyuncu olması, Avustralyalı yıldızı Barcelona kadrosu için vazgeçilmez kılabilirdi.
Baskonia – Shane Larkin
Güncel Kulübü: Anadolu Efes
Koç Joan Penarroya yönetimindeki Baskonia, EuroLeague ve İspanya Ligi’nde yeni sezona çok kötü bir başlangıç yaptı. EuroLeague’deki dört maçının üçünü kaybeden Bask ekibinde koç Penarroya ile yolların ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Buna karşın Baskonia’nın kötü başlangıcının sebeplerinden biri de kısa rotasyonundaki kalite eksikliği. Her ne kadar Markus Howard gibi önemli bir skorere sahip olsa da Baskonia, oyun kurucu ikilisi Nico Mannion ve Codi Miller-McIntyre’dan yeterince katkı alamıyor.
Bu da Bask ekibinin kısa rotasyonu için takviye ihtiyacını doğuruyor.
Bu noktada takımın eski yıldızı Shane Larkin, tam da Baskonia’nın ihtiyaç duyduğu türden bir profil. Anadolu Efes‘te yeni sezona çok iyi başlayan Larkin, oyun kuruculuk meziyetlerinin yanı sıra skorer özellikleriyle de Bask ekibini Play-In yarışında iddialı bir konuma getirebilirdi.
ALBA Berlin – Franz Wagner
Güncel Kulübü: Orlando Magic
ALBA Berlin, şu sıralar tıpkı geçtiğimiz sezon olduğu gib ASVEL ile birlikte EuroLeague’in en kötü iki takımından biri olarak görülüyor. Ligde çıktığı ilk 4 maçın tamamını kaybeden ALBA, kadro kalitesi bakımından çok sınırlı bir ekip.
Açıkçası şu sıralar ALBA Berlin’in sahada oynadığı basketbola baktığımız zaman tek bir eklemeyle işlerin düzelmesini beklemek pek gerçekçi olmaz. Buna rağmen Franz Wagner gibi NBA seviyesinde fark yaratabilen bir yıldızın kadroya dahil edilmesi, mevcut negatif görüntüyü bir nebze olsun pozitife doğru çekebilir.
Skorer becerileri, ribaundlara katkısı, atletizmi ve top yönlendirebilmesiyle NBA’de en çok rağbet gören genç oyunculardan biri olan Wagner, profesyonelliğe adım attığı kulübüne geri dönerek ALBA Berlin’in genel popülaritesini de epey arttırabilir.
ASVEL – Victor Wembanyama
Güncel Kulübü: San Antonio Spurs
Şu sıralar tüm dünyada büyük ilgiyle takip edilen altın çocuk Victor Wembanyama, NBA’de sakatlık yaşamadığı takdirde bir süper yıldıza dönüşmesine kesin gözüyle bakılan bir isim.
2.20’lik boyuyla şut atabilen, topla bir guard gibi oynayabilen ve neredeyse skorun her türlüsünü bulabilen Wembanyama, tartışmasız şekilde dünya basketbolu tarihinin en çok ilgi toplayan genç yeteneklerinden biri.
2021 yazında Nanterre’den ayrılarak EuroLeague ekibi ASVEL’e transfer olan 18 yaşındaki süper yıldız adayı, sezonun büyük bölümünde beklediği süreleri bulamamıştı.
ASVEL’in tüm çabalarına rağmen geçen yaz Metropolitans 92 kadrosuna katılan Wembanyama, Fransa Ligi’ndeki dominant performansının ardından bu yıl NBA Draft’ının 1. sırasından seçildi.
Şu sıralar San Antonio Spurs ile NBA serüvenine adım atan genç yıldız, ciddi sorunlarla boğuşan ve ligdeki ilk 4 maçının tamamını kaybeden ASVEL’de birçok şeyi değiştirebilirdi.
Valencia – Nando De Colo
Güncel Kulübü: ASVEL
Bu sezon EuroLeague’deki ilk üç maçını kazanarak sezona formda bir giriş yapan Valencia, keyifli bir hücum basketbolu ortaya koysa da kadro kalitesi bakımından sınırlı bir takım.
Özellikle kısa rotasyonunda Kassius Robertson’ın istikrarsız performansları, Jared Harper’ın sakatlık sorunlarıyla birleşince Chris Jones’un omuzlarındaki yükün epey arttığını görebiliyoruz.
Bu noktada ligin deneyimli yıldızı Nando De Colo, tam da Valencia’nın aradığı türden bir profil olabilirdi. İlerleyen yaşına rağmen hala kusursuza yakın bir skorer olan De Colo, Chris Jones’un üzerindeki büyük yükü de hafifletebilirdi.
Zalgiris – Vasilije Micic
Mevcut Kulübü: Oklahoma City Thunder
EuroLeague’de yeni sezona son derece formda bir giriş yapan Zalgiris, ligdeki ilk dört maçının üçünü kazanarak Playoff yarışında iddialı olabileceğinin sinyallerini erkenden verdi.
Her ne kadar şu an için işler gayet iyi gitse de Litvanya temsilcisi, kadro kalitesi bakımından sınırlı bir takım.
Sezonun başlamasına çok az bir süre kala Ignas Brazdeikis’in de Olympiakos yolcusu olması, ilerleyen dönemlerde Zalgiris’in kısa rotasyonundaki yaratıcılık seviyesi bakımından sorunlar yaşamasına yol açacaktır.
Bu sebeple Litvanya temsilcisi, başarılarla dolu geçen Anadolu Efes serüveninden sonra bu yaz NBA yolcusu olan Vasilije Micic’e muhtemelen hayır demeyecektir.
Maccabi Tel Aviv – Deni Avdija
Güncel Kulübü: Washington Wizards
EuroLeague’de geçtiğimiz sezon Final Four’un sadece bir maçla uzağında kalan Maccabi Tel Aviv, yeni sezona fena olmayan bir giriş yaptı.
Lorenzo Brown ile birlikte takımın iki yıldızından biri olan Wade Baldwin’in henüz süre alamamış olmasına karşın Maccabi, şu ana kadar ligde çıktığı üç maçın ikisini kazanmayı başardı. Bu süreçte İsrail ekibi, Partizan ve Panathinaikos gibi iki zorlu rakibi yendi.
Buna karşın Maccabi, zaman zaman dört numara pozisyonunda sorun yaşayabiliyor. Bu yaz takıma katılan James Webb’in henüz katkı verememesiyle birlikte İsrail temsilcisi, 4 numarada net bir oyuncunun eksikliğini hissedebiliyor.
Bu noktada genç yıldız Deni Avdija, Maccabi’nin dertlerine büyük ölçüde derman olabilirdi. Üçlük tehdidinin yanı sıra topu yere vurabilen ve pasör özellikleriyle öne çıkan genç yıldız, Maccabi’yi özellikle yarı sahada çok daha tehlikeli bir takıma haline getirebilirdi.
Kızılyıldız – Lorenzo Brown
Mevcut Kulübü: Maccabi
Geçtiğimiz sezon her kulvarda ezeli rakibi Partizan’ın gerisinde kalan Kızılyıldız, bu yaz kadrosuna birçok takviye yaptı. Bu takviyelerin büyük kısmı ise kısa rotasyonuna yapıldı.
Nemanja Nedovic’in yanına Shabazz Napier, Milos Teodosic ve Yago dos Santos’un eklenmesiyle birlikte Sırp ekibi, kağıt üzerinde ligin en etkili kısa rotasyonlarından birine sahip oldu.
Buna karşın kısalardaki kalitenin henüz net şekilde sahaya yansıdığını göremedik.
Takımın ana oyun kurucusu konumundaki Shabazz Napier, takım arkadaşlarını işin içine sokmaktansa skorer yönüyle öne çıkan bir isim. Artık 37 yaşına girecek olan Milos Teodosic, halen müthiş bir pasör olsa da fiziksel açıdan düşüşte bir isim. Büyük beklentilerle kadroya eklenen Yago dos Santos ise EuroLeague’de hiç şans bulamadı.
Bu noktada Kızılyıldız, ilk dört haftada pasör yönüyle öne çıkabilecek ve güvenilir bir oyun kurucunun eksikliğini epey hissetti. Şu sıralar Maccabi forması ile EuroLeague’de fırtına gibi esen Lorenzo Brown, Sırp ekibinin dertlerine büyük ölçüde derman olabilirdi.
Son iki yılda Avrupa’nın en elit pasörlerinden biri haline gelen Lorenzo, ayrıca savunmadaki agresifliğiyle de her takımın kadrosunda görmek isteyeceği türden bir isim.
Virtus Bologna – Simone Fontecchio
Mevcut Kulübü: Utah Jazz
Her ne kadar Avrupa basketbolu tarihinin en köklü kulüplerinden biri olsa da Virtus Bologna, 2000’lerin başında yaşadığı ekonomik problemlerden sonra çok uzun yıllar boyunca EuroLeague sahnesinden uzak kaldı.
Bu nedenle tıpkı AS Monaco örneğinde olduğu gibi oyuncu seçerken biraz eskiye gitmemiz gerekti.
Şu sıralar belki de İtalya basketbolunun en büyük yıldızı konumundaki Simone Fontecchio, Virtus Bologna altyapısından yetişmiş bir oyuncu. 2012 ile 2016 yılları arasında Virtus’un A takımında şans bulan yıldız forvet, ardından Olimpia Milano‘nun yolunu tutmuştu.
Her ne kadar EuroLeague’e iyi bir başlangıç yapmış olsa bile Virtus Bologna, ilerleyen haftalarda hücum yönünden sorun yaşamaya açık bir takım. Özellikle kısa rotasyonunun ana ikilisi konumundaki Iffe Lundberg ve Jaleen Smith, istikrar problemleri yaşamaya epey açık isimler.
Bu noktada Simone Fontecchio gibi elit bir skorer, Virtus hücumunun seviye atlamasını sağlayabilirdi. Toplu oyundaki artılarının yanı sıra keskin şut tehdidi sayesinde topsuz oyunda da epey verimli olabilen yıldız forvet, İtalyan temsilcisini Playoff yarışında epey iddialı bir konuma getirebilirdi.