by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Turkish Airlines EuroLeague’in 2023-24 sezonunda şu ana kadar on haftalık bir süreci geride bıraktık. Bu süreçte basketbolseverler olarak her zaman olduğu gibi heyecan dolu karşılaşmalara, etkileyici bireysel performanslara ve kıyasıya bir rekabete tanıklık ettik.
Elbette her yıl olduğu gibi yine sahadaki oyunlarıyla parıl parıl parıldayan yıldızları görüyoruz. Bu isimler genellikle hem taraftarların, hem de basketbolseverlerin gündemindeki asıl oyuncular oluyorlar. Buna rağmen bir de madalyonun öteki yüzü var.
Bazı oyuncular vardır ki bazen oluşturulan “takım” olgusundaki konumlarıyla, bazen sahada istatistiklere geçmeyen çok kritik işlere imza atmalarıyla, bazen de sahadaki üstün mücadeleleriyle formasını giydikleri ekiplere büyük katkı sağlarlar. Bu isimler genellikle göz önünde olmazlar ama koçları için çoğu yıldıza bedeldirler.
Biz de bu isimleri sıralamaya karar verdik. Bugünkü serimizde her EuroLeague takımının bir underrated oyuncusuyla karşınızdayız.
NOT: Liste, EuroLeague’in güncel sıralamasına göre hazırlanmıştır.
Real Madrid – Vincent Poirier
Sezon Ortalamaları: 9.3 sayı, 5.1 ribaund, 1.0 asist, 1.5 blok
Bu yaz yıldızlarla dolu kadrosuna bir de Facu Campazzo’yu ekleyerek gücüne güç katan Real Madrid, beklendiği üzere sezona müthiş bir başlangıç yaptı. EuroLeague’de çıktığı dokuz maçın hepsini kazanan İspanyol devi, aslında bu süreçte ligin en dominant oyuncusu konumundaki Walter Tavares’ten yeterince faydalanamadı.
Sezon başında yaşadığı sakatlığın da etkisiyle Tavares, şu ana kadar maç balına yalnızca 19 dakika sahada kaldı. Tavares’in beklenen etkiyi yapamadığı bu süreçte adından söz ettiren isim ise Fransız pivot Vincent Poirier oldu.
Oyunun iki yönünde de müthiş yapan deneyimli oyuncu, maç başına 18 dakika ortalamayla oynamasına rağmen 1.5 blok ortalaması tutturdu. Her ne kadar Tavares kadar olmasa bile dominant bir pivot olan Poirier, blok tehdidinin yanı sıra ribaund ve sayı katkısıyla da Real Madrid’in muazzam sezon başlangıcında önemli rol oynadı.
Barcelona – Jabari Parker
Sezon Ortalamaları: 9.5 sayı, 4.5 ribaund
Bu yaz NBA’den EuroLeague’e iki önemli isim katıldı. Bunlardan biri bir dönem NBA’in en önemli yıldızlarından biri olarak görülen Kemba Walker, diğeri ise 2014 NBA Draft’ının 2 numaralı seçimi olan Jabari Parker’dı.
Her ne kadar sağlıklı olduğu dönemlerde etkili performanslar sergilese de Parker, sakatlık geçmişinden dolayı soru işaretiyle yaklaşılan bir isimdi. Buna ek olarak 2022-23 sezonunu tek bir resmi maça bile çıkmadan geçiren deneyimli forvet, Avrupa’ya ilk kez adım atmış olmasına karşın şu ana kadar fena olmayan bir görüntü sergiledi.
Çoğu zaman maçlara ilk beş başlamasa bile Parker, kenardan gelip skora ve ribaundlara çok önemli katkılar yaptı. Dış şutunda sorunlar yaşasa bile (%32) boyalı alanda ve geçiş hücumlarında ciddi bir skor tehdidi yaratan ABD’li forvet, Barcelona’nın sezona iyi başlamasındaki önemli pay sahipleri arasında yer aldı.
Virtus Bologna – Isaia Cordinier
Sezon Ortalamaları: 8.9 sayı, 2.3 ribaund, 3.1 asist
Şu sıralar Virtus Bologna’daki ikinci sezonunu geçiren Isaia Cordinier, geçtiğimiz yıl kariyerindeki tüm takımlarda olduğu gibi forvet rotasyonunun bir parçasıydı. Bu yaz ise takımın başına koç Luca Banchi’nin geçişiyle birlikte işler biraz değişti.
Muhtemelen takımdaki tek saf oyun kurucunun 35 yaşındaki Daniel Hackett olmasının da etkisiyle koç Banchi, Cordinier’i forvet yerine oyun kurucu gibi kullanıyor. Bu durum, Fransız oyuncunun istatistiklerine de son derece olumlu yansımış durumda.
Virtus’un şu ana kadar ligin en etkili savunma takımlarından biri olmasında çok büyük pay sahibi olan Cordinier, uzun kollarının da etkisiyle topa baskıda epey etkili bir iş çıkarıyor. Buna ek olarak top yönlendirme konusunda da fena işler çıkarmayan Fransız oyuncu, maç başına 3.1 asistle takımının en çok asist yapan üç oyuncusundan biri.
Panathinaikos – Jerian Grant
Sezon Ortalamaları: 9.4 sayı, 2.3 ribaund, 4.2 asist, 1.1 top çalma
Bu yaz takımın başına Ergin Ataman’ı getiren Panathinaikos, kadrosuna da birçok önemli takviye yaptı. Bu takviyelerin arasında biraz geri planda kalan Jerian Grant, şu ana kadar Yunan ekibinin yaptığı transferler arasında en çok katkı verenlerden biri oldu.
Geçtiğimiz sezon Türk Telekom’da müthiş bir performans sergileyen ABD’li oyuncu, özellikle takım savunması için vazgeçilemez bir konumda. Şu an Panathinaikos kısa rotasyonundaki açık ara en etkili savunmacı olan Grant, takımının şu ana kadar hücumdan çok savunmasıyla öne çıkmasındaki başlıca pay sahiplerinden biri.
Savunma katkısının yanı sıra hücumda da dripling üstü orta mesafeleri ve top yönlendirme becerisiyle öne çıkan Jerian Grant, iki yıl önce hayal kırıklıklarıyla geçen Olimpia Milano döneminin ardından bu kez güvenilir bir EuroLeague oyuncusu haline gelmiş gibi gözüküyor.
Olympiakos – Isaiah Canaan
Sezon Ortalamaları: 13.5 sayı, 1.4 ribaund, 1.2 asist, 1.3 top çalma, %54 üçlük!
Geçtiğimiz sezon Tyler Dorsey yerine takıma katılan Isaiah Canaan, başlarda yeni takımına adapte olmakta zorlanmış ve beklenen performansı ortaya koyamamıştı. Buna karşın sezonun sonlarına doğru çıkışa geçen ABD’li skorer, bu çıkışı EuroLeague’de yeni sezona fazlasıyla taşımayı başardı.
Olympiakos’un hücumda ciddi anlamda zorlandığı bir bölümde performansını arttıran Canaan, takımının üst üste galibiyetler alıp sıralamada yukarılara tırmanmasında çok büyük pay sahibi oldu. Bu bölümde üçlük yüzdesiyle öne çıkan ABD’li skorer, savunmada da agresifliği ve topa baskıdaki sertliğiyle öne çıktı.
Maç başına top kullanma sıklığı fazla bir oyuncu olmasına karşın yüzde 54 gibi müthiş bir üçlük yüzdesi tutturan Isaiah Canaan, bu performansını sezona yayabildiği takdirde ligin en değerli skorerleri arasına adını yazdıracaktır.
AS Monaco – John Brown
Sezon Ortalamaları: 7.6 sayı, 3.9 ribaund, 1.1 top çalma
İstatistiklerine baktığınız zaman John Brown’un oyununda pek gösterişli bir tarafın olmadığını düşünebilirsiniz. Yine de tam anlamıyla müthiş bir görev adamı olan Brown, geçtiğimiz sezon Monaco’nun Final Four’a gitmesindeki en önemli pay sahiplerinden biriydi. Bu sezon için de benzeri bir durum geçerli.
Hücumda çok üstün yeteneklere sahip bir isim olmasa bile ABD’li forvet, savunmada her koçun takımında görmek isteyeceği türden bir isim. Boyalı alanda uzunların arkasında kalabilen, savunmada ellerini son derece aktif kullanan ve switch sonrası toplu kısaları savunabilen Brown, Monaco savunmasının en kritik ismi konumunda.
Monaco şu sıralar ligin en etkili savunma takımlarından biri ve bu tablonun ortaya çıkmasında John Brown’un rolü epey büyük. Bu nedenle kendisinin listemizdeki yerini almaması gibi bir ihtimal söz konusu olamazdı.
Maccabi Tel Aviv – Bonzie Colson
Sezon Ortalamaları: 13.7 sayı, 7.3 ribaund, 1.1 top çalma
Ülkemizde bir dönem Darüşşafaka ve Pınar Karşıyala formalarını da terleten Bonzie Colson, Maccabi kadrosu için müthiş bir tamamlayıcı konumunda.
Kısa rotasyonunda Lorenzo Brown ve Wade Baldwin gibi iki çok önemli oyun kurucuyu bulunduran Maccabi, bu iki yıldızını tamamlamak için forvet rotasyonunda topla az oynayıp topsuz oyunda verimli olabilecek bir oyuncuya ihtiyaç duyuyor.
Takımının kendisinden beklediği topsuz oyun katkısını müthiş şekilde sahaya yansıtan Colson, köşe üçlükleriyle ve topsuz koşular üzerinden yarattığı skor opsiyonlarıyla Maccabi hücumunun vazgeçilmez bir parçası. Buna ek olarak müthiş bir ribaundcu olan ABD’li forvet, EuroLeague’in en değerli tamamlayıcı oyuncularından biri.
Baskonia – Codi Miller-McIntyre
Sezon Ortalamaları: 7.4 sayı, 3.4 ribaund, 4.1 asist, 1.0 top çalma
Geçtiğimiz sezon ülkemizde Gaziantep Basketbol ile küme düşen Codi Miller-McIntyre, buna rağmen yazın beklenmedik bir şekilde Baskonia ile anlaştı. Kariyerinde ilk kez EuroLeague sahnesine adım atan ABD’li oyun kurucu, şu ana dek hiç de fena olmayan bir performans ortaya koydu.
Komple bir oyun kurucu olan ve oyunun her yönüne etki eden Miller-McIntyre, dış şutunda ciddi sorunlar yaşasa bile üstün pasör yetenekleri, ribaund katkısı, savunmada topa baskıdaki agresifliği ve çembere ataklarıyla Baskonia’nın şu ana kadarki ana oyun kurucusu oldu.
ABD’li oyun kurucunun savunma katkısı, takımın yıldız skoreri Markus Howard’ın üzerindeki savunma yükünü de bir nebze olsun azalttı.
Bu sezon Olympiakos deplasmanında maçı kazandıran şutu atarak unutulmaz bir ana imza atan Codi Miller-McIntyre, listemizde yer almayı hak eden bir performans sergiledi.
Fenerbahçe Beko – Nick Calathes
Sezon Ortalamaları: 5.3 sayı, 3.3 ribaund, 3.4 asist
Evet, elbette Nick Calathes EuroLeague tarihinin gelmiş geçmiş en iyi oyun kurucularından biri ve açıkçası pek underratedlık bir tarafı da olmayabilir. Yine de yaz döneminden bu yana yaşanan sürece baktığımız zaman Calathes, hakkı yeterince teslim edilmeyen oyuncular statüsüne geçiş yaptı.
Yaz döneminde yolların ayrılacağı açıklanan ama yaşanan sakatlık sorunları sonrası beklenmedik şekilde takımda kalan Yunan oyun kurucu, sezona yavaş başlasa bile haftalar ilerledikçe performansını arttırdı. Özellikle Fenerbahçe Beko’nun üst üste galibiyetler alıp çıkışa geçtiği süreçte Calathes, asistleriyle hücuma liderlik edişinin yanı sıra topa baskıdaki agresifliğiyle de maçların kazanılmasındaki en büyük pay sahiplerinden biri oldu.
Calathes’in sakatlık nedeniyle kaçırdığı Partizan, Maccabi ve Kızılyıldız maçlarında Fenerbahçe, hücumda pas trafiğini sağlamakta çok zorlandı ve sürekli zorlama birebirlere kaldı. Bu durum aslında Nick Calathes’in şu sıralar Fenerbahçe Beko kadrosu için ne denli kritik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.
Valencia – Damien Inglis
Sezon Ortalamaları: 8.6 sayı, 3.8 ribaund, 1.7 asist
Damien Inglis, Valencia kadrosu için tam anlamıyla bir joker. 3 numaradan pivot pozisyonuna kadar birden fazla mevkide süre alabilen Inglis, üç pozisyonda da belli başlı artıları sayesinde etkili olabiliyor.
3 numara oynadığı zaman ABD’li oyuncu, 2.03’lük boyu ve iri fiziği sayesinde rakibini sırtına alıp alçak posttan skor üretebiliyor. 4 ve 5 numaradayken ise Inglıs, topu yere vurup özellikle sağından çembere etkili şekilde atak edebildiği için rakip savunmalara zorluk çıkarabiliyor.
Yüksek oyun motoruyla birlikte geçiş hücumlarında da çok etkili bir isim olan Damien Inglis, henüz EuroLeague’deki ilk sezonunu geçiriyor olmasına karşın şimdiden takımının vazgeçilmezleri arasına girdi bile.
Anadolu Efes – Derek Willis
Sezon Ortalamaları: 8.2 sayı, 4.3 ribaund, 1.1 asist, 0.9 top çalma, %43 üçlük
Yazın Reyer Venezia’dan ayrılıp Anadolu Efes‘e transfer olduğu zaman Derek Willis’e yönelik beklentiler son derece barizdi. ABD’li forvetin köşe üçlüklerini yüksek yüzdeyle atıp topla yaratıcı oyunculara alan açabildiği ve ribaundlara katkı yapabildiği takdirde bu takımda önemli bir rolünün olacağı gayet açıktı.
Açıkçası Willis, şu ana dek tam anlamıyla kendisinden bekleneni yaptı. Topla çok haşır neşir olmayan ABD’li oyuncu, forvetlerden ve köşelerden attığı üçlüklerde %43 gibi yüksek diyebileceğimiz bir yüzde tutturdu. Maç başına 4.3 ribaund ortalamasına ek olarak asistleriyle de pas trafiğine katkı sağlayan Willis, şu ana dek takımının maç başına en çok süre alan dört oyuncusundan biri oldu.
Her ne kadar savunmada belli başlı zaafiyetlere yol açsa da zaten bu beklenilen bir şeydi. Partizan maçında yaşadığı sakatlık nedeniyle yaklaşık iki ay sahalardan uzak kalacak olan Willis’in değeri, yokluğunda daha net anlaşılacaktır.
Olimpia Milano – Johannes Voigtmann
Sezon Ortalamaları: 8.4 sayı, 4.0 ribaund, 3.1 asist
Son haftalarda çok daha pozitif bir görüntü sergilese bile Olimpia Milano, EuroLeague’de 2023-24 sezonuna kötü bir baişangıç yaptı. Bu durum, Johannes Voigtmann’ın son zamanlarda yaşadığı pozitif dönüşümün biraz geri planda kalmasına yol açtı.
EuroLeague seviyesinde şutör bir 4 numara olarak güvenilir bir isim haline gelen Alman oyuncu, bu sezon %30 gibi vasat bir yüzdeyle şut atıyor. Buna karşın artık Olimpia Milano’da pivot pozisyonundan süre alan Voigtmann, boyalı alandaki yüksek bitiricilik yüzdesi ve maç başına 3.1’lik asist oranıyla parkede öne çıkıyor.
Şu sıralar Nicolo Melli ile Milano’nun pivot rotasyonundaki ikilisini oluşturan Johannes Voigtmann, dış şut yüzdesini de toparlayabildiği takdirde çok daha önemli bir hücum opsiyonuna dönüşecektir.
Partizan – Alen Smailagic
Sezon Ortalamaları: 9.6 sayı, 2.0 ribaund, %46 üçlük
Tıpkı bir önceki maddede bahsettiğimiz Johannes Voigtmann gibi Alen Smailagic de bu sezon bir dönüşüm yaşadı. Şu ana kadarki kariyerinde pivot pozisyonunda süre bulan Sırp oyuncu, bu sezon sürelerini çoğunlukla dört numara pozisyonundan alıyor.
Smailagic’in değişen rolüne iyi adapte olduğunu söylemek mümkün. Artık sürekli ikili oyun savunmak zorunda olmadığı için savunmadaki zaafları daha az ön plana çıkan Sırp oyuncu, üçlüklerde ise %46 gibi çok etkili bir yüzdeyle oynuyor. Bu durum, Partizan hücumlarının daha akıcı bir hale gelmesine de yardımcı oluyor.
Zalgiris – Rolands Smits
Sezon Ortalamaları: 12.8 sayı, 4.8 ribaund, 1.4 asist, %48 üçlük!
Bundan iki sezon önce Barcelona’dan ayrılarak Zalgiris‘in yolunu tutan Letonyalı forvet Rolands Smits, geçtiğimiz sezon ne kadar potansiyelli bir hücumcu olduğunu gözler önüne sermişti. Bu sezon ise bıraktığı yerden devam eden Smits, artık EuroLeague’in en önde gelen dört numaralarından biri olma yolunda hızla ilerliyor.
Tam anlamıyla komple bir hücumcu olan Smits, çember çevresindeki yüksek bitiricilik yüzdesinin yanı sıra üçlüklerde de kendini çok geliştirdi. Bu sezon sabit şutlarda çok yüksek bir isabet oranı tutturan Letonyalı forvet, geçen sezonki %38’lik üçlük yüzdesini bu sezon %48’e çekti.
Çoğu takımın güvenilir bir dört numara bulmakta zorlandığı bu dönemde Rolands Smits’in adının EuroLeague’in yüksek bütçeli ekipleriyle anılması hiç sürpriz olmaz.
Bayern Münih – Nick Weiler-Babb
Sezon Ortalamaları: 6.1 sayı, 4.6 ribaund, 2.3 asist, 1.8 top çalma
Kariyerinin son dört sezonunu Bayern Münih formasıyla sürdüren Nick Weiler-Babb, aslında Ludwigsburg’dan Bayern’e transfer olmadan önce ağırlıklı olarak 4 numara pozisyonunda kullanılan bir oyuncuydu.
Bayern’de ise koç Andrea Trinchieri ile birlikte kısa rotasyonunun en önemli parçalarından birine dönüşen Weiler-Babb, Pablo Laso’nun gelişiyle birlikte bir süredir olduğu gibi yine kadronun en önemli parçalarından biri olmayı sürdürdü.
Hücumda istatistikleri çok gösterişli gözükmese bile Alman oyuncu, savunmadaki agresifliğiyle takımın Leandro Bolmaro, Carsen Edwards ve Sylvain Francisco gibi yetenekli kısalarını çok rahatlatıyor. Ayrıca birden beşe kadar neredeyse tüm pozisyonları savunabilen Nick Weiler-Babb, her koçun kadrosunda görmek isteyeceği türden bir görev adamı.