by Howard Beck / Çeviri: Toprak Kağnıcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 12 Aralık 2023 tarihinde Ringer’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA sezon içi turnuvasının finalinin ardından her şey çok tanıdıktı. Oyuncular seremonide gülümsedi ve eğlendi. Rakipler birbirini tebrik etti. Tek bir temel unsur ise bu finalde yer almıyordu: Sonsuz bir mutluluk.
Bir süper yıldız göğe doğru dönerek “Her şey mümkün” diye bağırmadı ya da bir oyuncu mikrofonu eline alıp “Cleveland bu senin için!” demedi. Hiçbir oyuncu hakem masasının üstüne çıkmadı ya da gözyaşlarına boğulmadı.
Şu anlık anlaşılan şu ki Aralık ayında kazanılan şampiyonluk, Haziran’da kazanılan şampiyonluk kadar güzel olamayacak. Bu gayet tabii anlaşılabilir bir durum. NBA’in bu yeni turnuvasına şüpheyle yaklaşan herkesin kabul etmesi gereken bir şey varki insanlar bu turnuvayı önemsedi.
Oyuncular ne için olursa olsun (para ya da Las Vegas tatili) kazanmak istedi. Taraftarlar bu serüvenden keyif aldı. Turnuvanın amacı da bu değil miydi?
Turnuvanın ticari kısmına bakarsak iş biraz daha karışık. Sezon içi turnuva reyting rekorları kırmadı, para kazandırmadı. İlerleyen zamanlarda Amazon, Apple ya da bir başkası turnuvayı yayınlamak için on milyonlarca dolar ödeyecek mi? Göreceğiz.
Ancak temel bir basketbol eğlencesi olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki NBA Sezon İçi Turnuvası oldukça başarılıydı. Adam Silver döneminin en iyi denemelerinden birisiydi. Adam Silver komisyoner olarak 10 yıllık döneminde bu denemelerden oldukça yaptı. Uzun kollu formaları, Clorox Clutch Challenge’ı hatırlıyor musunuz? Clorox Clutch Challenge’ı ben de hatırlamıyordum. ,
Silver döneminde lig, koçlara hakem kararlarına itiraz etmek hakkı, hakemi aldatmaya yönelik hareketlere ceza, lotarya düzenlemesi, sezon içi turnuvası, erken bir takas dönemi sonu, uzun bir All-Star arası ve kısa bir sezon öncesi dönemi gibi bir sürü yenilik getirdi.
Bazı yenilikler diğerlerinden daha başarılıydı. Ancak Silver’ın gerek kurallar gerek oyun olmak üzere yeniliklere bu kadar istekli olması takdire şayan bir konu. Yeterince deneme yaptığınızda bazı başarısız sonuçların da olması doğal bir sonu. (David Stern’in de başarısız denemeleri vardı: Kısa 3 sayı çizgisi ve sentetik top vs.)
Sezon içi turnuvasıyla alakalı aklımdaki en büyük soru işareti şuydu: Aralık ayında kazanılan uydurma bir kupa kimsenin umrunda olacak mı? LeBron James ve Lakers buna net bir “Evet!” cevabı verdi. LeBron o kupayı ve taşıdığı anlamı kesinlikle istiyordu. Finalde Lakers‘a kaybeden Pacers da istiyordu. Eleme turunda elenen Celtics ve Bucks oyuncuları da maçlardan sonra hayal kırıklığına uğramış gibi gözüküyordu. Bu maçların çoğu gerçekten çekişmeli geçti. (Tek istina Lakers’ın 44 sayı farkla Pelicans‘ı yenmesi oldu)
Final günü dikkat çeken bir diğer unsur ise salonun Lakers taraftarlarıyla dolu olması oldu. Bu şampiyonluk Vegas’ı kendi iç pazarları gibi gören LeBron ve Lakers için bulunmaz bir nimetti.
Salon o kadar kalabalık olmasaydı şampiyonluk bu kadar ilgi çekici olur muydu? LeBron olmasa şampiyonluk bu kadar ilgi çekici olur muydu?
Bunu ilerleyen yıllarda göreceğiz.
Basketbola geri dönelim. Haliburton gibi parlayan bir yıldız için böylesine bir turnuva değer biçilemezdi. Haliburton bir yandan Playoff’a yakın bir tecrübe yaşarken bir yandan da ulusal anlamda profilini daha değerli hale getirdi. Pacers ve Haliburton sonunu getirmeyi başaramasa da buradaki tecrübelerini bir sıçrama tahtası olarak kullanabilirler.
Turnuva sayesinde Pacers’ın çeyrek finale maçını kazandıktan sonra taraftarlarıyla yaptığı kutlama gibi harika anlar yaşattı. Lakers’ın Suns karşısında aldığı tartışmalı mola da bu anlardan birisiydi. DeMar DeRozan gibi veteranların maç koptuktan sonra rakiplerin farkı arttırmaya yönelik ataklarına sinirlendiği anları da yaşattı. Tüm bunlar sezon içi turnuvasının ilk denemesini unutulmaz bir hale getirdi.
Peki bu şampiyonluk LeBron’un mirasını geliştirdi mi? Hayır. Curry, Jokic veya Durant bu şampiyonluğu kazanamadığı için çok üzgün mü? Şüpheli. İlerleyen haftalarda bu turnuvayı hala hatırlıyor olacak mıyız? Bu da şüpheli. Lakers yıldızı Anthony Davis’in dediği gibi: “Bu şampiyonluğun gerçek olmadığını biliyoruz.”
Zaten gerçek değil, olamazdı da. Ama işin bu kısmıyla bir sorunumuz yok. Profesyonel sporcuların yeniden rekabet etmesini istiyoruz değil mi? Herkes bu turnuvanın yapmacık olduğunu kabul ediyordu ancak herkes kazanmak için savaştı. Herkes turnuvaya önemliymiş gibi davrandığı için turnuva anlamlı bir hale geldi.
Eğer turnuvanın amacı sezonun durgun kısmına bir heyecan katmaksa görevini başarıyla yerine getirdi.
Detaylar, turnuvanın şekli ve saha tasarımları hakkında tartışabiliriz ancak turnuvanın artık burada olacağı kesin. 1’den 5’e kadar olan ölçekte sezon içi turnuvasına 3.5 puan vereceğim. Kesinlikle Silver döneminin en iyi yeniliklerinden birisi. Diğer büyük yeniliklere gelince…
2013: Uzun kollu formalar
Her jenerasyonun her NBA yıldızı, Bill Russell’dan Joel Embiid’e kadar aynı formanın farklı versiyonlarını giymiştir. Ta ki 2013’te NBA’in alternatif forma takıntısı ekstrem bir noktaya varıp formanın kollarına kısa kollar eklettiği noktaya kadar.
Sonuç olarak bu uzun kollu formalar 1980’lerin Underoos reklamlarından gelmiş gibi gözüküyordu.
Hala bu forma fikrinin tanıtım toplantısının nasıl geçtiğini düşünüyorum. “Ligimiz harika ama bunu daha harika hale getirebiliriz. Nasıl mı? Pijamayla!” Sanki NBA okul öncesi çocuk pazarına açılmak istiyormuş gibi.
Bu uzun kollu formalar ilk kez 2013’ün başında David Stern’ün son yıllarında ortaya çıktı. Bir sonraki sezon tüm Noel maçlarında bu formalar giyildi. Kısa süre için her takımın bir forması uzun kollu forma oldu. LeBron James, 2016’da Cavaliers‘ı şampiyonluğa taşırken bu formayı giyiyordu. (LeBron 2015 yılında bu formayı giyerken New York’a karşı kötü bir şut performansı sergilemişti. Daha sonrasında bu formanın kolunu yırtmıştı)
Ancak bunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki uzun kollu formalar iğrençti ve çok büyük bir alay konusu oldu. Silver 2017’de bu formaları kullanımdan kaldırdı.
Değerlendirme: 1 puan
2017: En kötü fikir ödülü
Tarihteki en dokunaklı MVP konuşması 2014 yılında Kevin Durant tarafından yapıldı. Durant gözleri yaşlı bir şekilde annesine bakarken annesinin gerçek MVP olduğunu söylüyordu. Bu anın bu kadar büyük etki yaratmasının sebebi çok samimi bir ortamda (Thunder‘ın antrenman tesisi) takım arkadaşlarının ve yerel medyanın önünde yapılmış olmasıydı.
Ancak lig duyguları metalaştırmak ve ulusal televizyona taşımak için saçma bir girişimde bulunarak tüm bu duygulardan vazgeçti. 2017 yılında NBA sezon ödülleri TNT’de yayınlanarak dağıtılmaya başlandı. Bu fikir üç yıl boyunca yürürlükte kaldı. Pandemiyle birlikte yürürlükten kaldırıldı.
Açık olmak gerekirse sorun yayının kendisinde değildi. Sorun olayın bağlamında ve zamanlamadaydı. Tüm ödüllerin NBA finallerinden sonra açıklanması ödülün etkisini köreltti. Kimse ödülleri önemsememeye başladı. Ödüllerin aynı anda açıklanması yılın altıncı adamı gibi ödüllerin MVP ödülünün gölgesi altında kalmasını sağladı.
Ödülleri playofflar boyunca kademeli olarak dağıtmanın en güzel yanı kazananın kendisine ayrılan bir ana sahip olmasıydı. Takımının ev sahibi olduğu maçta bir ödül töreni veya bir basın toplantısı olabilir. TNT ödül töreni tüm bunları boşa çıkardı.
Değerlendirme: 1 puan
2018: All-Star Draft’ı
Eğer bu yazıyı bir yıl önce yazıyor olsaydım All-Star draftına rahatlıkla 5 yıldızı verebilirdim! Draft eğlenceliydi. Ancak NBA bunu kimsenin açıklayamadığı nedenlerden ötürü bitirdi.
Hadi gelin bunun neden NBA’in en iyi yeniliklerinden birisi olduğunu hatırlayalım. 2018’de takım kaptanları LeBron James ve Steph Curry, TNT’de seçim sıralarını açıklamadan takımlarını açıkladılar.
2019’de LeBron ve Giannis, TNT’de canlı yayına çıktı ve sırasıyla seçimlerini yaptılar. Bu tarz bir yayın çok eğlenceliydi. LeBron takımına Durant, Kyrie ve Anthony Davis gibi oyuncuları aldı. David bu seçimden dört ay sonra Lakers ile sözleşme imzaladı, bu durum tampering dedikodularına yol açtı. 2021 All-Star Draft’ında hem LeBron hem Durant, Jazz‘in yıldızları Gobert ve Donovan Mitchell’ın son sıralara kalması olay yaratmıştı. LeBron bu durumu şöyle açıklamıştı: “Bu tıpkı büyüdüğümüz zamanki video oyunlarına benziyor. Kimse Utah’ı asla almazdı. Karl Malone ve John Stockton gibi efsaneler bile asla seçilmezdi. Bunu anlamalısınız.”
Geçtiğimiz Şubat ayında Giannis ilk seçiminde takım arkadaşı Jrue Holiday’i almak varken seçimini Blazers‘ın yıldızı Lillard’dan yana kullandı. Bu da sezon sonunda Bucks ile Blazers arasındaki Holiday-Lillard takasının habercisi oldu. İki kez MVP seçilen Nikola Jokic ise ilk beşlere seçilen son oyuncuydu. Jokic dört ay sonra şampiyon oldu.
Komplo teorileri ve şakalar gerçek bir eğlence yaratmıştı. TNT ekibinin ciddi kadro analizleri de eğlenceliydi. Sonra NBA geleneksel Doğu-Batı formatına geri dönmek için tüm bu konsepti bir kenara bıraktı. Silver durumu şöyle açıkladı: “Indianapolis gibi geleneksel bir pazara geri döndüğümüz için All-Star maçımızda klasik formata dönmenin zamanının geldiğini düşündük.”
Değerlendirme: 2,5 yıldız (Draft için beş yıldız. Bitirildiği için sıfır yıldız).
2019: Lotarya düzenlemesi
Silver’ın komisyonerliği sürecinde başını ağrıtan konulardan birisi de takımların ödraftta daha iyi sıralar elde edebilmek için sezon boyunca tanking yapmasıydı. Bu süreç her zaman vardı ancak Sixers‘ın yıllar boyunca bu politikayı izlemesi işleri değiştirdi.
Silver lotaryada düzenleme yapmak için harekete geçti. 2014 yılındaki ilk önerisi takım sahipleri tarafından reddedildi. 2014’ün daha az sert bir versiyonu olan 2017 düzenlemesi kabul edildi ve 2019’da yürürlüğe girdi. 2019’daki lotarya sonucunda bu düzenleme iyice anlaşıldı. En kötü dereceye sahip olan Knicks, Cavaliers ve Suns ödraftta 3-5 ve 6. sıraları aldı. Birinci sırayı kazanma ihtimali en yüksek yedinci takım olan New Orleans Pelicans ise birinci sırayı kazandı.
Bu düzenleme tanking’i bitirdi mi? Hayır. Yeniden yapılanma sezonları hala işe yarıyor mu? Evet. Ancak tankın denemelerinin azaldığını söyleyebilirim. Artık eğer bir takım çok kötü bir durumdaysa bu kendi beceriksizliklerinden dolayı oluyor.
Bu düzenlemenin tek dezavantajı küçük pazar takımlarının elit yetenekleri takıma getirmesi oldu. Büyük resme bakıldığında her şeye rağmen düzenlemenin pozitif bir etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Değerlendirme: 4 yıldız
2020: Bir All-Star düzenlemesi daha
Bir kez daha All-Star maçı daha ilgi çekici bir hale getirilmeye çalışıldı. Aslında işe de yaradı.
Silver ve o dönem oyuncular birliği başkanı olan Chris Paul, all-star’ın yenilenmeye bazı yeni fikirlere ve yeni bir enerjiye ihtiyacı olduğu konusunda hemfikirdi.
Son çeyrekte süre sıfıra gelene kadar oynamaktansa NBA yıldızlarından oluşan iki takım, bir hedef sayı için oynayacaktı.
2020 All-Star Maçı yıllardır gördüğümüz en iyi maçlardan biri olarak tarihe geçti. Yıldızlar biraz savunma yaptı. Rekabet ettiler. Taraftarlar eğlendi. Herkes birbirini tebrik etti.
Ancak Adam Silver, bu formatı da geleneğe sadık kalmak için kaldırdı. Yeni formatın uygulandığı dört yıl (pandemi sırasında neredeyse boş bir arenada oynanan bir maç da dahil) yeni formatın başarısız olduğuna karar vermek için yeterli miydi? Görünüşe göre öyle.
Değerlendirme: 2 yıldız
2021: Play-In
NBA’in ilk play-in turnuvası, küresel bir salgının ortasında sezonu mümkün olduğunca çok takımla yeniden başlatmanın bir yolu olarak ihtiyacın sonucunda doğdu. Play-In formatı bazı sorunların çözülmesine yardımcı oldu: tanking, sıkıcılık ve normal sezonun son haftalarının geleneksel kasveti.
Play-in, kötü durumdaki takımların dokuzuncu ya da 10. sırayı elde etme umuduyla mücadele etmesini sağladı. Yedinci ile 10’uncu sıralar arasındaki takımları da altıncı sıraya yükselme ve tek elemeli turun tehlikesinden kaçınma umuduyla mücadele etmesini sağlamak ve taraftar kitlesine de ilgilerini sürdürmeleri için bir neden verdi.
Belki kanıtlayamam, ancak play-in’in tanking’i caydırmak için yapılan lotarya düzenlemesinden daha fazla etki yarattığını söyleyebilirim. Ayrıca bize Nisan ortasında çok ciddi rekabete sahne olan maçlar verdi. İlk başlarda eleştirenler olsa bile (merhaba, LeBron) şimdi bu konsepti övüyor. Ve play-in maçlarının başarısı lig yetkililerini sezon içi turnuvayı başlatma konusunda daha da cesaretlendirdi.
Son on yılın tüm yenilikleri arasında en başarılı olanı ve “basketbolla ilgili nedenlerle” aniden ortadan kaldırılma ihtimali en düşük olanı şüphesiz Play-In formatı.
Değerlendirme: 5 yıldız
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!