by Toprak Kağnıcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Profesyonel Basketbolcular Derneği’nin (BASKED) başkanı Furkan Aldemir, Eurohoops ile bir röportaj gerçekleştirerek Profesyonel Basketbolcular Derneği ve gündemdeki olaylar hakkında açıklamalarda bulundu.
Eurohoops: İlk olarak BASKED’in, yani Profesyonel Basketbolcular Derneği’nin kuruluşunu biraz öğrenmek istiyorum. dernek henüz geçtiğimiz yıl yaz aylarında kuruldu. Kuruluş fikri nasıl oluştu? Sizin tarafınızdan mı çıktı?
Dernek olarak biz 2023 Haziran ayında bir basın toplantısı yaptık. Derneğimizin orada tanıtımını yaptık ama ondan öncesinde asıl resmi olarak kuruluş tarihi Mart ayı. Tabii bu mart ayından önce de yaklaşık bir buçuk yıllık bi süreç var. Aslında, derneğin ilk kuruluş denemesinde 30 üzeri yaşlarda, oynayan tecrübeli sporcularımızla beraber bir iletişimde bulunduk lakin burda istediğimiz sonucu alamadık. Daha sonrasında konu soğumadan milli takım sporcularımızla ve genç sporcularımızla beraber bir toplantı yaptık. Yaklaşık 12-13 kişinin olduğu bir toplantıydı. Böyle bir derneğin ihtiyaç olduğunu ve çalışmalara başlanılması gerektiğine karar verdik. Orada tabii derneğimizin çalıştığı hukuk ekibinden avukat arkadaşlarımız da vardı, onlarla birlikte süreci başlattık. Tabii bu süreç başlarken hem federasyonla toplantılar içerisindeydik hem de kulüplerle de iletişim içerisinde kaldık. Burada denediğimiz farklı yapılar, farklı tüzükler vardı. Örnek alabileceğimiz yapıları inceledik. Türkiye’de bu sistemi en doğru nasıl işleyebileceğimizi araştırdık ve sonunda bir tüzük hazırladıktan sonra Mart ayında başvurumuzu dernekler tarafına yaptık. Daha sonra üyelerimizin de dahil olmasıyla birlikte basın toplantımızı da yaparak Haziran ayında derneği hayata geçirdik diyebilirim.
Eurohoops: Örnek alabileceğimiz yapılara baktığınızı söylediniz kurulum aşamasında. En yakın örnek olarak EuroLeague Oyuncular Birliği var. En güçlü örnek olarak da NBA’in Oyuncular Birliği’ni biliyoruz. Sizin EuroLeague’den veya NBA’den örnek aldığınız bir nokta oldu mu? Onların yapılarını incelediniz mi?
Biz sendika değiliz. Türkiye’de şu an maalesef sporcular sendika olamıyorlar. O yüzden NBA’deki tarafı tam olarak böyle kendimize örnek alamıyorduk çünkü onların iş sözleşmeleri var, diğer resmi hakları var. Biz bu hakları sağlayamadığımız için Türkiye’deki sisteme en iyi uyacak modeli uydurmaya çalışıyorduk. EuroLeague bizim için biraz daha rol model olabilirdi. Onlar da farklı ülkelerdeki farklı vatandaşlıklara sahip olan oyuncuları kapsayan bir sistemdeler. Onların tüzüğünü araştırdık, hatta ilk EuroLeague toplantısı yapıldığında Darüşşafaka’yı temsilen ben de toplantıdaydım. Onların kuruluş aşamasına da aşinayım. Bu durumla ilgili hatta Boštjan Nachbar’la da konuştuk. Onla da arada sırada bazen fikir alışverişi yapıyoruz. Onlardan örnek aldığımız yerler var, onların tecrübelerini kullanmak istiyoruz ama tabii örnek alırken Türkiye’deki sistemi de göz önünde bulundurarak kendimize ait en iyi sistemi burada oluşturmaya çalışıyoruz.
Eurohoops: Haziran’daki toplantıda ilk 2 yılı tanışma süreci olarak gördüğünüzü söylemiştiniz. Bu süre zarfında veya sonrasında dernek olarak belirlediğiniz kısa veya uzun vadeli hedefler var mı?
Bizim ilk amacımız derneği kontrol edilebilir hale getirmek ve sürekli hale getirmek. Aslında ilk başta baktığımızda yapı olarak küçük başladık diyebilirim. Çünkü biz şu an sadece Basketbol Süper Ligi’ndeki sporcuları kapsıyoruz. Buradaki niyetlerimizden bir tanesi de derneği daha iyi bi şekilde kontrol etmek ve temellerini sağlam bir şekilde atmaktı. Bizim ilk 2 yılımız hem projeler üretmek hem sporcuların haklarını korumaya devam ederken arka planda da derneğin yapısını ve temellerini en sağlam şekilde kurmak istiyoruz. Aslında tanışma aşamasındaki kastettiğimiz kısmen o. Yani bizim niyetimiz ileride TBL’deki sporcuları da buna dahil etmek, bu zamana kadar ligimizde oynamış emekli sporcuları da sisteme dahil etmek. Tabii bunu yaparken sağlam bi temel üzerine kurulması için küçük kapsamda başlayıp merdivenleri basamak basamak çıkarak daha sağlıklı bi sistem haline gelmeye çalışıyoruz. Çünkü bunun bazı örneklerini de gördük. Çok kalabalık başlayan bir sistemde çok ağızdan ses çıkınca bu sefer orta yolu bulmak kolay olmuyor. Burada biz hem iletişimi kolaylaştırmak hem de amacımızı daha net bir şekilde belirlemek için sistemi ilk başta böyle kurup ilk 2 yılımızı bu yapı üzerine geliştirmeye planladık diyebilirim.
Eurohoops: Derneğin yönetim kurulunda aktif olarak basketbol oynamayan bir tek siz varsınız. Bunun özel bir sebebi var mıydı? Yönetim kurulunda niye daha fazla emekli oyuncu yok?
Ben, arkadaşlarımızın da bana güveniyle beraber kısmi olarak bu derneğin kuruluşuna öncülük ettim diyebilirim. Aynı zamanda aktif olarak oynayan sporcularımızın, derneğin resmi aşamalarında ve görüşmelerinde çok aktif olamaycakları için arka planda bu görüşmeleri ben ve derneğin çatısı altındaki çalışan arkadaşlarımız yaptı. O açıdan arkadaşların bana burada duyduğu güvenle birlikte yönetim kurduğumuzu o şekilde belirdik. Aslında bizim ilk amacımız, yani kurulurken ‘biz sadece BSL’yi kapsayalım” gibi bir niyetle oluşmadı. Sadece ilk başta toplantı yaptığımızdaki o kurucu üyeler kısmında bu yönetim kurulu vardı ve bunun dışında milli sporcularımız da vardı. İlk başlarken bu tüzük kararı ortaya çıktığı için, sanki tek emekli sporcu benmişim gibi ortaya çıktı. Tabii bizim niyetimiz, dediğim gibi emekli sporcuları sisteme dahil etmek onların da desteğini almak ve onların tecrübelerini dernek çatısı altında yansıtmak. Bunun dışında, şu an örnek olarak şunu söyleyebilirim bizim geçen sene BSL’de şu an basketbol oynamayan kısmı bence emekli olmuş, tam olarak kararlarını bilmediğimiz sporcularımız da var. Yani bizim derneğimizin tüzünde derneğe girdikten sonra emekli olmanızla birlikte dernekten çıkıyosunuz diye bir kaide yok. Dediğim gibi bu şekilde gözükmesinin tek sebebi temelleri sağlam yapmak adına yapıyı küçük olarak kurmak diyebiliriz.
Eurohoops: Şu anda dernekte sadece Türk oyuncular var. Emekli oyunculardan bahsettiniz. Peki Türkiye’de oynayan yabancı oyuncuları sisteme dahil etmek için bir çabanız var mı?
Niyetimiz, Türk profesyonel sporcular derneği değil de profesyonel basketbolcular derneği. Biz aslında bütün sporcuları derneğe davet etmek istiyoruz. Geçen sene derneği kurduğumuzda sadece Türk oyuncuları bildirmemizin sebebi, yabancı oyuncu sürekliliğinin bizim ülkemizde olmadığı için, oyuncuların giriş-çıkış durumlarının bizi ilk etapta yormaması adına Türk sporcularla birlikte başladık. Tabii burada dernek içi yapımızı da oluşturunca, diğer yabancı sporcularla iletişime geçerek hem derneğimizin faydalarını gözetmek, hem de onların haklarını korumak adına onları da yavaş yavaş derneğe dahil etmeye başlayacağız.
Eurohoops: NBA’deki Oyuncular Birliği’ne tekrar döneceğim. Orada oynadınız. O dönemde Oyuncular Birliği ile kulüpler arasında yaşanan bir olaydan dolayı sizi etkileyen, Türkiye’de de böyle bir derneğin olmasına yönelik bu fikre yönlendiren bir olay oldu mu?
Kısmı olarak yapı öyle. Türkiye’de olması gereken bir yapı olarak dillendiriyorsunuz. NBA’de bizzat şahit olduğum projeleri de ülkemize de kazandırmak istiyoruz. Bizim orijinal fikirlerimiz de var ama bu zamana kadar kurulan derneklerin sporculara kazandırdıkları tecrübeleri de uygulamak istiyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız var. TBF ve kulüplerle de iletişim içindeyiz. Spesifik olarak tek bir örnek söylemem ama oradaki yapıda sporcuların faydasına olduğunu gördüğümüz projeleri hayata geçirmek için çaba harcıyoruz.
Eurohoops: Biraz da güncel konulara geçelim. A Milli Takım ve genel olarak Türk basketboluyla ilgili düşünceleriniz neler?
Kamuoyu nezdinde Milli Takıma dair olumsuz bir düşünce vardır belki ama ben yapı olarak kuvvetli olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü yetenekli ve kaliteli genç sporcularımız var. Jenerasyon geçişi içerisindeyiz. Bu yüzden turnuvalarda başarısız olarak gözüküyor olabiliriz ama ben takım yapısı olarak bir jenerasyonun geldiğini, tecrübe kazanıp kamuoyu da sabrettikçe bu takımın önümüzdeki yıllarda çok başarılı olacağına inanıyorum. Hem oyuncularımıza hem de Milli Takıma güvenimiz tam diyebilirim.
Eurohoops: Geçtiğimiz hafta Beşiktaş Emlakjet ve Bursaspor Info Yatırım maçında Dusan Alimpijevic ile Metin Türen arasında yaşanan gerilim bir süredir Türk basketbol gündeminde yoğun bir yer tuttu. Siz de BASKED olarak bir açıklama yaptınız. Sizin de burada kendinizi daha iyi açıklayacağınızı düşünüyorum. Dernek olarak nasıl bir yol izleme kararı aldınız?
Dernek olarak bizim ilk amacımız sporcuların haklarını korumak, çalışma koşullarını daha iyi hale getirmek ve onların saha içi ve saha dışında yaşadığı sorunlara destek olmaktı. İlk başta şunu açıklığa kavuşturmamız gerekiyor. Bizim yaptığımız açıklama, kesinlikle Beşiktaş – Bursaspor maçındaki olaylardan bağımsız bir açıklama. Bununla ilgili yaşananları takip ettik. Dernek üyemiz Metin Türen’in de konuyla ilgili görüntüsü çıkınca kendisiyle de görüştük. Bu durumun doğru olmadığını, kesinlikle tasvip etmediğimizi ona da belirttik. Metin de görüntülerin çıktığı günün akşamında direk canlı yayına katılarak karşılık olarak verdiği hareketin kendisine yakışmadığını, bu sebeple rahatsızlık duyduğunu kamuoyu nezdinde belirtti. Bu tutumundan dolayı da bizler memnun olduk. Ki zaten Disiplin Kurulu konuyla ilgili bir karar vermiş, onların tasarrufunda bulunan bir konu. Biz bu konuya kendi içimizde dahil olduk ama kamuoyunda dahil olmadık.
Yoksa bizim açıklamamız maçla ilgili değildi, bu konudan tamamen bağımsızdı. Bizim belirttiğimiz konu, Metin Türen dışındaki başka bir üyemizin bize bildirdiği bir durum. Bu da şöyle: Ligin ilk yarısında oynanan maçta tekrar belirteyim ki başka bir sporcumuz, koç tarafından aranıyor ve küfürlü cümlelerle birlikte tehdit ediliyor. Oyuncumuz bu durumu ilk maçtan sonra sineye çekiyor ama ligin ikinci yarısındaki maçta da koçun tutumu aynı şekilde devam edince oyuncumuz da bu durumu dilekçeyle birlikte federasyona bildiriyor ve bize anlatıyor. Biz olaydan bu şekilde haberdar oluyoruz. Kabul edilmeli ki spor etiğine hiçbir şekilde yakışmayan böyle bir olay karşısında sessiz kalmanız beklenemezdi.
Biz sporcuları yalnız bırakmamak, onları korumak adına kurulduk. Böyle tehdit olan bir olayın içinde tepkimizi göstermek zorundaydık. Maalesef ki açıklamamızın asıl metni bu olay üzerineyken, bizim açıklamamız kamuoyu nezdinde çarpıtılarak başka yerlere çekildi. Tabii bu duruma bağlı olarak da Beşiktaş taraftarı açıklamada Metin Türen’in adının geçmemesinden ve onunla ilgili bir tasarrufumuz olmadığını düşündüğünden dolayı tepki gösterdi.
Bu konuyla ilgili bizden bir fikir bekliyorlarsa ben dernek başkanı olarak tüm üyelerimizi temsilen şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki, ne Dusan Alimpijevic’in ne Metin Türen’in ne de başka bir sporcu ve antrenörün saha içinde veya saha dışında, özellikle örnek teşkil edilmesi gerekirken bunun aksine kamuoyunun görebileceği bir yerde yaptığı bu tür hareketler; kesinlikle kabul edilemez. Bu hareketi kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bununla birlikte bizim açıklamamızın tek bir harfinde dahi Beşiktaş kulübünü hedef alan bir tutum söz konusu değildir. Ancak maalesef ki açıklamamız kişiler tarafından taraftarı ve camiayı arkalarına almak adına sanki kulüp bazında bir açıklamaymış gibi bir algı oluşturuldu. Bizim amacımız tamamen konular üzerinden hareket etmektir. Bize gelen bir şikayet üzerine böyle bir açıklama yaptık. Metin Türen’in bu hareketini desteklemiyoruz, onun arkasındayız demiyoruz, bunu savunurcasına bir tutumda da bulunmuyoruz. Ne olursa veya kim tarafında yapılmış olursa olsun biz yanlışa yanlış, doğruya doğru deme taraftarıyız.
Eurohoops: BASKED’in veya bireysel olarak sizin yabancı sayısıyla ilgili düşünceleriniz neler?
Dernek kurulduğunda amacımız asıl ve tek amacımız yabancı kuralına dair bir görüş bildirmek olmasa da biz böyle bir gündemi içine düştük. Bununla ilgili olarak da oyuncular olarak fikir beyan ettik, sosyal medya hesaplarımız ve websitemizde de oyuncularımızın fikirlerini toplu olarak istişare edip yaptığımız araştırmalar dahilinde yayınladığımız açıklamalarımız var. Dernekten bağımsız olarak benim kendi inancım, burada basketbol ve spor kültürünün göz önüne alınması. Bugün Fransa ve İspanya’daki örnek çok başarılı diye onları ülkemize getirmeye çalıştığımızda bu tarif bize uymayabilir. Çünkü kulüplerimizin, yöneticilerimizin, antrenörlerimizin ve sporcularımızın bakış açısı ve görüş yapıları diğer ülkelere göre farklılık gösteriyor.
Durumu değerlendirirken çok basit olarak örnek vermek isterim ki, Milli Takımımızın ve kulüplerimizin başarılı olduğu dönemleri inceleyebiliriz. Milli takımızın başarılı olduğu sistemler genel olarak sahada yerli oyuncunun kalmasını zorunlu hale getiren 3+2 veya 2+3 tarzında yabancı sistemleri olurken, kulüplerimizin başarılı olduğu kurallar da sahada yabancı sınırlaması olmayan 5 yabancılı veyahut 5+1 kuralı olarak ön plana çıkıyoruz. Şahsi fikrim hem bu veriler hem de basketbol kültürümüz göz önüne alınarak, en doğru kararın ülkemiz yapısına uygun şekilde verilmesi olacaktır. Bunun çalışmasını da federasyonumuzun yaptığını düşünüyorum.
Yabancı sayısı konusu bir yana, kulüplerimizin çıkaracağı lisans sayısının sınırında aşağı çekilmesi dernek olarak bizim diğer önerilerimizden bir tanesi. Yine bununla birlikte gelen yabancı sporcuların niteliği de önemli, bunun olmasını istememizdeki sebebimiz, takımlarımızın deneme-yanılma sistemine giderek hem yabancı oyuncularımıza hem de takımların kimyasının oturmasına zarar vermemesi . Benzer şekilde farklı farklı istişare edilecek konular da var elbet.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!