by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
EuroLeague’de şu sıralar son yılların en rekabetçi sezonlarından birine tanıklık ediyoruz. Neredeyse her takım kadrosunda önemli yıldızları bulundursa bile her kadronun belli başlı eksikleri var. Bu durumun etkilerini son haftalarda düşüşe geçen lider Real Madrid‘de bile görüyoruz.
Buna karşın sezon ortasında EuroLeague ekiplerimi tam olarak ihtiyaç duydukları profilde isimleri bulabilmeleri hiç kolay değil. Son yıllarda NBA faktörünün yanı sıra Çin, Japonya, Avustralya ve Kore liglerinin de oyuncular için çekici hale gelmesi, transferde Avrupa kulüplerinin elini iyiden iyiye zorluyor.
İşte tam olarak bu noktada devreye giriyoruz ve sizleri alternatif bir gerçekliğe doğru sürüklüyoruz.
NBA’de her sezon sıkça gördüğümüz takas senaryolarını Avrupa basketboluna uyarlıyor ve EuroLeague’de gerçekleşmesi durumunda iki tarafın da karlı çıkacağı beş farklı takas senaryosunu sizlerin huzurlarına sunuyoruz.
Bu alternatif gerçeklik evrenine adım atmaya hazırsak, başlayalım.
ÖNEMLİ NOT: Takas senaryolarını oluştururken kontrat süresi ve maaş gibi detayları göz önünde bulundurmadık.
Tyler Dorsey, Georgios Papagiannis – Willy Hernangomez
Taraflar: Fenerbahçe Beko ve Barcelona
Willy Hernangomez’in İstatistikleri: 26 maç, 11.9 sayı, 4.9 ribaund
Tyler Dorsey’nin İstatistikleri: 23 maç, 9.1 sayı, 1.6 ribaund
Georgios Papagiannis’in İstatistikleri: 23 maç, 6.3 sayı, 2.9 ribaund
Evet, alternatif gerçeklik evrenimize ligde şok etkisi yaratabilecek derecede flaş bir takasla başlıyoruz. Barcelona’nın bu yaz çok büyük beklentilerle kadrosuna kattığı Willy Hernangomez’i alıp Fenerbahçe Beko’nun kadrosuna dahil ediyoruz. Karşılığında ise Tyler Dorsey ve Georgios Papagiannis’i Barcelona’ya uğurluyoruz.
Elbette böyle bir tercihte bulunmamızın belli başlı sebepleri var.
Bu takası detaylandırmaya önce Fenerbahçe Beko’dan başlayabiliriz. Geçtiğimiz sezonu boyalı alanda Johnathan Motley, Tonye Jekiri ve Kostas Antetokounmpo üçlüsüyle tamamlayan Fenerbahçe, Motley dışındaki uzunlarından düzenli katkı almakta çok zorlanmıştı. Hatta sezonun son bölümünde Motley’nin de ciddi istikrar sorunları yaşaması, Fenerbahçe’yi uzun rotasyonunda önemli değişikliklere gitmeye itmişti.
Yazın Jekiri ve Antetokounmpo ile vedalaşan sarı-lacivertli ekip, bu ikilinin yerine uzun rotasyonuna iki iddialı takviye yaptı. Barcelona’dan Sertaç Şanlı‘yı, Panathinaikos‘tan ise takım kaptanı Georgios Papagiannis ile sözleşme imzalayan Fenerbahçe, kağıt üzerinde Avrupa’nın en kaliteli uzun rotasyonlarından birine sahipti.
Buna karşın sezonun şu ana kadarki noktasına dek Fenerbahçe Beko, uzun rotasyonundan beklenen katkıyı tam anlamıyla alamadı. Özellikle büyük beklentilerle kadroya Georgios Papagiannis’in hem hücumda, hem de savunmada epey istikrarsız bir görüntü ortaya koyması, Motley’nin omuzlarındaki yükü epey arttırdı.
Her ne kadar çok değerli bir hücum opsiyonu olsa bile Motley, halen çok güvenilir bir oyuncu değil. Kolay faul problemine girmeye açık olmasının yanı sıra savunmada pozisyon bilgisinin zayıf olması, son haftalarda formda olsa bile Motley’e soru işaretleriyle yaklaşılmasına sebebiyet veriyor. Bu noktada devreye biz giriyoruz.
Willy Hernangomez, Fenerbahçe Beko uzun rotasyonuna ciddi anlamda kalite katabilecek bir oyuncu. Evet, Hernangomez EuroLeague’in en etkili savunmacılarından biri değil. Buna karşın hem ikili oyunlardaki bitiriciliği, hem de alçak posttaki dominant görüntüsüyle birlikte İspanyol yıldız, EuroLeague seviyesinde fark yaratabilecek bir pivot. Ayrıca orta mesafe ve dış şut tehdidinin de olması, Hernangomez’i iyice komple bir hale getiriyor.
Barcelona tarafından baktığımızda ise Willy Hernangomez, açıkçası şu ana dek tam anlamıyla beklenen etkiyi yaratamadı. Evet, Hernangomez’in rakamları kağıt üzerinde hiç fena durmuyor. Buna karşın Jan Vesely‘nin bu sezonki çok etkili performansı, Hernangomez’in ikinci pivot olmasına sebebiyet verdi. Maç başına 16 dakika sahada kalan İspanyol yıldız, Vesely‘den ortalama altı dakika daha az oynuyor.
Açıkçası daha çok süre alabileceği bir takıma gitme fikri, Hernangomez için mantıklı olabilir. Sezon içerisinde koçu Roger Grimau ile problem yaşadığını da düşünürsek İspanyol pivot, Fenerbahçe’de düzenli süre alarak çok daha dominant bir performans ortaya koyabilir.
Öte yandan Barcelona, sezonun tamamını ilk dört sıra içerisinde geçirse bile bazı maçlarda ciddi anlamda üretkenlik sorunu yaşadı. Özellikle sert savunma takımlarına karşı Barça, kadro yapısının da büyük etkisiyle tıkanıp zorlama birebirlere kalabiliyor. Bu noktada Katalan ekibi, özellikle zorluk seviyesi yüksek maçlarda yaratıcı bir kısanın eksikliğini hissediyor.
Bu noktada Tyler Dorsey, Barcelona hücumu için aranan kan olabilir. Fenerbahçe Beko’da çok ciddi istikrar sorunları yaşayan ve bir türlü beklenen katkıyı veremeyen Dorsey, Barcelona’da kendini bulabilir. Barça kadrosundaki yaratıcı kısa sayısının azlığını düşünürsek Yunan skorer, kendine orada önemli bir rol edinebilir.
Georgios Papagiannis ise elbette şu noktada Willy Hernangomez kadar etkili bir pivot değil. Buna karşın Barcelona, uzun rotasyonunda halihazırda Jan Vesely gibi formda bir pivota sahip. Bu nedenle Papagiannis’in 10-15 dakika bandında süre alıp dış şut becerisi, blok tehdidi ve savunmada yer kaplamasıyla katkı vermesi yeterli olacaktır.
Will Clyburn – Juancho Hernangomez
Taraflar: Anadolu Efes, Panathinaikos
Juancho Hernangomez’in İstatistikleri: 19 maç, 4.2 sayı, 3.8 ribaund
Will Clyburn’ün İstatistikleri: 16 maç, 11.2 sayı, 5.1 ribaund, 2.1 asist
Evet, Hernangomez ailesinin bir üyesini daha alternatif gerçeklik evrenimize dahil ediyoruz. Sıradaki takasımızda Anadolu Efes‘ten Will Clyburn’ü Atina’ya yolcu ediyoruz. Yerine ise Panathinaikos‘un İspanyol forveti Juancho Hernangomez’i Efes kadrosuna ekliyoruz.
Açık konuşmak gerekirse Will Clyburn, Anadolu Efes tarihinin beklentiler ışığında en çok hayal kırıklığı yaratan transferlerinden biri oldu. Clyburn transferi resmileşmeden çok kısa süre önce Efes, Belgrad’da üst üste ikinci EuroLeague şampiyonluğunu kutluyordu. Bu büyük başarıdan sonra gelen Clyburn transferi ise çok büyük heyecan yaratmıştı.
O dönem koç Ergin Ataman’ın da sıkça belirttiği üzere Anadolu Efes, üst üste üçüncü kez EuroLeague’i kazanarak modern dönemde bir ilki başarmak istiyordu. Vasilije Micic ve Shane Larkin gibi çok büyük iki yıldızın yanına Will Clyburn çapında bir ismin eklenmesinin bu ihtimali epey arttıracağı düşünülüyordu.
Buna rağmen işler hiç beklendiği gibi ilerlemedi. Micic, Larkin ve Clyburn üçlüsü arasındaki kimya, açıkçası hiçbir zaman beklenen düzeye gelemedi. Üst üste üçüncü şampiyonluk hedefiyle çıktığı yolda Efes, Playoffların uzağında kalarak büyük hayal kırıklığı yarattı.
Bu sezon Micic’in yerine Darius Thompson’ın gelişiyle de Clyburn’ün performansı bakımından işler pek düzelmedi. Bu sezon sakatlık nedeniyle önemli bir süre sahalardan uzak kalan ABD’li yıldız, döndüğünde de sistemin işleyen bir parçasıymış gibi gözükmedi. Her ne kadar istatistikleri kötü gözükmese bile Will Clyburn, bir türlü takımının sistemini yukarı çekecek bir parça olamadı.
Öte yandan dört numara pozisyonu, bu sezon Anadolu Efes’in en sorunlu noktalarından bir tanesi. Evet, Derek Willis oynadığı maçlarda gayet iyi katkı verdi. Her ne kadar çok iyi bir şutör olsa bile Willis, savunma konusunda önemli sorunları olan bir oyuncu. Willis’in alternatifi konumundaki Mike Daum da savunmada belli başı zaafiyetlere neden olabiliyor.
Bu nedenle Panathinaikos’ta aradığını şu ana dek bulamayan Juancho Hernangomez’i alıp Anadolu Efes’in ana dört numarası yapıyoruz. Her ne kadar bu sezon beklentilerin fazlasıyla altında kalsa bile Juancho, daha önce kalitesini defalarca kez ispatlamış bir oyuncu. Ayrıca oyuncu profiline baktığımız zaman Juancho, tam olarak Efes’in aradığı tipte bir dört numara.
Keskin dış şut tehdidi ve çembere atak becerisine ek olarak İspanyol forvet, EuroLeague’in en mücadeleci oyuncularından bir tanesi. Savunmada agresiflikten hiç kaçınmayan, switch savunmasına uygun olan, yardım savunmasında sertliği arttıran ve gerektiğinde toplu oyuncuyu savunabilen Juancho, Anadolu Efes kadrosunda olmayan türde bir oyuncu profiline sahip.
Bu ekleme, savunma sertliği konusunda ciddi sorunlar yaşayan Anadolu Efes’in işine fazlasıyla yarayabilir. Panathinaikos’ta şu sıralar rotasyonda Dinos Mitoglou’nun arkasında kalan Hernangomez, Efes’te takımın ana oyuncusu olarak kendini bulup çok daha öz güvenli bir oyun sergileyebilir.
Panathinaikos cephesine baktığımızda ise işlerin son yıllara göre fazlasıyla iyi gittiği ortada. Koç Ergin Ataman’ın gelişiyle birlikte Yunan ekibi, başarılarla dolu eski günlerine geri dönme konusunda ciddi bir adım atmış durumda. Buna karşın Panathinaikos kadrosu, özellikle işin hücum kısmında biraz sınırlı gözüküyor.
Panathinaikos, Ergin Ataman takımlarında görmeye pek alışkın olmadığımız üzere hücumda ciddi anlamda tıkanmaya müsait bir takım. Bu noktada takımın iki ana oyun kurucusu Kostas Sloukas ve Luca Vildoza’nın çok sık sakatlanmaları, koç Ataman’ın elini ciddi şekilde zorluyor. Özellikle iyi savunma takımlarına karşı Panathinaikos, hücum üretkenliği konusunda çok ciddi sorunlar yaşayabiliyor.
Bu noktada Will Clyburn, Panathinaikos’un hücumdaki dertlerine bir nebze de olsa derman olabilir. Evet, Ergin Ataman ve Will Clyburn’ün aralarının pek pozitif olmadığı bilinen bir gerçek. Buna karşın Clyburn, her ne kadar eski günlerinden uzak gözükse bile halen EuroLeague’in skor tehdidi en yüksek forvetlerinden biri. Ayrıca şu an için üç numara pozisyonundaki tek alternatifin Marius Grigonis olduğunu düşünürsek Clyburn, Panathinaikos kadrosunun hücum potansiyelini arttıracaktır.
Buna ek olarak Clyburn’ün dört numaradan da süre alabilmesi, Dinos Mitoglou’nun kenarda olduğu dakikalar için Panathinakos kadrosuna farklı bir alternatif katacaktır.