by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Fenerbahçe Beko dün akşam rekorlar gecesinde evinde Baskonia‘yı 111-96 mağlup ederek bu sezon Turkish Airlines EuroLeague’deki 16. galibiyetini aldı.
Fenerbahçe Beko’nun yıldızı Nigel Hayes Davis 19 sayıyla karşılaşmanın en skorer ismi olurken 19 sayısının yanında 4 asist, 2 ribaund ile mücadele etti.
Amerikalı yıldız forvet karşılaşmanın ardından Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
EH: Aynı maçta Fenerbahçe’nin hem sayı hem asist rekorunu kırdınız. İlk yarıda her şut giriyordu. Üçüncü çeyrekte de sen ve Tarık alev aldınız. Bu muhteşem gece için neler söylersin?
Nigel Hayes-Davis: “Buna hazırdık. Panathinaikos maçında da aynı şutlar geldi, sadece hepsini kaçırdık. Maçı da kaybettik. Monaco maçında da benzer çok şut bulduk, çoğunu kaçırdık. O maçı da kaybettik. Sayılar ve ortalama böyle çalışır. Ortalamanın altında çok kötü maçlar geçirdiğinde tam tersi çok iyi maçlar da geçiriyorsunuz. Bugün bu oldu. Şutlar girerken haliyle her şey çok güzel. Top dolaştı, herkes birbirini besledi. Savunmamız kötüymüş gibi görünebilir fakat bizim gibi onlar da iyi şut soktu. İspanyol tarzında basketbol oynuyorlar. Maç 0-0 ya da 50-50 bitmeyecekti sonuçta. Harika bir geceydi. Taraftarlar maçın içine çok girdi. Zaman zaman sesleri inanılmaz arttı. Bazı oyuncuların öz güven açısından böyle bir maça ihtiyacı vardı. Nate Sestina için çok mutluyum, onunla gurur duyuyorum. Tarık da son bir aydır muhteşem oynuyor. Hep söyledim, dünyanın en temiz şutlarından biri Tarık’ta.”
EH: EuroLeague’de 20 günlük bir ara oldu. Bu dönemde Türkiye Kupası’nı kazandınız. Bu süreç takıma nasıl etki etti?
Nigel Hayes-Davis: “Aralar hep iyidir. İşlerden biraz uzaklaşmak güzeldir. Özellikle de Avrupa’nın “grind” sisteminde… Sesler yükseliyor, maçlar çok zor, her maç “tamam ya da devam” maçı, ailen ve arkadaşlarından uzaksın, yabancı bir ülkedesin… Bütün bunlardan biraz uzaklaşmak iyi geliyor. Ben de Tayland’a gittim. Muhteşemdi. Ağzımı açık bırakan pek çok şey gördüm. Bazı oyuncuların milli takım maçları vardı. Ara hepimiz için kafayı resetleme açısından çok önemliydi.”
EH: Tarık’ın oyununu NBA ya da EuroLegaue’den kime benzetiyorsun?
Nigel Hayes-Davis: “Hep söyledim, Bradley Beal’a benziyor.”
EH: “Benim aklıma da Klay Thompson geldi. Keskin ve saf bir şutör.”
Nigel Hayes-Davis: “Tarık topu yere de vurabiliyor, kendi şutunu yaratabiliyor. Sadece bu takımda rolü bu değil. Tarık topun sürekli onda olduğu bir takımda oynasaydı ve ona özgürlük verilseydi o zaman görürdük. Hep söyledim, Tarık inanılmaz bir oyuncu. Oyununu çok beğeniyorum. Öz güveni şu anda tavan.
Bazı oyuncular hep doğru kararı vermeye çalışır, bunun üzerine düşünür de düşünür. Bazı oyuncular ise direkt oynar. Tarık bu ikisinin arasını bulan isimlerden. “Topu bana verin şut atayım; top, şut, top, şut” şeklinde bir oyunu var. Bunu öz güveniyle ve yeteneğiyle beraber düşününce tavanının gökyüzü olduğunu söyleyebiliriz.”
EH: “Kendrick Lamar dinliyor musun?”
Nigel-Hayes Davis: “Dinliyorum ama en çok dinlediğim isimlerden biri değil.”
EH: “Wesley’s Theory adlı şarkısını biliyor musun?”
Nigel Hayes-Davis: “Şu anda söyleyemem ama adını biliyorum. To Pimp a Butterfly’da mıydı?”
EH: “Evet. O albümdeki ilk şarkı. O şarkıda bir Dr. Dre kısmı var: “Herkes o noktaya gelebilir, önemli olan orada kalmak”. Bu söze dair sana bir sorum var. Geçen sene kendin “Ligin en iyi forvetlerinden biri olduğumu kanıtlamak istiyorum” demiştin. Bunu başardın. Bu sene ise bu sıfatla sahaya çıkıyorsun. Bu diğer takımların yaklaşımı açısından nasıl fark gösterdi? Sen geçen seneyle bu sene arasındaki farkı nasıl gördün?”
Nigel Hayes-Davis: “Her şey çocukluğumdan başlıyor. Annem bana hep kendini “olmuş” görme derdi. Sporda örnek aldığım insanlar da hep aynı şeyi söylüyor: Hep daha iyiye gitmeye çalışmak. Koçlarım da hep “Her maçta kendini kanıtlamak zorundasın. Dışarıda bir yerlerde ‘O kadar iyi oyuncu değil, bu takım o kadar da iyi değil’ diyen insanlar olur” derdi. Bir de şöyle bir şey var. Pharrel ile Kanye West’in Through the Wire şarkısı sırasında bir sohbeti oldu. “O noktaya gelmeli ve dağı tırmanırkenki açlığını korumalısın. Zirvede olma arzun aynı kalmalı. Sen de orada kalabildiğin kadar kalmalısın” diyordu. Bir yerlere gelmek çok kolay, en önemli şey istikrar. Bu dünyada önemli olan tek şey istikrar. Mesela kalbin istikrarlı bir şekilde atmasa ölürdün. İstikrar çok çok önemli.”
EH: “O zaman Dr. Dre ve Kendrick’e katılıyorsun?”
Nigel Hayes-Davis: “Onlar da kendi alanlarında zirvedeler. Kendrick’in sadece bir tane iyi şarkısı yok. Dr. Dre de aynı şekilde. Yıllarca bu işi yaptılar, yapmaya devam ettiler ve kendilerini kanıtladılar. Rap olmuş, basketbol olmuş fark etmez, mesele aynı. Geçen gün buraya Darko Jurgic geldi. Kendisi masa tenisinde dünya 14.’sü. Biliyorsun ki turnuvamız var. Birlikte oynadık ve sonrasında konuştuk. Başka spordan onun gibi birini tanımak, ne kadar harika biri olduğunu görmek… Bize günde altı saat antrenman yaptığını söyledi. Her gün. Sürekli çalışıyor, sürekli tırnaklarıyla kazıyor, istikrarlı olmaya çalışıyor. Ne yaparsanız yapın belli bir noktaya gelebilirsiniz, orada kalmanız daha zor olur.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!