by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu yazı 2 Mart 2024 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Kimya ve kültür kelimeleri, günümüz profesyonel sporlarında son derece yaygın kelimeler. Bir takımın başarısı, çoğunlukla oyuncular ve antrenörler arasındaki uyumun ne kadar sağlam olduğuyla doğru orantılıdır.
Ancak tarihte bazı istisnalar söz konusu.
Mesela Los Angeles Lakers, Kobe Bryant ve Phil Jackson arasındaki gerginliğe rağmen bir hanedan kurdu. Öte yandan Philadelphia 76ers, Allen Iverson ve koç Larry Brown’un arasında gün geçtikçe yükselen tansiyona rağmen NBA Finalleri’ne çıktı.
Koçlarla oyuncular arasında yaşanan tartışmalardan bazıları, mutlu sonla sona erebiliyor. Bazı durumlarda ise ciddi sorunlara sebep olarak takımın başarısının önünde dev bir engele dönüşebiliyor.
Allen Iverson ve Larry Brown: Philadelphia 76ers
NBA’e giriş yaptığı ilk günden itibaren imajıyla ve üstün yetenekleriyle çok büyük ses getiren Allen Iverson, çaylak sezonu olan 1996-97 sezonunda yılın çaylağı seçildi. Basketbol tarihinin unutulmaz figürlerinden Larry Brown ise bir sezon sonra Sixers‘ın başına geçti.
Bu ikilinin ilişkisi, beraber çalıştıkları altı yıl boyunca her daim çalkantılı oldu. İkili arasındaki gerilimin başlıca nedeni ise idmanlardı. Brown, Iverson’ın idmanlarda çok daha sıkı çalışmasına inanıyordu ve onu sürekli daha fazlası için zorluyordu.
Hatta bir noktada bu ikili arasındaki gerilim öyle bir noktaya geldi ki Sixers, 2000 yılında Iverson’ı Detroit Pistons‘a takaslamaya kalktı. Bu takas, Sixers’ın yedek pivotu Matt Geiger’ın sözleşmesindeki bir maddeden dolayı sorun çıkarması nedeniyle son anda iptal oldu.
Bu takasın iptali, Sixers için muhtemelen olabilecek en iyi senaryoydu. Koç ile takımın süper yıldızı arasındaki gerginliğe rağmen Sixers, 2001 yılında tüm beklentileri aşarak NBA finaline çıktı.
Basketbolu bıraktıktan sonra Allen Iverson, o günlerde koçu Larry Brown’a yönelik tavırlarından dolayı çok pişman olduğunu birçok kez anlattı. Bu ikilinin arasındaki gerilim de yıllar içerisinde karşılıklı sevgiye dönüştü. Koç Larry Brown, 2016 yılında Allen Iverson’ın Hall Of Fame müzesine dahil edildiği törende Iverson’ı yalnız bırakmadı.
Deron Williams ve Jerry Sloan: Utah Jazz
2005 NBA Draft’ının 3. sıra seçimi Deron Williams ile Utah Jazz‘in efsanevi koçu Jerry Sloan’un arasındaki ilişki her daim çok gergindi. Emekli olduktan sonra katıldığı bir podcast programında Williams, çaylak sezonunda yeterince süre almadığını düşündüğü için koçu Sloan’a o dönem ciddi anlamda kin beslediğini açıkladı.
Çaylak sezonunda ortalama 29 dakika sahada kalan Williams, bir dönem 15 maç üst üste ilk beş başlamadı ve bu süreçte yalnızca ortalama 19 dakika sahada kalabildi. İkili arasında giderek tırmanan bu gerilim, bir dönem Williams’ın koçu Sloan’ın setlerine bilerek uymamasına kadar vardı.
Bu gerilimin zirvesi ise koç Jerry Sloan’un 2011 yılında emekli olmasıyla birlikte yaşandı.
Emekli olduktan sonra yaptığı bir açıklamada Deron Williams, o dönemki tavırları hakkında şu sözleri söyledi:
“O dönemlerde birçok şeyi daha iyi idare etmem lazımdı ama çok inatçıydım. Bu inatçılığımın sebebi ise genç ve aptal olmamdı. O günlerde yapmam gereken şeyler koçu dinlemem, çenemi kapalı tutmam ve basketbol oynamamdı. Yapmam gereken en akıllıca şeyler bunlardı çünkü koç oydu. Yine de o dönemki inatçılığım ve rekabetçiliğim yüzünden yapmamam gereken şeyler yaptım.”