by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Turkish Airlines EuroLeague’de normal sezon heyecanı, ilk on sıra için oynanan birbirinden çekişmeli maçların ardından son buldu. Şimdi ise önümüzde sırasıyla Play-In ve Playoff turları var.
Sezonun çok büyük bölümünü ilk on sıranın dışında geçiren temsilcimiz Anadolu Efes, buna karşın son haftalarda müthiş bir form grafiği yakaladı. Sakat oyuncuların da takıma dönmesiyle birlikte çıkışa geçerek üst üste maçlar kazanan Efes, sezonu 9. sırada bitirerek Play-In biletini aldı.
Böylelikle temsilcimizin Play-In turundaki rakibi Virtus Bologna oldu.
Virtus Bologna için sezonun birinci ve ikinci yarısı, birbirinden 180 derece farklı geçti. Ligin ilk yarısında beklentileri fazlasıyla aşarak müthiş bir performans ortaya koyan Virtus, bir ara ikinci sıraya kadar yükseldi. Buna karşın sezonun ikinci yarısıyla birlikte işler değişmeye başladı.
Üst üste mağlubiyetlerle önce ilk dört, ardından da ilk altı sıranın dışında kalan Virtus, son olarak evinde Baskonia‘ya da kaybederek onuncu sıraya kadar geriledi. Buna karşın İtalyan ekibi, bir şekilde Play-In biletini kaptı.
Yine de Play-In, normal sezona göre çok daha farklı geçecektir. İki takımın form durumunu göz önünde bulundurduğumuzda Anadolu Efes‘in rahat bir galibiyet alması kimse için sürpriz olmaz. Buna karşın Virtus, EuroLeague’e veda etmemek için olabildiğince rekabetçi olmaya çalışacaktır.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde temsilcimiz Anadolu Efes‘in Virtus Bologna’yı konuk edeceği Play-In maçının saha içi şifrelerine göz atıyor.
Virtus Bologna Ne Durumda?
Virtus Bologna’nın son yedi EuroLeague maçı: Sıfır galibiyet, yedi yenilgi!
Evet, aslında sorunun cevabı çok basit. Hiç iyi bir durumda değiller.
Yazın çalkantılı bir dönemden geçen Virtus Bologna, öncelikle yeni salon inşaatı nedeniyle geçtiğimiz sezona göre bütçe düşürdü. Yazın önce takımın en çok kazanan iki oyuncusu konumundaki Toko Shengelia ve Iffe Lundberg ile yolları ayırmayı planladığı konuşulan Virtus, sonrasında beklenmedik şekilde iki oyuncusunu da takımda tuttu.
Tüm bunlara ek olarak son derece beklenmedik bir koç krizi yaşandı. Virtus Bologna yönetimi, transferler hakkında yaptığı eleştirel yorumların ardından bir anda koç Sergio Scariolo’nun görevine son verdi. Deneyimli çalıştırıcının yerini ise Letonya Milli Takımı koçu Luca Banchi aldı.
Hal böyle olunca Virtus Bologna’nın bu sezon ne denli rekabetçi olabileceğine dair ciddi soru işaretleri vardı. Üstelik takımın en önemli iki oyuncusu olarak görülen Toko Shengelia ve Iffe Lundberg, bir önceki sezon beklentilerin bir hayli altında kalmışlardı. İki oyuncunun artan yaşları da düşününce bu düşüşün artarak devam edebileceğine yönelik endişeler vardı.
Tüm bu soru işaretlerine rağmen Virtus Bologna, sezona kusursuza yakın bir başlangıç yaptı. Yeni koç Luca Banchi’nin gelişiyle birlikte takımın kilit oyuncuları, Scariolo dönemine göre çok daha serbest gözüktüler.
Bu da istatistiklere son derece pozitif yansıdı. Takımın Gürcü yıldızı Toko Shengelia’nın adı, uzun süre MVP yarışında anıldı. Ligin en yaşlı oyuncularından biri olan Marco Belinelli, EuroLeague kariyerinin en formda dönemini geçirdi. Yazın takımda ‘istenmeyen adam’ ilan edilen Iffe Lundberg ise önceki yılın aksine skorer meziyetlerini sahaya yansıtmayı başardı.
Tüm bu faktörler yan yana gelince Virtus, EuroLeague’de ilk yarının belki de en flaş takımıydı. Bir ara ikinci sıraya kadar yükselen Virtus’un ligi ilk dörtte bitirip saha avantajını alacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Açıkçası sahada oynanan dengeli basketbol da bu düşünceyi destekler nitelikteydi.
Buna karşın sezonun ikinci yarısıyla birlikte tablo bir anda tersine döndü.
Yaş ortalamasının çok yüksek olmasının da büyük etkisiyle Virtus, büyük bir düşüş yaşadı. Takımın ilk yarıdaki agresif ve sert görüntüsü, bir anda yerini savunma zaafiyetlerine ve yumuşaklığa bıraktı. Buna ribaund problemi ve hücumdaki yaratıcılık sorunları da eklenince Virtus, bir anda üst üste yenilgilerle Playoff hattının dışında kaldı.
Bu noktada takımın atletik pivotu Devontae Cacok’un sakatlanarak sezonu kapatması, Virtus’u tahmin edilenden çok daha fazla etkiledi. Her ne kadar takımın ana uzunu olmasa bile Cacok, atletizmi ve savunma katkısıyla uzun rotasyonuna önemli bir derinlik katıyordu. Cacok’un denklemden çıkışı ve yerine EuroLeague’in en kötü savunmacılarından biri olan Ante Zizic’in gelmesi, Virtus savunmasını epey olumsuz etkiledi.
Buna ek olarak Virtus, kadro yapısının da etkisiyle hücumda gün geçtikçe daha ‘tahmin edilebilir’ gözüktü. Sezon ilerledikçe rakipler, Marco Belinelli’nin topsuz perdeleme çıkışı aksiyonlarına daha hazır gözüktüler. Boyalı alanda sırtı dönük ve yüzü dönük yaptığı ataklarla ligin ilk yarısını domine eden Toko Shengelia, ikinci yarıda daha verimsiz gözükmeye başladı.
Sonuç olarak rakiplerin aldığı önlemlerin artmasının sonucunda Virtus, hücumunu yeterince çeşitlendiremedi. Bu da özellikle yarı saha hücumlarındaki tahmin edilebilirlik seviyesini arttırdı.
Günümüze geldiğimizde ise EuroLeague’de çıktığı son yedi maçın tamamını kaybetmiş bir Virtus Bologna’yla karşı karşıyayız. Öte yandan Anadolu Efes‘in de ne denli formda olduğunu düşününce temsilcimizin maçın net şekilde favorisi olduğu ortada. Yine de tedbiri elden bırakmamakta fayda var.
Her şeye rağmen Virtus Bologna, EuroLeague’in en tecrübeli takımlarından bir tanesi. Kadrosunda Toko Shengelia, Daniel Hackett, Marco Belinelli, Bryant Dunston ve Iffe Lundberg gibi ‘buraları oynamayı bilen’ oyuncuları bulunduran İtalyan ekibi, Playoff şansını sürdürebilmek için temsilcimize karşı var gücüyle mücadele edecektir.
Yine de Virtus Bologna, son haftalarda net şekilde gördüğümüz üzere bazı bariz zaaflara sahip bir takım. Bu zaafların üzerine düzenli olarak gitmesi ve sonuç alması halinde Anadolu Efes, Play-In’de ilk maçı sorunsuz şekilde atlatıp Playoff yolunda emin adımlarla ilerleyebilir.
Anadolu Efes İçin Maçın Kilit Noktaları
1- Belinelli Savunması
Evet, bu artık hiçbir EuroLeague takımı için sır değil. Virtus Bologna, yarı saha hücumlarının neredeyse yarısını Marco Belinelli’nin topsuz perdeleme çıkışı aksiyonları üzerinden şekillendiriyor.
Elbette bu, Virtus için gayet anlaşılabilir bir durum. Virtus Bologna kadrosunda topla yaratabilen tek bir kısa var, o da Iffe Lundberg. İtalyan temsilcisi, kadrosundaki top yönlendirici sayısı bakımından EuroLeague’in en sınırlı takımlarından biri. Hal böyle olunca yarı saha hücum düzenlerinde Belinelli’nin topsuz perdeleme aksiyonlarını çok sık kullanıyorlar.
Öte yandan Belinelli’nin Virtus Bologna hücumlarının neredeyse temelini oluşturmasında iki ana faktör var. Bunlardan ilki, tecrübeli skorerin gerçekten çok özel bir şutör olması. En dengesiz sanılan anlarda bile topu elinden dengeli bir şekilde çıkarabilen Belinelli, buna ek olarak uzundan gelen topsuz perdeyi nasıl kullanacağını ve hangi zamanlamayla şut için perdeden çıkması gerektiğini çok iyi biliyor. Bu da Marco Belinelli’yi EuroLeague’in belki de en özel şutörü kılıyor.
Ayrıca Belinelli’nin topsuz perde çıkışı aksiyonlarındaki verimliliği yalnızca şuttan ibaret değil. Çok özel bir şutör olduğu için rakip savunmaların konsantrasyonunu perde çıkışlarında fazlasıyla üzerine çeken Belinelli, tüm konsantrasyon üzerindeyken doğru pası verdiğinde bir anda rakip savunmanın dengesini bozabiliyor.
Dolayısıyla Anadolu Efes‘in ilk olarak dikkat etmesi gereken nokta, Marco Belinelli’nin topsuz perdeleme çıkışı aksiyonlarını doğru şekilde savunmak olacak. İki takım arasında oynanan son maçta Efes, bu konuda çok iyi bir iş çıkarmıştı. Maç boyunca Belinelli’nin şut tehdidini sınırlamayı başaran Efes, oyunu baştan sona domine ederek sezonun en rahat galibiyetlerinden birini almıştı.
Bu akşam oynanacak maçın en kilit noktalarından biri de bu olacak. Marco Belinelli’nin topsuz perdeleme aksiyonlarını sınırlaması halinde Anadolu Efes, rakibinin hücum gücüne ciddi anlamda zarar verecek.
2- Uzunları Cezalandır!
Virtus Bologna, şu sıralar EuroLeague’in en sorunlu uzun rotasyonlarından birine sahip. Az önce de bahsettiğim üzere Devontae Cacok’un sakatlığı, Virtus’un atletizm bakımından ciddi anlamda sorun yaşamasına yol açtı. Bu nedenle İtalyan ekibi, özellikle sezonun ikinci yarısında delici kısaları ve ikili oyunları savunmakta çok zorlandı.
Anadolu Efes ise bildiğiniz üzere kısa rotasyonu bakımından EuroLeague’in en özel takımlarından bir tanesi. Shane Larkin’in ne denli etkili bir delici olduğundan elbette uzun uzun bahsetmeye gerek yok. Ayrıca Elijah Bryant, Will Clyburn ve her ne kadar epey formsuz gözükse bile Darius Thompson, çembere atak etmeyi seven ve rakip uzunları zorlayabilen türde oyuncular.
EuroLeague tarihinin en özel savunmacılarından biri olan Bryant Dunston, artık 37 yaşına geldi ve ayakları iyice yavaşladı. Dunston‘ın alternatifi konumundaki Ante Zizic ise Efes taraftarlarının da çok yakından bildiği üzere EuroLeague’in en kötü savunmacılarından biri. Dolayısıyla Efes, rakibinin yavaş ayaklı uzunlarını düzenli olarak cezalandırdığı takdirde rakibine ciddi bir üstünlük kurabilir.
Peki bu nasıl olabilir? Elbette akla gelen ilk opsiyon, Shane Larkin’in çembere atakları olacak. İlerleyen yaşına rağmen hale EuroLeague’in en patlayıcı oyuncularından biri olan Larkin, Dunston’a ve Zizic’e düzenli olarak atak ederek iki oyuncuya da zor anlar yaşatabilir. Larkin’in yanı sıra Elijah Bryant, Will Clyburn ve oyunda olduğu bölümlerde Darius Thompson da pekala bunu yapabilirler.
Ayrıca son haftalarda Anadolu Efes’in hücum düzenine eklediği bir detay var. Efes, sezon ortasında kadrosuna kattığı Daniel Oturu’yu kısa devrilme aksiyonlarında çok sık kullanıyor. Evet, Oturu elbette sürekli kısa devrilip rakip savunmanın yerleşimine göre baştaki takım arkadaşını bulabilecek kadar özel bir pasör değil. Yine de ABD’li pivot, kısa devrildikten sonra çabuk ayakları sayesinde bir anda çembere gidip yüzü dönük şekilde skor üretebiliyor. Bunu yapamadığı anlarda ise rahatlıkla faul alabiliyor.
Sonuç olarak Anadolu Efes’in rakibinin yavaş ayaklı uzunlarını cezalandırmak için birden fazla opsiyonu var. Koç Tomislav Mijatovic de Virtus Bologna’nın bu noktadaki dezavantajını avantaja çevirmek için gerekli dokunuşları yapacaktır.