by Zach Buckley / Çeviri: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 1 Ağustos 2024 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
2024 NBA serbest oyuncu dönemi resmi olarak henüz bitmemiş olabilir, ama neredeyse bitmiş sayılır.
Savunma ağırlıklı kanat oyuncusu Isaac Okoro dışında serbest oyuncu pazarında henüz imza atmamış fark yaratabilecek oyuncu pek kalmadı. Serbest oyuncu döneminde gerçekleşecek büyük hamlelerin hepsi zaten oldu.
Yazın bu noktasında NBA’deki takımların kadrolarındaki eksiklikleri değerlendirme zamanı geldi.
Atlanta Hawks
Trae Young-Dejounte Murray guard ikilisinden vazgeçmek Hawks için mantıklıydı çünkü bu pahalı yatırımdan beklenen geri dönüş sağlanamadı.
Ancak Hawks‘ın şimdi ne yöne döndüğü netleşseydi her şey çok daha mantıklı olurdu.
Murray’nin ayrılışı, uzun vadeli düşünen bir takım olarak Atlanta’dan kitlesel bir göçü tetikleyebilirdi. Bu olmadı. Young hâlâ burada, Clint Capela, De’Andre Hunter, Bogdan Bogdanović ve Onyeka Okongwu da öyle. Bu oyuncuların hepsi Hawks hemen yeniden yapılandırma yoluna girse şu anda kazanmaya odaklanan takımlar arasında ilgi uyandırabilecek oyuncular.
Ancak organizasyon bir kez daha ortada sıkışmış görünüyor: Dibe vurmak için fazla iyi, ama rekabet edebilecek kadar iyi değil. Bu kadroda belirli bir eksiklikten ziyade genel bir pusula eksikliği var.
Chicago Bulls
Doğu Konferansı’nın ortasında sıkışmış bir diğer kafa karıştırıcı takım da Bulls.
Alex Caruso ve DeMar DeRozan’ı bu yaz takas ederek işleri biraz netleştirmeye çalıştılar ancak bunu yaparken draftın birinci turunda seçim hakkı elde edemediler. Ayrıca Zach LaVine veya Nikola Vučević’e de yeni bir takım bulamadılar.
Bu kadro kötü değil, ancak neredeyse her açıdan hayal kırıklığı yaratıyor. Geçen sezonun En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu ödülünde ikinci olan Coby White etrafındaki heyecan bile Caruso takasında Chicago’ya şaşırtıcı bir şekilde gelen Josh Giddey’nin onun top kullanımını azaltma riski nedeniyle biraz azalıyor.
Hala Patrick Williams’ın nasıl bir oyuncu olduğunu bilmiyoruz, Bulls‘un DeRozan’ın üretimini nasıl yerine koymayı planladığını bilmiyoruz. Ancak en azından Matas Buzelis yaz liginde birkaç eğlenceli an yaşattı.
Denver Nuggets
Bir başka yaz ve Denver’ın 2022-23 şampiyonluk takımından bir başka önemli kayıp. Geçen yaz Bruce Brown (ve daha az etkide Jeff Green) kaybedilmişti. Bu kez ise Nuggets, Bird haklarına sahip olmalarına rağmen Kentavious Caldwell-Pope’u Orlando Magic‘e üç yıl, 66 milyon dolarlık bir anlaşma ile kaybetti.
Denver, böyle eksiklikler için bir süredir genç ve maliyeti kontrol altında olan yetenekler biriktiriyordu, ancak bu genç oyuncuların—özellikle Christian Braun ve Peyton Watson—birdenbire önemli rol artışları için hazır olduğu anlamına gelmiyor. Watson, ilk iki NBA sezonu boyunca herhangi bir türde hücum istikrarı sağlamakta zorlanırken Braun’un enerji sağlayıcı oyuncu olarak ortaya koyduğu profil KCP’nin üçlük ve savunma rolünü doldurmasına hazırlanmış olmayabilir.
Ayrıca Braun ve Watson rotasyonda yükselirse arkalarındaki boşlukları kim dolduracak? Russell Westbrook geldi ancak o, Reggie Jackson’ın boşalttığı rolü üstlenecek. Julian Strawther, Hunter Tyson veya Jalen Pickett’tan herhangi biri düzenli dakika almaya hazır mı?
Nuggets, genç çekirdekleri hakkında bir dizi soruya sahip—bu sorular genellikle bir şampiyonluk adayı takımda görmeyeceğimiz sorular. Birkaç yıl önce, Denver ligin en iyi beşine ve arkasında sağlam bir rotasyona sahipti. Şimdi, Nuggets hem ilk beş hem de rotasyonuyla ilgili şüphelere kapı açmış durumda.
Detroit Pistons
Detroit’in son yıllarda yaptığı yüksek draft seçimlerine rağmen, Pistons‘ın genç çekirdeği üçlük atmaktan neredeyse yoksun. Ron Holland’ı 5. sıradan seçmek, ki bu seçim neredeyse hiçbir yerde bu kadar yüksek tahmin edilmiyordu, bu sorunu çözmek için bir uygun bir yöntem değildi.
“Cade Cunningham için üzülüyorum,” dedi bir değerlendirici ESPN’den Jonathan Givony ve Jeremy Woo’ya. “Planlamadıkları halde yıllardır yeniden yapılandırıyorlar ve bu seçim, kadroyu patlatıp yeniden başlamaları gerektiğini gösteriyor. [Holland’ın] Ausar Thompson, Jaden Ivey ve diğer gençlerle uyum sağlayabileceğini düşünmüyorum.”
Detroit en azından birkaç tecrübeli şutör getirmeyi başardı. Serbest oyuncu döneminde Tobias Harris ve Malik Beasley takıma katıldı. Tim Hardaway Jr., Pistons‘ın yolunu tuttu. Üçü de kariyerleri boyunca yüzde 36’nın üzerinde üçlük yüzdesine sahip.
Ancak Detroit’teki genel görünüm açısından bunlar yalnızca geçici çözümler. Bu grup rekabete hazır olduğunda (ne zaman olursa olsun) hepsi çoktan gitmiş olabilir. Pistons’ın genç şutörlere feci şekilde ihtiyacı var. Ancak bu ihtiyacı harcadıkları draft seçimlerine bakınca asla anlayamazsınız.
Golden State Warriors
Stephen Curry’nin partneri Klay Thompson gitti. Daha da önemlisi, Curry’nin şampiyonluk seviyesindeki yıldız takım arkadaşı eklemesi de henüz gelmedi—ve Warriors‘ın bu oyuncuyu nerede bulacağı -ya da bulup bulamayacağı- belirsiz.
Golden State, şampiyonluk yarışına geri dönmek için önemli bir eklemeye ihtiyaç duyuyordu. Batı Konferansı’nda 10. sıradaydılar ve play-in turnuvasında çift haneli farkla kaybettiler. Koç Steve Kerr bile “Bazı değişiklikler gerekiyor” dedi.
Warriors, rotasyonunun bazı bölümlerini yeniden yapılandırdı. Thompson, Chris Paul ve Dario Šarić yeteneklerini başka yerlere taşıdı. De’Anthony Melton, Kyle Anderson ve Buddy Hield geldi. Dubs farklı görünüyor, ama dramatik bir değişim de yok.
Büyük hamlelerini yapana kadar şampiyonluk konuşmalarında akıllara bile gelmekte zorlanacaklar. Bu kadro önemli ölçüde iyileşmezse, Curry ve Warriors’ın birlikteliğinin de ne kadar devam edeceği konuşulabilir.
Los Angeles Clippers
Kawhi Leonard ve Paul George 2019’da Clippers‘a katıldığında ihtimaller sonsuz görünüyordu. Ancak beş yıl ve dört playoff serisi kaybının ardından George bu takımdan ayrıldı ve L.A., Leonard için bir yardımcı yıldız bulamadı.
Eh, eğer cömertseniz, bu etiketi geçmişteki formunda olan James Harden’a ekleyebilirsiniz. Fakat geçen sezon Leonard ve George ile sahaya çıkan Harden da Clippers‘ı ilk turunun ötesine taşıyamadı.
L.A. gelecek sezon iyi bir takım olacak olacak, ki bu da bu takımın Batı Konferansı’nın gerçekten iyi-olağanüstü takımlar yığını altında gömülmesi anlamına geliyor. Leonard’ın ne sıklıkta sahaya çıkacağı bilinmiyor. Harden’ın ne kadar skor yükü kaldırabileceği bilinmiyor. Şu anda her iki sorgu da süper umut verici görünmüyor.
Clippers, Batı’da gerçek ses çıkarmak için başka bir fark yaratan oyuncuya ihtiyaç duyuyor. Ya da bir sonraki sayfaları hakkında düşünmeye başlamaları gerekiyor.
Los Angeles Lakers
Bu yaz döneminin Lakers‘ın oldukça ilginç hale gelebileceğine yönelik konuşmalar vardı. Hatta bu takımı şampiyonluk yarışına sokabilecek kadar olduğu düşünülüyordu 2ki bu geçen sezon galibiyet yüzdesinde 12. ve net verimlilik derecesinde 19. sırada oldukları düşünüldüğünde büyük bir başarı olurdu.
Şubat ayında sessiz bir takas dönemi gelip geçtiğinde, Lakers lider yöneticisi Rob Pelinka, bu yaz döneminde “daha büyük bir hamle yapma fırsatı” olduğunu belirtti. Ve LeBron James yeni sözleşmesini müzakere ederken, takım “etkili bir oyuncu” ekleyebilirse masada ciddi bir para bırakmaya açık olduğu bildirildi.
Büyük konuşmalara rağmen, Lakers şu ana kadar JJ Redick’i baş antrenör olarak işe almak ve Dalton Knecht ile Bronny James’i draft etmek dışında neredeyse hiçbir şey yapmadı. Tek serbest oyuncu hamleleri takım içinde gerçekleşti ve takas pazarına da dedikodular hariç katılamadılar.
Bu, bu yaz ihtiyaçları olan oyuncuların —üçüncü yıldız, şut yaratma, şut atma, üçlük çizgisi savunması—bir sonraki sezona girerken de bu takımın ihtiyaçları arasında kalacağı anlamına geliyor.
Miami Heat
Miami, son yıllarda kültürleri ile birkaç uzun playoff yolculuğu yaptı, ancak her zaman bir şampiyonluktan bir kendi skorunu yaratan skorer uzakta hissettiler. Ve Ocak ayında yapılan takasın ardından sadece idare eder seviyede oynayan Terry Rozier hakkında çok iyimser değilseniz, hala bu oyuncuyu arıyorlar.
Miami’nin bu yaz büyük bir oyuncu peşinde koşacağına dair konuşmalar vardı, ama bu hiç gerçekleşmedi.
Rotasyona Kel’el Ware ve Pelle Larsson’u draftta eklediler ve serbest oyuncu döneminde Alec Burks’u aldılar. Takım içinde birkaç serbest oyuncularıyla anlaştılar ama Caleb Martin veya Delon Wright’a ayrıldı, ikisi de Doğu’da doğrudan rakiplerle anlaştı (sırasıyla Philadelphia 76ers ve Milwaukee Bucks).
Miami ya konferans merdivenini tırmanmak için yeterli olduklarını düşünüyor ya da maliyetine değecek net bir yol göremediler. İlk seçenek, son iki sezonun her birinde play-in katılımcısı olan bir takım için fazla iyimser hissettiriyor. İkincisi, 2024-25 sezonunun ardından serbest oyuncu olacak Jimmy Butler ile franchise’ın ne tür bir geleceği olacağını (eğer varsa) merak etmenize neden oluyor.
New Orleans Pelicans
Bu yaz Pelicans için büyük değişikliklerin yolda olduğu hissediliyordu. Ve bir bakıma, bu değişiklikler gerçekleşti.
New Orleans, Dejounte Murray’i Atlanta’dan almak için yüksek bir bedel ödedi. Pelicans, ayrıca ilk beş pivotu Jonas Valančiūnas’ı serbest oyuncu döneminde kaybetti. Yedek oyuncusu Larry Nance Jr.’ı da Murray takasında yolladı.
Bu takım hala geçiş aşamasındaki bir takım gibi görünüyor. Brandon Ingram için birçok takas konuşması vardı ancak henüz elle tutulur bir şey olmadı. CJ McCollum da birkaç takas söylentisini ateşledi, ama o da hâlâ New Orleans’ta. Pivot pozisyonunu geliştirme planı henüz gerçekleşmedi çünkü ilk beş veteran oyuncu Daniel Theis ve çaylak Yves Missi arasında olacak gibi görünüyor.
5 numaradaki boşluk bariz ve endişe verici, ve Ingram gerçekten burada kalıyorsa forvet rotasyonu çok kalabalık görünüyor. Bu yönetim için yapılacak daha çok hamle var gibi görünüyor.
Phoenix Suns
Bu yazın Suns için çok daha kötü geçebilirdi. Açık bir oyun kurucu ihtiyacı olan ve hareket alanı olmayan bir kulüp için Tyus Jones ve Monte Morris ile anlaşmak büyük şans.
Fakat yine de bu yaz dönemi takımın derinliği hakkındaki büyük endişeleri hafifletmek için pek bir şey yapmadı. 5 numara pozisyonundaki esneklik hakkında da aynısını söyleyebiliriz. Minimum parayla Mason Plumlee’yi almak kötü hamle değil ama o da takımın savunma esnekliğini artırmıyor.
Suns, Devin Booker-Kevin Durant-Bradley Beal üçlüsünü geçen yaz yeni oluşturdu, ama zaten bu üçlünün birlikte oynaması hakkında endişeler var. Bu çekirdekte çok fazla sakatlık riski var ve yeterli savunma yok.
Phoenix ayrıca maaş bütçesinde ikinci sınırın da çok üstünde olan ve neredeyse her türlü oyuncu hareketini sınırlayan son derece pahalı bir kadroya sahip. Suns, kıskanılacak bir konumda olduğunu düşünüyor ama üç yıldızının ışıltısının ötesine baktığınızda bu takımın bütünü hakkında endişeleniyorsunuz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!