by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 5 Ağustos 2024 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Ligin en büyük yıldızları, sadece basketbol dünyasında değil tüm dünyada tanınsa da bazı rol oyuncuları hak ettikleri değeri göremeyebiliyorlar.
Biz de bugün bu durumu değiştirmeye karar verdik.
Bu yazıda yer alacak oyuncular sürekli manşetlerde yer alan isimler değiller. Ancak içinde bulundukları takımlar için çok büyük önem taşıyan parçalar. Bu oyuncular takımı bir arada tutan tutkallar, mücadeleden asla kaçmayan ve takımı neye ihtiyacı varsa onu yapan isimler. Doğal olarak da koçları ve taraftarları tarafından çok sevilen oyuncular. Standart taraftarlar bu oyuncuları çok yakından tanımıyor olabilir, biz de bugün bu isimleri tanıtmayı görev bildik.
Nickeil Alexander-Walker – Minnesota TimberwolvesMinnesota Timberwolves dribbles the ball during the game against the Dallas Mavericks during Game 3 of the Western Conference Finals of the 2024 NBA Playoffs on May 26, 2024 at the American Airlines Center in Dallas, Texas. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and or using this photograph, User is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. Mandatory Copyright Notice: Copyright 2024 NBAE (Photo by Glenn James/NBAE via Getty Images)” />
2019 NBA Draftı’nın 17’nci sırasından seçilen Nickeil Alexander-Walker, kariyerinin ilk dönemlerinde bench skoreri rolünü üstleniyordu. Kenardan geldiği dakikalarda sürekli şut atan NAW, savunmasıyla da çok göz kamaştırmıyordu.
Bu durum 2022 takas döneminde neden iki kez takas edildiğini gayet iyi anlatabilir. Ya da bir sezon sonra neden yine takım değiştirmek zorunda kaldığını…
Ancak zaman içerisinde Alexander-Walker’ın bulunduğu takımlardaki rolü savunmasıyla ön plana çıkan bir oyuncuya dönüştü. Bu sayede sadece daha fazla dakika almaya başlamadı, takımının seviyesini yukarıya çeken önemli bir oyuncu haline dönüştü. Bu sadece iyi bir savunmacı olduğu için değil, harika bir savunmacıya dönüştüğü için yaşandı.
Şut seçimini de hayli geliştiren Alexander-Walker, çok daha verimli bir hücum silahına dönüştü. Son iki sezonda %44.1/%38.9/%73.6’lık şut oranlarına sahip olan Alexander-Walker, oyunun iki yanında da ciddi bir gelişim göstererek Minnesota Timberwolves’un yükselişinde önemli bir rol edindi.
Toumani Camara, Portland Trail Blazers
Bir açıdan baktığımızda bu biraz üzücü, çünkü böyle bir takımde yer almak Toumani Camara’nın kazanma hedefli olan bir takımda ne kadar önemli bir parça olacağını görmekten mahrum kaldık. Geçtiğimiz sezon Blazers için olumlu şeyler söylemek çok kolay değil. Camara’nın sahada olduğu anlar ise Portland taraftarlarına geleceğe dair umut veren ender anlar arasındaydı. Rotasyonda düzenli süre alan oyuncular arasında 100 pozisyon başına sahada olduğu anlarda en büyük pozitif farkı yaratan oyuncu da Camara’ydı (+7.6).
Bu sadece hücumda bazı zaafları olan bir çaylak için değil, ligde yer alan her oyuncu için gayet iyi bir istatistik. Yaratıcılık henüz Camara’nın cephanesinde bulunan bir özellik değil, ya da dış şutlar için de aynısını söyleyebiliriz. Ancak işin savunma tarafında ligin zirvesinde yer alan oyunculardan biri. Buna ek olarak hücum ribaundlarındaki iç güdüleri ve kat zamanlamasıyla hücumda da takımına katkı vermenin bir yolunu buluyor.
Geçen eylül ayında Damian Lillard takasında takıma dahil olan Camara, önemli bir oyuncu olarak görülmüyordu fakat şimdiden Portland’dan geleceğinde bir yeri olabileceğini kanıtladı.
Keon Ellis, Sacramento Kings
Bu yüzden doğal olarak NBA takipçileri arasında ismi çok bilinen bir isim değildi. Ancak 2023/24 sezonunun son kısmında harika işler yapan Ellis, hakkındaki algıyı şimdiden değiştirdi. Sakatlanan Kevin Huerter yerine ilk beşe yerleşen Ellis, özellikle bunaltıcı savunmasıyla ön plana çıktı. Bu dönemde üç sayı çizgisinin gerisinden %40.4 ile şut atan Ellis, hücum tarafında da bir faktör haline gelmeyi başardı.
Ellis’in yeni rolüne hızlıca alıştığını da söylemek lazım. Geçen sezon 500+ dakika süre alan Kings oyuncuları arasında sadece De’Aaron Fox ve Trey Lyles, Ellis’ten daha iyi bir net rating yakaladı (+4.8).
Ellis’in 3&D yetenekleri, ligdeki her takımın aradığı tarzda. Eğer 2024/25’i de geçen sezonu bitirdiği gibi geçirirse Ellis adından sıkça söz ettiren bir oyuncuya dönüşecektir.
T.J. McConnell, Indiana Pacers
Kısa boylu, atletik olmayan ve dış şutu çok etkili olmayan bir oyuncu için, McConnell’ın takımlara ciddi katkı verebilecek bir oyun profiline sahip olduğunu herkesin görmesi gerekiyor. Harik top kontrolü, iç güdüleri ve mücadeleci tarzıyla Pacers için büyük bir rol oynayan McConnell, aynı zamanda çok az hata yapan bir top yönlendirici (kariyeri boyunca 5.1 asist – 1.6 top kaybı ortalamaları).
Geçen sezonun ilk bölümünde dakika almakta zorlanan McConnell, sezonu Yılın Altıncı Adamı oylamasında Russell Westbrook ile birlikte yedinci sırada bitirdi.
Sam Merrill, Cleveland Cavaliers
Merrill’in oyunun diğer alanlarında etkili bir oyuncu olduğunu söylemek pek mümkün değil ancak bu kadar elit bir üç sayı tehdidi varken fazlasına da çok ihtiyacı yok.
Trey Murphy III, New Orleans Pelicans
Buna rağmen Murphy’nin tam olarak hak ettiği değeri gördüğünü söylemek zor. 3&D diyebileceğimiz profildeki oyuncular arasında elit seviyede olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğimiz Murphy, pota çevresinde de iyi bir bitirici ve topla oynadığı zaman hem pull-up şutlarıyla hem de karar vericiliği ile ön plana çıkabiliyor.
Day’Ron Sharpe, Brooklyn Nets
Ancak Sharpe, ligdeki üçüncü yolunda saydığımız bu alanların neredeyse hepsinde gelişim gösterdi. Top elindeyken daha rahat hareket etmeye başlayan Sharpe, yaşadığı diz sakatlığı sebebiyle bir ay kaçırmasına rağmen kariyerinin en fazla dakika aldığı sezonunu geride bıraktı.
Buna ek olarak şut yüzdelerinde de ciddi gelişim gösteren Sharpe; pota çevresinden %68.8, orta mesafeden ise %40 ile isabet kaydetmeye başladı. Geride bıraktığımız sezonda maç başına yaptığı top kaybından (1.1) daha fazla asist veren Sharpe (1.4), net ratingini de yaklaşık 23.5 puan geliştirerek -13.5’ten +10.0’a çıkardı.
Sahanın iki tarafında da gayet verimli ve güven veren bir profil çizen Sharpe, Brooklyn Nets‘in gelecek planları arasında yer alabilecek bir oyuncu olduğunu kanıtladı.
Jalen Smith, Chicago Bulls
Phoenix’un bu kararından pek de memnun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Sahada kaldığı 36 dakika başına 1.5 blok ortalaması bulunan Smith, aynı zamanda geçen sezon kullandığı 61 üç sayılık atışta %42.4’lük bir isabet oranı yakaladı.
Chicago Bulls‘tan üç yıl 27 milyon dolarlık bir kontrat alan Smith, Nikola Vucevic’in takas edilmesi durumunda rahatlıkla ilk beşe yerleşebilir.
Kullandığı şutların yaklaşık %77’sini pota etrafı ve üç sayı çizgisinin gerisinden kaydeden Smith, bu atışlarda sırasıyla %76.5 ve %42.4 gibi üst seviye sayılabilecek isabet ortalamaları yakaladı. Eğer Smith bu performansını devam ettirirse Chicago, modern basketbolun gerektirdiklerini yerine getirebilen bir uzun bulmuş olacak.
Marcus Sasser, Detroit Pistons
Marcus Sasser, günümüz NBA’i için çok ideal bir oyuncu profili değil. 1.88 boyuna bir şutör guard olan Sasser, ligde gitgide daha az görmeye başladığımız bir oyuncu profili. Ancak buna rağmen Sasser, gösterdiği performansla Pistons‘ın gelecek planlarında yer alabileceğini kanıtladı.
All-Star arasına kanar 46.7/41.6/86.8’lik şut yüzdelerine sahip olan Sasser, sezonun son döneminde bu isabet oranlarını devam ettiremedi. Ancak ilk NBA sezonunda gayet başarılı bir performans sergilediğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Sasser buna ek olarak NBA tarihinde 36 dakika başına 15 sayı – 6 asist ve 2 üç sayılık isabeti ortalamalarını aşan sadece sekizinci çaylak oldu. Bu grupta yer alan Luka Doncic, Damian Lillard, Cade Cunningham gibi isimler arasında sadece Tyrese Haliburton, Sasser’ın %37.5’lik üç sayı isabet yüzdesini geride bırakabildi.
Patlayıcı bir skorer ve korkusuz bir şutör olan Sasser, bunlara ek olarak kendi şutunu yaratabiliyor ve savunmada da takımına katkı verebiliyor. Ligde uzun bir geleceği bulunan Sasser’ı bir noktada All-Star maçında ya da Yılın Altıncı Adamı ödülünü alırken de görebiliriz.