by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Geçtiğimiz sezon kulüp tarihinin en başarılı yılını yaşayan Manisa Basket, bu yaz soru işaretleriyle ve değişikliklerle dolu bir süreci geride bıraktı. Kulübün el değiştirmesinin ardından takımın önce ismi, sonra da renkleri yenilendi. Tabii tüm bunlar olurken koç ekibi ve oyuncu kadrosu da baştan aşağı değişti.
Tüm bu yaşananlara rağmen bu süreçte Manisa temsilcisi, kulüp tarihinde ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne katılım hakkını elde etti. Geçtiğimiz sezon Basketbol Süper Ligi’nde Playoff yapmayı başaran Manisa Basket, bu sayede FIBA’nın bu önemli organizasyonuna katılım hakkını kazandı.
Yazın baştan aşağı yenilenen kadrosuyla birlikte Manisa temsilcisi, kulüp tarihindeki ilk Basketbol Şampiyonlar Ligi serüvenine bu akşam (1 Ekim Salı) zorlu UCAM Murcia deplasmanında başlayacak. Bu maçta ilk olarak Manisa ekibinde gözler, iki yeni transferin üzerinde olacak.
Manisa Basket, bu yaz sadece Türkiye’de değil, Avrupa basketbolu kamuoyunda ses getirecek türden iki hamle yaptı. NBA patentli kısalar Saben Lee ve Javonte Freeman-Liberty, bu yaz kendilerini Manisa Basket’e bağlayan sözleşmelere imza attılar.
Saben Lee ve Javon Freeman-Liberty ikilisi, geçtiğimiz sezonu NBA sahnesinde noktalamış oyuncular. Dolayısıyla bu profilde iki oyuncunun hem ülkemizde, hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi sahnesinde kendilerini gösterme fırsatını edinmiş olmaları, genel anlamda Avrupa basketbolu için heyecan verici bir gelişme.
Bu yaz takıma erken denilebilecek bir vakitte katılan 25 yaşındaki Saben Lee, ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu hazırlık maçlarında gösterdi. Hücumdaki müthiş performansıyla dikkatleri fazlasıyla üzerine toplayan Lee, yeni sezonda neler yapabileceğinin sinyallerini verdi.
Javon Freeman-Liberty ise takıma katılalı çok olmadı. Henüz Manisa Basket formasıyla sadece bir hazırlık maçına çıkan 24 yaşındaki skorer, attığı 18 sayıyla potansiyelini ortaya koydu.
Artık Saben Lee ve Javon Freeman-Liberty ikilisinin önlerinde çok büyük bir fırsat var. Manisa Basket gibi mutlak başarı baskısının çok yüksek olmadığı bir ortamda bu ikili, potansiyellerini ortaya koyma şansını bolca edinebilirler. Hazırlık dönemindeki performanslarını hem Basketbol Süper Ligi’ne, hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne taşımaları ise kendilerine Avrupa serüvenlerinde basamakları çok hızlıca tırmanma fırsatını getirebilir.
Saben Lee ile kariyer yükselişi en azından şu an için epey benzerlik gösteren bir isim daha var. Şu sıralar Anadolu Efes formasını terleten Daniel Oturu, tıpkı Lee gibi kariyerindeki ilk Avrupa basketbolu serüvenini ülkemizde yaşamıştı. Henüz 23 yaşını doldurmadan önce Yukatel Merkezefendi Belediyesi’ne imza atan ABD’li pivot, farkını erkenden ortaya koymuştu.
Hazırlık maçlarındaki üst üste 30 sayı, 10 ribaundluk performanslarıyla adından fazlasıyla söz ettiren Oturu, adeta ilk baştan itibaren ‘ben burada fazla durmam’ diye bağırıyordu. Nitekim öyle de oldu. Hazırlık maçlarındaki şahane performansını Basketbol Süper Ligi’ne de taşıyan Oturu, daha 2024 yılı gelmeden Anadolu Efes‘in radarına girdi.
Çok farklı pozisyonların oyuncuları olmalarına rağmen benzer bir senaryoyu şu ana kadar Saben Lee’de de yaşadık. Manisa kariyerine muhteşem bir başlangıç yapan Lee, aslen bir oyun kurucu olmasına rağmen skorer içgüdüleri ve pozisyonu için muazzam atletizmiyle ciddi anlamda fark yarattı.
Hazırlık döneminde birden fazla kez 30 sayının üzerine çıkan Lee, Avrupa basketboluna ilk kez adım atmasına rağmen adaptasyon konusunda çok zorlanmadığını gösterdi. Elbette bu da ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi seviyesinde boy göstermeye hazırlanan Manisa Basket için epey sevindirici bir gelişme.
Saben Lee’yi Avrupa basketbolunda durdurulması çok zor bir oyun kurucu yapan belli başlı özellikleri var. Bunlardan ilki ise bir oyun kurucu için muazzam bir atlet olması. Çok çabuk bir ilk adıma ve birebirde kaldığı rakiplerine korku salan bir patlayıcılığa sahip olan Lee, bunun yanı sıra dripling esnasında hızını bir anda azaltıp sonrasında çabucak arttırabiliyor. Bu da Lee’yi doğal olarak çembere atak ettiği esnada durdurulması çok zor bir kısa yapıyor.
Lee’nin oyununa dair bir diğer artı ise çembere sadece güçlü eli olan sağ eliyle değil, soluyla da gidebiliyor oluşu. Müthiş atletizmini bu yönüyle de birleştirebilen 25 yaşındaki oyun kurucu, Avrupa basketbolunun her seviyesi için birebirde savunulması çok zor bir oyuncu. Lee’nin bu yönü, rakip savunmaları ikili sıkıştırma veya perdelemeden sonra drop yapmak gibi farklı stratejilere zorluyor. Bu da elbette diğer oyuncular için alanların açılmasını sağlıyor.
Elbette Saben Lee, kusursuz bir oyun kurucu değil. Zaten öyle olsaydı muhtemelen Lee’yi Manisa değil, herhangi bir NBA takımının formasıyla izliyor olurduk. Dolayısıyla Lee’nin oyununa dair soru işareti yaratan bazı yönler var.
Bunlardan en çok öne çıkanı ise şutörlüğü. Orta mesafelerde kendini yıllar içerisinde geliştirmiş olmasına karşın Saben Lee, yay gerisinden hiçbir zaman güvenilir bir oyuncu olmadı. Özellikle dripling üzeri şutlar için pek uygun bir mekaniğe sahip olmayan Lee, oyununu bu şekilde çeşitlendirmekte zorlanıyor. Dolayısıyla bu durum, Lee’nin özellikle boyalı alana gömülen savunmalara karşı zorlanmasına veya tercih hataları yapmasına sebep olabilir.
Şutuna dair soru işaretlerine rağmen Saben Lee; çembere atak becerisi, müthiş atletizmi, skorer içgüdüleri ve bir kısa olarak yaptığı ribaund katkısıyla Basketbol Şampiyonlar Ligi sahnesinde ciddi anlamda fark yaratabilecek bir oyuncu. Bunu göstermek için ilk fırsatı ise zorlu UCAM Murcia deplasmanı olacak.