by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Avrupa’da ve Turkish Airlines EuroLeague’de sezonun sona ermesiyle birlikte takımlar, yazın hız kesmeden yeni sezonun kadro planlamalarına ağırlık verdiler.
Kıtamızda özellikle NBA etkisiyle takımlar için transfer opsiyonları gitgide azalsa da EuroLeague takımları, kadrolarını olabildiğince güçlendirebilmek için ellerinden gelenin en iyisini yaptılar.
Öte yandan EuroLeague’de 2023-24 sezonu başladı ve çoğu takım kadro planlamasını tamamladı. Yine de sakatlık ve benzeri nedenlerden dolayı bazı takımların takviye arayışında olduklarını ve transfere ihtiyaç duyduklarını görebiliyoruz.
Şu sıralar birçok takım, NBA’de kamp dönemi sona erdikten sonra serbest bırakılacak oyuncuları bekliyor. Öte yandan NBA takımlarından teklif bekleyen ve bunun olmadığı takdirde yolu Avrupa’ya düşme potansiyeli olan serbest isimler de var.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde transfere ihtiyaç duyan EuroLeague takımlarına göz atıyor.
Fenerbahçe Beko
EuroLeague Derecesi: 1 maç, 1 galibiyet
Fenerbahçe Beko için EuroLeague sezonu karmaşık duygularla başladı. İlk maçında Olympiakos gibi şampiyonluğun en kuvvetli adaylarından biri olarak gösterilen bir takımla karşılaşan Fenerbahçe, maçı 11 sayı farkla kazandı. Buna karşın temsilcimiz, bu maçta çok kritik bir kayıp yaşadı.
Maçın ilk yarısında sağ diz ön çapraz bağları yırtılan Scottie Wilbekin, maalesef çok uzun bir süre sahalardan uzak kalacak. Bu durum, haliyle Fenerbahçe Beko’nun kısa rotasyonuna epey olumsuz bir etki yaptı.
Fenerbahçe’deki üçüncü yılını geçiren Wilbekin, geride kalan iki sezonda kısa rotasyonunun en etkili oyuncularının belki de başında geliyordu. Zaman zaman yaşadığı istikrar sorunları ve tercih hatalarıyla eleştirilmesine karşın Wilbekin, hücumda ve savunmada Fenerbahçe için epey belirleyici bir konumdaydı.
Dolayısıyla Scottie Wilbekin’in kaybı, Fenerbahçe Beko’yu fazlasıyla olumsuz etkiledi.
Kısa rotasyonundan Wilbekin gibi bir oyuncunun eksilmesi, haliyle Fenerbahçe için bir transfer ihtiyacını doğurdu. Bu sakatlık gelişmesi, ardından bazı soru işaretlerini de getirdi. Bu soru işaretlerinden en önemlisi ise Fenerbahçe’nin kadrosuna hangi profilde bir kısa transferi yapacağı.
Scottie Wilbekin’in Fenerbahçe hücumunda hem toplu, hem de topsuz oyundaki rolü son derece büyüktü. Top elindeyken dripling üzeri üçlüklerle ve orta mesafelerle önemli bir skor tehdidi yaratan Wilbekin, koçu Saras Jasikevicius tarafından topsuz aksiyonlarda da çok sık kullanılıyordu.
Wilbekin’in topsuz perdeleme çıkışlarında önemli bir şut tehdidi yaratması, koçu tarafından bu tür aksiyonlarda sıkça kullanılmasına sebebiyet veriyordu.
Dolayısıyla şu an Fenerbahçe Beko’nun önünde bir ikilem var. Gelen oyuncu Wade Baldwin’in yanında daha tamamlayıcı türden bir kısa mı olacak, yoksa tıpkı Baldwin gibi topla oynamayı seven, top yönlendirme ve çembere atak becerisi yüksek bir oyuncu mu olacak?
Öte yandan yazın Nick Calathes’in takımdan ayrılması da farklı türden soru işaretlerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Calathes’in yerine takıma katılan Wade Baldwin, Olympiakos maçında top yönlendirme konusunda çok iyi bir iş çıkardı. Buna karşın Baldwin, uzun süredir aşina olduğumuz üzere sahada ilk olarak pasör yönüyle öne çıkan bir isim değil. Son yıllarda EuroLeague’in en özel skorerlerinden biri olan Baldwin, pasörlük veya top yönlendiricilikten ziyade ilk olarak skorerliğiyle fark yaratan bir oyuncu.
Dolayısıyla Wade Baldwin, Olympiakos maçındaki top yönlendirme performansını tüm EuroLeague sezonuna yayabilir mi? Bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz.
Peki Fenerbahçe Beko, Baldwin’in bu performansı tüm sezona yayacağını umarak daha ‘tamamlayıcı’ türde bir kısayı mı kadrosuna katacak? Yoksa Fenerbahçe, Baldwin gibi top yönlendirip skor yapabilen, daha ‘oyun kurucu’ profilinde bir oyuncuyu mu transfer edecek.
Gerçek şu ki bu noktada alınacak karar, Fenerbahçe Beko’nun EuroLeague sezonuna direkt olarak etki edecek.
AS Monaco
EuroLeague Derecesi: 2 maç, 2 galibiyet
Geçtiğimiz sezon EuroLeague Final Four’unu tek maçla kaçıran AS Monaco, yaz dönemini en hareketli geçiren takımlardan biriydi. İlk olarak Mike James’in biten sözleşmesini üç yıl daha uzatan Monaco, transferde ise Furkan Korkmaz, Nick Calathes, Georgios Papagiannis ve Vitto Brown gibi önemli takviyeler yaptı.
Buna karşın sezon öncesi hazırlık dönemi, Monaco için pek iyi geçmedi. Yaşadığı sakatlık nedeniyle Mike James, hazırlık döneminin neredeyse tamamını kaçırdı. Nick Calathes ve Georgios Papagiannis gibi oyuncular ise Olimpiyat Oyunları nedeniyle takıma geç katılmak durumunda kaldılar.
Yaşanan sorunlar, sezon başında da Monaco’nun peşini bırakmadı. İlk olarak diz sakatlığı yaşayan Nick Calathes’in en az bir ay sahalardan uzak kalacağı açıklandı. Buna ek olarak Monaco formasıyla çıktığı ilk EuroLeague maçında çift haneli skor üreten Furkan Korkmaz da sakatlandı.
Milli oyuncumuz, tıpkı takım arkadaşı Nick Calathes gibi yaklaşık bir ay sahalardan uzak kalacak. Haliyle üst üste gelen bu iki sakatlık, Monaco’nun kısa rotasyonundaki elini epey daralttı.
Hazırlık döneminin neredeyse tamamını kaçıran Mike James, doğal olarak henüz pek hazır gözükmüyor. Bunun üstüne Calathes ve Furkan’ın da sakatlıklarının eklenmesi, Monaco için bir kısa transferi ihtiyacını doğurdu.
Önümüzdeki bir aylık süreçte Monaco, tam altı EuroLeague maçına çıkacak. Bu süreçte Barcelona, Anadolu Efes ve Partizan gibi zorlu takımlarla karşılaşacak olan Sasa Obradovic‘in ekibi, açıkçası şu sıralar kısa rotasyonuna gelip anında katkı verebilecek türden bir oyuncuya ihtiyaç duyuyor.
Fransız basınında yer alan haberlere göre Monaco, son olarak Çin Ligi’nde forma giyen 28 yaşındaki skorer Antonio Blakeney ile görüşüyor. Dolayısıyla Sasa Obradovic‘in ekibinin yakın zaman içerisinde kadrosuna bir takviye yaptığını görebiliriz.
EuroLeague Derecesi: 1 maç, 1 mağlubiyet
Geçtiğimiz sezon finalde EuroLeague şampiyonluğunu Panathinaikos‘a kaptıran Real Madrid, yazın Vincent Poirier gibi önemli bir oyuncusunu kaybetmesine karşın önemli takviyeler yaptı.
Öncelikle Walter Tavares ve Mario Hezonja’nın biten kontratlarını yenileyen Madrid, ardındansa Andres Feliz, Serge Ibaka, Xavier Rathan-Mayes ve Usman Garuba gibi isimleri kadrosuna ekledi.
Açıkçası Real Madrid, yazın yaptığı hamlelerle birlikte yine çoğu kişi tarafından şampiyonluğun en önemli adayı olarak görülüyordu. Buna karşın 2024 Paris Olimpiyatları, bu tablonun biraz değişmesine sebep oldu.
Olimpiyatlarda Fransa Milli Takımı formasıyla müthiş bir performans sergileyen Guerschon Yabusele, NBA takımlarının radarına girdi. Bunun üzerine Fransız forvet, Sixers ile sözleşme imzalayarak yeni sezonun başlamasına az bir süre kala NBA’e geri döndü.
Buna ek olarak forvet rotasyonunun en kritik parçalarından biri olan Mario Hezonja, yeni sezondan hemen önce bir hastalığa yakalandı. Hastalık nedeniyle tam sekiz kilo kaybeden Hırvat yıldız, haliyle yeni sezona hiç hazır giremedi.
Bu nedenle koç Chus Mateo’nun da dile getirdiği üzere Real Madrid, forvet rotasyonu için bir takviyeye ihtiyaç duyuyor.
İspanyol basınında yer alan son haberlere göre Madrid, Unicaja‘nın Alman pasaportlu yıldızı Dylan Osetkowski ile ilgileniyor. 28 yaşındaki oyuncunun Alman pasaportuna sahip olması, İspanya Ligi’nde herhangi bir yabancı sınırına takılmadan rahatça oynayabilmesini sağlıyor.
Buna karşın Osestkowski transferi, Real Madrid için kağıt üzerine gözüktüğü kadar kolay değil. Oyuncunun Unicaja ile devam eden bir kontratının olması, Madrid için bu transferi zorlaştırıyor.
Yine de yakın zaman içerisinde Real Madrid’in forvet rotasyonuna bir takviye yapması sürpriz olmayacaktır.
EuroLeague Derecesi: 2 maç, 1 galibiyet, 1 mağlubiyet
Geçtiğimiz sezon EuroLeague’deki Playoff özlemine son veren Baskonia, buna karşın İspanya Ligi’nde Playoffların dışında kalarak büyük bir sürprize yol açtı. Bunun üzerine koç Dusku Ivanovic ile yollarını ayıran Bask ekibi, yerine kulüp tarihinin en büyük efsanelerinden biri olan Pablo Laso’yu getirdi.
Ayrıca yazın Baskonia, geçtiğimiz sezonu son derece formda geçiren oyun kurucusu Codi Miller-McIntyre ile yollarını ayırdı. Tecrübeli oyun kurucu, önemli bir buyout bedeli karşılığında Kızılyıldız’ın yolunu tuttu.
Bunun üzerine Bask ekibi, oyun kurucu pozisyonu için Trent Forrest ve Kamar Baldwin hamlelerini yaptı. Geçtiğimiz sezonu Atlanta Hawks‘ta tamamlayan 26 yaşındaki Trent Forrest, kariyerinin ilk Avrupa basketbolu macerasına istikrarsız bir başlangıç yaptı. Yazın Trento’dan takıma katılan Kamar Baldwin de henüz beklenen seviyede değil.
Oyun kurucu pozisyonundan şu an için istikrarlı katkı almakta zorlanan Baskonia, yeni sezona da inişli çıkışlı bir başlangıç yaptı. EuroLeague’deki ilk maçında Partizan’ı mağlup eden Bask ekibi, İspanya Ligi’ne ise beklenmedik şekilde ikide sıfırla başladı.
Trent Forrest ve Kamar Baldwin ikilisi, kağıt üzerinde potansiyelli bir ikili olarak gözükseler bile kariyerlerinin ilk EuroLeague sezonlarını yaşıyorlar. Açıkçası şu ana dek ortaya koydukları performansla da pek güvenilir bir görüntü çizmediler.
Baskonia’nın son olarak Kızılyıldız’a mağlup olduğu maçta ise bu durum çok daha bariz bir şekilde gözüktü. Maçı 13 asist ve 15 top kaybı ile tamamlayan Bask ekibi, güvenilir bir oyun kurucunun varlığını çok bariz şekilde hissetti.
İki ve üç numara pozisyonlarında Markus Howard, Chima Moneke ve Timothe Luwawu-Cabarrot gibi fark yaratabilecek oyuncuları bulunduran Bask ekibi, bu oyuncuların verimini arttırabilecek türde sağlam bir oyun kurucu takviyesi yapması halinde Playoff yolundaki iddiasını farklı bir boyuta çıkarabilir.
Virtus Bologna
EuroLeague Derecesi: 1 maç, 1 mağlubiyet
Geçtiğimiz sezon Playofflara kalmayı tek maçla kaçıran Virtus Bologna, bu yaz kadrosuna birçok yeni takviye yaptı. İtalyan temsilcisi, başta Will Clyburn olmak üzere kısa ve forvet rotasyonuna yeni isimleri ekledi.
Buna karşın uzun rotasyonuna baktığımızda ise geçtiğimiz sezondan kalan problemlerin halen devam ettiğini görüyoruz. Geçen sezon takımın uzun rotasyonundaki ikilisi olan Bryant Dunston ve Ante Zizic, özellikle sezonun ikinci yarısında istikrarlı katkı vermekte çok zorlanmışlardı. Bu durum, Virtus’un ciddi anlamda düşüşe geçmesinde pay sahibi olmuştu.
Yazın yapılan hamlelere baktığımızda ise 38 yaşındaki Bryant Dunston, takımdan ayrılarak Zalgiris‘in yolunu tuttu. Ante Zizic takımda kalırken Dunston’ın yerine geçtiğimiz sezon İspanya Ligi’nin başaltı takımı Rio Breogan ile istikrarsız bir performans sergileyen 23 yaşındaki pivot Mouhamet Diouf takıma dahil edildi.
Ante Zizic, bilindiği üzere savunmada çok ciddi zaaflara neden olabilen bir oyuncu. Virtus kariyerine yavaş bir başlangıç yapan genç pivot Mouhamet Diouf ise henüz rekabetçi bir EuroLeague takımında düzenli katkı verebilecek seviyede değil.
Bu durum, Virtus Bologna kadrosunda güvenilir bir pivot eksikliğini doğuruyor. Ligdeki ilk maçında temsilcimiz Anadolu Efes‘e karşı özellikle hücum ribaundlarında çok zorlanan Virtus, boyalı alan savunması konusunda da önemli sorunlar yaşadı.
Tüm bu faktörlerden dolayı Virtus Bologna, bu yıl EuroLeague’de Playoff ve Play-In yarışı için rekabetçi olmak istiyorsa uzun rotasyonuna net bir ekleme ihtiyacı duyabilir.
Kızılyıldız
EuroLeague Derecesi: 2 maç, 2 galibiyet
Geçtiğimiz sezonu Sırbistan Kupası, Adriyatik Ligi ve Sırbistan Ligi şampiyonluklarıyla tamamlayan Kızılyıldız, buna karşın EuroLeague’de bir kez daha Playoffların uzağında kaldı. Bunun üzerine Sırp ekibi, kadrosuna yazın önemli takviyeler yaptı.
Uzun rotasyonunda ise bir önceki sezon etkili bir görüntü sergileyen Joel Bolomboy’un yanına 2.16 boyundaki Uros Plavsic eklendi. Bir önceki sezondan Fred Gillespie ve Mike Tobey ile ise yollar ayrıldı.
Evet, Joel Bolomboy bir önceki sezon Kızılyıldız taraftarlarını memnun edecek türden bir performans ortaya koydu. 25 yaşındaki Uros Plavsic ise bir önceki sezon Mega Basket formasıyla Adriyatik Ligi’nin dikkat çeken yetenekleri arasına girmişti. Buna karşın Sırp ekibinin uzun rotasyonuna dair halen bazı soru işaretleri var.
Uzun yıllardır EuroLeague sahnesinde izlediğimiz Joel Bolomboy, kariyerinde hiçbir zaman Playoff için rekabetçi olan bir EuroLeague takımının ana pivotu olmadı. Uros Plavsic ise hücumda vadettiklerine rağmen işin savunma kısmında ciddi zaafları olan bir uzun.
Yazın takıma katılan Uros Plavsic, takımının çıktığı iki EuroLeague maçında sadece iki dakika süre alabildi. Hal böyle olunca uzun rotasyonunun tüm yükü neredeyse sadece Joel Bolomboy’un sırtına yüklendi.
Evet, Bolomboy sezona gayet formda bir başlangıç yaptı. Buna karşın Kızılyıldız, bu sezon Playoff için rekabetçi olmak istiyorsa beş numara pozisyonunda farklı isimlerden de katkı almak durumunda.
Bu nedenle Sırp ekibi, özellikle sezon ilerledikçe zaman zaman rotasyonda Bolomboy’un da önüne geçebilecek türde bir uzuna ihtiyaç duyabilir. Kızılyıldız, sezon içerisinde atletik, fizikli, ribaund alabilen ve ikili oyun savunabilen bir pivotu kadrosuna ekleyebildiği takdirde şu ana göre çok daha rekabetçi bir takım haline gelecektir.
Paris Basketball
EuroLeague Derecesi: 1 maç, 1 mağlubiyet
Geçtiğimiz sezon EuroCup’ı şampiyonlukla tamamlayan Paris Basketball, böylelikle kulüp tarihinde bir ilki yaşadı. 2018 yılında kurulan ve henüz sadece altı yaşında olan Paris kulübü, tarihinde ilk kez EuroLeague’e katılım hakkını elde etti.
Buna karşın son EuroCup şampiyonu, yazın kadrosuna çok az ekleme yaptı. Flaş takviyeler yerine kadro yapısını muhafaza etmeyi tercih eden Fransız temsilcisi, bu süreçte çok önemli bir kayıp yaşadı.
Kulübü görevdeki ilk senesinde EuroCup şampiyonluğuna taşıyan koç Tuomas Iisalo, NBA’in yolunu tutarak Memphis Grizzlies‘in asistan koçu oldu. Bunun üzerine takımın başına Houston Rockets‘ta asistan koçluk yapan eski EuroLeague oyuncusu Tiago Splitter getirildi.
EuroLeague’deki ilk maçına iç sahada çıkan Paris, evinde Kızılyıldız’a mağlup oldu. Her ne kadar maç boyunca rakibine çoğu kez karşılık verebilse bile Fransız temsilcisi, özellikle maçın en kritik bölümünde kadro kalitesi bakımından kafalarda bazı soru işaretleri yarattı.
Evet, TJ Shorts EuroLeague seviyesinde fark yaratabilecek türde özel bir oyun kurucu. Shorts’un kısa rotasyonundaki partneri Nadir Hifi de EuroLeague seviyesi için çok potansiyelli bir skorer. Buna karşın kadronun geri kalanı için aynı şeyi söylemek çok mümkün değil.
Üstelik şöyle bir durum söz konusu; bu yıl EuroCup Wildcard’ıyla EuroLeague’e katılan Paris Basketball, önümüzdeki sezon bu Wildcard’ı koruyabilmek için bu sezon mutlaka Playoff’a kalmak zorunda. Playoff’a kalamadığı takdirde Paris’in önümüzdeki sezon EuroLeague’de yer alma ihtimali çok ama çok düşük.
Bu nedenle koç Tiago Splitter’ın ekibi, tıpkı uzun süredir AS Monaco’nun yaptığı gibi EuroCup Wildcard’ıyla EuroLeague’de yer almaya devam etmek istiyorsa mutlaka daha rekabetçi bir görüntü çizmek zorunda. Bunun yolu da özellikle forvet rotasyonuna yapılacak, kadro kalitesini arttırmaya yönelik bir hamleden geçiyor olabilir.
Bayern Münih
EuroLeague Derecesi: 1 maç, 1 galibiyet
Bu yaz beklenmedik şekilde koç Pablo Laso ile yollarını ayırmak durumunda kalan Bayern Münih, yerine bir sene önce Almanya Milli Takımı’nı FIBA Dünya Kupası şampiyonluğuna taşıyan Gordon Herbert’ı getirdi.
Kadrosuna ise Shabazz Napier, Yam Madar, Johannes Voigtmann ve Oscar da Silva gibi takviyeler yapan Bayern, yeni sezona belki de olabilecek en iyi başlangıcı yaptı. Yeni salonu SAP Garden’daki ilk maçında Alman temsilcisi, İspanyol devi Real Madrid‘i çift haneli farktan geri dönerek devirdi.
Hal böyle olunca Bayern Münih cephesinde en azından şu an için geleceğe umutla bakmamak için herhangi bir sebep yok. Buna karşın elbette Bayern kadrosu, ‘eksiksiz’ denilebilecek noktadan çok uzak.
Özellikle uzun rotasyonuna baktığımız zaman ilerleyen haftalarda belli başlı problemlerin ortaya çıkma potansiyeli olduğunu görebiliyoruz. Bu ihtimalin temelinde ise atletizm eksikliği yatıyor.
Yazın kadronun ana uzunu Serge Ibaka’yı Real Madrid‘e yolcu eden Bayern, yerine ise Johannes Voigtmann ve Kevin Yebo takviyelerini yaptı. Böylelikle Bayern’in uzun rotasyonu Devin Booker, Johannes Voigtmann, Danko Brankovic ve Kevin Yebo’dan oluştu.
Sorun şu ki bu oyuncuların hiçbiri yeterli düzeyde diyebileceğimiz türde savunmacılar değiller. Üstelik bu oyuncuların blok tehditlerinin de epey sınırlı olması, Bayern’in haftalar ilerledikçe boyalı alan savunması konusunda ciddi anlamda sorun yaşamasına sebep olabilir.
Dolayısıyla Bayern Münih, bu sezon Playoff veya Play-In yarışı için iddialı olmak istiyorsa uzun rotasyonunda daha güvenilir bir savunmacıya ihtiyaç duyuyor. Real Madrid’e karşı ilk hafta hücumda ne kadar potansiyelli bir takım olduğunu gösteren Bayern, bu tür bir takviyeyle çok daha dengeli bir takım haline gelebilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!