By Cesare Milanti / info@eurohoops.net
Errick McCollum, 14 yıllık yurtdışı kariyerinde yüzlerce, belki de binlerce oyuncuya karşı oynadı. Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Pınar Karşıyaka ile üçüncü sezonuna giren McCollum, basketbol camiasında çokça konuşulan bir başka oyuncuyla daha karşı karşıya geldi.
Bu yılki Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin C Grubu’nda her takımın öne çıkan bir guardı var. La Laguna Tenerife’de veteran Marcelinho Huertas, Pınar Karşıyaka’da işin yükünü taşıyan Errick McCollum ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne ilk kez katılan Kolossos Rodos’ta Andrew Goudelock’ın katkısına büyük ölçüde güveniliyor.
Turnuvaya ilk kez katılan bir diğer takım ise geçen yıl LNB’ye yeni yükselen ve dikkatleri üzerine çeken Saint-Quentin. Takımda 2006 doğumlu Nolan Traore yer alıyor, Yunan ekibi karşısında BCL’deki ilk maçında 27 sayı ve 5 asistle dikkat çekti.
Geçtiğimiz hafta Pınar Karşıyaka’ya karşı sahaya çıkan Traore, 36 yaşındaki Amerikalı veteran McCollum ile jenerasyonların karşılaştığı bir maçta yer aldı. Errick McCollum, gelecek yılki NBA Draft’ında ilk 5’e girmesi beklenen bir oyuncuya karşı oynamanın nasıl olduğunu Eurohoops’a şu şekilde anlattı:
“Oyun tarzını beğeniyorum. Guard pozisyonu için iyi bir fiziği ve uzun kolları var, patlayıcı bir oyuncu, hızlı…”
Nolan Traore, 11 sayı, 6 asist ve 6 top kaybı ile zor bir gece geçirdi, ancak McCollum, Traore’nin parlak bir geleceği olduğunu düşünüyor. “Büyüdükçe ve NBA’e girdiğinde güçlenecek. Vücudu fiziksel mücadelelere daha hazır hale gelecek. Yaşı için gayet iyi şut atıyor, ama bir üst seviyeye geçebilmek için bu yönünü geliştirmeye devam etmeli,” dedi McCollum.
Just in case you were wondering if Nolan is still hot from his 27-point debut 🤷#BasketballCL | @SQBB_Officiel pic.twitter.com/ztGVJfZC1A
— Basketball Champions League (@BasketballCL) October 15, 2024
“18 yaşında olmasına rağmen çok iyi bir duruş ve özgüvenle oynadı. Potansiyelini gösterdi. NBA’de oyununun daha uygun olduğunu düşünüyorum çünkü hızlı, çabuk, geçiş oyunlarını seviyor ve sahayı çok hızlı katediyor,” dedi ve bazı karşılaştırmalar yaptı:
“Onu başka bir oyuncuyla karşılaştırmak zor çünkü herkes çok farklı. Ancak geçiş oyunlarında [Russell] Westbrook’u hatırlattığı oldu: Saldırgan bir şekilde potaya yönelmesi, sağ eline gitmesi ve hızlı hücumda etkili olması. Ayrıca sahada hareket edişi bana LaMelo Ball’u anımsatıyor. Hareketleri, istediği yere gitme şekli ve biraz sabırlı oluşu… LaMelo [Ball] oyunda iyi bir kontrol ve tempo duygusuna sahip.
Hiç aceleci ya da baskı altında görünmüyor. Bu yaşta bir oyuncu için (18-19) bu pek yaygın değil. Şutunu ve top hakimiyetini geliştirdiğinde,sahip olduğu atletizm ve hızla draft sıralamalarında yükselmeye devam edeceğini ve NBA’de başarılı olacağını düşünüyorum. Çünkü NBA’de daha fazla alan var, oyun daha hızlı ve atletik olup bu yeteneklere sahip olduğunuzda, kendinizi geliştirdiğiniz sürece avantajlı olursunuz.
Tecrübeli oyunculara karşı oynadığınızda, baskı altındaki bir ortamda, Karşıyaka gibi bir salonda kontrol altında kalmak, doğru kararlar vermek ve doğru şeyleri yapmak kolay değildir. Onun bunu iyi yaptığını hissettim. Belki en iyi şut performansını göstermedi, ama bence sağlam bir performansı sergiledi. Savunmada sağlamdı ve bazı şutları atabilme yeteneğini gösterdi.” diyerek muhtemel BCL Yılın Çaylağı’na dair görüşlerini sonlandırdı..
Peki Errick McCollum, bir genç yetenekle karşılaşacağını bildiğinde hazırlıklarını farklı yapıyor mu? “Her rakibe ve her maça aynı şekilde yaklaşmaya çalışıyorum, kendime odaklanarak, maç planı ve koçun bizden ne istediği üzerinde yoğunlaşıyorum. Bence bu kendiliğinden halloluyor,” dedi ilk olarak.
“Ancak daha genç bir oyuncuyla oynadığınızda, genellikle onları ve oyunlarını tanımadığınız için zor oluyor. [Marcelinho] Huertas’ın nasıl oynadığını biliyorum, [Andrew] Goudelock’ın nasıl oynadığını biliyorum, onlarla on yıldan uzun süredir oynuyoruz ve birbirimize karşı birçok kez oynadık. Ne yapacaklarını biliyorum, şaşırmam. Ama konu genç bir oyuncu olduğunda kendimi hazırlamam gerekiyor,” diye devam etti McCollum.
“Belki biraz daha fazla video izlemem gerekiyor, YouTube’da bazı şeylere bakmam gerekiyor; eğilimlerini görmek, nasıl hareket ettiklerini ve ne yapmayı sevdiklerini görmek için. Çünkü daha önce hiç Traore’yi izlememiştim. Aynı grupta olduğumuzu görene kadar kim olduğunu bilmiyordum. Saint Quentin’in bir genç yeteneği olduğunu duymuştum, ama onu hiç izlememiştim,” dedi 2006 doğumlu Fransız yetenek hakkında bildiklerini hatırlayarak.
“Onu ilk kez Kolossos’a karşı oynarken gördüm. O maçta büyük oynamıştı ve kendime ‘Tamam, gençlere karşı hazır olmalıyım’ dedim. Aç, hevesli ve bir şeyler kanıtlamak için geleceklerini biliyorum,” diye ekledi. 21 sayı ve 6 asistle galibiyete katkı sağladığı göz önüne alındığında, kendini oldukça iyi hazırladığı görülüyor.
Pınar Karşıyaka Final Four’a Hazır mı?
Errick McCollum’un Pınar Karşıyaka’ya katıldığı ilk sezondan bu yana temsilcimiz Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Top 16’nın ötesine geçemedi.
2022-23 sezonunda UCAM Murcia’ya Play-In’lerde 2-0 kaybetmişlerdi, geçen yıl ise Final Four’da yer alan Tenerife ve Peristeri’nin yer aldığı K Grubu’ndan çıkamadılar, Hapoel Jerusalem de bu gruptaydı.
Bu yıl, McCollum’un söylediği üzere, “İyi bir kadro kuruldu” ve takıma birkaç yeni parça eklendi. En önemlisi, Amerikalı oyun kurucuya yardımcı olacak dört kritik oyuncu: Daron “Fatts” Russell, James Webb III, Damien Jefferson ve Jerry Boutsiele. McCollum hepsini değerlendirdi.
“[Daron] Fatts [Russell] patlayıcı bir oyuncu. Oynadığım en hızlı oyuncu. İstediği yere istediği zaman gidiyor, kimse onu savunamıyor. Zihinsel olarak çok güçlü. Büyük anlarda, kritik zamanlarda güvenebileceğiniz biri. O tam bir savaşçı. Büyük bir potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum, EuroLeague seviyesinde yetenekli bir oyuncu,” dedi ilk olarak oyun kurucu partnerini överek.
“O seviyeye gelmesi an meselesi, ama o yeteneğe sahip. EuroLeague’de artık daha kısa oyunculara şans verilmeye başlandı. Bunu TJ Shorts, Yago [Dos Santos] ve Carsen Edwards’ta görüyoruz. Diğer bazı kısa oyuncuların da başarılı olduğunu görüyorsunuz, bu da diğer kısa oyuncuların önünü açıyor. Kısa oyuncular gerçekten oyunu etkileyebileceklerini gösteriyorlar ve Fatts’in de o seviyede olduğunu düşünüyorum. Bunu yapabilecek yeteneği var,” diye ekledi.
McCollum, saha dışındaki ilişkilerinin de güçlü olduğunu belirtti. İkisi de basketbolcu kardeşlere sahip oldukları için bağ kurmuşlar: CJ McCollum ve DeWayne Russell. “Bu karşılıklı bir saygı. İkimiz de basketbol ailelerinden geliyoruz. İkimiz de oyunu seviyoruz. Bunu bizde, kardeşlerimizde görebilirsiniz. Fatts’e iki yıl boyunca rakip olarak oynadım ve tam bir rekabetçi olduğunu görebiliyordum. Her zaman elinden gelenin en iyisini yapar ve işini bitirir,” dedi.
Visualizza questo post su Instagram
“Manisa’yı, uzun süredir birinci ligde olmayan bir takımı, Türkiye Ligi’nde beşinci sıraya taşıdı ve onları Şampiyonlar Ligi’ne soktu. Bu onun liderliğini gösteriyor. Ne zaman böyle bir şeyi görsem karşılıklı bir saygı oluşur çünkü o da benim ne yaptığımı görmüş olur. Onu kanatlarımın altına almaya ve olabildiğince tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum çünkü onun yetenekli olduğunu ve potansiyelini görüyorum. Sadece yetenekli bir oyuncu değil, aynı zamanda çok çalışıyor, basketbolla nefes alıyor ve yaşıyor,” diye ekledi 26 yaşındaki Amerikalı guard hakkında.
“Sürekli EuroLeague maçlarını izliyoruz, birbirimize mesaj atıyoruz ve gördüğümüz şeyleri analiz ediyoruz. Bu, zihinsel olarak oyuna yaklaşma şeklimizde benzer olduğumuzu gösteriyor ve basketbolun etrafımızda 7/24 olduğunu kanıtlıyor. Basketbola olan sevgimizle, profesyonelliğimizle aramızda bir bağ oluştu,” dedi McCollum.
Sonrasında diğer takım arkadaşlarına geçti: “James Webb tecrübeli, gerçekten iyi şut atabiliyor ve atletik bir oyuncu. Dinamik bir dört numara. Avrupa’da topu yere vurabilen, ribaund alabilen, üçlük atabilen ve savunma yapabilen az sayıda dört numaradan biri. Üç numara özelliklerine sahip ama dört numara fiziğinde ve uzunluğunda. Hem hücumda hem savunmada yaptığımız şeylerde bize müthiş bir çok yönlülük sağlıyor,” diye belirtti.
“Jerry Boutsiele boyalı alanda tam bir güç. Güçlü bir oyuncu. Sanırım postta onu bire bir savunabilecek kimse yok. Çoğu takım ona ikili sıkıştırma savunması yapıyor. Bize kısa devrilmelerde de mükemmel bir katkı sağladı. Saint-Quentin her temasta onu ikili sıkıştırmayla savunduğu için çok fazla şut fırsatı bulamadı ama kısa devrilmelerde iyi iş çıkardı, doğru okumaları yaptı ve hücum ribaundlarında etkiliydi. İçeride boyalı alanda bize güvence veren bir isim,” diye ekledi McCollum, Fransız pivot hakkında.
Eski Filou Oostende oyuncusu Damien Jefferson’a da değindi. “[Damien] Jefferson ilgi çekici bir oyuncu çünkü güçlü, üç numara pozisyonunda iyi bir fiziğe sahip, şut atabiliyor ve ritmini bulmaya başladı. Saint-Quentin’e karşı gerçekten iyi bir maç çıkardı (18 sayı ve 6 ribaund). Bence hücumda daha fazla etkinlik göstermeye devam edecek, şutunu sokacak ve bize katkı sağlayacak. Hücumda o kadar çok seçeneğimiz var ki. Bir oyuncuya odaklanırsanız, diğer oyuncular sizi yenebilir.” diye belirtti bir diğer takım arkadaşı hakkında.
Son olarak ise “Takımımızı bu yüzden beğeniyorum. Dengeli bir takımız ve aynı zamanda hücumumuzda birden fazla tehdit var,” dedi Ufuk Sarıca‘nın takımı hakkında McCollum.”
𝗞𝗔𝗙 for the blocks, 𝗦𝗜𝗡 for the dunk… 🟢🔴
KAF-SIN-KAF on a ROLL 🔥#BasketballCL | @KSKBasket pic.twitter.com/XFLHfEH6xS
— Basketball Champions League (@BasketballCL) October 15, 2024
Dikkatleri Üzerine Toplayan Adam: Saben Lee
Temsilcilerimiz Pınar Karşıyaka ve Manisa, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde birbirleriyle karşı karşıya gelmedi, ancak Phoenix Suns‘tan Avrupa’ya gelen yeni Maccabi Tel Aviv yıldızı Saben Lee, sezon öncesi hazırlık maçında McCollum ile karşı karşıya gelmişti.
Phoenix Suns oyuncusu Avrupa’ya gelmeden önce ne olduğu tam olarak bilinmiyor, ancak Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk iki maçında maç başına 39.5 sayı ortalamasıyla oynadı ve hatta tek maçta 43 sayı atarak Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin tüm zamanlar rekorunu egale etti.
“Dünya küçük bir yer. Bir gün menajerim beni aradı ve Manisa hakkında bilgi istedi, çünkü oyuncularından birini oraya götürmeyi düşünüyordu. Bana ismi söyledi ama o an aklımda tutmadım çünkü yıllardır yurt dışındayım. Çok fazla maç izlemiyorum. Belki sadece NBA play-off’larını ya da kardeşimin takımını, çünkü saat farkı yüzünden izlemek zor,” diye açıkladı.
“Bana Saben Lee adında bir oyuncudan bahsetti ve onun orada çok iyi olabileceğini düşündüğünü söyledi. Manisa, guardlara serbestlik tanıyan bir yer ve haftada iki maç oynuyorlar. Bu yüzden orası onun için kesinlikle iyi bir fırsat olabilirdi. Uzun lafın kısası, sezon öncesi hazırlık maçında birbirimize karşı oynadık. Takım arkadaşlarım, geçmişte ona karşı oynayanlar, onun süratli olduğunu ve güçlü bir şekilde sağ tarafa saldırmayı sevdiğini söylediler. Ama sadece penetre etmekle kalmadığını, hücumda çok daha fazla çeşitlilik gösterdiğini gördüm,” diye ekledi.
“Dribbling üzeri atıyor, üçlükler sokuyor, potaya gidiyor… Onu sevdim çünkü rekabetçiydi. Karşılıklı laf atıştık, arkadaşça ‘trash talk’ yaptık, biraz şakalaştık ve bize karşı gerçekten büyük bir maç çıkardı. Ben de iyi oynadım, maçı kazandık ama onda farklı bir şey gördüm. Tam bir skorer olduğunu anlayabiliyordunuz. Sahada istediği yere gidiyordu,” diye ekledi McCollum, Saben Lee hakkında.
McCollum, Saben Lee’nin henüz herkesin bilmediği başka üst düzey bir yeteneği olduğuna inanıyor. “Bence insanların bilmediği şey onun iyi bir pasör olması. Bunu şimdi Maccabi’de daha deneyimli ve yetenekli takım arkadaşlarıyla daha çok göreceksiniz. Orası onun kendini gösterebileceği yer. Zaten bunu ilk maçında [Partizan’a karşı] gösterdi,” diye ekledi.
“[Saben Lee] gerçekten iyi bir oyuncu. Geleceği parlak ve birinin Avrupa’ya bu kadar hızlı uyum sağlamasını görmek son derece etkileyici. Çünkü oyun, fiziksel mücadele ve alan anlamında çok farklı; o ise hiç duraksamadan oyuna alıştı. Sanki burada altı ya da yedi yıldır oynuyormuş gibi. Ona en iyisini diliyorum ve başarılarının devamını umuyorum,” diye sözlerini tamamladı McCollum.
Lee kesinlikle Basketbol Şampiyonlar Ligi’nden EuroLeague’e geçip hemen sonuç alan tek oyuncu değil. Bonzie Colson, Chima Moneke, Sylvain Francisco ve TJ Shorts da buna örnek olan oyunculardan sadece birkaçı. Errick McCollum bu konuda da konuştu.
“Bence bu tamamen fırsatla ilgili. BCL’den EuroLeague’e geçen birçok yetenekli oyuncu var, ancak bazen doğru durumu seçemiyorlar. Doğru şekilde kullanılmıyorlar, onlara dakika alma fırsatı verilmiyor, ya da belki koç onlara güvenmiyor çünkü aynı kadro ile üç-dört yıldır oynuyor, ya da oyun onların lehine akmıyor,” dedi ilk olarak.
Sonra, sıradaki isim olabilecek birini öne çıkardı: “[Daron] Fatts Russell’ın EuroLeague’e geçecek bir sonraki kısa guard olduğunu gerçekten düşünüyorum. Hızı, pas verme yeteneği ve skorerliği ile bunu yapabilir. Bu guardların neler yapabildiğini görmek… TJ Shorts’un başarısı, Yago’nun başarısı, tüm kısa guardlar: Savunulmaları zor, hızlılar, patlayıcılar,” diye tahminini dile getirdi.
“Bence Fatts bir şeyler yapma potansiyeline sahip. O tam bir oyun değiştirici. İki yıl içinde EuroLeague’de olursa şaşırmam çünkü o seviyede bir yetenek,” diye devam etti McCollum, takım arkadaşını överek.
36 yaşındaki guard hala Unicaja Malaga ve La Laguna Tenerife’nin turnuvada herkesin bir adım önünde olduğuna inanıyor, çünkü sistemleri büyük değişiklikler olmadan başarılı olmaya devam ediyor. Ancak McCollum, bu yılın Pınar Karşıyaka’nın yılı olabileceğine dair büyük umutlar besliyor. Geleceğin neler getireceğini görmek için bekliyor.
“Yurt dışında olmanın verdiği deneyimi seviyorum; farklı kültürleri görmek, farklı mutfakları denemek, sadece farklı yerlerde olmak. Gençken bunları hafife alıyorsunuz. Yaşlandıkça zamanın tükendiğini fark ediyorsunuz ve bu deneyimlerin paha biçilemez olduğunu anlıyorsunuz. Dünyayı görmeyi seviyorum ama şunu da söylemeliyim ki hayatımda artık iki çocuğum var. Biri dört yaşında, diğeri Mart ayında iki yaşına girecek. Bir eşim var ve onlar için biraz istikrar sağlamayı seviyorum,” dedi McCollum, geleceği hakkında konuşurken.
“Türkiye’yi gerçekten seviyoruz, burada rahatlar. Ne bekleyeceklerini biliyorlar. Gerçekten iyi bir uluslararası okul bulduk. Çocuklar alıştı ve bence çocuklar için istikrar önemli, bu yüzden burada kalmayı isterim. Ama bu benim işim ve ben bir profesyonelim. Eğer Türkiye’de bir fırsat olmaz ya da doğru durum oluşmazsa ailem ve kariyerim için en iyisini yapmak zorundayım. Bu duruma açığım,” diye ekledi.
Ancak seçme şansı olsa, Türkiye’de kalmayı tercih edeceğini belirtti. “Bazı şeyler bizim kontrolümüz dışında. Üst düzey oynuyorum, hala iyi hissediyorum ve formda kaldığım için şanslıyım. Çok çalışıyorum. Ancak bazı koçlar ve organizasyonlar yaşlı oyuncuları sevmiyor,” diye güldü. “Hep derim ki hayatta sadece bir kişinin sizi sevmesi yeterlidir. Tek bir kadının beni sevmesine ihtiyacım vardı. Eşimle evlendim, artık rahatım, başka hiçbir şeyin önemi yok,” diye şaka yaptı McCollum.
“Sadece bir takımın sizi sevmesi yeterli. Umarım bu takım Karşıyaka olur ama bunu asla bilemezsiniz. Planım burada kalmak ve elimden geldiğince uzun süre burada oynamak ama görevimi de yapmam gerekiyor. Takıma yardım etmem, yüksek seviyede oynamaya devam etmem gerekiyor. İşin ticaret tarafının işleyişini anlıyorum. Burada kalmam mümkün, ama beklenmedik birçok şey olabilir. Bazen kararlar almak zorunda kalıyorsunuz,” diye devam etti Amerikalı guard, geleceğe açık kapı bırakarak.
“Günü gününe yaşamak zorundayım. Anı yaşamanın, anın tadını çıkarmanın önemini öğrendim. 15 yıldır basketbol oynayabildiğim için çok şanslıyım. Bu kadar uzun süre oynayabileceğimi hiç düşünmemiştim. Basketbolu seviyorum ve sakatlıksız bir kariyer geçirdiğim için şanslıyım. Bu, sanırım bunun ödülü. Bunun için Tanrı’ya şükrediyorum ve beni korumaya devam etmesi için dua ediyorum,” diyerek sözlerini tamamladı.
Fotoğraf: Basketball Champions League
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!