by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Turkish Airlines EuroLeague’in 2024-25 sezonunda şu ana kadar altı haftalık bir süreci geride bıraktık. Bu süreçte basketbolseverler olarak heyecan dolu karşılaşmalara, etkileyici bireysel performanslara ve kıyasıya bir rekabete tanıklık ettik.
Bu yaz EuroLeague takımları, belki de son yılların en hareketli transfer dönemlerinden birine imza attılar. Yapılan çok sayıda flaş hamle yazın basketbol gündeminin üst sıralarında yer alırken sonuç olarak ortaya son derece rekabetçi bir lig çıktı.
Yaz dönemi boyunca yapılan gösterişli transferlere rağmen bu isimlerden beklenen performans seviyesine henüz ulaşamayanları gördük. Bunun yanı sıra sezona son derece iddialı hedeflerle başlayıp şu ana kadar beklentileri karşılayamayan takımları da gözlemleyebiliyoruz.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde 18 EuroLeague takımının aksayan bir noktasını veya parçasını karşınıza getiriyor.
Fenerbahçe Beko – Uzun Rotasyonu
Evet, bu noktada lafı çok uzatmaya gerek yok. Geçtiğimiz sezon uzun rotasyonundaki Johnathan Motley, Georgios Papagiannis ve Sertaç Şanlı üçlüsünden beklediği kadar istikrarlı bir katkı alamayan Fenerbahçe Beko, bundan dolayı yazın önemli değişikliklere gitti.
Papagiannis ve Motley ile yola devam etmeme kararı alan Fenerbahçe, bu iki ismin yerine sırasıyla Luka Samanic, Khem Birch ve Boban Marjanovic hamlelerini yaptı. Samanic’in bir anda beklenmedik şekilde takımdan ayrılmasıyla Fenerbahçe’nin uzun rotasyonunu Marjanovic, Birch ve Sertaç üçlüsü oluşturdu.
Artık herkesin farkında olduğu üzere Fenerbahçe Beko, üç oyuncudan da istikrarlı katkı alamıyor. Sertaç ve Marjanovic, sahada oldukları bölümlerde bazı ciddi savunma zaaflarına yol açıyorlar. Khem Birch ise savunmada çok daha aktif bir oyuncu olmasına karşın geçirdiği ağır sakatlıklar nedeniyle eski atletizminden çok uzak. Bu nedenle hücuma yaptığı katkı son derece sınırlı kalıyor.
Hal böyle olunca Fenerbahçe Beko, kazandığı maçlar da dahil olmak üzere neredeyse oynadığı her maçta beş numara pozisyonunda farklı arayışlara gidiyor. Bu nedenle Fenerbahçe’nin sezon ortasında uzun rotasyonuna yüksek profilli bir ismi dahil etmesi kimse için sürpriz olmayacaktır.
Anadolu Efes – Stanley Johnson
Kariyerinde önemli bir NBA tecrübesi olan Stanley Johnson, bu yaz dokuz senelik NBA ve G-League serüvenine son vererek Anadolu Efes‘e imza attı. Kariyerinde ilk kez Avrupa basketbolunda boy gösteren 28 yaşındaki forvete yönelik başlıca beklenti, takımın ana oyuncularından biri olmasıydı.
Buna karşın Stanley Johnson, şu ana dek beklentileri karşılamakta fazlasıyla zorlandı. Evet, oyuncu profili itibariyle Johnson, Avrupa basketbolu için çok değerli bir savunmacı. Buna karşın hücumda henüz EuroLeague basketboluna adapte olmaktan çok uzak bir görüntü sergilemesi, sahada kalmasını çok zorlaştırıyor.
Şu ana dek maç başına sadece 2.2 sayı ortalaması bulunan Stanley Johnson, üçlüklerde ise az deneme sayısına rağmen yüzde 20 gibi korkunç bir yüzdeye sahip.
Elbette Avrupa basketboluna alıştıkça ABD’li oyuncu, Efes için çok daha kritik bir parça haline gelebilir. Yine de şu an için beklentileri karşılamanın çok uzağında olduğu aşikar.
Panathinaikos – Cedi Osman
Bu yaz San Antonio Spurs tarafından devam eden kontratına rağmen serbest bırakılan Cedi Osman, beklentinin NBA’de kalması yönünde olmasına karşın Avrupa’ya geri dönüş kararı aldı. Akıllara ilk olarak eski takımı Anadolu Efes gelse de Cedi, son EuroLeague şampiyonuna imza atarak EuroLeague sahnesine bir kez daha adımını attı.
Her ne kadar büyük beklentilerle Panathinaikos‘a transfer olmuş olsa da Cedi, şu ana kadarki performansıyla hayal kırıklığı yarattı. Çıktığı altı maçta sadece 5.8 sayı ortalaması tutturan milli oyuncumuz, açıkçası fiziksel olarak da iyi bir görüntü sergilemedi.
Buna karşın Cedi Osman’ın formunu yakaladığı zaman Avrupa basketbolunda fark yaratabilecek bir oyuncu haline gelebileceği aşikar. Bu nedenle yeni takımına alışma sürecini tamamlamaya yaklaştıkça Cedi, şu ana kıyasla çok daha parlak bir performans sergileyecektir.
Olympiakos – Tyler Dorsey
Son iki sezonda Fenerbahçe Beko formasıyla beklentilerin epey altında kalan Tyler Dorsey, devam eden kontratına rağmen bu yaz takımdan ayrıldı ve Olympiakos’a geri döndü.
Dorsey’e yönelik beklenti, tıpkı kulüpteki ilk döneminde olduğu gibi yine hücumun önemli parçalarından biri olmasıydı. Buna karşın ABD asıllı Yunan skorer, şu ana kadar Fenerbahçe döneminin bile gerisinde gözüktü.
Henüz Olympiakos rotasyonundaki rolünü bulamayan Dorsey, maç başına ortalama yalnızca 15 dakika sahada kaldı. Üçlüklerde yüzde 30 gibi epey kötü bir yüzde yakalayan 28 yaşındaki oyuncu, takımının son olarak iç sahada oynadığı Real Madrid maçında kadroda olmasına rağmen süre alamadı.
Yunanistan Ligi’nde de maç başına sadece 4.8 sayı ortalaması tutturabilen Tyler Dorsey, Olympiakos için şu ana dek sezonun beklenti altı kalan isimlerinden biri oldu.
Real Madrid – Dört Numara Rotasyonu
Bu sezona kadar EuroLeague’in forvet rotasyonu bakımından en zengin takımı olan Real Madrid, sezonun başlamasına çok az bir süre kala beklemediği türden bir darbe aldı. Her ne kadar çok konuşulan bir sürecin sonunda Mario Hezonja’yı takımda tutabilmiş olsa da Madrid, önemli bir kayıp yaşadı.
Olimpiyat Oyunları’nda Fransa Milli Takımı ile müthiş bir performans ortaya koyan Guerschon Yabusele, NBA’e geri döndü. Hal böyle olunca Madrid, sezonun başlamasına çok az bir süre kala ana dört numarasını kaybetmiş oldu.
Buna ek olarak yazın takıma geri dönen Usman Garuba’nın da ayak bileğindeki kırık nedeniyle neredeyse iki aydır sahalardan uzak olması, Madrid’in dört numara rotasyonunda elini çok daralttı. Bu durum, takımın yeni sezona istikrarsız bir başlangıç yapmasında rol oynadı.
Hal böyle olunca Real Madrid’in yakın zaman içerisinde dört numara pozisyonuna bir takviye yapması kimse için sürpriz olmayacaktır.
Barcelona – Willy Hernangomez
Real Madrid altyapısı çıkışlı Willy Hernangomez, geçtiğimiz sezon ses getiren bir şekilde NBA serüvenini noktalamış ve Barcelona’ya imza atmıştı. Kendisine yönelik çok büyük beklentilere rağmen Hernangomez’in şu ana kadarki Barça serüveni büyük hayal kırıklığı oldu.
Geçtiğimiz sezon koçu Roger Grimau ile tartışan İspanyol pivot, beklediği süreleri alamamıştı. Bu yaz koç Grimau’nun görevden alınıp yerine Joan Penarroya’nın gelmesi de açıkçası şu ana kadar Hernangomez’e pek yaramadı.
Performans olarak 34 yaşındaki Jan Vesely‘nin epey gerisinde gözüken İspanyol pivot, boyalı alanda vadettiği dominantlığın fazlasıyla uzağında gözüküyor. Hal böyle olunca yeni transfer Chimezie Metu’nun da beş numara rotasyonunda Willy Hernangomez’in önüne geçmesi pek sürpriz olmaz.
Olimpia Milano – Ettore Messina
Olmuyor, olmuyor, olmuyor. Olimpia Milano, her sezona büyük beklentilerle başlamasına rağmen bir türlü beklenen düzeye gelemiyor. Üstüne üstlük neredeyse her yaz takıma eklenen önemli isimlere rağmen oynanan basketbolda da bir ilerleme kaydedilemiyor.
Hal böyle olunca göze çarpan ilk isim koç Ettore Messina oluyor. 2020-21 sezonunda takımı Final Four’a taşıyan koç Messina, o günden bu yana hem takımın koçu, hem de basketbol operasyonlarının başındaki isim olarak çok ciddi şekilde eleştiriliyor.
EuroLeague’de son iki sezonun en düşük tempoda hücum eden takımlarının belki de başında gelen Olimpia Milano, bu sezon kadrosundaki Nikola Mirotic, Shavon Shields ve Zach LeDay gibi kaliteli oyuncuların varlığına rağmen halen ligin en kötü hücum eden takımlarından biri.
Her ne kadar kariyerine çok büyük saygı duysam bile ortaya çıkan bu tabloyu Ettore Messina’dan bağımsız bir şekilde açıklamak mümkün değil.
AS Monaco – Uzun Rotasyonunun Atletizm Seviyesi
Geçtiğimiz sezon üst üste ikinci kez Final Four’a kalmayı tek maçla kaçıran AS Monaco, yazın kadrosuna önemli eklemeler yaptı. Bu süreçte uzun rotasyonunda da önemli bir değişiklik yaşandı.
EuroLeague’in en atlet pivotlarından biri olan Donta Hall ile devam eden kontratına rağmen yollar ayrıldı. Hall’un kadrodaki yerini ise geçtiğimiz sezon Fenerbahçe Beko formasıyla izlediğimiz Yunan dev Georgios Papagiannis aldı.
Elbette Papagiannis ve Hall, profil itibariyle birbirlerinden epey farklı oyuncular. 2.20’lik boyuna rağmen Papagiannis, çember savunması konusunda yavaşlığı nedeniyle zaman zaman sorun yaşayan bir isim. Öte yandan bu durum, Papagiannis’in uzun rotasyonundaki alternatifleri Mam Jaiteh ve Donatas Motiejunas için de geçerli.
Bu yaz uzun rotasyonunda çok bariz bir atletizm kaybı yaşayan Monaco, savunmada geçtiğimiz sezonki kadar keskin gözükmüyor. Maç başına potasında ortalama 82 sayı gören Sasa Obradovic‘in ekibi, özellikle boyalı alan savunmasında sorunlar yaşayabiliyor.
Hal böyle olunca Monaco, sezon ortasında atlet bir beş numara için transfer piyasasını yoklayabilir. Bunun olmadığı senaryoda ise mevcut uzun rotasyonu, özellikle sezonun kritik aşamalarında takımın tavanına olumsuz etki edebilir.
Zalgiris – Matt Mitchell
Geçtiğimiz sezon ülkemizde Beşiktaş formasıyla yakından takip etme fırsatını bulduğumuz Matt Mitchell, oyunun iki yönünde de yaptığı büyük katkıyla EuroLeague seviyesi için hazır gözüküyordu.
Bunun üzerine yazın Zalgiris‘e imza atan Mitchell için EuroLeague kariyerinin başlangıcı pek parlak olmadı.
Takımın düzenli süre alan oyuncularından biri olmasına karşın ABD’li forvet, özellikle hücum katkısı konusunda şu ana dek beklentilerin epey altında kaldı. Beşiktaş‘taki son dönemlerinde toplu oyunda skor üretme konusunda kendini epey geliştiren Mitchell, bu yönünü yeni takımına henüz aktarabilmiş değil.
Her ne kadar çok değerli bir savunmacı olsa bile Matt Mitchell, şu ana dek üçlüklerde yüzde 8.3 gibi korkunç bir isabet oranıyla oynuyor. Dolayısıyla henüz ABD’li oyuncunun EuroLeague’e adaptasyon sürecini tamamlayamadığı aşikar.