By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Bu haftada olan biteni asla tahmin edemezdiniz değil mi? Fenerbahçe dört hafta sonunda namağlup olan tek takım iken Lokomotiv Kuban ve Khimki Moskova 3-1’e sahip iki takım!
Ölüm grubunda şimdiden altı takım 2-2 noktasına geldi ve Zalgiris 1-3 ile takipte. Diğer grupta ise Panathinaikos sadece bir galibiyete sahipken Darüşşafaka Doğuş henüz galibiyet alamadı. Tüm sıralamayı burada görebilirsiniz. Büyük maçların, harika performansların ve El Clasico’nun haftasını geride bıraktık ki o maç bizi işte bu adama getiriyor…
MVP
Bu haftayı MVP’nin tanımı gibi oynadı. Real Madrid deplasmanında Barcelona’ya son şutuyla galibiyeti getirdi ancak 24 sayısını 7’de 6 üçlükle bulurken yanına 3 ribaund, 2 top çalma ve 1 asist de ekledi. Doellman için unutulmaz bir geceydi ve Justin liderlik özelliklerini de Barca’nın ezeli rakibi karşısında ön plana çıkarma şansı buldu.
En İyi Beş
- Dontaye Draper: 8’de 6 ile 20 sayı üretti ve kariyerinin en iyi maçlarından birini Panathinaikos‘a karşı oynadı. Savunma yönüyle bilinen bir oyuncu olarak oyunun her iki yönünde de çok büyük etki yarattı.
- Bobby Dixon: Ritmini bulunca ne kadar etkileyici oynadığını biliyoruz. Fenerbahçe‘nin Darüşşafaka deplasmanında aldığı galibiyette 24 sayısının yanına 3 asist, 1 top çalma ve 4 de ribaund ekledi. Hem yüreğe hem de yeteneğe sahip…
- Alexey Shved: En iyi maçı değildi belki ama 22 sayıyı yine bıraktı. 17’de 7 saha içi isabet yüzdesi, 5 top kaybu vardı ancak üçüncü çeyrek sonunda yarı sahadan bulduğu üçlük inatçı Brose’nin direncini kıran andı.
- Justin Doellman: Harika bir maç oynadı ve Barcelona’ya harika bir galibiyet armağan etti.
- Giannis Bourousis: Laboral Kutxa ile geçirdiği harika sezonda bu kez CSKA Moskova’yı mağlup etmeyi başardı. 19 sayı, 13 ribaund, 3 asist ve sonucu belirleyen üçlüğü yaratan isimdi.
En iyi kaybeden performansı: Luke Harangody
Kaybedilmiş gözüken bir maçı Harangody bulduğu 22 sayıyla Darüşşafaka için tekrar umutvar hale getirdi. 6 ribaund’unu da unutmamak gerek. Sonuç olarak bu performans galibiyete yetmedi ama takdire değerdi. Eğer takımı Top 16’da takdiğe değer işler yapmak istiyorsa ondan bu tarz performanslara daha da fazla ihtiyaç duyacak.
Haftanın Koçu: Sarunas Jasikevicius
Olympiacos‘un 20 sayılık galibiyeti Saras için yeni bir şey değil ancak en iyi oyun kurucunuzun maçtan önce satıldığını düşünürseniz, bu, çaylak bir koç için ufak çaplı bir mucize bile sayılabilir. Kırmızıların kötü bir gününde yakalandığını düşünebilirsiniz ancak Saras geçen hafta Brose’nin yaptığı işleri iyi analiz etmiş ve benzer bir hasarı yine bırakmayı başardı. Harika bir oyun kurucuydu, harika bir koç da olacak mı? Ne olursa olsun, koçluk kariyerine harika başladı.
En Önemli Galibiyet: FC Barcelona Lassa
Dünyanın en büyük spor rekabetlerinden birinde Barcelona Real Madrid‘i deplasmanda yendi. Xavi Pascual basın toplantısında “tarihin en iyi Euroleague maçlarından biriydi” şeklinde konuştu ve haksız sayılmaz. İki harika takım, harika hücumlar, tamamen dolu bir salon, Barcelona’nın geri dönüşü ve son saniye basketi. Barcelona bu galibiyet sonrası play-off’lar için ev sahibi avantajına bir adım yaklaşan takım oldu.
Sürpriz: Zalgiris Kaunas
Yıldırım aynı yere iki kez düşmez derler ama Olympiakos evinde Brose Baskets’e yenildikten sonra bu kez de Zalgiris’e Kaunas’ta boyun eğdi. Zalgiris’in Top 16’daki ilk galibiyeti GM’lerin Final Four için garanti gördükleri bir takıma karşı geldi. Underdog bir kez daha favoriyi sahaya gömdü, tıpkı Olympiakos’un defalarca kez yaptığı gibi. Ancak bu kez gömülen kendileriydi…
Eski Yugolar: Crvena Zvezda, Cedevita
Kızılyıldız ve Cedevita’nın gruplarında 2-2’ye gelmelerini kim beklerdi? Kim onların play-off yarışında olmalarını beklerdi? Unicaja ve Efes‘i evlerinde mağlup ettiler ve bu basketbol geleneğinin hala en üst seviyede fark yaratabileceğini gösterdiler.
Son sözler: Eskiler
Perşembe ve Cuma maçları Atina ve Pire’de Panathinaikos-Olympiakos ikilisi kaybetse de kutlandı. Bu nasıl mümkün olabilir ki? Perşembe günü eski Olympiakos koçu Giorgos Bartzokas Yeşilleri bu sezon üçüncü kez yendi ve bir gün sonra ise Pana taraftarlarının sevgilisi Saras Kırmızıları mağlubiyete uğrattı. Evet, Balkanların bu tarafında her şey rekabete dayalı ve bu asla değişmeyecek.