By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
Katiller ve caniler hala Avrupa’da kol geziyor ve bir kez daha eski kıtanın dört bir tanından kanlı eylemler haberi geldi. Madrid’ten İstanbul’a, Krasnodar’dan Zagreb’e kadar hiçbir yer güvenli değil ve yetkililer tarafından beş etkili suç olayı saptandı.
Turkish Airlines Euroleague sahaları bu suçluların eylemlerinin ana karargahı olarak görülüyordu ve son olayların ardından bunda bir değişiklik yok. Beş yeni tutuklama yapıldı, beş yeni arama emri daha çıkartıldı ama suçluluların sorgusundan bir sonuç çıkmadı. Böyle bir şeyi ancak bir suç dehası yapabilir çünkü ellerinde dumanı tüten bir silah dahi olsa kaçmayı başarıyorlar…
Marko Arapovic: Gençlik yıllardında birçok küçük suça alet olmuştu ancak bu kez işleri çok daha ileriye götürdü. Eski çocuk suçlu, ikinci yarıda tüm şutlarında isabet bularak (7/7) 16 sayı üretti ve ayrıca 5 de ribaunt alıp Cedevita Zagreb’in evinde Anadolu Efes‘i yendiği maçta korkutucu bir savunma yaptı. Tüm gözler ünü bütün dünyayı sarmış bir başka Hırvat dolandırıcı Dario Saric’in üzerindeyken, Arapovic saldırıp iz bırakmadan kaçacak doğru fırsatı buldu.
Dontaye Draper: Hırvatlardan konuşmaya devam edecek olursak ilginç bir vaka daha var. Biraz kısa gözükebilir ama Birleşik Devletler doğumlu bu dolandırıcı aynı zamanda Hırvat pasaportu da taşıyor ve yıllardır Avrupa’nın dört bir yanına korku saçıyor. Ondan kimsenin beklemediği şey ise 6 üçlük atarak 20 sayı üretmesi oldu. Bunu daha önce hiç yapmamıştı ama bu hafta en kritik anlarda iş başındaydı ve Lokomotiv Kuban Krasnodar bunun sayesinden Panathinaikos‘u devirmeyi başardı. Normal bir insan gibi görünebilir ama bu sadece onun korunma şekli.
Ekpe Udoh: Birçok insan bunu onun mahlası zannediyordu ama işin aslı bu onun gerçek adı. Birleşik Devletlerde fedai olarak başladı ve daha sonra Atlantik’i geçmeye karar verdi, yetenekleri onu İstanbul yeraltı dünyasının zirvesine taşıdı. Bu yetenekleri sayesinde 21 sayı, 7 ribaunt ve 25 PIR ile oynamayı başarırken, Fenerbahçe de şehrin en acımasız çetesi olduğunu gösterdi ve Darüşşafaka Doğuş’u mağlup etmeyi başardı. Onun ve çetesindeki diğer üyelerin davaları hala araştırılıyor ama henüz onları yakalama konusunda kayda değer bir ilerleme kaydedilmedi…
Justin Doellman: Bir cankurtaran gibi görülebilir ama yeteneklerini kendisine en çok para veren takımın hizmetine sunmaya başladı ve ondan istenen tüm görevleri yerine getiriyor. Ve geçtiğimiz hafta da coştu. 6 üçlüğü ve 24 sayısı, çetesinin azılı rakibi Real Madrid‘i devirmeye yetmedi. Son saniyede attığı basket ise tüm dengeleri değiştirdi ve FC Barcelona Lassa için en kirli işleri dahi yapmaktan çekinmeyeceğini kanıtladı. Şimdiden İspanya’nın başkentinde istenmeyen adam oldu bile.
Paulius Jankunas: Geniş bir suç kaydı var ama Baltiklerde modern zamanın Robin Hood’u olarak büyük zararlar vermeye devam ediyor. Favorileri kolaylıkla dize getiren kişi olarak biliniyordu ve Zalgiris Kaunas’ın Olympiacos Piraeus’la oynadığı maçta da bunu bir kez daha gösterdi. Neredeyse kullandığı tüm şutlarda isabet buldu, 10’da 8 iki sayıyla oynadı ve toplamda 18 sayı üretti. Ayrıca 6 da ribaunt alarak 24 PIR yaptı. Kimse karşısında geri adım atmıyor ve onun bu kararlı tavrı takımının geri kalanını da etkiliyor.
Fotoğraf: JPsportart