by Tim Bontemps & Brian Windhorst / edit: Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı 10 Ocak 2025 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
2024-25 NBA normal sezonunun yarısı geride kaldı. Ligde takımların ve oyuncuların performanslarını değerlendirmek için uygun bir dönemdeyiz.
NBA’de normal sezon hep sürprizlere gebe olmuştur. Bazen hiç beraber oynaması mümkün gözükmeyen oyuncular harika uyum sağlayarak birbirini yükseltir, bazen çok uyumlu gözüken parçalar birbirine köstek olur ve takıma da katkı sağlayamaz.
Bu yazıda sezon öncesi beklentilere ve geçen sene gösterdikleri peformanslara göre yüksekte kalmış, genel olarak NBA izleyicilerini şaşırtmış 10 oyuncuya bakış atacağız.
NOT: Çaylak oyuncuları değerlendirmeye almayı tercih etmedim.
Karl-Anthony Towns, New York Knicks:
Sezon öncesi kampının hemen öncesinde gerçekleşen büyük bir takasla New York’a gelen Towns, beklentilerin ötesine geçerek inanılmaz bir performans sergiliyor. Şu anda kariyer rekoru olan %55 şut isabet yüzdesiyle maç başına 25 sayıdan fazla atıyor, ligin ribaund lideri durumunda ve New York’un ligin hücum rating’i sıralamasında 3. olmasında önemli bir rol oynuyor.
Her ne kadar New York’taki performansı ile doğrudan ilgili olmasa da, Minnesota Timverwolves’un o gittikten sonraki haline bakarsak eksikliği de belirgin bir şekilde hissediliyor.
Towns, Knicks‘in ondan beklediği her şeyden fazlasını sundu ve onun yokluğu Timberwolves‘ın tahmin ettiğinden çok daha büyük bir boşluk bıraktı. Bir takasın kazananı/kaybedenini değerlendireceksek sadece bu bile Towns ve Knicks‘in kazanan tarafta olduğunu gösteriyor.
Cade Cunningham, Detroit Pistons
Victor Wembanyama, San Antonio Spurs
Potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu ve üzerinde toplanan tüm ilgiyi düşündüğümüzde, Wembanyama’nın hala bu listede yer alması gerçekten ilginç ve korkutucu.
Fakat bu listeye dahil olmasını sorgulamak zor. Kendisi bir kez daha ligin blok lideri konumunda ve Spurs’ü rekabetin çok yoğun olduğu Batı Konferansı’nda play-in yarışına ciddi bir şekilde dahil etmiş durumda.
Daha 2. sezonundan kırılmadık rekor bırakmayan Wemby, muhtemelen All-Star kadrosunda da yer alacak. Eğer pek çok defosu bulunan Spurs kadrosuyla rekabetçi bir playoff yarışı izletebilirse farklı ödüller bile konuşulabilir.
Dyson Daniels, Atlanta Hawks
Daniels, önceki iki sezonunu New Orleans’ta çoğunlukla bençte geçirmişti. Bu sezon Hawks adına maç başına 33 dakika sahada kalıyor ve bu alanda kariyer rekorunu kırdı. Etrafında daha fazla şutör olması ve rolünün büyümesiyle birlikte hücumdaki özgüveni ciddi şekilde artmış durumda. Şut konusunda ise hala gelişim aşamasında olduğunu söylemeliyiz.
Bunları yaparken aynı zamanda maç başına 3.1 top çalma ile ligin o kategoride lideri konumunda. Ayrıca topa yapılan müdahelelerde Daniels ligi öyle domine etmiş durumda ki ikinci De’Aaron Fox ile arasında 90 gibi kocaman bir fark var.
Daniels, New Orleans’taki ortamına kıyasla Hawks‘a çok daha iyi uyum sağladı. Bunun sayesinde çok daha fazla özgüvenli oynayan Daniels, kendisine de daha çok uyumlu olan bu düzende adından söz ettirmeyi başardı.
Lonzo Ball, Chicago Bulls
Lonzo Ball’ın 2,5 yıl süren diz problemlerinden sonra sahada olabilmesi bile başlı başına bir sürpriz. Ancak daha da dikkat çekici olan, geri döndüğü andan itibaren kariyerini sekteye uğratan sakatlıklar öncesinde olduğu gibi yeniden kazanmanın bir parçası olmayı başarması.
Her ne kadar istatistikleri göz kamaştırıcı olmasa da şu veri oldukça çarpıcı: Bu sezon Chicago, Lonzo sahadayken her 100 pozisyonda tam 10 sayı daha iyi performans gösteriyor. Bu da yaz döneminde serbest kalacak oyuncuyu takımlar için oldukça ilgi çekici bir seçenek haline getiriyor.
Chicago’da basketbol kariyerinin temellerini yeniden atan Lonzo, muhtemelen basketbol dünyasındaki herkesi şaşırttı.
James Harden, Los Angeles Clippers
Paul George’u serbest oyuncu döneminde kaybettikten ve Kawhi Leonard’ın neredeyse tüm sezonu sakatlıklarla kaçırmasından sonra Clippers’ın 20-17 derecesiyle Batı Konferansı’nda hayatta kalması gerçekten etkileyici. Bunun başlıca nedeni ise Harden’ın bu sezon takıma yaptığı liderlik diyebiliriz.
Harden, maç başına 21.4 sayı ve 7.9 asist ortalamalarıyla oynuyor. Şut yüzdeleri düşmüş olsa da yaşının da getirdiği olgunlukla takımın yükselmesini sağlıyor. Yazının ilerleyen kısımlarında bahsedeceğimiz bir oyuncu da Harden’ın bu etrafını besleyen oyunundan faydalanmayı başardı.
Harden son yıllarda süper yıldız seviyesine kadar çıktığı kariyerinde sürekli geriye doğru adımlar atıyormuş gibi gözüküyordu. Bir daha hiçbir zaman o denli büyük bir yıldız olamayacak olsa da yeni rolünde yıldızlaştığını ve kariyeri için mükemmel bir manevra yaptığını söyleyebiliriz.
Payton Pritchard, Boston Celtics
Geçen seneki final serisinde attığı iki çeyrek sonu basketiyle şampiyonluğa imzasını atmayı başaran Payton Pritchard, bu sezon öncesi büyük şeyler vadediyordu. Fakat bu kadarını kimsenin beklediğini söyleyemeyiz.
Sezon başından beri istikrarlı olarak bençten skor katkısı veren Pritchard, Celtics‘in yıldızlarını dinlendirdiği bazı maçlarda direkt sazı eline aldı ve takımı limana yanaştırdı. Şu anda 130 üçlükle bu sezon en çok üçlük atan 7. oyuncu olan Pritchard, bunu %41.1 gibi etkileyici bir yüzdeyle başarıyor.
Yılın 6. Adamı ödülü için en büyük adaylardan biri olan başarılı guard, kariyeri için de büyük bir adım attığı bir sezon geçiriyor. Bunu şampiyonluğun en büyük adaylarından Boston Celtics‘te önemli bir rol alarak yapması daha da değerli.
Cam Johnson, Brooklyn Nets
Brooklyn yeniden yapılanmaya başlarken Johnson da bu sezonun takas pazarında izlenmesi gereken en önemli oyunculardan biri olarak öne çıkıyor. Bu sezon 22.5 milyon dolar olan kontratı, gelecek yıl biraz üzerinde ve 2026-27 sezonunda tekrar 22.5 milyon dolar seviyesinde olacak. Özellikle bu yeni toplu iş sözleşmesi kısıtlamaları göz önüne alındığında Johnson’ın kontratı oldukça cazip.
Daha da önemlisi, Johnson kariyer rekorları kırdığı bir sezon geçiriyor. Sayı (19.6), üç sayı yüzdesi (%44) ve asist (3.0) gibi istatistiklerde zirve yapmış durumda. Bu yeteneklere sahip fizikli ve skorer bir forvet, lig genelinde değer görüyor.
Johnson’ın Jordi Fernandez ile iyi bir uyum yakaladığını ve Fernandez’in ona özgürlük sağladığını da not düşmemiz gerekiyor.